- 3 Aralık 2018
- 376
- 199
- 103
- Konu Sahibi ciceklimor
-
- #1
Haziran ayından beridir görüştüğüm biri var. Fakat bazı konularda emin olamıyorum. İlk olarak, 10 sene boyunca yurtdışında gemilerde denizci olarak çalışmış. Bu yüzden hiç ciddi bir ilişkisi olmadığını söyledi, yaşı 37.
Bizim ilk buluşmamızdan sonra beni 10 gün aramamıştı. İkinci buluşmamızda ise geçen hafta bir kızla buluştuğunu, bana yalan söylemek istemediğini, o kızla internetten benden çok daha önce tanıştığını, birkaç ay konuştuklarını söyledi. O kızı canlı görünce benim kadar eğlenceli olmadığını, etkilenmediğini söyledi. Ben buna o zaman biraz bozulmuştum, ama daha sadece görüşmeye yeni başladık diye kafaya takmadım. Gel zaman git zaman, biraz alkol aldığı bir dönemde bana çoğu defa eskortlara gittiğini söyledi. Ben de "senin bir AIDS testi yaptırman gerekiyor o zaman" dediğimde, bana "onlar çok temiz oluyorlar merak etme, hep kondom kullandırıyorlar" gibi bir laf da söyledi. Bunu söylediği an ise beraber geçirdiğimiz romantik –yersen– bir akşam yemeğiydi.
O an aslında buz gibi soğumuştum, fakat yakın arkadaşımın "gitmeyen erkek yok, napsın çocuk denizlerde zaman geçirmiş, sen de her şeye çok takıyorsun" gibi tavsiyelerinden sonra bunu da kabul ettim.
Başka bir zamanda da bana gemideyken Dubai’de Rus bir eskort ve Emirati bir kızla otelde yaşadığı bir şeyi anlattı. İlişkimiz boyunca bunlar ara ara aklıma geliyordu, ama kendimi dizginlemeye, takmamaya çalışıyordum. İlişkinin ilk başlarda mesajlarıma çok geç cevap veriyordu, bunun üzerine ben de onun mesajlarına daha da geç cevap vermeye başladım. Kendi kendime, çok da bir şey bekleme, aralarda görüş diyordum. Ama ilerleyen zamanlarda aramızda çok yoğun duygular başladı, bir anda "seni seviyorum", "günaydın" mesajlarına evrildi ilişki. Beraber çektiğimiz fotoğrafı telefonuna kapak yaptı, beni ailesiyle tanıştırmak istediğini söyledi. Bunlar bana ilk baştaki red flagleri unutturdu. Kendisi denizcilik işini 3 sene önce bırakmış, şimdi yeni işi var. 4 gün vardiyalı çalışıyor, 4 gün boş. Ben de hafta içi çalışıyorum, hafta sonları boşum. Salı günü vardiyadan geldiği zaman ben fedakarlık yapıp hafta içi onunla görüştüm. O akşam cuma ne yapıyoruz diye sordum, çünkü bir önceki hafta o cuma için sözleşmiştik. Bana "arkadaşlarımla görüşeceğim" dedi, ben de peki dedim. Arkadaşlarım dediği ise iş arkadaşları, Cansu ve Özer. İkisi sevgili.
Buraya kadar normal, fakat tanıştığımız süre boyunca bana Cansu’nun onun en yakın kız arkadaşı olduğunu, başka bir muhabbette Cansu’yla Özer’in birbirlerine uygun olmadığını, Cansu’nun daha canlı, çılgın, Özer’in sıkıcı biri olduğunu, başka bir muhabbette ise bu sefer yakın arkadaşının Özer olduğunu, onun pek yakışıklı olmadığını ama kız arkadaşının (Cansu’nun ismini vermeden) baya güzel bir kız olduğunu falan söyledi.
Neyse, ben onu sirf daha fazla gorebilmek icin hafta ici de fedakarlik yapip gorusurken o, planladigimiz cuma aksamini, Cansu ve Ozerle gecirmeyi tercih etti. O akşam sanırım sarhoş olup bana gece 1’de uzun bir mesaj yazmış. Mesaj şu şekilde: "Bana kendimi çok kötü hissettiriyorsun, sanki senin önceliğin değil bir seçeneğinim, mesajlarıma geç cevap veriyorsun, erkek arkadaşlarının olmasından da hoşnut değilim, kendimi bana yetersiz gibi hissettiriyordu vs vs" . Isin tuhafi, aslinda bu soylediklerini kendisinin bana yapiyor olmasi. Sanirim beklentisi, benim agzi var dili yok, bir kadin olmam ve kendisinin, her turlu hakka sahip olmasi. Benim ise iyi bir isimin olmasi, kimseye eyvallahimin olmamasi aslinda temel sorun saniyorum. Erkek arkadas konusuna gelirsek de sadece iki tane çok yakın erkek arkadaşım var. Birisi 23 senelik, ilkokuldan arkadaşım, kendisi zaten eşcinsel. Ötekisi de 15 senelik, üniversiteden bir arkadaşım. Onun bana anlattığı Cansu ise daha 2-3 senelik arkadaşı. Ayrıca ben hiçbir zaman erkek arkadaşlarımın yakışıklılığından, fiziksel görünümlerinden hiç bahsetmedim. Cunku onlara o gozle bakmam bile. Ama o defalarca Cansuyla ilgili, farkli zamanlarda, cok guze olduguna atifta bulundu.
Neyse, o aksam o mesajdan sonra kendimi sorguladım. "Acaba ben mi hata yaptım, acaba çok mu umursamaz davrandım, belki de biraz daha kadinsi agirbasli davranmaliyim" diye. Ona "seni böyle hissettirdiysem özür dilerim, daha transparan olmaya, senin benim için değerli olduğunu göstermek için çabalayacağım, senden baska kimse onemli degili tarzinda bir aciklama yaptim.
Geçen hafta sonu beraber zaman geçirdik, yine her şey güzeldi. Beni yemeğe götürdü. Ben de ona "haftaya cuma ben de seni bir yere götüreceğim" dedim. Daha sonra o da bana "cumartesi de şuraya gideriz, beraber uzun yürüyüş yaparız" dedi.
Evet, bugün cuma ve ona öğlene doğru "eee hafta sonu için planımız nedir" diye yazdım. Bana verdiği cevap: "Ben sadece cumartesi buluşup yürümeye gideceğimizi sanıyordum, bugün için bir plan yok. Vardiyadan saat kaçta çıkacağımı bilmiyorum, kusura bakma." Bunun üzerine ben cevap vermedim. 1 saat sonra "özür dilerim benim yapabileceğim bir şey yok, saat belli değil şu an" yazmış.
Gerçekten seven birisi böyle mi davranır sizce? Sanırım kendisine evlilik yapacağı, bir de kuluçka makinesi olarak kullanacağı birini arıyor. Iliskinin baslarindan beridir aile istedigini, kardeslerinin hepsinin cocuklari oldugunu, onun hala yalniz oldugunu falan soylemisti. Sanirim o bu ilişkiyi sadece tamamlanması gerek iş gibi görüyor. Gerçekten heyecan içeren duyguları yok sanırım. Ben ona "bugün buluşalım" bile demedim, bana direkt "bugün plan yok" diyor. Kaldı ki bugün plan olmamış bile olsa seven insan isten geç de çıksa, bir saat de olsa buluşmak ister. 10 dk uzakta oturuyor, arabası var, arabayla 10 dk evlerimiz.
Ben mi çok düşünüyorum bilmiyorum ama ayrılmak istiyorum sanırım...
Bizim ilk buluşmamızdan sonra beni 10 gün aramamıştı. İkinci buluşmamızda ise geçen hafta bir kızla buluştuğunu, bana yalan söylemek istemediğini, o kızla internetten benden çok daha önce tanıştığını, birkaç ay konuştuklarını söyledi. O kızı canlı görünce benim kadar eğlenceli olmadığını, etkilenmediğini söyledi. Ben buna o zaman biraz bozulmuştum, ama daha sadece görüşmeye yeni başladık diye kafaya takmadım. Gel zaman git zaman, biraz alkol aldığı bir dönemde bana çoğu defa eskortlara gittiğini söyledi. Ben de "senin bir AIDS testi yaptırman gerekiyor o zaman" dediğimde, bana "onlar çok temiz oluyorlar merak etme, hep kondom kullandırıyorlar" gibi bir laf da söyledi. Bunu söylediği an ise beraber geçirdiğimiz romantik –yersen– bir akşam yemeğiydi.
O an aslında buz gibi soğumuştum, fakat yakın arkadaşımın "gitmeyen erkek yok, napsın çocuk denizlerde zaman geçirmiş, sen de her şeye çok takıyorsun" gibi tavsiyelerinden sonra bunu da kabul ettim.
Başka bir zamanda da bana gemideyken Dubai’de Rus bir eskort ve Emirati bir kızla otelde yaşadığı bir şeyi anlattı. İlişkimiz boyunca bunlar ara ara aklıma geliyordu, ama kendimi dizginlemeye, takmamaya çalışıyordum. İlişkinin ilk başlarda mesajlarıma çok geç cevap veriyordu, bunun üzerine ben de onun mesajlarına daha da geç cevap vermeye başladım. Kendi kendime, çok da bir şey bekleme, aralarda görüş diyordum. Ama ilerleyen zamanlarda aramızda çok yoğun duygular başladı, bir anda "seni seviyorum", "günaydın" mesajlarına evrildi ilişki. Beraber çektiğimiz fotoğrafı telefonuna kapak yaptı, beni ailesiyle tanıştırmak istediğini söyledi. Bunlar bana ilk baştaki red flagleri unutturdu. Kendisi denizcilik işini 3 sene önce bırakmış, şimdi yeni işi var. 4 gün vardiyalı çalışıyor, 4 gün boş. Ben de hafta içi çalışıyorum, hafta sonları boşum. Salı günü vardiyadan geldiği zaman ben fedakarlık yapıp hafta içi onunla görüştüm. O akşam cuma ne yapıyoruz diye sordum, çünkü bir önceki hafta o cuma için sözleşmiştik. Bana "arkadaşlarımla görüşeceğim" dedi, ben de peki dedim. Arkadaşlarım dediği ise iş arkadaşları, Cansu ve Özer. İkisi sevgili.
Buraya kadar normal, fakat tanıştığımız süre boyunca bana Cansu’nun onun en yakın kız arkadaşı olduğunu, başka bir muhabbette Cansu’yla Özer’in birbirlerine uygun olmadığını, Cansu’nun daha canlı, çılgın, Özer’in sıkıcı biri olduğunu, başka bir muhabbette ise bu sefer yakın arkadaşının Özer olduğunu, onun pek yakışıklı olmadığını ama kız arkadaşının (Cansu’nun ismini vermeden) baya güzel bir kız olduğunu falan söyledi.
Neyse, ben onu sirf daha fazla gorebilmek icin hafta ici de fedakarlik yapip gorusurken o, planladigimiz cuma aksamini, Cansu ve Ozerle gecirmeyi tercih etti. O akşam sanırım sarhoş olup bana gece 1’de uzun bir mesaj yazmış. Mesaj şu şekilde: "Bana kendimi çok kötü hissettiriyorsun, sanki senin önceliğin değil bir seçeneğinim, mesajlarıma geç cevap veriyorsun, erkek arkadaşlarının olmasından da hoşnut değilim, kendimi bana yetersiz gibi hissettiriyordu vs vs" . Isin tuhafi, aslinda bu soylediklerini kendisinin bana yapiyor olmasi. Sanirim beklentisi, benim agzi var dili yok, bir kadin olmam ve kendisinin, her turlu hakka sahip olmasi. Benim ise iyi bir isimin olmasi, kimseye eyvallahimin olmamasi aslinda temel sorun saniyorum. Erkek arkadas konusuna gelirsek de sadece iki tane çok yakın erkek arkadaşım var. Birisi 23 senelik, ilkokuldan arkadaşım, kendisi zaten eşcinsel. Ötekisi de 15 senelik, üniversiteden bir arkadaşım. Onun bana anlattığı Cansu ise daha 2-3 senelik arkadaşı. Ayrıca ben hiçbir zaman erkek arkadaşlarımın yakışıklılığından, fiziksel görünümlerinden hiç bahsetmedim. Cunku onlara o gozle bakmam bile. Ama o defalarca Cansuyla ilgili, farkli zamanlarda, cok guze olduguna atifta bulundu.
Neyse, o aksam o mesajdan sonra kendimi sorguladım. "Acaba ben mi hata yaptım, acaba çok mu umursamaz davrandım, belki de biraz daha kadinsi agirbasli davranmaliyim" diye. Ona "seni böyle hissettirdiysem özür dilerim, daha transparan olmaya, senin benim için değerli olduğunu göstermek için çabalayacağım, senden baska kimse onemli degili tarzinda bir aciklama yaptim.
Geçen hafta sonu beraber zaman geçirdik, yine her şey güzeldi. Beni yemeğe götürdü. Ben de ona "haftaya cuma ben de seni bir yere götüreceğim" dedim. Daha sonra o da bana "cumartesi de şuraya gideriz, beraber uzun yürüyüş yaparız" dedi.
Evet, bugün cuma ve ona öğlene doğru "eee hafta sonu için planımız nedir" diye yazdım. Bana verdiği cevap: "Ben sadece cumartesi buluşup yürümeye gideceğimizi sanıyordum, bugün için bir plan yok. Vardiyadan saat kaçta çıkacağımı bilmiyorum, kusura bakma." Bunun üzerine ben cevap vermedim. 1 saat sonra "özür dilerim benim yapabileceğim bir şey yok, saat belli değil şu an" yazmış.
Gerçekten seven birisi böyle mi davranır sizce? Sanırım kendisine evlilik yapacağı, bir de kuluçka makinesi olarak kullanacağı birini arıyor. Iliskinin baslarindan beridir aile istedigini, kardeslerinin hepsinin cocuklari oldugunu, onun hala yalniz oldugunu falan soylemisti. Sanirim o bu ilişkiyi sadece tamamlanması gerek iş gibi görüyor. Gerçekten heyecan içeren duyguları yok sanırım. Ben ona "bugün buluşalım" bile demedim, bana direkt "bugün plan yok" diyor. Kaldı ki bugün plan olmamış bile olsa seven insan isten geç de çıksa, bir saat de olsa buluşmak ister. 10 dk uzakta oturuyor, arabası var, arabayla 10 dk evlerimiz.
Ben mi çok düşünüyorum bilmiyorum ama ayrılmak istiyorum sanırım...