QUOTE=KalbiminBirincisi;18959295]18 Evet benim hikayemde böyle hanimlar. Zamaninizi ayirip okuduysaniz cok cok tesekkür ederim. Zira okumadiysaniz bile bunlari yazmak ve herseyi olup bittigi gibi anlatmak biraz olsun yüregimin yükünü hafifletti. :)[/QUOTE]
cnm.yazılarının tümünü okudum...bunları düşündüğün için kendini suçlu hissetme...maalesef ki kadınlarımız aşırı süsü ve kapalılığı bir arada tutunca açık kimselerden daha çok dikkat çekiyor...ve o zamanda senin dediğin gibi başörtüsünün asıl önemi yanlış anlaşılıyor ve yanlış anlamak isteyenlere fırsat verilmiş oluyor...ben kapandığımdan beri markalı eşarp bilerek hiç takmadım...markalıı eşarp takanların takmayanlara karşı tutumundan ötürü...ve çevremdeki kişiler istersem markalı eşarbı alabileceğimi çok iyi biliyor...bir insanın neden marka değil demesi beni güldürürken onların kapalılığın amacının ne olduğunu anlayamamış olması beni üzüyor......ve onlara birşeyler açıklayabilme fırtası veriyorlar bana...düşünsenize Hz.Ömer'i dışarıdan gören birisi halife olduğunu tahmin bile edemezken(çünkü diğer insanlar gibi giyinirmiş) şu an bizdeki bu marka merakı sadece görselliktir,abartıtır diye düşündüm hep...yerine göre marka tercih edilmeli ancak marka kullanmayanlar eleştirilmemeli...yapılan eleştiriler onlar farkında olmasa dahi karşındaki kişiyi daha çok soğutur,yada içinde başka duygular ortaya çıkar...sen de buna benzer konudan soğumuşsun,sen geçte olsa kapanmayı tercih etmişsin...henüz kapanmasanda senin adına sevindim...ama bu soğukluğuna neden olanlar bunun hesabını nasıl verecek bilmiyorum...bir kişiyi dine kazandırmak ne kadar sevapsa,uzaklaştırmakta bi okadar günahtır...o yüzden onlar senin soğukluğuna farkında olmadan sebeb olmuşlar buna rağmen onlara hakkını helal et...
biz millet olarak meraklı kişileriz ve çoğu zaman asıl nedenlerin arkasında bile kendimizce başka şeyler üretiriz"o öyle diyor ama bence böyle de olabilir" diye derken dedikodu başlıyor...dedikodu kadının vazgeçilmesi hele günümüzde erkeklerde onlardan aşağı kalır yanı yok...o yüzden inanırmısın bilmiyorum ama benim kimsenin ne dediği umrumda değil...umrumda değil derken ben yaptığımdan emin olduktan sonra onlar istediği kadar konuşup günahımı alsınlar...ama her zaman dini konuda nedenlerimi elimden geldiğimce açıklarım ki düşüncesi belki değişir belki değişmez kendi bilir...en azından ben bildiklerimi onlara aktarmış olurum,tercih onlarındır...yani demek istediğim şu yönden düşünürsek;öylesine kapanmış olan kişilerin yaptığını doğru bulmuyorum...onlar kapanmak zorunda kalmışladır diye düşünüyorum...ancak onların hatalarından ötürü bir sorgu bize gelirse bizde az çok doğru yönleri anlatabiliriz diye düşünüyorum...kendilerine de anlatabilecek bir ortamımız olursa eminim içlerinde kalmış olan şeyler yerini huzura büründürür...
dini konular çok ince ve keskindir...her ne kadar inanıp iman getirsekte ya kafamız karışır ya da erteleriz...bunda şeytanın ve nefsin büyük payı vardır...en başta ikisi bir arada olduğu için ilk adımı atmak daha zordur...şeytanın belini büküp ibadetlerimize sarılırsak o artık bizimle uğraşamaz ondan sonra sıra nefise gelir inan o şeytandan beterdir...içimizden bir şeyi yapmak gelir nefis bizi yanıltmaya çalışır...biz bunları aşmaya çalıştıkça içimiz daha huzur dolar ve daha çok ibadet etikçe daha fazlasını yapmak isteriz...
sen anladığım kadarıyla bilgili ve gözlemci birisin...yazdıkların maalesfki günümüzün gerçeği...soğuma devrelerini çok şükür ki atlatmışsın...bundan sonra sadece önüne bakacaksın...kararından emin olduktan sonra ileride açılırım diye hiç korkma...hem sende belki çevrene iyi bir örnek olabilirsin...içinde demekki gerçekten kuvvetli bir inanç var ki yüce Rabbim rüyalarla seni uyarıyor...senin doğru yola adım atmanı istiyor...O, sadece kullarının iyiliğini düşünür...hem düşünsene sevap işlemek o kadar kolay ki...günah işlemek ise bir o kadar zor...Allah o kadar merhametli ki günahı işleyene kadar belki vazgeçer diye günah deftere işlenmez...ama iyi bir iş gerçekten yapmak isteyipte yapamasak bile o sevap işlenir...sevap için illaki para gerekmez ibadetlerimizi yapsak imanla o bile yeter...günahı düşünsenize birde üstüne para veriyoruz....yüce Mevlam biz kulları için neler yaratmış...buna karşılık bizden çok şey istemiyor...
şöyle bir örn.vereyim ben bir anneyim bebeğim var yaklaşık 2 yaşında(Allah hayırlısıyla ömür versin)...o kadar hareketli ki...bazen sinirlenip ufak cezalar veriyorum...bazen onun iyiliği için başına daha kötü şey gelmesin diye önündeki engeli kaldırıyorum ya da engelliyorum...bazende canının daha fazla yanmaması için ve bir daha yapmaması için hata yapmasına izin veriyorum(misal sobalı bir evde olduğumuz zaman ufaktan elini değdirmek gibi)böylece az çok idrak edebiliyor yapması ya da yapmaması gereken şeyleri...ve bir ömür böyle gidecektir...benim vazifem doğruları,yanlışları göstermek,tercih onundur...tercihlerinden ötürü hata yapıp canı yandığında benimde canım yanacaktır...kim isterki evladının kötülüğünü...düşün o da benim bebeğim ama ona canı veren Rabbim...buna rağmen bazen fevri davranabildiğimiz oluyor...ama O,o kadar mehametli ve sabırlı ki kullarına karşı...önümüze çıkan herşeyin hayırlısını isterim...bize iyi gibi görünen kötü,kötü gibi görünen iyi olabilir...bunu yalnız Allah bilir...dünya imtihanlarla dolu...Allah bizlerede sabırla kazanabilmeyi nasip etsin inş...
ben çok düşünürüm bazen...düşünürüm,anlamaya çalışırım...aklımın idrak edemediği o kadar çok şey varki orada tevekkül edip,şükür ederim...Mevlam Sen ne kadar büyüksün...herkesin kalbinden geçirdiğini daha geçirmeden bilensin...gözümün gördüğünü,kulağımın duyduğunu,yaşadıklarımızı düşündükçe anlıyorum ki Sen'in kullarından istemiş olduğun şeyler gene kullarının iyiliğini düşündüğün içindir...
Arkadaşım yazdıkça yazdım ama amacım biraz da olsa içinde soğukluk gene olmaya kalkarsa düşün,düşün ki Yaradan'ı , yarattıklarını o zaman yaptığımız hiçbir şey kullar için değildir...herkes ilk önce kendinden mesuldür...unutma ki ahirette herkesin kendi sevap-günahları kendinedir...varsın çevren hata yapsın ama sana yaptırmalarına izin verme...ben bu devirde insanlarımızı ateş böceklerine benzetiyorum...yanacaklarını bile bile ateşin o harika dış görünüşe aldanıp içinde onlarda yanıyorlar...unutma dikensiz gül olmaz...dikeni batsada sen inadına gülü kokla...kokla ki kokusunu içine çekebilesin...ya dikeni batarsa diye tutmazsan güzelliğinide göremezsin,uzaktan seyredersin...
biz düğünümüzü mevlidli yapmıştık...eğerki içinde gelinliğimi giyip,saçlarımı yaptırıp,gülüp oynamak istiyorsan saygı duyarım...herkesin bir hayali vardır...ben kınamda açıktım...saçımıda yaptırdım...güldüm oynadımda ama erkekler yoktu...düğündede tesettürlüydü gelinliğim...bir daha da açılmadım...belki senin içinde bir öneri olabilir diye düşündüm...zaten düğünden ötürü heyecanlı oluyorsun...ilk seferinde hepsinin heyecanı çıkmış olyor...ertesi günde ayrı bir heyecan oluyor tabi...düşün istersen cnm...zaten gelinlik tesettürlüde olsa o kadar güzel duruyorki...kim ne der diyede düşünmüyorsun...en azından düğünde birşey diyemiyorlar...sonra deselerde en azından o ilk heyecanı atlatmış oluyorsun...senin için bir avantaj olabilir...
bu arada anlatmak istediğin kadar anlat cnm...biz dinleriz...hem bak bizim içinde iyi oluyor...herkes az çok konuşup rahatlıyor...rahatsızım, bir yandan çocuk...kötü bir şey yazmak istemedim..onuda belirteyim...yanlış anlama olursa üzülürüm...kafanda takılan şeyler varsa konuşabiliriz...bu arada tebrik ederim...