Ben öyle ayrılık acısı yaşayan bir insan değilim. Ama benim de üniversite zamanlarında falan ayrıldıktan sonra bir daha kimseyi sevemeğecegimi düşündüğüm zamanlar olmuştu. Bazen o yoğun hislerimi özlemiyor değilim:)
Çok uzun zamandır ayrılığa üzülemiyorum bile çünkü biliyorum ki hayat sürprizlerle dolu.
Kimlerin kimlerin yeri doldu. Aşk her an yeniden beni bulacak. Gelince de kendine yepyeni bir sayfa açtıracak zaten

Ayrıca çabuk unutmamın
1) bir sebebi de bir ilişkiye başlarken mutlu olmak için başlamak, birlikte sadece coook keyifli ve güzel zamanlar geçirmek. Ama artık mutlu olmamaya başlayinca-hatta beni üzmeye başlayınca vakitlice yol vermek.
Böylece üzülecek birşey olmuyor çünkü hep güzel anılar birikiyor. 'Niye oyle oldu, niye bana böyle yapti,nasıl izin verebildim' falan demiyorum, 'ne güzeldi yaşandı tadında da bitti' diyorum.
En azından kafam rahat :)
2) Yine de kendin de istesen ayrılmayı süreç zor, alışkanlıklar vs vs... Böyle zamanlarda da kendimi oyalamaya çalışıyorum. Mesela her gece mesajlaşmaya çok alistiysam geceleri izlemek için yeni bir diziye başlıyorum. Ya da başka şehirde bir can dostum var. İki günlüğüne ona gidiyorum,fırsatım varsa...o beni iyileştiriyor :)
3) Bir de ben ayrılırken eğer o kişiden gerçekten kurtulmak istemiyorsam sigara gibi,azalta azalta ayrılıyorum.
Mesela şöyle ki, hayatıma girmiş en(yoksa tek mi?) mükemmel adamdan bazı hakli sebeplerle ayrılmak istemistim.
Birlikte olduğumuz bir gün sarılarak, öpüşüp koklasarak neden ondan ayrılmak istediğimi soyledim, o ağladı ben ağladım..içimizdeki her şeyi ortaya döktük. O kadar ağladık ki rahatladık ve aciktik yani :)
Ne benim aklımda ne de onun aklında birbirimizin değersiz olduğu,birbirimizi sevmediğimiz gibi kötü düşünceler yoktu. Ki bence en çok bu yaralar insanı : yalan mıydı sevgisi/ hic mi sevmedi? Beni kullandi , falan diye...
Sonra vedalaşıp dağıldık evlerimize... Arada hal hatır için mesajlaştik, bazen o çağırdı bisikletle çıkmaya,iki yudum içmeye, sohbet etmeye çıktık... Bazen benim enn insana ihtiyacım olduğunda elim telefona gitti onu aradım.. Zamanla o da kendi hayatına baktı ben de. Hatta çok istediği ama benim varlığım yüzünden yapamadığı şey vardı. Onu yaptı; ülke değiştirdi. Simdi orada sıfırdan başladı,univeriste falan okuyor. Benle İstanbul'da olsa mutlu ama hayallerinden uzakta bir insan olacaktı belki de. Ya da yarın bir gün aşkımız bittiğinde elde var sıfır ,hayallerinden vazgeçmiş bir insan olmanın pişmanlığını yaşayacaktı.
4) hayatı acitasyonlarla yaşamaktan hoşlanmıyorum. Ayrılıklar da sevdaya dair (demiş Cemal Süreya) . Aşk ne kadar normalse ayrılık da o kadar normal. Zaten hiçbir ilişki sebepsiz yere bitmez. Eğer sen 'biz çok aşıktık sebepsiz yere bitti' diyorsan yüksek ihtimalle varlığını henüz bilmediğin üçüncü bir kişi vardır işin içinde. Bakış açını değiştir,olaylara güzel tarafından bakmaya calis...
5) kendine zaman ayır. Hayatinda biri var diye yapamadığın herşeyi şimdi yap. Biraz kendini mutlu etmeye çabala ...
Mesela kizkiza çıktığın günlerde ikide bir arayıp seni geriyor muydu? Güzel haber, artık geremeyecek.
Şehir dışına çıkmandan rahatsız mı oluyordu?
Artik olmayacak

6 ve en önemlisi: zararın neresinden dönersen kârdir. Bu adamla evlenirsen ne kadar kötü bir hayatının olacağını hayal Edip kendini kurtulmuş gibi görebilirsin
Ayricaaa çoğu kk vatandaşı haklı olarak katilmayacaktir ama çivi çiviyi söker. Sevgili olmasa da şöyle flört edecek, arada takılacak birilerini bulursan en azından kafan meşgul olur