Bana beddua edin.... kedim...

mahmut abi

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
20 Haziran 2024
1.478
1.756
53
49
18 yaşında bir kedim öldü, elime doğmuştu ve sonradan 1 yaşında bir kedim daha öldü,, en son 15 yaşında bir kedim öldü... üzüldüm elbet yas tuttum Ama 11 yaşında bir kedim var... ona bir şey olursa diye çok korkuyorum diye konu açmayı düşünmüştüm buraya. aylar önce... O çünkü diğerleri gibi değil, çok fazla anlam yüklediğim bir kedi... Bana çok bağımlı bir can... çok aşırı özel bir bağımız var... Böyle bir konu açmayı düşünmüştüm 15 yaşındaki kedim öldükten sonra... ama açmadım çünkü nasıl anlatabilirim ki.. anlatamam.

Dün gece vakti, "bana beddua kedime dua edin lütfen" başlıklı bir konu açacaktım ama açmadım... telefonumdan kedimin nefes alışını izliyordum, o klinikteydi...
Kedim 11 yaşında daha çok genç, her gece ama her gece koynumda uyurdu. Gün içinde bile kanepeye bir anlık uzandığımı görse koşa koşa geliyordu yatmak için koynumdaki yerine...
Bek fıtığı ve kalça ekleminde ayrılma ile kireçlenme sorunu vardı (bu sorunu ile ilgili daha önce buraya konu açmıştım) Arada bir ağrısı tutuyordu. Olduğu yere yığılıp ağrıdan bağırıyordu. Gecenin yarısı saat 12, veya 1 veya 2 gibi, veterineri arıyordum. Sağolsunlar her seferinde kliniği açıp kedime ağrı kesici iğne ve mide koruyucu uyguluyorlardı. Tabi bu bir kaç kez tekrarlayınca, utanıyordum. Veteriner bana bir sıvı ağrıkesici verdi, "eğer yine biçimsiz bir saatte olur da yine getirebilirsiniz ama getirmek istemezseniz, ağzına şiringa ile verin" demişti. Bu ondan sonra 5-6 defa daha tekrarladı ve o ilacı veriyordum rahatlıyordu. Ancak ağzına şiringa ile sıkmama izin vermiyordu ben de bir miktar yaş mamaya karıştırıyordum. 4-5 kere böyle verdim.
Dün gece yine saat 23.00 sularında ağrısı tuttu, bu seferki biraz fazlaydı galiba nefes nefese kaldı. Ben yine yaş mamaya ilaç karıştırdım verdim. Ama çok hizli nefes alıp veriyordu, düşünemedim bir şey olacağını, mamayı önüne koydum, bu da hapur hupur yedi. Ama düzelmedi, ağrı kesicinin etki süresi var, hemen etki etmiyor onu biliyorum da nefesi biraz korkuttu beni. Hafif bir hırıltı gelmeye başladı nefes alırken. Gece 23.45de veterineri aradım. Veteriner video at bakayım dedi. Video attım. "Ağrısı fazla getirin ben kliniğe geçiyorum" dedi. Götürdüm. ağrı kesici ödem sökücü vs bir takım iğneler yaptı, bir de ağızdan da mide için bir şey verdi. Bir de bana "bu böyle nefes alırken mi yemek yedi?" diye sordu. Meğer yemeği yerken birazını nefes borusuna kaçırmış.
Veteriner "bir saate kadar düzelmesi lazım, bana 1 saat sonra bana telefonla rapor verin, yarın da öğlen 12de getirin bakalım durumuna" dedi.
Ama düzelmedi. 45 dakika sonra ağızından pembe renkli bir balgam geldi. Kan diye düşündüm resim çekip veti aradım. Vet "benim verdiğim ilaç pembe renkte bir ilaç odur, kan değildir" dedi. "Düzelme olmadı mı?" diye sordu olmadı dedim. "hıı neyse yarın getirin" dedi. Bu arada kedimin patileri hafif mormarmış gibi geldi bana yine veti aradım "doğru dürüst nefes alamıyor da ondan, yarın getirin" dedi. Kapattı sonra hayvan iyice kötüledi. Tekrar aradım meşgüle attı, bir daha aradım yine meşgüle attı. Çaresizlikten kafayı yedim. Allahın unuttuğu şehirden uzak bir ilçedeyim. Başka veterinerleri aradık ama hiçbiri açmadı. En sonunda hastaneye götürelim dedik, hastane kediye bakmaz ama ne bileyim çaresizlik işte belki hayvansever bir acil hekimi nöbettedir. Yolda giderken yine bir kaç kere veti aradım. Kedi artık çok zor nefes alıyordu hatta bir ara almıyor öldü zannettim. Veteriner açtı.. "Hemen geçiyorum kliniğe" dedi. Gece saat 2,30du. Hemen oksijen verdi. Oksijen kabininde durumu iyi başka bir kedi vardı onu çıkardı temizleyip bizimkini koydu. Serum taktı. Bu gece burada kalacak dedi. Benim içim elvermedi onu orada bırakmaya. Ben de kalabilir miyim? dedim izin vermedi. Yapılabilecek herşeyi yaptık yarın sabah gelin biz sizi gerekirse aspirasyon için büyük şehirde bir kliniğe yönlendiririz. Ama aspirasyon son çare, riskli bir işlem uzman cerrah gerekiyor ve o da zaten gece nöbetçi değildir. Siz sabah gelin durumu değerlendiririz belki gerek kalmaz düzelir dedi.
Yine de 2 saat bizimle orada kaldı kedinin başında saat 4.30 da ayrıldık oradan. Ayrılırken eşimin telefonunun kamerasını açtık ve kediyi görecek şekilde kabine bantladık, benim telefondan durumunu izleyelim diye veteriner buna izin verdi. Eve geldik o saatler çok zordu çok... saat 05.40 a kadar kedim öyle hızlı hızlı nefes aldı sonra yavaş yavaş düzeldi gibi. Sonra saat 05,48 gibi bir hafif kasıldı, sonra baktım nefes almıyor. Veti aradım. "Tamam ben bakarım" dedi. Bir iki dakika içinde biz de oraya gittik arabayla. Gittiğimizde vet kalp masajı yapıyordu. Sonra başınız sağolsun dedi...
Eşim hıçkıra hıçkıra ağladı. Ben henuz şu ana kadar bir damla göz yaşı dökmedim. Hala inkar ediyorum. Saat 6da getirdik yavrumu eve. Vücudu hala sıcaktı. Onunla her gece yaptığımız gibi sarıldım ve yattım. Bu saate kadar onu koynumda yatırdım. Biraz sonra yine yanına uzanacağım.
Ben onu gömmek istemiyorum... Eşim site bekçisini aradı diğer kedimin yanına gömülecek diye ama ben onu gömemem.
Sabah bir arkadaşım aradı. Gece yarısı çaresizlik içinde onu da aramıştım, onun da köpeği var, belki bildiği bir veteriner vardır diye... ama telefonunu duymadı tabi uyuyordu. Sağolsun sabah uyanır uyanmaz görmüş aradı. Bana defnettiniz mi? diye soru. Hayır dedim. Daha sabah 6da geldik eve. dedim. "peki gömeceksiniz değil mi geleyim size yardım edeyim" dedi. ben seçeneklerim neler? diye sordum. O önce bir şaşırdı sonra..."gömeceksiniz" dedi. Tamam sağol falan dedim. Ben kedimi gömemem. Yapamam bunu. Yapamam.
Eşim de veteriner de kendini suçlama senin yüzünden olmadı falan diyor da bal gibi benim ona yedirdiğim ilaçlı mama yüzünden oldu... Nefes borusuna kaçtı ondan sonra hırıltı gelmeye başladı... Gitti yavrum ya o dünyanın en güzel kedisi... Gidemez. Ben onu toprağa veremem. Aklımı kaçıracağım. Henüz hala inkardayım ama inkar aşaması bir geçsin ben kafayı üsüteceğim ben onsuz yaşayamam. yaşayamam biliyorum...
Hakkınızı helal edin. Çok acılıyım çok saçmalıyorum ama ben cidden onsuz bir ömür düşünemiyorum. Onsuz bir gece bile uyuyamam, yemek yiyemem, sokağa çıkamam. Hiçbir şey yapamam.
 
Son düzenleme:
18 yaşında bir kedim öldü, elime doğmuştu ve sonradan 1 yaşında bir kedim daha öldü,, en son 15 yaşında bir kedim öldü... üzüldüm elbet yas tuttum Ama 11 yaşında bir kedim var... ona bir şey olursa diye çok korkuyorum diye konu açmayı düşünmüştüm buraya. aylar önce... O çünkü diğerleri gibi değil, çok fazla anlam yüklediğim bir kedi... Bana çok bağımlı bir can... çok aşırı özel bir bağımız var... Böyle bir konu açmayı düşünmüştüm 15 yaşındaki kedim öldükten sonra... ama açmadım çünkü nasıl anlatabilirim ki.. anlatamam.

Dün gece vakti, "bana beddua kedime dua edin lütfen" başlıklı bir konu açacaktım ama açmadım... telefonumdan kedimin nefes alışını izliyordum, o klinikteydi...
Kedim 11 yaşında daha çok genç, her gece ama her gece koynumda uyurdu. Gün içinde bile kanepeye bir anlık uzandığımı görse koşa koşa geliyordu yatmak için koynumdaki yerine...
Bek fıtığı ve kalça ekleminde ayrılma ile kireçlenme sorunu vardı (bu sorunu ile ilgili daha önce buraya konu açmıştım) Arada bir ağrısı tutuyordu. Olduğu yere yığılıp ağrıdan bağırıyordu. Gecenin yarısı saat 12, veya 1 veya 2 gibi, veterineri arıyordum. Sağolsunlar her seferinde kliniği açıp kedime ağrı kesici iğne ve mide koruyucu uyguluyorlardı. Tabi bu bir kaç kez tekrarlayınca, utanıyordum. Veteriner bana bir sıvı ağrıkesici verdi, "eğer yine biçimsiz bir saatte olur da yine getirebilirsiniz ama getirmek istemezseniz, ağzına şiringa ile verin" demişti. Bu ondan sonra 5-6 defa daha tekrarladı ve o ilacı veriyordum rahatlıyordu. Ancak ağzına şiringa ile sıkmama izin vermiyordu ben de bir miktar yaş mamaya karıştırıyordum. 4-5 kere böyle verdim.
Dün gece yine saat 23.00 sularında ağrısı tuttu, bu seferki biraz fazlaydı galiba nefes nefese kaldı. Ben yine yaş mamaya ilaç karıştırdım verdim. Ama çok hizli nefes alıp veriyordu, düşünemedim bir şey olacağını, mamayı önüne koydum, bu da hapur hupur yedi. Ama düzelmedi, ağrı kesicinin etki süresi var, hemen etki etmiyor onu biliyorum da nefesi biraz korkuttu beni. Hafif bir hırıltı gelmeye başladı nefes alırken. Gece 23.45de veterineri aradım. Veteriner video at bakayım dedi. Video attım. "Ağrısı fazla getirin ben kliniğe geçiyorum" dedi. Götürdüm. ağrı kesici ödem sökücü vs bir takım iğneler yaptı, bir de ağızdan da mide için bir şey verdi. Bir de bana "bu böyle nefes alırken mi yemek yedi?" diye sordu. Meğer yemeği yerken birazını nefes borusuna kaçırmış.
Veteriner "bir saate kadar düzelmesi lazım, bana 1 saat sonra bana telefonla rapor verin, yarın da öğlen 12de getirin bakalım durumuna" dedi.
Ama düzelmedi. 45 dakika sonra ağızından pembe renkli bir balgam geldi. Kan diye düşündüm resim çekip veti aradım. Vet "benim verdiğim ilaç pembe renkte bir ilaç odur, kan değildir" dedi. "Düzelme olmadı mı?" diye sordu olmadı dedim. "hıı neyse yarın getirin" dedi. Bu arada kedimin patileri hafif mormarmış gibi geldi bana yine veti aradım "doğru dürüst nefes alamıyor da ondan, yarın getirin" dedi. Kapattı sonra hayvan iyice kötüledi. Tekrar aradım meşgüle attı, bir daha aradım yine meşgüle attı. Çaresizlikten kafayı yedim. Allahın unuttuğu şehirden uzak bir ilçedeyim. Başka veterinerleri aradık ama hiçbiri açmadı. En sonunda hastaneye götürelim dedik, hastane kediye bakmaz ama ne bileyim çaresizlik işte belki hayvansever bir acil hekimi nöbettedir. Yolda giderken yine bir kaç kere veti aradım. Kedi artık çok zor nefes alıyordu hatta bir ara almıyor öldü zannettim. Veteriner açtı.. "Hemen geçiyorum kliniğe" dedi. Gece saat 2,30du. Hemen oksijen verdi. Oksijen kabininde durumu iyi başka bir kedi vardı onu çıkardı temizleyip bizimkini koydu. Serum taktı. Bu gece burada kalacak dedi. Benim içim elvermedi onu orada bırakmaya. Ben de kalabilir miyim? dedim izin vermedi. Yapılabilecek herşeyi yaptık yarın sabah gelin biz sizi gerekirse aspirasyon için büyük şehirde bir kliniğe yönlendiririz. Ama aspirasyon son çare, riskli bir işlem uzman cerrah gerekiyor ve o da zaten gece nöbetçi değildir. Siz sabah gelin durumu değerlendiririz belki gerek kalmaz düzelir dedi.
Yine de 2 saat bizimle orada kaldı kedinin başında saat 4.30 da ayrıldık oradan. Ayrılırken eşimin telefonunun kamerasını açtık ve kediyi görecek şekilde kabine bantladık, benim telefondan durumunu izleyelim diye veteriner buna izin verdi. Eve geldik o saatler çok zordu çok... saat 05.40 a kadar kedim öyle hızlı hızlı nefes aldı sonra yavaş yavaş düzeldi gibi. Sonra saat 05,48 gibi bir hafif kasıldı, sonra baktım nefes almıyor. Veti aradım. "Tamam ben bakarım" dedi. Bir iki dakika içinde biz de oraya gittik arabayla. Gittiğimizde vet kalp masajı yapıyordu. Sonra başınız sağolsun dedi...
Eşim hıçkıra hıçkıra ağladı. Ben henuz şu ana kadar bir damla göz yaşı dökmedim. Hala inkar ediyorum. Saat 6da getirdik yavrumu eve. Vücudu hala sıcaktı. Onunla her gece yaptığımız gibi sarıldım ve yattım. Bu saate kadar onu koynumda yatırdım. Biraz sonra yine yanına uzanacağım.
Ben onu gömmek istemiyorum... Eşim site bekçisini aradı diğer kedimin yanına gömülecek diye ama ben onu gömemem.
Sabah bir arkadaşım aradı. Gece yarısı çaresizlik içinde onu da aramıştım, onun da köpeği var, belki bildiği bir veteriner vardır diye... ama telefonunu duymadı tabi uyuyordu. Sağolsun sabah uyanır uyanmaz görmüş aradı. Bana defnettiniz mi? diye soru. Hayır dedim. Daha sabah 6da geldik eve. dedim. "peki gömeceksiniz değil mi geleyim size yardım edeyim" dedi. ben seçeneklerim neler? diye sordum. O önce bir şaşırdı sonra..."gömeceksiniz" dedi. Tamam sağol falan dedim. Ben kedimi gömemem. Yapamam bunu. Yapamam.
Eşim de veteriner de kendini suçlama senin yüzünden olmadı falan diyor da bal gibi benim ona yedirdiğim ilaçlı mama yüzünden oldu... Nefes borusuna kaçtı ondan sonra hırıltı gelmeye başladı... Gitti yavrum ya o dünyanın en güzel kedisi... Gidemez. Ben onu toprağa veremem. Aklımı kaçıracağım. Henüz hala inkardayım ama inkar aşaması bir geçsin ben kafayı üsüteceğim ben onsuz yaşayamam. yaşayamam biliyorum...
Hakkınızı helal edin. Çok acılıyım çok saçmalıyorum ama ben cidden onsuz bir ömür düşünemiyorum. Onsuz bir gece bile uyuyamam, yemek yiyemem, sokağa çıkamam. Hiçbir şey yapamam.
Merhaba inanın acınızı paylasiyorum başınız sagolsun meleginiz sizi cennette bekliyor olacak. Şöyle düşünün onun eceli yetmiş o zaten bir melekti size emanetti ve siz ona en guzel sekilde baktınız. Kendinizi suçlamayın velevki mama vermediniz yinemi sizin suçunuz olacakti. .
Nefes borusuna kacsaydi hic nefes alamazdi diye düşündüm yukarda demissiniz ki bu sefer ağrısı coktu nefes nefese kalmıştı belkide farkli bi durum oluştu. Sizi teselli edecek kelimeler bulmaya çalışıyorum Sabirlar diliyorum
 
her canlı ölümü tadacaktır sözünü hatırlayıp biraz rahatlayın,kedi sevgisi çok başkadır evet ama elinizden geleni yapıp kaybettiğiniz zaman nefesi bu kadarmış diyip hayatınıza kaldığınız yerden devam etmek gerekiyor,asla unutulmuyorlar bu bir gerçek ama hayat sizin için devam ediyor,geçenler de 5 yıllık kedimi kaybettim,iki kedim vardı diğerini hala alışkanlık kaybettiğimin ismi ile çağırıyorum,hayvanların ömürleri bize göre çok kısa,onlar da doğar büyür hastalanır ölür.
hayvanların acı eşiği bizimkinden çok farklı,o kadar acıya karşılık günlerce yaşaması da mucize.
 
Merhaba inanın acınızı paylasiyorum başınız sagolsun meleginiz sizi cennette bekliyor olacak. Şöyle düşünün onun eceli yetmiş o zaten bir melekti size emanetti ve siz ona en guzel sekilde baktınız. Kendinizi suçlamayın velevki mama vermediniz yinemi sizin suçunuz olacakti. .
Nefes borusuna kacsaydi hic nefes alamazdi diye düşündüm yukarda demissiniz ki bu sefer ağrısı coktu nefes nefese kalmıştı belkide farkli bi durum oluştu. Sizi teselli edecek kelimeler bulmaya çalışıyorum Sabirlar diliyorum
çok teşekkür ederim... kelimeler zor ama kalbinizi hissediyorum, sağolun.
 
her canlı ölümü tadacaktır sözünü hatırlayıp biraz rahatlayın,kedi sevgisi çok başkadır evet ama elinizden geleni yapıp kaybettiğiniz zaman nefesi bu kadarmış diyip hayatınıza kaldığınız yerden devam etmek gerekiyor,asla unutulmuyorlar bu bir gerçek ama hayat sizin için devam ediyor,geçenler de 5 yıllık kedimi kaybettim,iki kedim vardı diğerini hala alışkanlık kaybettiğimin ismi ile çağırıyorum,hayvanların ömürleri bize göre çok kısa,onlar da doğar büyür hastalanır ölür.
hayvanların acı eşiği bizimkinden çok farklı,o kadar acıya karşılık günlerce yaşaması da mucize.
Sizin de başınız sağolsun...
Ya ben daha önce kedi kaybı yaşadım. Tabi unutulmuyor. Hala hatırlarım içim cız eder de bu yavrum çok başkaydı ya. Hep derdim ki bu kadar sevmek doğru değil, doğru değil derdim... diyorum.
Kedimin sorunu 6-7 aydır var. Ağrısı devamlı olmuyor. arada bir yani ortalama 15 günde bir oluyor bazen bir ay olmuyor, ondan sonra diğer ay 3-4 kez oluyordu. Evde daha genç bir kedim var onunla oynadığında daha çok oluyordu hep ayırmak zorunda kaldık onları. Ters bir hareket yapınca oluyordu ağrısı. Ama belki de bu seferki başka bir şeydi bilmiyorum. Bir anda oldu. akşam mırıl mırıldı bir şeysi yoktu.
 
Sizin de başınız sağolsun...
Ya ben daha önce kedi kaybı yaşadım. Tabi unutulmuyor. Hala hatırlarım içim cız eder de bu yavrum çok başkaydı ya. Hep derdim ki bu kadar sevmek doğru değil, doğru değil derdim... diyorum.
Kedimin sorunu 6-7 aydır var. Ağrısı devamlı olmuyor. arada bir yani ortalama 15 günde bir oluyor bazen bir ay olmuyor, ondan sonra diğer ay 3-4 kez oluyordu. Evde daha genç bir kedim var onunla oynadığında daha çok oluyordu hep ayırmak zorunda kaldık onları. Ters bir hareket yapınca oluyordu ağrısı. Ama belki de bu seferki başka bir şeydi bilmiyorum. Bir anda oldu. akşam mırıl mırıldı bir şeysi yoktu.
teşekkür ederim..hayvan sevgisi ve bağlılık hem çocukluktan gelen bir durum hem de bazı insanlar hayatta alamadıklarını hayvanlarıyla paylaşırlar,
kediniz 11 yaşındaymış,özellikle de cins kedi ise onlar da erken dönem de hastalıklar ağrılar cereyan eder,sadece gençler daha dirayetli olduğu için biz fark edemiyoruz,yaşadıkları süreler muazzam,ne kadar iyi baktığınızı gösteriyor bu durum,kendinizi vicdan olarak sıyırırsanız bu durumdan,yasınız bir dönem sonra son bulacak.bu kadar üzüyorsa sizi kayıplar yeniden bir can sahiplenmeyin derim,sonrasında ruhunuz zihniniz çok yıpranmış olacak,ileri ki yaşlarda anksiyetelerle baş etmek zorunda kalırsınız..
 
teşekkür ederim..hayvan sevgisi ve bağlılık hem çocukluktan gelen bir durum hem de bazı insanlar hayatta alamadıklarını hayvanlarıyla paylaşırlar,
kediniz 11 yaşındaymış,özellikle de cins kedi ise onlar da erken dönem de hastalıklar ağrılar cereyan eder,sadece gençler daha dirayetli olduğu için biz fark edemiyoruz,yaşadıkları süreler muazzam,ne kadar iyi baktığınızı gösteriyor bu durum,kendinizi vicdan olarak sıyırırsanız bu durumdan,yasınız bir dönem sonra son bulacak.bu kadar üzüyorsa sizi kayıplar yeniden bir can sahiplenmeyin derim,sonrasında ruhunuz zihniniz çok yıpranmış olacak,ileri ki yaşlarda anksiyetelerle baş etmek zorunda kalırsınız..
Ben çok kayıplar yaşadım. Annemi kaybettim, babamı kaybettim, çok sevdiğim iki arkadaşım öldü. Daha önce de kedi kayıpları yaşadım, biri 18 biri 15 yaş. Bu kedi benim içimde başka bir şeydi, bir kedi değildi... Çok farklı bir şeydi ve bunun sağlıklı bir şey olmadığını biliyorum sadece kimseye zararım yok, kedi de bana bağlı, sıcak yuvası var, seviliyor... ona da zararım yoktu o yüzden bunun için terapi almayı reddettim daha doğrusu terapide acı çekmek istemedim. Bu kedim canım yavrum benim tüm acılarımı bastırıyordu, onu okşadıkça o da içimdeki yaraları okşuyordu, içimdeki tüm yaraların sancısı diniyordu. Normal değilim bunu biliyorum bu yüzden şimdi ne yapacağımı bilmiyorum. Onu gömmek istemiyorum ama böyle de kalamaz ki...sabahtan beri sarılıyorum ona.
ve ağlayamıyorum şu an bir damla gözyaşı dökemiyorum.
 
Son düzenleme:
Ben çok kayıplar yaşadım. Annemi kaybettim, babamı kaybettim, çok sevdiğim iki arkadaşım öldü. Daha önce de kedi kayıpları yaşadım, biri 18 biri 15 yaş. Bu kedi benim içimde başka bir şeydi, bir kedi değildi... Çok farklı bir şeydi ve bunun sağlıklı bir şey olmadığını biliyorum sadece kimseye zararım yok, kedi de bana bağlı, sıcak yuvası var, seviliyor... ona da zararım yoktu o yüzden bunun için terapi almayı reddettim daha doğrusu terapide acı çekmek istemedim. Bu kedim canım yavrum benim tüm acılarımı bastırıyordu, onu okşadıkça o da içimdeki yaraları okşuyordu, içimdeki tüm yaraların sancısı diniyordu. Normal değilim bunu biliyorum bu yüzden şimdi ne yapacağımı bilmiyorum. Onu gömmek istemiyorum ama böyle de kalamaz ki...sabahtan beri sarılıyorum ona.
ve ağlayamıyorum şu an bir damla gözyaşı dökemiyorum.
anlıyorum,bazı insanlar hayvanları,çiçekleri terapi için dost edinir kendine,önce ki kayıplarınızdan yıpranmışlık söz konusuyken,her kaybınız da bir tuğla daha eksiliyor benliğinizden,
hayvanların cesetleri daha hızlı bakterilenir,zaten yaz ayındayız,bir an önce gömün derim,bir kaç saat içinde içindeki bakteriler haraketlenmeye başlayacak 12-24 saat içinde kokmaya başlayacak.
 
eşime kahvaltı hazırlayamadım. Bu saate kadar aç. Gece uyumadı, şu an uyuyor. Ama saat 3de dersi var kalkması lazım. Ona sevdiği pideden söyleyecem ama ya bundan sonra o pideden soğursa, aklına hep yavrumuz gelirse... çok ağladı. Uyduruk bir tost yapardım ama ekmek almadım, evde ekmek yok ve alamıyorum. pide söyleyim mi?
 
Ben sizi çok iyi anlıyorum, sözlerle aktarılamaz hissedilenler, ben sizi yürekten anlıyorum.

Hayatta küçük, büyük çok acılar yaşadım, hiçbiri köpeğimin ölümü gibi yerle bir etmedi beni. Onun ölümünden sonra psikolojik destek almaya başladım, uzun vadeli gitmedim ama yaşadığım hiçbir şey değil, onun ölümü bende psikolojik destek ihtiyacı yarattı.

1,5 yıl her gün, HER gün ağladım. Sonrasında her gün değil ama yine devam, şu an yazarken sizinle ağlıyorum mesela.
Bazı günler daha kolay geçiyor gibi geliyor, sonra hiç olmadık bir şey bir anıyı tetikliyor, nerede olduğum önemsiz ağlıyorum.

Size tavsiyem, sizi anlamayacak, altı üstü bir kedi diyecek/öyle düşünecek insanlardan uzak durun.
Ağlamak istediğinizde, zaten durduramazsınız da, ağlayın.
Adına, anısına düzenli yardımlar yapın. Hali hazırda zaten yapıyorsunuzdur ama onun adına yardım yapın.

Çok içten sarılıyorum size.
Ne yaşadığınızı, hissettiğinizi biliyorum. Yalnız değilsiniz.
 
anlıyorum,bazı insanlar hayvanları,çiçekleri terapi için dost edinir kendine,önce ki kayıplarınızdan yıpranmışlık söz konusuyken,her kaybınız da bir tuğla daha eksiliyor benliğinizden,
hayvanların cesetleri daha hızlı bakterilenir,zaten yaz ayındayız,bir an önce gömün derim,bir kaç saat içinde içindeki bakteriler haraketlenmeye başlayacak 12-24 saat içinde kokmaya başlayacak.
Klimalı odaya aldım şimdi. Eşim de karşılaşmasın kalkınca... Pati izini nasıl alabilirim? dövme yaptırmak istiyorum pati izini.. nasıl alabilirim?
 
Ben sizi çok iyi anlıyorum, sözlerle aktarılamaz hissedilenler, ben sizi yürekten anlıyorum.

Hayatta küçük, büyük çok acılar yaşadım, hiçbiri köpeğimin ölümü gibi yerle bir etmedi beni. Onun ölümünden sonra psikolojik destek almaya başladım, uzun vadeli gitmedim ama yaşadığım hiçbir şey değil, onun ölümü bende psikolojik destek ihtiyacı yarattı.

1,5 yıl her gün, HER gün ağladım. Sonrasında her gün değil ama yine devam, şu an yazarken sizinle ağlıyorum mesela.
Bazı günler daha kolay geçiyor gibi geliyor, sonra hiç olmadık bir şey bir anıyı tetikliyor, nerede olduğum önemsiz ağlıyorum.

Size tavsiyem, sizi anlamayacak, altı üstü bir kedi diyecek/öyle düşünecek insanlardan uzak durun.
Ağlamak istediğinizde, zaten durduramazsınız da, ağlayın.
Adına, anısına düzenli yardımlar yapın. Hali hazırda zaten yapıyorsunuzdur ama onun adına yardım yapın.

Çok içten sarılıyorum size.
Ne yaşadığınızı, hissettiğinizi biliyorum. Yalnız değilsiniz.
sağol... onu şimdi yattığı yerden kaldırdım.... Klimalı odaya koydum. Pati izini almak istiyorum. Hiç dövmem yok olmadı bugüne kadar ama onu dövme yaptırmak istiyorum. Nasıl alabilirim? patinin etli kısımlara siyah boya sürüp kağıda mı bassam, çıkar mı? Siz köpeğinizden bir hatıra sakladınız mı? Sizin de başınız sağ olsun... bunu derken utanıyorum üzülüyorum.... çünkü ne desem bu acıya iyi gelmez biliyorum... ben de size beni anladığınız için teşekkür ediyorum...
 
18 yaşındaki kedimin hep başındaydım, son nefesini verirken yanıbaşındaydım evde vefat etti. 15 yaşındaki kedim kucağımda kollarımda verdi son nefesini. Bu yavrum veterinere gitmekten hep nefret ederdi ama yapayalnız yapayalnız soğuk bir kliniğin başka kedi ve ilaç kokuları içinde bir kabinde verdi son nefesini. Ben niye düşünemedim mamanın boğazına kaçacağını? keşke ağrısı ilk tuttuğunda veti arasaydım saat daha 23.30 falandı. Ama vete gitmek onu çok strese soktuğu için ilacı ağızdan vermeyi tercih ettim hep yaptığım gibi... Ama nefes alış verişi çok hızlıydı düşünmeliydim. sanki biliyormuş gibi İştahla yiyince de sevindim, daha önceleri bazen nazlanır yarısını yer bırakırdı. Evet bir çocuğum olsaydı onu da öldürürdüm ben muhtemelen bakmayı bilmediğim için, yanlış yapa yapa... böyle diyorum ama diyorum ki ama o benim çocuğumdu... öldürdüm
 
sağol... onu şimdi yattığı yerden kaldırdım.... Klimalı odaya koydum. Pati izini almak istiyorum. Hiç dövmem yok olmadı bugüne kadar ama onu dövme yaptırmak istiyorum. Nasıl alabilirim? patinin etli kısımlara siyah boya sürüp kağıda mı bassam, çıkar mı? Siz köpeğinizden bir hatıra sakladınız mı? Sizin de başınız sağ olsun... bunu derken utanıyorum üzülüyorum.... çünkü ne desem bu acıya iyi gelmez biliyorum... ben de size beni anladığınız için teşekkür ediyorum...
Tüyleri var buzdolabı poşetinde. Öldüğünde değil, tıraş olduğu bir gün saklamıştım. Zaten hiçbir hastalık belirtisi göstermeden, bir gün içinde öldü kuzum. Akıl edemezdim. Eşyaları zaten duruyor, ne atarım ne birisine veririm.

Boyayı sürer sürmez kağıda bastırırsanız izi çıkar, çok da güzel bir anı olur. Köpekler kadar büyük burunları olsaydı burun izini de alın derdim ama pisiciklerin küçük oluyor burunları. Boya olarak ne düşündünüz bilmiyorum ama kırtasiyeye gidip kedimin pati izini almak istiyorum, bunun için boya derseniz verirler, çocukların parmak boyası olarak kullandıkları şeyler oluyor.

Şunları konuşmak, düşünmek ne kadar acı. Keşke ömrümüzden ömür verebilseydik.
 
Tüyleri var buzdolabı poşetinde. Öldüğünde değil, tıraş olduğu bir gün saklamıştım. Zaten hiçbir hastalık belirtisi göstermeden, bir gün içinde öldü kuzum. Akıl edemezdim. Eşyaları zaten duruyor, ne atarım ne birisine veririm.

Boyayı sürer sürmez kağıda bastırırsanız izi çıkar, çok da güzel bir anı olur. Köpekler kadar büyük burunları olsaydı burun izini de alın derdim ama pisiciklerin küçük oluyor burunları. Boya olarak ne düşündünüz bilmiyorum ama kırtasiyeye gidip kedimin pati izini almak istiyorum, bunun için boya derseniz verirler, çocukların parmak boyası olarak kullandıkları şeyler oluyor.

Şunları konuşmak, düşünmek ne kadar acı. Keşke ömrümüzden ömür verebilseydik.

parmak boyası ya da quaj boyayla alabilirsin,kalın bir karton ya da eğilip bükülmeyen bir yapıya bas patisini
Sağolun. Eşim bir dövmeci ile konuştu. Adam net çekilmiş bir pati fotografından olabilir dedi. Foto gönderdik uygun dedi. Eşim de bu yeterli boya ile uğraşma dedi. Ben de kızımı hırpalamak istemiyorum daha fazla o yüzden boya işinden vazgeçtim. Bir kaç perçem tüyünden aldım jiletle....
Sağolun sizler de buradan çok destek oldunuz. Bir arkadaşımız geldi başsağılığına. Daha önce biz evde yokken canım kızıma bakan bir hanımdı. Çok severdi kızımı. Onun gelmesi bize iyi geldi. Gömelim dedi ama kürek yoktu. Bizim site görevlisi de erken ayrılmış sabah gömelim dedi. Vete sordum buzdolabina koyun dedi. Çok sevdim çok okşadım, eşimle birlikte onu sonra yedek buzdolabımız vardı oraya koydum. Maalesef artık ölüm sertliği gevşemeye başlamış, bundan sonra gömmek gerek. Yeri belirledik... suladım oraları... Artık kabulleneceğim mecbur. Veteriner evimize çiçek göndermiş, orkide... o an ağladım çok az. Hala donukum.
 
Back
X