Başıma gelen minik tatlış(!) rezillikler kepazelikler

Arada bana da oluyor. Bir şeyler okurken ‘Ulen ben bundan daha güzelini yazarım şuna bak bir de dergide yayınlanmış ‘ falan diyorum, sonra oturuyorum kağıdın kalemin başına ama yazamıyorum:KK70:
Sizin de aynı o hesap. Herkesin içinden birer Pucca çıkıyor son zamanlarda forumda, geçen bir tane daha okudum en az sizinki kadar kötüydü:p
 
Yemek yerken okudum sürükledi biraz devamı gelir mi bölümün?
 
akademik kariyere vakit ayırabilmek için sosyal yaşama ayrılan zamanı azaltmak gerektiği doğrudur ama sevgili konu sahibi burada mesele az gezmeniz değil. sosyal becerilerinizin gelişmeye ihtiyacı var, en azından yazdıklarınızdan bu anlaşılıyor. e okullar bitmiş, iş yerinde ve iş dışı zamanlarda ne kadar çok sosyal ortama girerseniz o kadar tecrübe edinirsiniz.
gönlünüz ısınmış bu Paul'e ama dışarıdan görünen o ki adam sizinle aynı kafada değil. illa fb arıyor olmasına gerek yok ama tatlışlığı az ve hızı yüksek bir ilişki arıyor gibi görünüyor.

not: doktoram var, yabancı dil biliyorum, makalelerim var, yurt dışına da gittim hem gezmeye hem kongrelere. mutsuz değilim sadece burada anonim olarak tanımadığım kişilerle konuşmayı, üçüncü göz olmayı seviyorum. sizin mutsuz olmanız ya da olmamanız hayatımı hiç etkilemiyor. çünkü gerçek ilişkilerim var. çocuğumu uyutmuşum, kahvem elimde takılıyorum sadece. birazdan ekranı kapatıp kitap okuyacağım ve sizi hatırlamayacağım. buradaki pek çok üye de bu kafada diye düşünüyorum. yani yorumlara alınmak ya da insanları suçlamak yerine dışarıdan böyle görünüyor olabilir miyim diye düşünürseniz ille bir şeyler fark edersiniz ve size bir yeni bakış yeni davranış yolları sunabilir bu öneriler.
 
Ben genellikle demiştim. Ayrıca bu sadece benim görüşüm değil, çoğu psikolog da böyle söylüyor sosyal medyanın birçok mutsuz insan için deşarj yeri olduğunu söylüyorlar. Kariyerimden bahsettim çünkü yurtdışında yaşamama laf eden oldu, kadınların olduğu bir platformda bir erkeğin yardımı olmadan kendi emeğimle bir yerlere geldiğim içim takdir edilmem gerekir laf etmek yerine, kastettiğim buydu.
Yurt dışına laf söylenmesinin sebebi farklı ancak. Siz yanlış anlamışsınız. Yeni kültürler görüyor, farklı dillere maruz kalıyorsunuz. Kariyer dışında insanı sosyal olarak da geliştirir bunlar. Ancak sizi hiç geliştirmemiş. Dil sonuçta bir iletişim sistemidir, sosyalleşme yöntemidir. Ancak sizin iletişim becerileriniz çok kötü.
 
Konu sahibesine niye sert şeyler yazılmış anlamadım, kendisi zaten romantik ilişkilerle uzunca süre arası olmadığını söylemiş.

Şimdi konu sahibesi önceki konuya da yazdım bu Pauldan bir bk olmaz. Yani sen uzun soluklu ve romantik derinliği olan bir ilişki arıyorsun adamsa sadece yatıp kalkmak istiyor. Bu iş olmaz sen yatağa girmeyince adam çıkıp gitmiş işte.


Şimdi ne oldu dersen bence rezil falan olmamışsın. İyi giyindim güldüm konuştum da diyorsun adam da baktı diyorsun eee bakmışsa bakmıştır. Kimse kimseye sen de rezil oldun demek için mesaj atmaz, içinden ne saçmalıklar yaptı der geçer. Adam bariz muhabbeti açayım, tekrar flört edeyim niyetinde. Adam yine yatıp kalkmak peşinde.

Yapacağın şey belli, takmayacaksın. Beklentilerimiz farklı o yüzden ben bu işi boşverdim gitti havası yapceksin.

Selam Paulcum, evet masa da ne kalabalıktı konuşamadık. Bir dahaki davete inşallah🙋‍♀️

yazıp bırakacaksın. Yani görürsem konuşurum ama konuşmam diye öyle buluşmaya falan gelemem diceksin😉çağırsa bile gitme zaten bu adamdan bir bk olmaz anca üzülürsün.
 
2 dil de ben biliyorum ama tonla bilen olduğundan bunu iki de bir deklare etmiyorumm

Benim "Lise mezunu" annem 3 dil biliyor (Turkceyi saymiyorum ha😂) Annem Turkiyede ögrenim görmemiş bu arada sonradan Turkiyeye geldik anadili degil.

Özellikle yurtdisinda bulunan birileri için 1-2 dil ogrenmek coook buyuk şeyler değil. Hic bilmeden gitsen yine ogrenirsin ordayken, ogrenmese ayip olurdu zaten :)
 
Benim yeğenim, çocuğum, sevdiğim bir kadın şunu kendine yapsa çok üzülürüm ben. Bir insanın kariyer yapacam diye hayatın olağan akışından, mutlu olacağı anlardan, sevmekten, sevilmekten vazgeçmesi kendine yapacağı en büyük kötülük bence. Ki sizin durumunuzda da bunun ne kadar kötü bir hayat tercihi olduğunu görüyoruz şu an.

Buradan anne babalara tavsiyem, çocuklarınızı bu kadar akademik odaklı yetiştirmeyin. Sonra konu sahibi gibi yanlış kodlamalar yapıp hayatı kaçırırlar. Yarış atı değiliz, insanız.

Böyle bir şey var gerçekten. Hayatin bir alanına çok kanalize olan insanlar genelde aşk veya sosyal ilişkileri o kadar iyi idare edemiyor. Ozguvensiz ve anksiyeteli oluyor. Bence biraz içe dönük kisilikle de alakası var. Bir de 21 yaşından 35 yaşına kadar ilişkisi olmamak da çocuksu ve icedonuk kişilik belirtileri. Ben konu sahibini kendime benzettim. Ama açılır diye düşünüyorum zamanla daha cool olmayı öğrenir gibi geldi.
 
Böyle bir şey var gerçekten. Hayatin bir alanına çok kanalize olan insanlar genelde aşk veya sosyal ilişkileri o kadar iyi idare edemiyor. Ozguvensiz ve anksiyeteli oluyor. Bence biraz içe dönük kisilikle de alakası var. Bir de 21 yaşından 35 yaşına kadar ilişkisi olmamak da çocuksu ve icedonuk kişilik belirtileri. Ben konu sahibini kendime benzettim. Ama açılır diye düşünüyorum zamanla daha cool olmayı öğrenir gibi geldi.
Tam tersi olsa kendini sadece sosyal ilişkilere verip kariyeri sallamasa ona da aynı şeyleri söylerdim. Hayat çok yönlü bir süreç çünkü. Tek bir tarafa kanalize olup diğer şeyleri kaçırmak, üstelik bunu normal bulmak çok üzücü bence.

Konu sahibiyle aynı yaştayız. Ben okulumu bitirdim, okuldayken de ilişkilerim oldu, hem sosyal hem duygusal hem akademik yönden geliştim. İşe girdim çalıştım iş hayatını öğrendim kariyer yönünden geliştim. Sevgili yaptım çokça, ayrıldım, gezdim tozdum partiledim. Sevdim, sevildim, seviştim. Bi okul daha okuyup bitirdim. Sonra bir adam çıktı karşıma çok çok sevdim evlendim. Evlendikten sonra bi okul daha bitiriyorum şimdi yarım dönemim kaldı. Kariyer yaptım, beğenmedim, mutlu olmadım, sil baştan başladım. Benim gibi bir sürü kadın var. Bazıları bunlara ek olarak çocuk da büyütüyor. Biz bu kadar şeyi yapıp yaşarken konu sahibi yerinde saymış 15-20 sene. Şu saatten sonra toparlayabilir mi, nasıl toparlar bilmiyorum ben.
 
Benim "Lise mezunu" annem 3 dil biliyor (Turkceyi saymiyorum ha😂) Annem Turkiyede ögrenim görmemiş bu arada sonradan Turkiyeye geldik anadili degil.

Özellikle yurtdisinda bulunan birileri için 1-2 dil ogrenmek coook buyuk şeyler değil. Hic bilmeden gitsen yine ogrenirsin ordayken, ogrenmese ayip olurdu zaten :)
Dil bilmek neden bu kadar önemseniyor bilmiyorum. Yeteneğin varsa, alabiliyorsan eğer 3 değil 5-7-10 dil de öğrenirsin. Benim yeteneğim sıfır, çok zor dil öğreniyorum buna rağmen ana dilim dışında 1.5 dil biliyorum.

Kuzenimin 4 yaşındaki bebesi 4 dil konuşuyor. Anne türk, baba yunan, babanın annesi ingiliz, almanyada yaşıyorlar. Çocuk bu dillerin karışımı şeklinde konuşuyor. Konu sahibinden daha üstün o zaman bu yaşında bir dil fazlası var 😂
 
Dil bilmek neden bu kadar önemseniyor bilmiyorum. Yeteneğin varsa, alabiliyorsan eğer 3 değil 5-7-10 dil de öğrenirsin. Benim yeteneğim sıfır, çok zor dil öğreniyorum buna rağmen ana dilim dışında 1.5 dil biliyorum.

Kuzenimin 4 yaşındaki bebesi 4 dil konuşuyor. Anne türk, baba yunan, babanın annesi ingiliz, almanyada yaşıyorlar. Çocuk bu dillerin karışımı şeklinde konuşuyor. Konu sahibinden daha üstün o zaman bu yaşında bir dil fazlası var 😂

Yani en azindan konuşacak kadar bir şeyler kapiyorsun otomatik olarak cevrende devamli konuşan olunca. 🙄 Bu Turkiyede var devamli "ben şu kadar biliyorum" olayi, çok fazla hemde. 😬 İş gorusmesinde degiliz.
 
Tam tersi olsa kendini sadece sosyal ilişkilere verip kariyeri sallamasa ona da aynı şeyleri söylerdim. Hayat çok yönlü bir süreç çünkü. Tek bir tarafa kanalize olup diğer şeyleri kaçırmak, üstelik bunu normal bulmak çok üzücü bence.

Konu sahibiyle aynı yaştayız. Ben okulumu bitirdim, okuldayken de ilişkilerim oldu, hem sosyal hem duygusal hem akademik yönden geliştim. İşe girdim çalıştım iş hayatını öğrendim kariyer yönünden geliştim. Sevgili yaptım çokça, ayrıldım, gezdim tozdum partiledim. Sevdim, sevildim, seviştim. Bi okul daha okuyup bitirdim. Sonra bir adam çıktı karşıma çok çok sevdim evlendim. Evlendikten sonra bi okul daha bitiriyorum şimdi yarım dönemim kaldı. Kariyer yaptım, beğenmedim, mutlu olmadım, sil baştan başladım. Benim gibi bir sürü kadın var. Bazıları bunlara ek olarak çocuk da büyütüyor. Biz bu kadar şeyi yapıp yaşarken konu sahibi yerinde saymış 15-20 sene. Şu saatten sonra toparlayabilir mi, nasıl toparlar bilmiyorum ben.

Bence kisilikle ilgili ve biraz da nasil bir cocukluk gecirdigimizle, yani bazı insanlar duygusal olarak çocuk kalıyor ben terapi sürecinde fark ettim bu durumu. Konu sahibi mesela "Italyan bir abimiz" filan demis ya, cidden o kadar tanidik geldi ki. Ben de konu sahibi gibi farkli sehirlerde yasadim, hic korkmadan gidip bir yere yerlesip ev tutup yasayip cevre edinebilirim ama mesela 32 yasindaki arkadasima yetiskin bir erkek Ayse Hanim der 33 yasindaki bana En buyuk kkcim der, fiziksel olarak genc gostermiyorum asla ama oyle bir havam var ki sanki o 33 seneyi yasamamisim, her daim kucuk bir fanusta kalmisim, hic buyumemisim gibi bi auram var. Eminim konu sahibinin de oyle. Kesinlikle o havayi aldim ondan. Hayati kacirmak degil de bence daha ice donuk, daha cocuksu bir yerden yasamak olmali bu diye dusunuyorum. Bir tur sorumluluk istememek gibi. Iliskilerden kacis, sorumluluktan, yetiskin hayattan kacis. Su an salliyor da olabilirim ama cok tanidik geldi o yaklasimlari bana.
 
Hanımefendi, ben hukuk gibi ağır bir bölümü dereceyle bitirdim. Yetmedi yüksek lisans yaptım. Yetmedi doktora yaptım ki bilen bilir nasıl stresli bir süreç olduğunu. Yetmedi ikinci lisansımı bitirdim. Yetmedi üç dil öğrendim. Eh, ben kendimi geliştirmekle bu denli meşgulken aşk konusunda deneyim edinmeye zaman kalmadı maalesef ki napalım. Ama neyse ayaklarım üstünde duruyorum en azından bu da birşeydir değil mi?

Kariyerini bu kadar önemseyen bir insan olarak aşka meşke zaman ayırmamanız iyi olmuş bence.
Bir ilişkiden ne beklediği tee buradan belli olan bir adamın yaptığı ve yapmadığı hareketlerden 2335634 farklı anlam çıkarabilen biri olarak aşka zaman ayırsaymışsınız kariyer yapamazmışsınız siz.
Herkes her şeyi aynı anda yapabilecek diye bir şey yok. Üzmeyin kendinizi.
 
Bence kisilikle ilgili ve biraz da nasil bir cocukluk gecirdigimizle, yani bazı insanlar duygusal olarak çocuk kalıyor ben terapi sürecinde fark ettim bu durumu. Konu sahibi mesela "Italyan bir abimiz" filan demis ya, cidden o kadar tanidik geldi ki. Ben de konu sahibi gibi farkli sehirlerde yasadim, hic korkmadan gidip bir yere yerlesip ev tutup yasayip cevre edinebilirim ama mesela 32 yasindaki arkadasima yetiskin bir erkek Ayse Hanim der 33 yasindaki bana En buyuk kkcim der, fiziksel olarak genc gostermiyorum asla ama oyle bir havam var ki sanki o 33 seneyi yasamamisim, her daim kucuk bir fanusta kalmisim, hic buyumemisim gibi bi auram var. Eminim konu sahibinin de oyle. Kesinlikle o havayi aldim ondan. Hayati kacirmak degil de bence daha ice donuk, daha cocuksu bir yerden yasamak olmali bu diye dusunuyorum. Bir tur sorumluluk istememek gibi. Iliskilerden kacis, sorumluluktan, yetiskin hayattan kacis. Su an salliyor da olabilirim ama cok tanidik geldi o yaklasimlari bana.
yani bilmiyorum tabi, öyle bir hayatı tecrübe etmiş olmadığım için ne yorum yapsam havada kalır. Psikolog ya da psikiyatrist de değilim analiz edemem. Ama hayatın olağan akışına aykırı olduğunu söyleyebilirim bence.
 
yani bilmiyorum tabi, öyle bir hayatı tecrübe etmiş olmadığım için ne yorum yapsam havada kalır. Psikolog ya da psikiyatrist de değilim analiz edemem. Ama hayatın olağan akışına aykırı olduğunu söyleyebilirim bence.

Belki ben de salliyorumdur belki alakasi yoktur. Ama bence mesele duygusal olgunluk. Mesela en buyuk ipucu gordugum sey su oldu: Italyan adamla konusuyor konu sahibi. Onu anlatirken "abi" kelimesini kullaniyor. Sonrasinda onun kendisiyle flort ettigini fark edip korkuyor ve yavastan kaciyor. Bu adam 55 yasinda olsa. Konu sahibi 35inde. Simdi etrafimdaki 35 yasindaki kadinlara bakiyorum. Bu sekilde iletisim kurmazlar yasca bir tik daha buyuk olan erkeklerle. Akran gibi davranirlar, yakin akraba olmadigi veya cok farkli geleneksel bir baglam olmadigi surece. Abi demezler veya adam flort edince kacmazlar, ya karsilik verir ya da biraz daha net sinir cizerler anlamazliktan gelmek yerine, veya ne bileyim daha yetiskin bir yerden iletisim kurarlar. Konu sahibininki daha cocuksu bir yerden iletisim kurmak. Uslubu da cok genc duruyor. Bence size ve cogu kisiye hayatin olagan akisina aykiri gelen bu cocuksu konumlandirma.

Bunun yasananlarla bence cok ilgisi yok, konu sahibi bir suru sey yasamistir belki ama butun bunlari cocuk roluyle yasadiysa, yani hep bir savunma mekanizmasi ile iletisim kurarark yasadiysa, yine bazi yonlerden cocuk kalmis olabilir bence.

Ama tabi ki kaynak afedersiniz mabadim ben de bu analizlerimi tamamen uydurdum :KK70: :p Yani kendime cok benzettim konu sahibine cidden cocuksu uslup bakimindan. Belki de tamamen yanlis analizlerdir.
 
X