- 29 Haziran 2014
- 2.568
- 1.628
- 133
- 35
Bazı insanlar bıktırıyor usandırıyor beni. Sessiz, dedikodudan uzak yaşamaya çalışıyorum ancak sürekli gezen, ağzında binbir yalan, dedikodu olan insanlardan sıkılıyorum. Muhatap olmamak için çabalıyorum ama yok. Uzak durmaya çalışıyorum olmuyor. Konuyu çok kısa geçmişim o kadar bunalmışım ki, kalabalık içinde açtım konuyu.
-Sürekli kendini ve yaptığı işleri öven insanlardan sıkılıyorum. Kendisini iyi saf kalpli görüp diğer insanlar tarafından hor görülüyor profili çizen dedikoducu tiplerden de bıktım. Ben sosyal biri değilim, ortamına göre elbette gülerim konuşurum arkadaşlarımla. Samimiyetsizliklerden, ikiyüzlülükten ve dedikodulardan uzak kalmak istiyorum. Aşırı sosyal biri olmadım hiçbir zaman. Çalıştığım yerde ne yazık ki böyle insanlar var. Tüm gün işimin başında, hatta yoğun değilse bile masamdan ayrılmayan biriyim. İş ortamındaki menfaat ilişkileri ve samimiyetsizlikler o kadar çarpıyor ki gözüme. İnsanları rahatsız etmemeye çalışırım her zaman. İşimin ciddiyetinde olmaya çalışırım. Kimsenin yanına odasına gidip gelme huyum yoktur iş dışında.
-Herkes birbirinin arkasından konuşur ama yüz yüze bakıldığında herkes canım cicim havasında.
-Kendime ait aracım var. Bazı arkadaşlar kendi araçlarını eşlerine vs. bırakıp arada kendilerini bırakmamı rica ediyorlar ama hiç içimden gelmiyor. Sürekli mecburiyet hissini hiçbir zaman sevmemişimdir. Bir iki kez olur ama sürekli olunca sıkılıyorum rahatsız hissediyorum. Bu konuda belki yanlış duygular hissediyorum ama birilerinin sorumluluğunu almaktan hiç hoşlanmayan biriyim. Aracım olmadığında asla birilerinden rica etmedim etmem de. Zira kapının önünde otobüsler vızır vızır geçiyor. Tıklım tıklım dahi olsa zoruma gitmez toplu taşıma kullanmak. Hatta birisinin benim için zahmete girmesi bana kendimi kötü hissettirir. Bu nedenle kimseden kolay kolay bir şey rica etmem mecburiyetler dışında.
-Samimi olmak istemediğim kişilerle sık iletişim kurmam. Kendileri gelir, arar iletişime geçer. Rest çekemiyorum karşımdaki insanı incitmemek için ancak bazen ciddi anlamda yorulduğumu hissediyorum.
-Sürekli kendini ve yaptığı işleri öven insanlardan sıkılıyorum. Kendisini iyi saf kalpli görüp diğer insanlar tarafından hor görülüyor profili çizen dedikoducu tiplerden de bıktım. Ben sosyal biri değilim, ortamına göre elbette gülerim konuşurum arkadaşlarımla. Samimiyetsizliklerden, ikiyüzlülükten ve dedikodulardan uzak kalmak istiyorum. Aşırı sosyal biri olmadım hiçbir zaman. Çalıştığım yerde ne yazık ki böyle insanlar var. Tüm gün işimin başında, hatta yoğun değilse bile masamdan ayrılmayan biriyim. İş ortamındaki menfaat ilişkileri ve samimiyetsizlikler o kadar çarpıyor ki gözüme. İnsanları rahatsız etmemeye çalışırım her zaman. İşimin ciddiyetinde olmaya çalışırım. Kimsenin yanına odasına gidip gelme huyum yoktur iş dışında.
-Herkes birbirinin arkasından konuşur ama yüz yüze bakıldığında herkes canım cicim havasında.
-Kendime ait aracım var. Bazı arkadaşlar kendi araçlarını eşlerine vs. bırakıp arada kendilerini bırakmamı rica ediyorlar ama hiç içimden gelmiyor. Sürekli mecburiyet hissini hiçbir zaman sevmemişimdir. Bir iki kez olur ama sürekli olunca sıkılıyorum rahatsız hissediyorum. Bu konuda belki yanlış duygular hissediyorum ama birilerinin sorumluluğunu almaktan hiç hoşlanmayan biriyim. Aracım olmadığında asla birilerinden rica etmedim etmem de. Zira kapının önünde otobüsler vızır vızır geçiyor. Tıklım tıklım dahi olsa zoruma gitmez toplu taşıma kullanmak. Hatta birisinin benim için zahmete girmesi bana kendimi kötü hissettirir. Bu nedenle kimseden kolay kolay bir şey rica etmem mecburiyetler dışında.
-Samimi olmak istemediğim kişilerle sık iletişim kurmam. Kendileri gelir, arar iletişime geçer. Rest çekemiyorum karşımdaki insanı incitmemek için ancak bazen ciddi anlamda yorulduğumu hissediyorum.
Son düzenleyen: Moderatör: