arkadaşlar, rahat rahat yazayım diye telefon kullanmadım. fırsat bulamadım bilgisayara da. kusura bakmayın

neyse, anlatıyorum biraz uzun :)
yarım gün iş günü koşturmalı geçti, sersem gibi vardım doktorun yanına. lekeleri görünce şaşırdı. artık bekleyecek durum yok, bunlar kalmış. cilt doktoruna git dedi. pigmentlerle ilgili ilaç verir dedi. şekli? dedim. şekli güzel ama ben göremiyorum bu izlerden dedi. hemşiresi fotoğrafımı çekti. karşıda tanıdık cilt doktoru varmış. beni ona gönderdi. indirim de yapar dedi. gittim. 240 tl olan muayene ücretini benim için 200e indirdi. pazarlığın p'sini bilmeyen ben çok dedim, 100 dedim, olmaz dediler. çıktım ben de. canım sıkılmış, kafam şişmiş, oradaki makyaj ürünleri dükkanına girdim, muayene parasını makyaja yatırdım çıktım

bugün buradaki cilt doktoruna gideceğim. bilemezse, çözüm getiremezse o doktoru düşünürüm dedim.
bir de burun meselesi var tabii. bacak konumuz bitince burnumu sordum. "ben seni çok beğeniyorum" dedi. ama nefes problemin için ameliyat olmayı düşünüyorsan eğriliği düzeltmemiz lazım, dedi. sonra ucuydu, yanıydı... yeter dedim :) radar gibi gözleri... maliyet? dedim. sana bir şeyler yaparım dedi. sanırım bacaktan aldığı fazlayı orada kesecek

bu arada ameliyat hemşiresinin burnu da bantlıydı. mendis: esmer olan. iki hafta olmuş, güzeldi.
gelgelelim, eşim hiç oralı olmadı. bense şubatta ameliyat olmak istiyorum.
cilt doktorundan sonra da gelişmeleri yazarım.