Aşk'ın ömrü çocuk olana kadar mı?

o çocuğu banyo ettiriken kavgalar başlıyor suyu çok döktün,tutmasını bilmiyosun vs..
aşk derken ? şaka tabi :)
cocuk evliliğe ciddiyet ve daha fazla sorumluluk getiriyor kısaca boyut değiştiriyorsunuz ama sevgiyi yok etmiyor.
birbirinize sizi daha güçlü bağlayan birşey oluyor.öyle yani.
zaten aşk kelimesi insani boyutta sahte içi boş bir kelimedir biz ona sevgi ve bağlılıktır diyelim.hiçbir çocuk sevgiyi öldürmez :)

Ah o banyo zamanları demi :)
tamamen stres saati bağrmalar çağrmalar :)
 
Büyük 5,5 yaşında küçük 28 aylık iki çocuk annesiyim. 7,5 senelik evliyim toplam 11 yıldır da beraberiz. Aşk bitmedi aksine güzelleşti. Evet boyut değiştirdiği doğru evet hayatımızdaki en en öncelikli varlıklarımızın kızlarımız olduğu da doğru. Önce kızlarımız sonra biz geliyoruz her ikimiz içinde. Ama aşkımızda devam ediyor sevgimizde saygımızda. Hala flörtleşiyoruz hala birbirimizden çok etkileniyoruz. Hatta iki çocukla çok hızlı bir hayat yaşadığımız için birbirimize yarattığımız kaçamak zamanlar çok daha keyifli oldu. Geçen hafta tesadüf karşıda toplantım vardı çıkışta eşimle buluşup eve döndüm. Trafik malum çok yoğun 1,5 saat sürdü dönüşümüz ama nasıl iyi geldi nasıl iyi geldi anlatamam. Çok özlemişiz arabada sohbet etmeyi. Eskiden olsa zaten hep yaptığımız bir şey olduğu için oflaya puflaya biterdi yol şimdi trafiği fark etmedik bile :)
Arada öğlen yemeğinde buluşuyoruz. Cumartesi akşamları her ikisi de vakitli uyursa baş başa içilen bir kaç yudum bir şey ve dinlenilen müziğin tadı bile daha güzelleşti sanki

maşallah canım ne güzel
 
İnşallah canım
Maşallah diyeyim neredeyse dört dörtlük bir eşim var ama herkez bu şekilde konuşunca merak ediyorum doğrusu sebebi nedir?
Çocuk olunca eşler birbirine zaman ayırmayı ihmal mi ediyor mesela?
Herkes için geçerli değil bu. Benim eşim çocuğu kıskandı birsürü manyakca tavrı üzerine bu ihtimal hiç aklıma gelmedi ve kv bunu bana soyledi gerçekten öyle 2 yaşında falan bundan sıyrıldı. Birde 2 yıl ayrı uyuduk eşimle. Bubunda çok negatif etkisi oldu. Bi düzen değişiyor ama bunu çok olumlu yöne cevirebilen aşkına aşk katan çiftler de yok değil
 
bence aşk dediğimiz onun kokusunu sürekli özlemek, onsuz uyuyamamak,
ona sürekli hayran olmaksaa değişti.
çünkü ben oğlum olduğundan beri asla onsuz uyuyamazken artık onu aramıyorum bile
kesinlikle öncelikler değişiyor
 
Eşimle flörtken nasılsa hala aynıyız. Yeni evliyiz ama beraberliğimizin dolu dolu geçirdiğimiz 9. yılında evlendik. Bende korkuyorum bazen, çocuk olunca her şey bitecek mi acaba diye? Şimdi sorumluluk yok rahatız, kafamıza göre takılıyoruz. Çocuk olunca öyle olmayacak, olamaz çünkü çocuk sana bağımlı herşeyiyle. 30 yaşıma kadar yolu var inşallah.

Eltim ve Kaynımdan örnek vermiştim. 3 çocukları var hala da aşıklar birbirlerine, şahsen bir gün çocuğum olursa onu dünya' nın merkezi yapmam. Bu önce onun kişisel gelişimi için zararlı, o senin parçan ama bir birey kendi hayatı, arkadaşları, zevkleri olacak. Her zaman seninle kalmayacak.

Bir psikolog' tan duymuştum. İnsanlar çocukları olduktan sonra dünya' nın merkezine çocuklarını koyup onlarsız hiç bir şey düşünmüyorlar. Diğer eltim ve kaynım kızı nerde okuyacak onlar oraya gideceklermiş, ayrılamazlarmış. En basit örneği, bu kadar çocuğa bağımlı yaşarsan, onsuz hiç bir şeyi kabullenemedeğin gibi, onun da hayatını mahvedersin.

Böyle düşünenen insanların nasıl aşkı çocuktan sonra da sürsün ki?
 
Buradaki bir konuda @ema1 arkadaşımız 'Ama genel olarak aşkın büyüsü çocuktan sonra bozuluyor yani aşık olarak evlenende hayal kırıklığı yaşıyor' dedi
Etiketledim diye sorun etmez umarım.o_O
Bu sözleri bi çok kişiden duyuyoruz malesef
@limonlupasta06 ve ben evli , aşık henüz yeni çocuk düşünen arkadaşlarınız olarak sizlerin düşüncesi nedir bilmek istiyoruz
İnsan endişeleniyor :110:


Kişiden kişiye değişir herhalde bu durum. Ya da insanların gelecekten, evlilikten veya eşten beklentilerine göre. 13 aylık kızım var, ilk evlendiğim günden tutun, hamilelik sürecine kadar, lohusalıktan da bugüne kadar eşimle aramda duygusal anlamda bir değişim olmadı. Biz yine çılgınız, haydi Susurluk'a tost yemeye gidelim deyip yollara dökülüyoruz yine, ama bu sefer 3 kişiyiz, ya da gece yarısı canımız yine dürüm istiyor sipariş veriyoruz. Doğa yürüyüşlerine artık 3 kişi çıkıyoruz. Hayatımıza renk geldi kızımızla, mesela artık çocuk parklarına gidiyoruz, hep beraber salıncakta sallanıyoruz. Çarpışan arabalara biniyoruz, uçan balon alıyoruz parkta elimizde balonlarla koşuyoruz anne-baba-kız :)) Gelecek planlarımızda artık 3 kişilik.Hayatımızda ki önemli günlerin sayısı da arttı mesela. Şimdi bir de anneler-babalar gününü ve kızımızın doğum gününü kutluyoruz. Paylaşımlarımız, ortak hayallerimiz arttıkça evliliğimiz daha da keyifli oldu kısacası. Kızım uyuduktan sonra eşime ve kendime bol bol vaktim kalıyor, film izliyoruz, bazen birbirimize kitap okuyoru....vs.

Çocuk olduktan sonra takındığınız tavır belirler herşeyi. Hayatınızı sadece bebeğin üzerine inşa ederseniz olmaz. Ya da babayı hayatınızın dışına iterseniz...Doğum sonrası uzun zaman ayrı oda da yatmak, babaya güvenmeyip çocuğun bakımına hiç karıştırmamak, ay üşür evde oturalım sen çık, ayy hasta olur kimse gelmesin, ay ben onsuz yatamam derseniz sonuç hüsran olur. Doğum sonrası ilk günden itibaren eşimle yattım, bebeğimiz beşiğinde yanımızdaydı, sırası geldi eşimle beraber yıkadık, sırası geldi eşim altını değiştirdi, kıyafetini değiştirdi, eşim canım sıkıldı çıkalım dediğinde her an kapıda hazırdım, sırası geldi kızımı anneme bıraktım eşimle bir gece geçirdim.

Kadının işi zor, hele bir de çalışıyorsa. Bir çok kimliği ve görevi var altından kalkması zor da olsa imkansız değil. Dışarıda iş kadını, evde ev hanımı, çocuğunun annesi, eşinin karısı ve bir kadın herşeyden önce. Hayatınızda ki değişimleri keyifli hale getirmeyi başarabilir ve buna eşinizi de dahil edebilirseniz çocuk evliliği yormaz.
 
Herkes aşk artıyor yazmis☺arkadaşlar çocuk yokken ki o aşk o romantizm kimde var Allahaskina?? Sevgiye dönüştüğü net kabul ama o aşk kalmaz bebislerleee
 
Çocuktan aşkı düşünmeye, yaşamaya fırsat kalmıyor ki:KK53:

Kocanla tam cilveleşmeye başlıyorsun içeriden ağlama sesi geliyor, battaniyeyi alıp tv izleyeceksin, yine bir ağlama. Çay yapıp sohbet edeceksin yine...

Yani bu uyuttuğumuz zamanki hali, gündüzü siz düşünün:KK70:
 
Ben de 1.5 yillık evliyim. Bebeğim yok. Nasip olursa 5- 6 ay sonra düşnüyorum. İnşallah aşk bitmez. Belki bebek daha hareketli daha aşkı düşnemez, birbirimize yeterince zaman ayıramayız. Bunu eşimle konuştuk. Bana bir çok konuda yardım eder. Söz verdi, yemin etti. Sana çok yardım edicem, seni ihmal etmicem diye. Bakalım sözünü tutacak mı.
 
Buradaki bir konuda @ema1 arkadaşımız 'Ama genel olarak aşkın büyüsü çocuktan sonra bozuluyor yani aşık olarak evlenende hayal kırıklığı yaşıyor' dedi
Etiketledim diye sorun etmez umarım.o_O
Bu sözleri bi çok kişiden duyuyoruz malesef
@limonlupasta06 ve ben evli , aşık henüz yeni çocuk düşünen arkadaşlarınız olarak sizlerin düşüncesi nedir bilmek istiyoruz
İnsan endişeleniyor :110:

Çocuktan sonra aşk bitmez ,seven adam daha da bağlanır,
Aşkına aşk katar bunu daha çok sevgi ile bütünleştirir.
Fark sadece telaş ve zamanın az olması gibi şeylerle kısıtlanır,
İlgi bebeğe yoğunlaşır çünkü tamamen cennet kokar ve korumasızdır,
Zaten gerçek aşkı ondan sonra düşünürsün acaba bebek mi ?Eş mi diye :)
 
Kişiden kişiye değişir herhalde bu durum. Ya da insanların gelecekten, evlilikten veya eşten beklentilerine göre. 13 aylık kızım var, ilk evlendiğim günden tutun, hamilelik sürecine kadar, lohusalıktan da bugüne kadar eşimle aramda duygusal anlamda bir değişim olmadı. Biz yine çılgınız, haydi Susurluk'a tost yemeye gidelim deyip yollara dökülüyoruz yine, ama bu sefer 3 kişiyiz, ya da gece yarısı canımız yine dürüm istiyor sipariş veriyoruz. Doğa yürüyüşlerine artık 3 kişi çıkıyoruz. Hayatımıza renk geldi kızımızla, mesela artık çocuk parklarına gidiyoruz, hep beraber salıncakta sallanıyoruz. Çarpışan arabalara biniyoruz, uçan balon alıyoruz parkta elimizde balonlarla koşuyoruz anne-baba-kız :)) Gelecek planlarımızda artık 3 kişilik.Hayatımızda ki önemli günlerin sayısı da arttı mesela. Şimdi bir de anneler-babalar gününü ve kızımızın doğum gününü kutluyoruz. Paylaşımlarımız, ortak hayallerimiz arttıkça evliliğimiz daha da keyifli oldu kısacası. Kızım uyuduktan sonra eşime ve kendime bol bol vaktim kalıyor, film izliyoruz, bazen birbirimize kitap okuyoru....vs.

Çocuk olduktan sonra takındığınız tavır belirler herşeyi. Hayatınızı sadece bebeğin üzerine inşa ederseniz olmaz. Ya da babayı hayatınızın dışına iterseniz...Doğum sonrası uzun zaman ayrı oda da yatmak, babaya güvenmeyip çocuğun bakımına hiç karıştırmamak, ay üşür evde oturalım sen çık, ayy hasta olur kimse gelmesin, ay ben onsuz yatamam derseniz sonuç hüsran olur. Doğum sonrası ilk günden itibaren eşimle yattım, bebeğimiz beşiğinde yanımızdaydı, sırası geldi eşimle beraber yıkadık, sırası geldi eşim altını değiştirdi, kıyafetini değiştirdi, eşim canım sıkıldı çıkalım dediğinde her an kapıda hazırdım, sırası geldi kızımı anneme bıraktım eşimle bir gece geçirdim.

Kadının işi zor, hele bir de çalışıyorsa. Bir çok kimliği ve görevi var altından kalkması zor da olsa imkansız değil. Dışarıda iş kadını, evde ev hanımı, çocuğunun annesi, eşinin karısı ve bir kadın herşeyden önce. Hayatınızda ki değişimleri keyifli hale getirmeyi başarabilir ve buna eşinizi de dahil edebilirseniz çocuk evliliği yormaz.

Bence bunda çocuğun karakterinin de etkisi var. Ben de çocuğu hiçbir şey için bahane etmedim bu zamana kadar. 1 haftalıkken aldım kuaföre gittim, sürekli dışarı çıkardım. Karda yağmurda bile otobüsle minibüsle gezmeye götürdüm, eşim işteyken de haftasonu hep beraber de...

Ama şu an oğlumuz 1,5 yaşında ve istemiyor dışarıyı. Yani evet bir saate kadar tahammül ediyor ama bir saatte de bir yere gidip gelemiyoruz. Parka götürsek, yorgunluktan canı çıksa da dönmek istemiyor, yerlere atıyor kendini. Yemeğe gitsek burnumuzdan geliyor, yerden ekmek peçete topluyoruzsürekli.

Akşamları desen, zar zor sallayıp emzirip uyutuyorum, tam eşimle başbaşa kalıyoruz yarım saat olmadan başlıyor ağlamaya. Onun uyuyacağı tutsa, bu sefer benim canımı çıkarmış olduğu için benim de uykum oluyor...

Ve bunların hepsinin yetiştirmeyle alakalı olduğunu da düşünmüyorum. 1-2 yaşında da olsa bir karakteri var. Ben misafir sevmem mesela, dışarı çıkmayı severim. Oğlum tam tersi, dışarı çıkmayalım ama tanımadığı biri bile evimize gelse deliriyor sevinçten
 
Buradaki bir konuda @ema1 arkadaşımız 'Ama genel olarak aşkın büyüsü çocuktan sonra bozuluyor yani aşık olarak evlenende hayal kırıklığı yaşıyor' dedi
Etiketledim diye sorun etmez umarım.o_O
Bu sözleri bi çok kişiden duyuyoruz malesef
@limonlupasta06 ve ben evli , aşık henüz yeni çocuk düşünen arkadaşlarınız olarak sizlerin düşüncesi nedir bilmek istiyoruz
İnsan endişeleniyor :110:
ben buna katılmıyorum gercek sevgı varsa çocukla daha da katmerlenıyor, sadece karı koca olmanın dısında artık ıkı ebeveynde olundugundan ve sorumluluklar arttıgından ve en onemlısı sevgı bolundugunden bazen ınsanlar bunu aşkın bıtmesı olarak algılayabılıyor.
burada önemli olan kadının eş vasfını unutmadan annelik görevini yapması, babanında çocuğa yönelen sevgisi haricinde o çocuğu dünyaya getiren eşine gereken saygı ve sevgiyi göstermesi ve eşini ihmal etmeyip ona destek olmasıdır.
 
Aşk değilde romantizm azalıyor doğal olarak evde çocuklar var öpücükler bile sınırlı oluyor ama sevgi artıyor heyecan katmak elinizde 2 çocuğum var biri 4 biri1yaşında kocam daha çok pesimde:-)
 
Daha dogum yapmadim. Hayatimizi cok cok degistireceginden eminim oglumuzun. Ama esim simdiden her seyiyle ilgileniyor. Geceleri eli karnimda uyumak istiyor. Oglum esimin sesine tepki verdikce esimin gozlerinin ici guluyor... Benim uzerime titriyor her anlamda. Saniyorum ki oglumuz dogdugunde uykusuzluklar, stres, telas her sey etkileyecek. Ama esimin sevgisi ayni kalacak. Temennim de budur. :)
 
Bence bunda çocuğun karakterinin de etkisi var. Ben de çocuğu hiçbir şey için bahane etmedim bu zamana kadar. 1 haftalıkken aldım kuaföre gittim, sürekli dışarı çıkardım. Karda yağmurda bile otobüsle minibüsle gezmeye götürdüm, eşim işteyken de haftasonu hep beraber de...

Ama şu an oğlumuz 1,5 yaşında ve istemiyor dışarıyı. Yani evet bir saate kadar tahammül ediyor ama bir saatte de bir yere gidip gelemiyoruz. Parka götürsek, yorgunluktan canı çıksa da dönmek istemiyor, yerlere atıyor kendini. Yemeğe gitsek burnumuzdan geliyor, yerden ekmek peçete topluyoruzsürekli.

Akşamları desen, zar zor sallayıp emzirip uyutuyorum, tam eşimle başbaşa kalıyoruz yarım saat olmadan başlıyor ağlamaya. Onun uyuyacağı tutsa, bu sefer benim canımı çıkarmış olduğu için benim de uykum oluyor...

Ve bunların hepsinin yetiştirmeyle alakalı olduğunu da düşünmüyorum. 1-2 yaşında da olsa bir karakteri var. Ben misafir sevmem mesela, dışarı çıkmayı severim. Oğlum tam tersi, dışarı çıkmayalım ama tanımadığı biri bile evimize gelse deliriyor sevinçten

Tabi ki, ben genel olarak kendi hayatımdan örnek verdim zaten. Her çocuk farklıdır. Fakat çocuğun karakterinden bağımsız olarak çoğu Türk kadını hep aynı hatalara düşüyor. Çocuğu hayatın merkezi haline getiriyor. Doğum yaptıktan sonra aylarca eşiyle ayrı odalarda yatanlar var, siz daha ilk günden beşiğinde değilde kendi yatağınızda çocuk uyutursanız ileride de bu çocuk yatağında/ odasında uyumuyor diye şikayet etmeye hakkınız olmaz. Aman sen yapamazsın elleme, aman sen dur ben yaparım diye diye babayı kendi dünyanızın dışına atarsanız, baba da kendine dışarıda bir dünya kurar.

Her evin düzeni, her insanın evlilikten beklentileri , her çocuk farklıdır. Önemli olan hayatınızda ki farklılıkları güzelliğe dönüştürmek. Bizim dışarıda yapılan etkinlikler olur da, sizin çocuğunuz farklıdır siz evde bir şeyler yaparsınız. Daha cumartesi akşamı yemek için dışarıdaydık, kızım mama sandalyesindeydi, kendi kendine bir huzursuzluk yapası geldi, hiç oralı olmadım, ağladı-bağırdı elindekileri yerlere attı ben ve eşim yemeğimize devam ettik. Sonunda baktı,şımarıklıklarına ilgi göstermiyoruz sustu ve tüm yemeğini yedi. Ben biraz rahatımdır, çocuktur ağlayacaktır, aman millet ne der diyerek çocuğum dışarıda ağladığında telaşla susturmaya çalışmıyorum. Dilediği kadar ağlamakta özgür, bakıyor ki ağlamak işe yaramıyor kendi susuyor.
 
değişiyor
çünkü öncelikler değişiyor
kadın için de aynı erkek için de
gerçi benim eşim hiç bi zaman deli divane aşık olmadı bana, Allah sağlıklı uzun ömür versin kızım olduktan sonra iyice kanka olduk :) çünkü ikimizinde önceliği kızımızın mutluluğu sağlığı
eskiden eşim de eşim diyen ben bile şimdi herşeyde ilk dediğim kızım oluyor
 
Bu istatistik olarak sonuçlanamayan bi durum, kesinlikle ilişkinizin olgunluğuna; eşiniz ve sizin algınıza kalmış bir şey. Çocuk sorumluluktur, ben de sorumluluk almak istemediğim için şimdilik çekimserim.

Fakat evliliğiniz kötüyse ve ortamı güzelleştirip iyileştirme amaçlı çocuk düşünen çiftlerin dramatik tablolarından etkilenmeyin amacınız buysa.
 
Tabi ki, ben genel olarak kendi hayatımdan örnek verdim zaten. Her çocuk farklıdır. Fakat çocuğun karakterinden bağımsız olarak çoğu Türk kadını hep aynı hatalara düşüyor. Çocuğu hayatın merkezi haline getiriyor. Doğum yaptıktan sonra aylarca eşiyle ayrı odalarda yatanlar var, siz daha ilk günden beşiğinde değilde kendi yatağınızda çocuk uyutursanız ileride de bu çocuk yatağında/ odasında uyumuyor diye şikayet etmeye hakkınız olmaz. Aman sen yapamazsın elleme, aman sen dur ben yaparım diye diye babayı kendi dünyanızın dışına atarsanız, baba da kendine dışarıda bir dünya kurar.

Her evin düzeni, her insanın evlilikten beklentileri , her çocuk farklıdır. Önemli olan hayatınızda ki farklılıkları güzelliğe dönüştürmek. Bizim dışarıda yapılan etkinlikler olur da, sizin çocuğunuz farklıdır siz evde bir şeyler yaparsınız. Daha cumartesi akşamı yemek için dışarıdaydık, kızım mama sandalyesindeydi, kendi kendine bir huzursuzluk yapası geldi, hiç oralı olmadım, ağladı-bağırdı elindekileri yerlere attı ben ve eşim yemeğimize devam ettik. Sonunda baktı,şımarıklıklarına ilgi göstermiyoruz sustu ve tüm yemeğini yedi. Ben biraz rahatımdır, çocuktur ağlayacaktır, aman millet ne der diyerek çocuğum dışarıda ağladığında telaşla susturmaya çalışmıyorum. Dilediği kadar ağlamakta özgür, bakıyor ki ağlamak işe yaramıyor kendi susuyor.

Bizde öyle olmuyr maalesef. Eşim daha evden çıkmadan, yine burnumuzdan getirecek diye düşünerek kötüyü çağırıyor resmen. Normalde çok çok sakin bir insandır ama oğlumuz dışarıda huzursuzluk çıkarınca, ağlayınca çok çok geriliyor. Onu sakinleştirmeye, attıklarını toplamaya çalışıyor. Bırak, kalkarken hallederiz diyorum mesela, dinlemiyor. O öyle olunca da bazen yarım bırakıyorum, bazen hızlıca yiyip kalkıyorum.

Bebek arabasında sıkılıp ağladığı zaman, ben taşırım diyerek kucağa aldı, sonra o olmadığı zamanlar ben taşımak zorunda kaldım alıştırdığı için.

Normalde yalnızken çıkmak zor olur diye düşünürken, eşimle çıkmak daha zor hale geliyor Böyle olunca.
 
kesinlikle değil... böyle bakarak ilişkinizi bu tarafa dogru farkında olmadan surukleyebılırsınız, dıkkat edın, cocuktan sonra önemli olan, onca koşturma karmasa arasında bile olsa eşinizin gene yanagına kocaman bi öpücük kondurabilmek yada durup duruken hatta cocukların yanında bile senı cok sevıyorum deyıp sarılabılmekten gecıyor hersey bana gore..

çok şükür 12 yıllık evliyiz ve cocuklarımızın yanında bırbırımıze çok sık sarılır cok sık soylerız sevgımızı, bu sizin elinizde, yani eşiniz ve sizin ;)
 
Buradaki bir konuda @ema1 arkadaşımız 'Ama genel olarak aşkın büyüsü çocuktan sonra bozuluyor yani aşık olarak evlenende hayal kırıklığı yaşıyor' dedi
Etiketledim diye sorun etmez umarım.o_O
Bu sözleri bi çok kişiden duyuyoruz malesef
@limonlupasta06 ve ben evli , aşık henüz yeni çocuk düşünen arkadaşlarınız olarak sizlerin düşüncesi nedir bilmek istiyoruz
İnsan endişeleniyor :110:
valla bizim çocuk olduktan sonra daha da birbirimize bağlandık maşallah ;)
 
Back
X