Babasıyla sorun yaşayanlar

Babamı affetmek mi asla... Ben ki kimseye kin besleyemem kıramam yapı olarak öyle biri olmamama rağmen ASLAAAA affetmiycem babamı ölse umrumda bile değil bana kardeşlerime bilhassa anneme yaşattığı hayat için bozduğu psikolojim için onun yüzünden bana ve kızına aşık olan eşime hala güvenemiyorum belki bana kizacaksiniz ama malesef hissettiklerim bu hiç de vicdan yapmıyorum.
Haklısın bir sene önce harfien aynı fikirdeydim. İnşallah mutlu olursunuz pişman olmasınız. Yada ben pişman olmam. Herkes mutlu olsun ya yrının garantisi bile yokken bu yükler fazla geliyor.
 
Bende çok isterdim babamı affetmeyi ama.. yaptığı şeylere yapmaya devam ediyor düzeleceğine her gün daha beter üzüyor..:KK61:
 
Bende çok isterdim babamı affetmeyi ama.. yaptığı şeylere yapmaya devam ediyor düzeleceğine her gün daha beter üzüyor..:KK61:
Benimkide değişmesi çünkü insanlar değişmez. Ben sadece onun verebileceği zararları kabullenerek gardımı alıp olduğu gibi kabul ederek asgari bir baba kız ilişkisi yaşamaya çalışacağım. Çok iyi anlıyorum...
 
Eften püften sebepler:) tamam hayatım. Yıllar bana asla beni anlayamayacak kadar peşin hükümlü insanlarla uğraşıp kendini yormamayı öğretti. Haklısın haklısın.
Yıllar size spermlerin üstünlüğünü öğretmiş bence, size spermli babanızla iyi günler dilerim :KK70:
 
Yıllar size spermlerin üstünlüğünü öğretmiş bence, size spermli babanızla iyi günler dilerim :KK70:
Ne diyosun arkadaşım ya. Koca paragrafta iki yerde sperm geçiyor takılmışsın bir sperm gidiyorsun. Neden algıda bu kadar seçicisin ve neden sperm bence bunu değerlendirmek lazım. Bastırılmış cinselliğin dışa vurmu mu? Yoksa tesadüf mü? Uzman değilim ben yorumlamayacağım. Tipik demogoji hareketleri koca paragraftan cımbızla çekip onun üstüne oynama... Bayatlamadı mı bunlar?
 
Sonrada geceleti korkuyla uyandığımı anneme yaptıklarını affedemediğini baskısının kişiliğime zarar versidiğini ve daha bir sürü şeyi yazdım onları neden baz almadınız. İnsanın gece uykusundan annesinin çığlıklarıyla uyanmasının yerlerde kan görmenin küçük bir çocuğun ruhunda nelere sebep olduğunu bir düşün. Ben babam üzülsün diye 20 yaşımda hiç tanımadığım bir ve bir daha görmediğim bugün bile adını bilmediğim bir adamla yaşadım ilkimi. Sırf babam üzülsün diye onun istemeyeceği bir adamla evlendim. O nefret eder diye sabahlara kadar içtim sıçtım her boku yedim. Anneme zaraa verdiği için onu evladıyla cezalandırdım. Bana zarar verdiği için intikam aldım. Ne geçti elime koca bir sıfır. Arrtık hayatı böyle yaşamayacağım. Sadece farklı bir bakış açısı getirmek istedim aynı durumdakilere.

Onları da okudum. Kötü tarafları da var elbette.
Babanız sizin için üzülecek bir adammış en azından başınızdaymış.
Biz bin beterini yaşadık buraya yazsam kimse inanmaz.
Ben ölüm döşeğinde olsam babam pek üzülmez öyle söyleyeyim.
Unutmuş bizleri, hani kedi köpek yavru yapar da unutur ya onun gibi düşünün.Yürümeye başlayıncaya kadar yanımızdaydı...
Baba değil de başka bir akraba gibi işte, şimdilerde yaşlandı kavga gürültü etmiyoruz yılda bir ay görüyorum zaten. Maddi manevi beklentimiz de olmadığı için hır gür çıkartmıyor.
Ama pek değişmedi. Bizim ise duygularımız yok oldu. Çok yarım kaldık herşeyimiz yarım bütün hayatımız yarım.
O yüzden sizin gibi bir babaya bin kere razı gelirdim.
Babam üzülseydi de kendime zarar verecek şeyleri yapmazdım sanmıyorum...
Babanıza hiçbir şey olmadı, olan size oldu neticede...
 
Ne diyosun arkadaşım ya. Koca paragrafta iki yerde sperm geçiyor takılmışsın bir sperm gidiyorsun. Neden algıda bu kadar seçicisin ve neden sperm bence bunu değerlendirmek lazım. Bastırılmış cinselliğin dışa vurmu mu? Yoksa tesadüf mü? Uzman değilim ben yorumlamayacağım. Tipik demogoji hareketleri koca paragraftan cımbızla çekip onun üstüne oynama... Bayatlamadı mı bunlar?
Ben mi yazmışım sen yazmışsın üstüne bin bir anlam yükleyerek. Tabiki böyle iğrenç bir zihniyete karşı çıkacağım. Erkeği yüceltmeyince cinselliğimizi mi bastırmış oluyoruz. Gerçi sana göre öyleki biriyle beraber olunca babandan intikam alacağını düşünmüşsün.
 
Babanızın ve hatta kimsenin değişmesini beklemeyin arkadaşlar. İnsanları olduğu gibi kabullenmek ve beklentinizi o seviyede tutmak hayal kırıklığınızı önler.

Neye inandığınız fark etmez hangi inanıl sistemine dahil olduğunuzda fark etmez. Hep yaptığımız yanlışlar için bizi yaratanın affedici olacağına insnıyoruzya. Aramızda cehenneme gideceğine veya cezalandırılacağına inanan var mı? Hayır içki içtik sigta içtik dedikodu ettik fitne fesat yarış yalan dolan sevgilinle seviş biriyle yat kalk... Ama affedileceğimize inanıyoruz değil mi içten içe iyi bir insan olacağımıza. Affedilmeyi umarken affetmemek, affetmeyi bilmemek çok ironik değil mi? Hangimiz mükemmeliz? Hangimiz hatasız günahsızız? Bizden daha üstün bir varlığın bizi affedeceğine inanırken bizim asla deme lüksümüz var mı? Bakın dini bir yaklaşım değil bu. Müslüman ol hristiyan ol yahudi ol budist ol istesen uçan spagetti canavarına inan. Her inanış sisteminden senden daha yüce bir varlığa ve onun kurallarına inanıp yaptığın hatalar için af dileyip bağışlanmayı bekliyorsun. Ama bir sperminden hayat bulduğun adamı affetmek için asla diyebiliyorsun. Ne kadar kötü olursa olsun hayatını ona borçluysan bir gün dahi olsa ekmeğini yediysen onunla özel bir bağın vr demektir. İstediğimiz kadar beğenmeyelim arkadaşlar o adamın genlerini kanını taşıyoruz. Dokularımız hücrelerimiz o adamın bir tek sperminden yani sonuçta bu adamdan oluştu. Ne olursa olsun bize baktı sarıldı öptü. Bu bağ ölünceye dek kopmayacak bir bağ. Şu an asla diyenleri anlayabiliyorum. Vicdan azabımız anca ona olan kızgınlıklarımızı hatırlayıp haklılığımıxı tekrarlayarak susuyor. Umrım çok geç olmadan bir gün anlatsınız.

Hiç de öyle düşünmüyorum.
Bir tarafından çıkan şeyle var oldum diye.
Ben ayrı bir bireyim ve biyolojik bağın hiçbir önemi yok.
Hayatımı kimseye borçlu değilim kimse bana güzel bir hayat vermedi, güzel bir hayatı olsun diye düşünmedi bile.
Aslında bir insanı affetmeyi düşünmek aslında o insanın o kadar kötü biri olmadığı anlamına geliyor.
Affetmemeyi düşünmek bile bir derece bağ olduğunun göstergesi.
Bazıları affedip affetmeme üzerine hiç düşünmüyor bile o derece kalbi duyguları ölmüş yok olmuş oluyor. Affetmek affetmemek üzerine düşünmeyi bile umursamayan, tamamıyle nötrleşmiş bir insanda bu yazdıklarınızın bir karşılığı yok...
 
Ben ailemden başka şehirde yaşıyorum.. ailemin yanına gittiğimde babamla elimden geldikçe konuşmadım sadece sorduğu sorulara cevap verdim ama aramızda çıkan ufak bir tartışmada üstüme yürüdü bu hamile halimle nerdeyse dayak yiyecektim hala dada evime döndüm döneli korkuyu üstümden atamıyorum sürekli rüyamda babamın o sinirli halini görüp korkarak uyanıyorum
 
Ben mi yazmışım sen yazmışsın üstüne bin bir anlam yükleyerek. Tabiki böyle iğrenç bir zihniyete karşı çıkacağım. Erkeği yüceltmeyince cinselliğimizi mi bastırmış oluyoruz. Gerçi sana göre öyleki biriyle beraber olunca babandan intikam alacağını düşünmüşsün.
Niye erkeği yüceltmiş Olayımyaaa anneninde bir yumurtasından oldun onunda kanısın onun genlerinide taşıyorsun bu biyolojik bir gerçek. Ama o kadar anlayamıyorsunki. Bir bütünden bir cümleyi seçip kendi haklılığına inanarak tartışamazsın. Seni inandırdam elime ne geçecek. Bir sanal nickten fazlası değilsin bende öyleyim. Yani erkeklerin spermine tapıyoum yani ok:) erkekler üstün yüce varlıklar çünkü ok:)
 
Hiç de öyle düşünmüyorum.
Bir tarafından çıkan şeyle var oldum diye.
Ben ayrı bir bireyim ve biyolojik bağın hiçbir önemi yok.
Hayatımı kimseye borçlu değilim kimse bana güzel bir hayat vermedi, güzel bir hayatı olsun diye düşünmedi bile.
Aslında bir insanı affetmeyi düşünmek aslında o insanın o kadar kötü biri olmadığı anlamına geliyor.
Affetmemeyi düşünmek bile bir derece bağ olduğunun göstergesi.
Bazıları affedip affetmeme üzerine hiç düşünmüyor bile o derece kalbi duyguları ölmüş yok olmuş oluyor. Affetmek affetmemek üzerine düşünmeyi bile umursamayan, tamamıyle nötrleşmiş bir insanda bu yazdıklarınızın bir karşılığı yok...
Benimkinin aklı başına grlmeden önce yıllarca yalbız kaldı. Bir dosta bir nasılsın diyecek sese hasret yaşadı. Belkide bu onu değiştirdi. Belkide haklısındır. Her insan bir değilki her insanın tepkisibir olsun. Ama nefret ederek yaşamak bana büuük yüktü. Sana değil ne güzel. Hep böyle gider ikimiz içinde imşallah.

Biyolojik bağ hakkında benim düşüncem farklı. Biz laboratuvarda tek bir hücreyi yoktan var edemiyoruz eğer ki bir ata hücresi yoksa.
 
Ben ailemden başka şehirde yaşıyorum.. ailemin yanına gittiğimde babamla elimden geldikçe konuşmadım sadece sorduğu sorulara cevap verdim ama aramızda çıkan ufak bir tartışmada üstüme yürüdü bu hamile halimle nerdeyse dayak yiyecektim hala dada evime döndüm döneli korkuyu üstümden atamıyorum sürekli rüyamda babamın o sinirli halini görüp korkarak uyanıyorum
Kıyamam. Haklısın çok zalim olabiliyorlar inşallah bir gün pişman olur.
 
Harikasınız. Hep derim bir insanı hayatımızdan çıkaramıyorsak affetmeliyiz diye zira o kinin,öfkenin ağırlığını,insana verdiği zararı bilirim. Ne zaman ki affeder unutursun,o zaman hafiflersin iyi hissedersin.
Kaldı ki anne/baba (istisnalar muhakkak vardır)yeri dolmayacak insanlar hayatımızda. Ben babamı kaybedeli tam 12 sene oldu,bir yanım eksik o gitti gideli,pazar kahvaltıları,aile yemekleri vs asla eskisi gibi değil,babalar günü azap,kızımın doğumu, dügünüm herşey eksik,yarım.
En güzelini yapmışsınız inanın. Allah gecinden versin,küs olarak kaybetseydiniz babanızı 4 saat değil,kalan hayatınız boyunca ağlayacaktınız belkide.
 
Uzun bir süre kendi çekirdek ailemin problemleriyle uğraştım. Bir süre iş güç savaşı içindeydim. Bir süremide eşimle yeni başlangıçlar yapmaya çalışarak geçirdim. Sonraki bir dönemde sağlık problemleriyle geçti. Bir süre hamilelik çocuk vs derken hep ertelediğim konu BABAMDI.

Babama olan küslüğümü, kırgınlıklarımı, nefretimi, öfkemi ve bu duyguları hissettiğim için yaşadığım vicdan azabını yıllarca içimde tuttum ve bu yükle yaşadım. Bu duygularla yüzleşmeye vaktim aslında doğrısu cesaretim yoktu. Kendimi meşgul ederek ve düşünmeyerek kaçış yolu bulmuştum ama bu içimdeki karanlığa merhem olmadı. Doğru cümle şu " Ben hep biraz eksiktim. " burada benim durumumda olan insanları oludukça içimi bir korku kapladı. Ya babama bir şey olursa! Ya onu aslında ne kadar sevdiğimi bilemeden bana küs ayrılırsa bu dünyadan?

Cesaretimi toplamam aylar aldı. Kolay değildi bütün ömrün hesaplaşmasını yapmak. Ben hayatımı babamın nefret ettiği şeyleri ona inat yaparak yaşadım. Onun istemediği bana kızacağı her şeyi yaptım. Hep onunla zıtlaştım. Onun anneme yaptıklarının intikamını aldım bilinç altımda. Onu çocuğuyla cezalandırdım. Ama bunu bilerek yapmadım. Uzun süre devam ettiğim psikoloğumun görmemi sağladığı ve gördüğümde şok geçirdiğim bir gerçekti bu.

Babam fedakar bir adamdır. Beni şımarık büyüttü her istediğimi aldı yaptı. Ama evde inanılmaz bir baskısı vardı. Öyleki o baskı somutlaşmış gözle görülür hal almışmtı. Geceleri korkuyla yatağımdan uyanmama sebep olan kavgalar... Ta ergenliğimin en başında babamın beni korumak adı altında bana ve kişilğime verdiği zararlar.... Psikoloğum o dönem benden aylarca babama mektup yazmamı istedi ama ben yazmadım yazamadım. Bu duygularla yüzleşecek cesaretim yoktu. Ama artIk var ve ben mektuptan fazlasını yapıp onunla yüzleştim. Bu yüzleşme kesintisiz 4 saat ağlamamla sarılmamla kokusunu içime çekmemle hala bunları yazarken göz yaşları içinde kalmamla sonuçlandı. Evet o babam ona kızdığımda beni sevdiği için ve ben onu sevdiğim için vicdan azabı duydum. Yıllarca küs kaldım ama her gece onun için dua ettim. Bir eksiği var mı zorda mı iyi mi haberini aldım ama çok zordu. Ruhum bir türlü özgür kalamıyordu. İçimde taş gibi ağır bir boşluk vardı hiçbir şeyle dolmuyordu.

Anladımki yüzleşmem lazım. Yaşadığım her şeyden onu sorumlu tutamam. Yanlışlar benim yanlışlarım. Hercadığım hayat benim tercihimdi. Bunlar için onu suçlayarak ne onu ne kendimi affedebilirdim. hafiflemem özgür kalmam gerekiyordu. Geçen hafta babamın evine gittim. İçimi döktüm ve iyi bir evlat olamadığım için özür diledim. Konuştuk konuştuk konuştuk sarıldık ağladık. Annesinin babasının ölümünde ağlamayan adam beni görünce ağladı.... Yeniden görüşmeye başladık ona karşı bakış açımı ve ön yargılarımı değiştirmek için elimden geleni yapıyorum. O kadar hafifledim ve özgürleştimki. Ruhum kuş kadar hafif... Meğer o küslüğü taşımak onu yargılamak vicdan azabı ne ağır yükmüş. Ben nasıl taşımışım bu yükü. Bunu fark edince hiç şaşırmadım tiroid tansiyon göz tansiyonu gibi kronik hastalıklar listeme. Beden mi dayanır bu yüke ruh mu? Ben önce babamı sonra kendimi affettim. Yıllarca içimdeki hırçınlık öfke önüne geçemediğim intikam duyguları bundanmış. Ben kendime eZiyet ederek kendimi ve babamı cezalandırıyormuşum.


Babasıyla benim gibi problemler yaşayanlar problemlerin ne olduğunu anlatmadım çünkü önemi yok. Sorun ne olursa olsun affetmeden yaşanmıyor. Kendinize verebileceğiniz en büyük ceza bu duygularla yaşamaya devam etmek. Babanızı affedin... Sonra kemdinizi affedin... Yaşadığımız hiçbir şeyin birinci derece sorumlusu bir başkası olamaz. Sorumlu biziz. Şükürler olsunki ikimizden biri bu dünyadan ayrılmadan ben bu adımı attım. Hata hiçbir zaman tek taraflı olamaz. Sadece bir kişi yüzde 100 suçlu olamaz. Yüzde bir de olsa bizde de suç olabilir. Ki benim için bu yüzde daha fazlaydı. Sizde geç olmadan atın bu adımı. Ruhunuzu özgür bırakın. Kendi esaretinizde yaşamayın. Mutlu ömürleriniz olsun.


Tebrik ederim hayirli olsun yuzlesmenin barismaniz anlasmaniz ve hafiflemeniz evet dediginiz dogru cok cok haklisiniz ama bu yuzlesme olayinda isin sizinki gibi mutlu bitebilmesi icin bu yuzlesmeye her 2 tarafinda hazir olmasi vede her 2 tarafinda artik eskisi kizginliginin azalmis olmasi vede aradan gecen zamanla hatalarini farketmis ve aslinda pismanlik duymus olmasi gerekiyor.
Siz saniyormusunuz ki babaniz o gencligindeki size ve annenize eziyet eden babaniz gibi (hirs ve ofke dolu anlayissiz huysuz kirip doken)n adam olarak kalsaydi siz aglayip boynuna sarilip ondan gecmisin hesabini bozulan psikolojinizin uykusuz gecelerinizin hesabini sordugunuzda affet kizim bilemedim deyip oda size sarilirdi. Ben hic sanmiyorum o yuzden ben eminim aramizda sizin gibi ailesinden anne babasi kardesi herhangi bir yakinyla olaylari olan ve bunun bilincinde olan kisiler vardir ama inanin karsidaki kiside eger zamanla sizin bilinc duzeyinize ulasmadiysa , yani eski kafasiyla hirs ve ofke ihtiraslariyla yasadiysa bunca sene kin biriktirdiyse o yuzlesme dediginiz adeta bir beraat olaraka adlandirdiginiz sey sizi eskisinden dahada yenilmis sekilde geride birakbilir.

Dikkatli olmak gerek siz sansliymissiniz gecmis olsun.
 
Evet benim de kızgınlıklarım oldu babama. Ama hiç bağlarımız kopmadı. Ama evlendikten sonra görmeye canla başla gitmedim. Vazifemmiş gibi düşündüm. Üstümde çok baskıları vardı. Yıllar oldu evleneli hala bile o baskıları üzerimde hisseder ve huzursuz olurum o derece yani. Babamın değer yargıları farklıydı bana göre önceliklerinden biri olamadım hiç. O yüzden hep bir adım hatta çok fazla uzaktık birbirimizden. Onu özleyebileceğimi öldükten sonra maalesef anladım. :( Ve keşke baba kız gibi olabilseydik. Barışmanıza sevindim .Üç günlük dünyada aslında olmasa keşke .
 
Back
X