Ailem 4/4 lük bile olsaydı gene hata yapacaktım. Çünkü insanım hata yapa yapa öğreneceğim.
Yalan söyledim evet bu hafta telafi kurslarım var dedim. Sonra da yok beni rahat bırakın diye dedim dedim. Ama ekders olayım kurs olayım gerçekten var sadece daha başlamadı olay o değil iptal et dedi etmeyeceğim dedim. Aynen artık online terapist bana şart oldu. Sürekli bizi öldüreceksin bizi hasta ediyorsun diye manipülasyon yapıyorlar. Hep kendime daha kötü örnekleri gösterip senelerce beni okuttular büyüttüler diyorum.
Ailen çöp.
Onları ciddiye alıp hala telefonları açman bile hata.
Ailenin gözünde kocaman bir hiçsin. Sadece son doğan kız evlatsin, oğlunun yaninda esamen bile okunmuyor. Senden tek bekledikleri biryerini muhafaza edip bir an önce onların himayesinden başka erkeğin himayesine geçmen. Yaşlanınca da bakman:)
Ailen mi seni okuttu?
Nasıl okuttu tam olarak? 12 sene zaten zorunlu eğitim. Üniversiteyi sen kazandin . Kafelerde çalıştığını hatırlıyorum. Sana tek dedikleri sen yapamazsın, sen atanamazsin, abine hizmet et, senden bir halt olmaz, okumaya niyetin yoksa gel, gelmezsen saçına yapışıp getiririz...
Şiddet uygulamaları da cabası.
Bu mu okutmak?
Buradan bakınca okuma diye çomak sokmak oluyor.
Hala da nasıl dinliyorsun anlamiyorum.
Bence aileler çocuğunu bilerek böyle ezik yetistiriyor ki çocuk ailesine bir yaranma ihtiyacı duysun. Nedense ağzına edilerek, haksızlığa ugrayarak büyümüş çocukların geneli sizin gibi aileci oluyor (evet ailecisiniz,hayatınızın merkezindeler) .
Benim annem de evlat ayrımına uğramış. dedem çocuklarını çok seven, elinde ne varsa onlara yağdıran bir adamdi ama oğlunu daha çok severdi. Rahmetli olmadan önce annem onun suyuna gidip, hastane tedavi her şeyiyle ilgilenip , sohbet konuları açıp, okey mokey ne varsa ortaya serip, oynayip neselendirmeye çalışırdı. Ama dedemin yüzünde sadece çok yakinindaki oğlu onu haftada bir ziyaret ederse güller açardı. Şimdi ananemle de aynı hesap . Ağzıyla kuş tutsa yine uzun vadede yaranamiyor. Ama her şeyine o koşmaya dünden hazır...
Bir başka arkadaşım var. Ailede hiçbir kız okumamış, bu da dersane mersane olmadan kendi kazanmış. Babası ossden önce 'kazandin kazandın,kazanamadin daha sınav yok. Ablalarin gibi kocaya git' demiş. Kız da bu yüzden puanı neye yeterse yazmış gitmiş. Okurken kykda kalmış, cep harçlığı almamis. Mezun olup İstanbul'a tasinicam diyince or.pu muamelesi görmüş. Sadece beş parca kıyafetle evden çıkmış. "Kızım buyuksehirdesin,para lazım olur" cümlesini duymamis, eşinin dostunun evinde kala kala zar zor iyi kötü bir iş bulmuş, aparta çıkmış. Derken bir kuruş göndermeyen babası aramış,kredi çektirmiş.
Ben tanistigimda apartta dört kişilik odalardan sıkılıp eve çıkmak istiyordu, ailesi kiyametleri koparttı. Yıllar sonra zarzor kendi evine çıktı. İşinde de yükseldi. Tam hayatı guzellesmeye başladı diye seviniyordum, gecen ay tekrar buluştuk. Babası adet edinmiş, her ay 2 bin lira istiyormuş,bir de ailesinin bilmemneyi bozulmuş, bunu arayıp sıkıştırıp duruyorlarmis al kredi kartından diye .
Kız da of pof, istemiyorum diyor ama elinde avucunda ne varsa veriyor, iş yerinin öğle molasında cebinde anca çiğköfte alacak parası kalıyor. Aç acina yaşıyor.
Siz de onların başka bir versiyonusunuz buradan bakınca.
Daha kaç sene bu toksik ilişkiyi bu şekilde sürdürmeyi düşünüyorsunuz?