Canım ben sana yaşadıklarımı anlatayım.
Annem çocukları çok sever. En son baktığı küçük sıpamıza 6 aylıkken başlamıştı. Tabii kardeşim 24 yaşında ben 25 başlı başına yetişkin kızız.
Bu küçük sıpaya annem senelerdir baktı. Nasıl bir bağlılık anlatamam annesini babasını gördüğünde kaçıyordu. Anneme gitmeeeeee diye ağlıyordu. Hatta kardeşimle bana o kadar çok düşkün ki ismimizi bile duyduğunda sevinçten ölüyor.
Annesi bize çok değer verir biz çok değer veririz özel günlerde hep beraber yemeğe çıkar kutlamalar yaparız.
Ben resimciyim onu alıp tiyatroya götürüp sergileri gezdirirdim boyalarla tablolar yapardık parka götürürdüm. Hatta anneme sarılıp “benim annneemmmm sarılma öpme” diyordu. “Tamam yavrum senin annen o” derdim.
Diyeceğim o ki konu sahibi kesinlikle kabul etmeyin. Çocuk küçükmüş daha. Şimdi ayrımcılık olur çocuğunuz dışlanmış gibi hisseder mahvolur psikoloji çok önemli. Bakıcı çocuğunuzu sevmek istese yanındaki çocuğu çocuğunuza kin besler “o benim annem sevme” diye.
Gerçekten şu devirde bakıcılara bile kolay kolay güvenilmiyor artık. Bakıcı sadece bakmakla değil eğitmekle de meşgul!
Çocuğun kültürü, gelişimi, konuşması, psikolojisi herşeyiyle ilgilenmesi gerek. Çocuğa “öf, püf” bile denmez.
Kabul etmeyin.