- 12 Ocak 2010
- 1.766
- 5.953
- 31
- Konu Sahibi BirKulunuCokSevdim
- #1
Merhaba hanımlar :)
İki gündür aklımı kurcalayan bir mesele var. Fikirlerinizi almak isterim :)
Biraz uzun yazdım galiba, uyarayım şimdiden ^^
Dedemi 10 yıl önce kaybettik, babaannem tek başına kalamıyor. Gelinlerle de anlaşmak mümkün olmadı. Ankara'da halamlarla berber yaşıyor. Samsundaki evini kapattı. Evi 3 katlı. Çok eski bir ev. Eskiden orta katta onlar otururdu, üst ve alt kat kiradaydı. Ankaraya taşınınca orta katı kapattılar. Kiracılarla yakındaki bir arabamız ilgilenirdi. Kira dediysem 300 lira bile değil. Sene içindeki kirayı toplayıp yazın 1 aylığına samsuna gelen babanneme teslim ederdi bu akraba. Babaannem de eline geçen bu paranın fazlasını samsuna gittiğinde evinin tadilatına harcardı. Neyse artık 2 kiracımız da yok. Babannem sadece rahmetli dedemden kalan maaşla geçiniyor.
Babannem çok eli sıkı bir kadındır. Zamanında yokluk çekmiş. Parasının kıymetini çok iyi bilir. Halamlarla kalırken mutfak masraflarına destek çıkıyor. Onun dışında maaşını toplam 11 toruna çeyiz yapmaya harcıyor. Yani bize :) Ben pek anlamam ama baya masraflı bir işmiş bu galiba. Terziliği de var el işi de bilir. Yani kumaş ip masrafı dışında pek para harcamaz. Onun da en hesaplı ve kalitelisini de arar bulur zaten. İlk kez pike diktirdi onun için para verdi terziye. Yoksa kimsenin yaptığı işi beğenmez, Karadeniz kadını işte :) Yine ayrıntıda boğuldum değil mi? Huyum kurusun böyleyim işte
Neyse sevgili babannem bu yaz biraz fazla kaldı samsunda. Evlerin her işini tamir ettirdi. Kardeşlerim gitti kaldı yanlarında. Yardımcı oldular. Babam da gitti hafta sonları. Tatillerinde yardım etti babanneme. Velhasılıkelam bu yaz evlerin peşinden koştuk ailecek. Ve nihayet hallettik her işi. Ama öyle değilmiş!
Ankaraya döneli 1 hafta olmadı. Kardeşimi aramış. Kenarda birikmişin var mı diye sormuş. Kardeşim şaşırmış baya. Bizim babannemle hiç para alış verişimiz olmamıştır. Bayramda bile para vermez. Hediye alır ama hiç harçlık vermişliği yoktur. O yuzden baya garibine gitmiş kardeşimin. Duyunca ben de garipsedim. Kardeşim mimar. Yeni mezun, o yüzden de fazla bir maaş almıyor. 2000bile değil, oyle söyleyeyim. Ankara'da kendi halinde ay sonunu zor getiriyor. Bu ailede para kazanıyor diye borç para istenecek en son insan odur benim gözümde. Kaldı ki parayı samsundaki evin çatısını yaptırmak için istiyormuş. Kışın evde kalmıyor, evler boş zaten. Kiracıya vermeyecek illâllah ettiğinden. Yani bir acelesi yok çatının.
Ben duyunca üzüldüm baya. Zorda kalmasa istemezdi diye düşündüm. Benim de bir gelirim yok. İşsizim. Annemin yanında çalışıyorum. Düzenli para alıyorum ondan maaş gibi ama pek tutumlu bir yapım olmadığından birikmiyor. İstediği miktar bende yok yani. Bir kız kardeşim daha var. O da bu yaz çalışıp para biriktirdi. Ona mı desem acaba diyorum. O versin, ben biriktirip kardeşime vereyim. Ama kız o kadar dirsek çürüttü, istemeye hakkım var mı bilemiyorum.
Bir şekilde para bulup versem babam duyduğunda kıyameti kopartır. Ben ne güne duruyorum diye. Ki ömrü boyunca maddi manevi babannemin yanında olmuştur. Bu çatı işinin de hiç acelesi yok bence ama kadın ilk kez para istemiş bizden diye verelim diyorum. Babaannem bir tek Ankara'daki kardeşimi aramış. Beni ya da diğer kardeşlerimi aramamış. Babamın ağzını aradım, onu da aramamış. Yani sadece o kardeşimden istemiş parayı ve garibimin zar zor geçindiğinden haberdar. Ne yapayım hanımlar? Ne dersiniz?
Bir şekilde para bulup göndereyim mi?
Babama söyleyeyim arayıp olayın aslını astarını öğrensin mi?
Edt:
Halamı aradım. Haberi varmış paradan. Cidden çatı için lazımmış. Tamir yapıldı sanıyorduk ama tamiri yapacak olanlar fındığa gittiğinden eylüle kalmış tamir işi. Babannem oğluna kıyamadığından bayram onu arayıp para istememiş. Uç aylığını ekimde alacakmış. Kurban da kesme niyetinde olduğundan hesap açık vermiş. Kardeşimin de maaşını aldığını duyunca onu aramış. Kardeşim 500 kadar verebilirim demiş ama yetmez diye istememiş. Dediğim gibi altın bozup elindeki parayla tamamlamış. Bir daha böyle bir şey olursa beni arayın dedim. Tamam dediler. Bende ne evhamlı bir insanmışım ya
İki gündür aklımı kurcalayan bir mesele var. Fikirlerinizi almak isterim :)
Biraz uzun yazdım galiba, uyarayım şimdiden ^^
Dedemi 10 yıl önce kaybettik, babaannem tek başına kalamıyor. Gelinlerle de anlaşmak mümkün olmadı. Ankara'da halamlarla berber yaşıyor. Samsundaki evini kapattı. Evi 3 katlı. Çok eski bir ev. Eskiden orta katta onlar otururdu, üst ve alt kat kiradaydı. Ankaraya taşınınca orta katı kapattılar. Kiracılarla yakındaki bir arabamız ilgilenirdi. Kira dediysem 300 lira bile değil. Sene içindeki kirayı toplayıp yazın 1 aylığına samsuna gelen babanneme teslim ederdi bu akraba. Babaannem de eline geçen bu paranın fazlasını samsuna gittiğinde evinin tadilatına harcardı. Neyse artık 2 kiracımız da yok. Babannem sadece rahmetli dedemden kalan maaşla geçiniyor.
Babannem çok eli sıkı bir kadındır. Zamanında yokluk çekmiş. Parasının kıymetini çok iyi bilir. Halamlarla kalırken mutfak masraflarına destek çıkıyor. Onun dışında maaşını toplam 11 toruna çeyiz yapmaya harcıyor. Yani bize :) Ben pek anlamam ama baya masraflı bir işmiş bu galiba. Terziliği de var el işi de bilir. Yani kumaş ip masrafı dışında pek para harcamaz. Onun da en hesaplı ve kalitelisini de arar bulur zaten. İlk kez pike diktirdi onun için para verdi terziye. Yoksa kimsenin yaptığı işi beğenmez, Karadeniz kadını işte :) Yine ayrıntıda boğuldum değil mi? Huyum kurusun böyleyim işte
Neyse sevgili babannem bu yaz biraz fazla kaldı samsunda. Evlerin her işini tamir ettirdi. Kardeşlerim gitti kaldı yanlarında. Yardımcı oldular. Babam da gitti hafta sonları. Tatillerinde yardım etti babanneme. Velhasılıkelam bu yaz evlerin peşinden koştuk ailecek. Ve nihayet hallettik her işi. Ama öyle değilmiş!
Ankaraya döneli 1 hafta olmadı. Kardeşimi aramış. Kenarda birikmişin var mı diye sormuş. Kardeşim şaşırmış baya. Bizim babannemle hiç para alış verişimiz olmamıştır. Bayramda bile para vermez. Hediye alır ama hiç harçlık vermişliği yoktur. O yuzden baya garibine gitmiş kardeşimin. Duyunca ben de garipsedim. Kardeşim mimar. Yeni mezun, o yüzden de fazla bir maaş almıyor. 2000bile değil, oyle söyleyeyim. Ankara'da kendi halinde ay sonunu zor getiriyor. Bu ailede para kazanıyor diye borç para istenecek en son insan odur benim gözümde. Kaldı ki parayı samsundaki evin çatısını yaptırmak için istiyormuş. Kışın evde kalmıyor, evler boş zaten. Kiracıya vermeyecek illâllah ettiğinden. Yani bir acelesi yok çatının.
Ben duyunca üzüldüm baya. Zorda kalmasa istemezdi diye düşündüm. Benim de bir gelirim yok. İşsizim. Annemin yanında çalışıyorum. Düzenli para alıyorum ondan maaş gibi ama pek tutumlu bir yapım olmadığından birikmiyor. İstediği miktar bende yok yani. Bir kız kardeşim daha var. O da bu yaz çalışıp para biriktirdi. Ona mı desem acaba diyorum. O versin, ben biriktirip kardeşime vereyim. Ama kız o kadar dirsek çürüttü, istemeye hakkım var mı bilemiyorum.
Bir şekilde para bulup versem babam duyduğunda kıyameti kopartır. Ben ne güne duruyorum diye. Ki ömrü boyunca maddi manevi babannemin yanında olmuştur. Bu çatı işinin de hiç acelesi yok bence ama kadın ilk kez para istemiş bizden diye verelim diyorum. Babaannem bir tek Ankara'daki kardeşimi aramış. Beni ya da diğer kardeşlerimi aramamış. Babamın ağzını aradım, onu da aramamış. Yani sadece o kardeşimden istemiş parayı ve garibimin zar zor geçindiğinden haberdar. Ne yapayım hanımlar? Ne dersiniz?
Bir şekilde para bulup göndereyim mi?
Babama söyleyeyim arayıp olayın aslını astarını öğrensin mi?
Edt:
Halamı aradım. Haberi varmış paradan. Cidden çatı için lazımmış. Tamir yapıldı sanıyorduk ama tamiri yapacak olanlar fındığa gittiğinden eylüle kalmış tamir işi. Babannem oğluna kıyamadığından bayram onu arayıp para istememiş. Uç aylığını ekimde alacakmış. Kurban da kesme niyetinde olduğundan hesap açık vermiş. Kardeşimin de maaşını aldığını duyunca onu aramış. Kardeşim 500 kadar verebilirim demiş ama yetmez diye istememiş. Dediğim gibi altın bozup elindeki parayla tamamlamış. Bir daha böyle bir şey olursa beni arayın dedim. Tamam dediler. Bende ne evhamlı bir insanmışım ya
Son düzenleme: