Başınız sağolsun
Sizi en iyi anlayanlardan biri de benim sanırım

Bende 8 yaşındaydım babamı kaybettiğimde ve benden iki yaş küçük kardeşim vardı.. ilk başlarda pek bişey anlayamadık tabii e çocuklukta var işin içinde.
Amaaa sonra sonra çok koydu.. her akşam komşu çocukların babası eve gelir ama bizimki yok kardeşi le el ele evimize çıkardık onlar babaları ile..
Annem babamın 40 i çıkınca ile başlamıştı mecburdu buna ve sadece ortaokul mezunuydu ve çalışma alanı kısıtlı zor bir işi vardı. Çalıştığı yerde başka çocuklarla ilgileniyor işi gereği. Temizliğiydi yemeğiydi...
Ama akşam eve geliyor haliyle çok yorgun anca birlikte yemek yerdik onunla ve sonra ev işlerini yapıyor daha da yorgun düşüyor uyuya kalıyordu koltukta..
Annemden çok ananemin emeği var üzerimizde i büyüttü.
Baba ölmüş anne de yok gibi çok zor yıllardı maddi imkansızlıkları saymıyorum bile..
Babamdan önce derslerim çok iyiyken onu kaybından sonra derslerimde kötüye gitmişti
Bu psikoljiyle anca bu kadar oluyor
Orta okul lisede iyice zorlandım
Dediğim gibi annem ortaokul mezunu idi ve açıkçası derslerimize yardımcı olamıyordu
Kızım ben anlamıyorum derslerinizden keşke yardım edebilsem derdi
Ve baba acısı başka yerlerdende vuruyordu yaşasaydı o ilgilenirdi bilemediğimi sorardım ona.. öğretmenine sor derdi annem
Sorardıö ama bazen basit bişeyler sorduğumda güler dalga geçerlerdi arkadaşlarım..
İçimdeki boşluktan hiçbir zaman adepte olamıyordum hayata.. utanıyordum bilemediğim soruları öğretmenime sormaya. Ya gülerlerse...
İşte ortaokul böyle bitti
Lise ona nazaran daha iyiydi büyüyordum ve kendimi ifade etmeye başlamıştım babasızlığımın acısını2 kimseye hissettirmiyordum
Birgün arkadaşlarla okuldan otobüs durağına yürürken bi arkadaşım kızlar ben babamla ayakkabı almaya gideceğim görüşürüz diyip ayrıldı yanımızdan..(nispet olarak demedi tabiki) o an düşündüm ben babamla en son ne aldım ayakkabı almaya gittim mi hiç? Hatırlamıyorum bile...
Eve nasıl geldiğini bilmiyorum kapıdan içeri girer girmez bıraktım kendimi saatlerce ağladım.. duygularımı bastırdığım yılların acısı çıkıyordu sanki. Uyuya kalmışım..
Annemle kardeşim eve geldiklerinde uyandırdılar ama kafamı bile kaldıramıyordum anne başım çok ağrıyor ilaç alıp yattım diyebildim sadece..
Ve sabaha uyandığımda kendime bi söz verdim acım halen taze yaşayamadıklarım içimde bir uhte ama hayat devam ediyor
İçime attıkça dahada zor oluyor
İçime atmıyordum artık (yada acımı başaramadıklarımın bahanesi olarak görmüyordum) çünkü hayat yeterince acımasız, insanlar başkalarının acılarından bazen zevk bile alıyorlar.
Soramadığım çekindiğim sorularımı sormaya, hissettiklerimi açıkça konuşmaya başladım ve ben kazandım
Kendimi kabuğuma çekmek, duygularımı hapsedip kendimi hasta etmek yerine hayata karşı durmaya alıştım
Babamın acısı hiç geçmedi geçmeyecekte
Okuldan mezun oluyorum o yok
Kız istemeye geliyorlar nişan oluyor o yok
Gelin çıkacağım kuşağımı bir başkası bağlıyor o yine yok
Anne oldum babacığım yine yok
Ama acısı hep içimde
Ben çocukluğumuonsuz geçirdim yaşadıklarım sadece bunlar değil ama bir çocuk kalbiyle belkide ençok içime koyanlar bunlar
Sizin de şimdi herşey çok taze açınız hiç geçmeyecek ama onsuz yaşamaya alışacaksınız..