- 20 Haziran 2024
- 1.478
- 1.756
- 53
- 49
- Konu Sahibi mahmut abi
- #1
18 yaşında bir kedim öldü, elime doğmuştu ve sonradan 1 yaşında bir kedim daha öldü,, en son 15 yaşında bir kedim öldü... üzüldüm elbet yas tuttum Ama 11 yaşında bir kedim var... ona bir şey olursa diye çok korkuyorum diye konu açmayı düşünmüştüm buraya. aylar önce... O çünkü diğerleri gibi değil, çok fazla anlam yüklediğim bir kedi... Bana çok bağımlı bir can... çok aşırı özel bir bağımız var... Böyle bir konu açmayı düşünmüştüm 15 yaşındaki kedim öldükten sonra... ama açmadım çünkü nasıl anlatabilirim ki.. anlatamam.
Dün gece vakti, "bana beddua kedime dua edin lütfen" başlıklı bir konu açacaktım ama açmadım... telefonumdan kedimin nefes alışını izliyordum, o klinikteydi...
Kedim 11 yaşında daha çok genç, her gece ama her gece koynumda uyurdu. Gün içinde bile kanepeye bir anlık uzandığımı görse koşa koşa geliyordu yatmak için koynumdaki yerine...
Bek fıtığı ve kalça ekleminde ayrılma ile kireçlenme sorunu vardı (bu sorunu ile ilgili daha önce buraya konu açmıştım) Arada bir ağrısı tutuyordu. Olduğu yere yığılıp ağrıdan bağırıyordu. Gecenin yarısı saat 12, veya 1 veya 2 gibi, veterineri arıyordum. Sağolsunlar her seferinde kliniği açıp kedime ağrı kesici iğne ve mide koruyucu uyguluyorlardı. Tabi bu bir kaç kez tekrarlayınca, utanıyordum. Veteriner bana bir sıvı ağrıkesici verdi, "eğer yine biçimsiz bir saatte olur da yine getirebilirsiniz ama getirmek istemezseniz, ağzına şiringa ile verin" demişti. Bu ondan sonra 5-6 defa daha tekrarladı ve o ilacı veriyordum rahatlıyordu. Ancak ağzına şiringa ile sıkmama izin vermiyordu ben de bir miktar yaş mamaya karıştırıyordum. 4-5 kere böyle verdim.
Dün gece yine saat 23.00 sularında ağrısı tuttu, bu seferki biraz fazlaydı galiba nefes nefese kaldı. Ben yine yaş mamaya ilaç karıştırdım verdim. Ama çok hizli nefes alıp veriyordu, düşünemedim bir şey olacağını, mamayı önüne koydum, bu da hapur hupur yedi. Ama düzelmedi, ağrı kesicinin etki süresi var, hemen etki etmiyor onu biliyorum da nefesi biraz korkuttu beni. Hafif bir hırıltı gelmeye başladı nefes alırken. Gece 23.45de veterineri aradım. Veteriner video at bakayım dedi. Video attım. "Ağrısı fazla getirin ben kliniğe geçiyorum" dedi. Götürdüm. ağrı kesici ödem sökücü vs bir takım iğneler yaptı, bir de ağızdan da mide için bir şey verdi. Bir de bana "bu böyle nefes alırken mi yemek yedi?" diye sordu. Meğer yemeği yerken birazını nefes borusuna kaçırmış.
Veteriner "bir saate kadar düzelmesi lazım, bana 1 saat sonra bana telefonla rapor verin, yarın da öğlen 12de getirin bakalım durumuna" dedi.
Ama düzelmedi. 45 dakika sonra ağızından pembe renkli bir balgam geldi. Kan diye düşündüm resim çekip veti aradım. Vet "benim verdiğim ilaç pembe renkte bir ilaç odur, kan değildir" dedi. "Düzelme olmadı mı?" diye sordu olmadı dedim. "hıı neyse yarın getirin" dedi. Bu arada kedimin patileri hafif mormarmış gibi geldi bana yine veti aradım "doğru dürüst nefes alamıyor da ondan, yarın getirin" dedi. Kapattı sonra hayvan iyice kötüledi. Tekrar aradım meşgüle attı, bir daha aradım yine meşgüle attı. Çaresizlikten kafayı yedim. Allahın unuttuğu şehirden uzak bir ilçedeyim. Başka veterinerleri aradık ama hiçbiri açmadı. En sonunda hastaneye götürelim dedik, hastane kediye bakmaz ama ne bileyim çaresizlik işte belki hayvansever bir acil hekimi nöbettedir. Yolda giderken yine bir kaç kere veti aradım. Kedi artık çok zor nefes alıyordu hatta bir ara almıyor öldü zannettim. Veteriner açtı.. "Hemen geçiyorum kliniğe" dedi. Gece saat 2,30du. Hemen oksijen verdi. Oksijen kabininde durumu iyi başka bir kedi vardı onu çıkardı temizleyip bizimkini koydu. Serum taktı. Bu gece burada kalacak dedi. Benim içim elvermedi onu orada bırakmaya. Ben de kalabilir miyim? dedim izin vermedi. Yapılabilecek herşeyi yaptık yarın sabah gelin biz sizi gerekirse aspirasyon için büyük şehirde bir kliniğe yönlendiririz. Ama aspirasyon son çare, riskli bir işlem uzman cerrah gerekiyor ve o da zaten gece nöbetçi değildir. Siz sabah gelin durumu değerlendiririz belki gerek kalmaz düzelir dedi.
Yine de 2 saat bizimle orada kaldı kedinin başında saat 4.30 da ayrıldık oradan. Ayrılırken eşimin telefonunun kamerasını açtık ve kediyi görecek şekilde kabine bantladık, benim telefondan durumunu izleyelim diye veteriner buna izin verdi. Eve geldik o saatler çok zordu çok... saat 05.40 a kadar kedim öyle hızlı hızlı nefes aldı sonra yavaş yavaş düzeldi gibi. Sonra saat 05,48 gibi bir hafif kasıldı, sonra baktım nefes almıyor. Veti aradım. "Tamam ben bakarım" dedi. Bir iki dakika içinde biz de oraya gittik arabayla. Gittiğimizde vet kalp masajı yapıyordu. Sonra başınız sağolsun dedi...
Eşim hıçkıra hıçkıra ağladı. Ben henuz şu ana kadar bir damla göz yaşı dökmedim. Hala inkar ediyorum. Saat 6da getirdik yavrumu eve. Vücudu hala sıcaktı. Onunla her gece yaptığımız gibi sarıldım ve yattım. Bu saate kadar onu koynumda yatırdım. Biraz sonra yine yanına uzanacağım.
Ben onu gömmek istemiyorum... Eşim site bekçisini aradı diğer kedimin yanına gömülecek diye ama ben onu gömemem.
Sabah bir arkadaşım aradı. Gece yarısı çaresizlik içinde onu da aramıştım, onun da köpeği var, belki bildiği bir veteriner vardır diye... ama telefonunu duymadı tabi uyuyordu. Sağolsun sabah uyanır uyanmaz görmüş aradı. Bana defnettiniz mi? diye soru. Hayır dedim. Daha sabah 6da geldik eve. dedim. "peki gömeceksiniz değil mi geleyim size yardım edeyim" dedi. ben seçeneklerim neler? diye sordum. O önce bir şaşırdı sonra..."gömeceksiniz" dedi. Tamam sağol falan dedim. Ben kedimi gömemem. Yapamam bunu. Yapamam.
Eşim de veteriner de kendini suçlama senin yüzünden olmadı falan diyor da bal gibi benim ona yedirdiğim ilaçlı mama yüzünden oldu... Nefes borusuna kaçtı ondan sonra hırıltı gelmeye başladı... Gitti yavrum ya o dünyanın en güzel kedisi... Gidemez. Ben onu toprağa veremem. Aklımı kaçıracağım. Henüz hala inkardayım ama inkar aşaması bir geçsin ben kafayı üsüteceğim ben onsuz yaşayamam. yaşayamam biliyorum...
Hakkınızı helal edin. Çok acılıyım çok saçmalıyorum ama ben cidden onsuz bir ömür düşünemiyorum. Onsuz bir gece bile uyuyamam, yemek yiyemem, sokağa çıkamam. Hiçbir şey yapamam.
Dün gece vakti, "bana beddua kedime dua edin lütfen" başlıklı bir konu açacaktım ama açmadım... telefonumdan kedimin nefes alışını izliyordum, o klinikteydi...
Kedim 11 yaşında daha çok genç, her gece ama her gece koynumda uyurdu. Gün içinde bile kanepeye bir anlık uzandığımı görse koşa koşa geliyordu yatmak için koynumdaki yerine...
Bek fıtığı ve kalça ekleminde ayrılma ile kireçlenme sorunu vardı (bu sorunu ile ilgili daha önce buraya konu açmıştım) Arada bir ağrısı tutuyordu. Olduğu yere yığılıp ağrıdan bağırıyordu. Gecenin yarısı saat 12, veya 1 veya 2 gibi, veterineri arıyordum. Sağolsunlar her seferinde kliniği açıp kedime ağrı kesici iğne ve mide koruyucu uyguluyorlardı. Tabi bu bir kaç kez tekrarlayınca, utanıyordum. Veteriner bana bir sıvı ağrıkesici verdi, "eğer yine biçimsiz bir saatte olur da yine getirebilirsiniz ama getirmek istemezseniz, ağzına şiringa ile verin" demişti. Bu ondan sonra 5-6 defa daha tekrarladı ve o ilacı veriyordum rahatlıyordu. Ancak ağzına şiringa ile sıkmama izin vermiyordu ben de bir miktar yaş mamaya karıştırıyordum. 4-5 kere böyle verdim.
Dün gece yine saat 23.00 sularında ağrısı tuttu, bu seferki biraz fazlaydı galiba nefes nefese kaldı. Ben yine yaş mamaya ilaç karıştırdım verdim. Ama çok hizli nefes alıp veriyordu, düşünemedim bir şey olacağını, mamayı önüne koydum, bu da hapur hupur yedi. Ama düzelmedi, ağrı kesicinin etki süresi var, hemen etki etmiyor onu biliyorum da nefesi biraz korkuttu beni. Hafif bir hırıltı gelmeye başladı nefes alırken. Gece 23.45de veterineri aradım. Veteriner video at bakayım dedi. Video attım. "Ağrısı fazla getirin ben kliniğe geçiyorum" dedi. Götürdüm. ağrı kesici ödem sökücü vs bir takım iğneler yaptı, bir de ağızdan da mide için bir şey verdi. Bir de bana "bu böyle nefes alırken mi yemek yedi?" diye sordu. Meğer yemeği yerken birazını nefes borusuna kaçırmış.
Veteriner "bir saate kadar düzelmesi lazım, bana 1 saat sonra bana telefonla rapor verin, yarın da öğlen 12de getirin bakalım durumuna" dedi.
Ama düzelmedi. 45 dakika sonra ağızından pembe renkli bir balgam geldi. Kan diye düşündüm resim çekip veti aradım. Vet "benim verdiğim ilaç pembe renkte bir ilaç odur, kan değildir" dedi. "Düzelme olmadı mı?" diye sordu olmadı dedim. "hıı neyse yarın getirin" dedi. Bu arada kedimin patileri hafif mormarmış gibi geldi bana yine veti aradım "doğru dürüst nefes alamıyor da ondan, yarın getirin" dedi. Kapattı sonra hayvan iyice kötüledi. Tekrar aradım meşgüle attı, bir daha aradım yine meşgüle attı. Çaresizlikten kafayı yedim. Allahın unuttuğu şehirden uzak bir ilçedeyim. Başka veterinerleri aradık ama hiçbiri açmadı. En sonunda hastaneye götürelim dedik, hastane kediye bakmaz ama ne bileyim çaresizlik işte belki hayvansever bir acil hekimi nöbettedir. Yolda giderken yine bir kaç kere veti aradım. Kedi artık çok zor nefes alıyordu hatta bir ara almıyor öldü zannettim. Veteriner açtı.. "Hemen geçiyorum kliniğe" dedi. Gece saat 2,30du. Hemen oksijen verdi. Oksijen kabininde durumu iyi başka bir kedi vardı onu çıkardı temizleyip bizimkini koydu. Serum taktı. Bu gece burada kalacak dedi. Benim içim elvermedi onu orada bırakmaya. Ben de kalabilir miyim? dedim izin vermedi. Yapılabilecek herşeyi yaptık yarın sabah gelin biz sizi gerekirse aspirasyon için büyük şehirde bir kliniğe yönlendiririz. Ama aspirasyon son çare, riskli bir işlem uzman cerrah gerekiyor ve o da zaten gece nöbetçi değildir. Siz sabah gelin durumu değerlendiririz belki gerek kalmaz düzelir dedi.
Yine de 2 saat bizimle orada kaldı kedinin başında saat 4.30 da ayrıldık oradan. Ayrılırken eşimin telefonunun kamerasını açtık ve kediyi görecek şekilde kabine bantladık, benim telefondan durumunu izleyelim diye veteriner buna izin verdi. Eve geldik o saatler çok zordu çok... saat 05.40 a kadar kedim öyle hızlı hızlı nefes aldı sonra yavaş yavaş düzeldi gibi. Sonra saat 05,48 gibi bir hafif kasıldı, sonra baktım nefes almıyor. Veti aradım. "Tamam ben bakarım" dedi. Bir iki dakika içinde biz de oraya gittik arabayla. Gittiğimizde vet kalp masajı yapıyordu. Sonra başınız sağolsun dedi...
Eşim hıçkıra hıçkıra ağladı. Ben henuz şu ana kadar bir damla göz yaşı dökmedim. Hala inkar ediyorum. Saat 6da getirdik yavrumu eve. Vücudu hala sıcaktı. Onunla her gece yaptığımız gibi sarıldım ve yattım. Bu saate kadar onu koynumda yatırdım. Biraz sonra yine yanına uzanacağım.
Ben onu gömmek istemiyorum... Eşim site bekçisini aradı diğer kedimin yanına gömülecek diye ama ben onu gömemem.
Sabah bir arkadaşım aradı. Gece yarısı çaresizlik içinde onu da aramıştım, onun da köpeği var, belki bildiği bir veteriner vardır diye... ama telefonunu duymadı tabi uyuyordu. Sağolsun sabah uyanır uyanmaz görmüş aradı. Bana defnettiniz mi? diye soru. Hayır dedim. Daha sabah 6da geldik eve. dedim. "peki gömeceksiniz değil mi geleyim size yardım edeyim" dedi. ben seçeneklerim neler? diye sordum. O önce bir şaşırdı sonra..."gömeceksiniz" dedi. Tamam sağol falan dedim. Ben kedimi gömemem. Yapamam bunu. Yapamam.
Eşim de veteriner de kendini suçlama senin yüzünden olmadı falan diyor da bal gibi benim ona yedirdiğim ilaçlı mama yüzünden oldu... Nefes borusuna kaçtı ondan sonra hırıltı gelmeye başladı... Gitti yavrum ya o dünyanın en güzel kedisi... Gidemez. Ben onu toprağa veremem. Aklımı kaçıracağım. Henüz hala inkardayım ama inkar aşaması bir geçsin ben kafayı üsüteceğim ben onsuz yaşayamam. yaşayamam biliyorum...
Hakkınızı helal edin. Çok acılıyım çok saçmalıyorum ama ben cidden onsuz bir ömür düşünemiyorum. Onsuz bir gece bile uyuyamam, yemek yiyemem, sokağa çıkamam. Hiçbir şey yapamam.
Son düzenleme: