“Zaman ne kadar da çabuk geçmiş… Her şey dün gibi ” demeye başladığımızda anlarız zamanın kıymetini…
Gerçekten de ne çabuk geçer ve ne kadar da önemlidir yaşanılan her AN…
Çocukluğumuza döneriz bazen; hafızalar zorlanır… Hayal meyal hatırlanır kimi yaşanmışlıklar… Öyle de olsa dün gibidir sanki.
Komşunun kırılan camları,
Arkadaşların patlatılan topları…
Seksek oynarken incitilen bilekler,
Ağaç tepesinde tene yapışan böcekler…
Bisiklet kazaları,
Yakan top kızarıklıkları…
Saymakla biter mi? Bitmez…
Hiçbir zaman sonu gelmeyecek sandığımız, bezdiren okul hayatı belki de en çok özlenen zamandır birçoğumuz için… O dönemlere ne çok anı sığdırmışızdır… Anlatılacak ne çok şey vardır…
Neden çabucak büyümüyorum!
Neden geçmiyor zaman!? ların yerini “ Zaman Dur! Bu kadar acımasız olma! Daha dün küçücük bir çocuktum, ne çabuk büyüdüm! Yüzümde çizgiler mi beliyor ne !?“ lerin alacağını keşke o zaman bilebilseydik…
Gerçi bilseydik ne değişecekti ki; şimdi bile bile zehir etmiyor muyuz kendimize – ne kadar kaldığını bilmediğimiz zamanımızın her anını?
Nereden çıktı şimdi bu zaman hikâyesi…
Aslında zamanla bir alıp veremediğim de yok! Çocukluğum, okul yıllarım hepsi bir anı… Hepsi yaşanmışlıklarım, tebessümlerim, unutulmazlarım, enlerim…
Sorun; İş hayatı!
Ne alaka ?!
- Çok alaka…
Neyse…
Mucize
Gerçekten de ne çabuk geçer ve ne kadar da önemlidir yaşanılan her AN…
Çocukluğumuza döneriz bazen; hafızalar zorlanır… Hayal meyal hatırlanır kimi yaşanmışlıklar… Öyle de olsa dün gibidir sanki.
Komşunun kırılan camları,
Arkadaşların patlatılan topları…
Seksek oynarken incitilen bilekler,
Ağaç tepesinde tene yapışan böcekler…
Bisiklet kazaları,
Yakan top kızarıklıkları…
Saymakla biter mi? Bitmez…
Hiçbir zaman sonu gelmeyecek sandığımız, bezdiren okul hayatı belki de en çok özlenen zamandır birçoğumuz için… O dönemlere ne çok anı sığdırmışızdır… Anlatılacak ne çok şey vardır…
Neden çabucak büyümüyorum!
Neden geçmiyor zaman!? ların yerini “ Zaman Dur! Bu kadar acımasız olma! Daha dün küçücük bir çocuktum, ne çabuk büyüdüm! Yüzümde çizgiler mi beliyor ne !?“ lerin alacağını keşke o zaman bilebilseydik…
Gerçi bilseydik ne değişecekti ki; şimdi bile bile zehir etmiyor muyuz kendimize – ne kadar kaldığını bilmediğimiz zamanımızın her anını?
Nereden çıktı şimdi bu zaman hikâyesi…
Aslında zamanla bir alıp veremediğim de yok! Çocukluğum, okul yıllarım hepsi bir anı… Hepsi yaşanmışlıklarım, tebessümlerim, unutulmazlarım, enlerim…
Sorun; İş hayatı!
Ne alaka ?!
- Çok alaka…
Neyse…
Mucize