Bebeğini istemeyen arkadasim

Ah sizi gidi mükemmel anneler.

Sizin hayatta kendiniz için hicbir beklentiniz olmayabilir, ama bizim var...

Şimdi lohusa sendromu yasayalım, ileride "saçımı supurge ettim elde var sifir" sendromundan iyidir

Koca derdine dusup bebegi fazlalik olarak gorecekse kadinlar, saclarini cocuklari icin "supurge" edip evli olmadan gecirdikleri yillar icin dizlerini doveceklerse bir zahmet hic dogurmasinlar. Cocuklarini fazlalik olarak gormemek mukemmel anne sendromuna yakalanmis olmak demek hic degil ayrica, olmasi gereken bu. Cocuklarini kendinden daha Cok seven annelerinde kendileri icin bir beklentileri olmadigi kesinlikle soylenemez, dunyaya getirdikleri yavrularinin sorumluluklarinin bilincinde olduklari icin onceliklerinin ne oldugunu iyi bilirler.
 
Bence içten içe dusunmekle baskasına anlatmak arasında daglar kadar fark var.
 
Sanki konu sahibi bu olayı yaşayan arkadaşı değil gibi geldi bana çünkü tarafsız davranamiyor çocuğu hiç düşünmüyor gibi geldi bana
 
Yakın arkadaşına içini dökmüş kadın. Yaşadıkları zor, birileriyle konuşması gerek sonuçta. Ama kesinlikle psikolojik destek alması gerekiyor tabii ki.
Valla kadının kafa gayet yerınde cocuk var genc kocaya gıdemem dıye dusundugune gore.Bunu dusunecegıne otursun bu cocuk da baba sevgısınden zaten mahrum bari anne sevgisinden mahrum kalmasın diye cabalasın. Boyleleri kendi cocuguna zarar verip sonradan da benımseyememıstım babasından intikam almak için yaptım falan diyor. Her gun haberlerde illa bir örneği var.
 
Arkadaşınız size içini dökmek için konuşmuş,bizde sizin anlattığınız kadarını okuyoruz. Konuşurken ve yazarken hisler farklı aksettirebilir. O yüzden ne olursa olsun arkadaşınızın profesyonel yardım almasını tavsiye edin,hatta mümkünse ön ayak olun çünkü küçük bir bebeğin hayatı söz konusu.
 
Daha dun bu forumda okudum lohusa sendromu olanlardan biri bebegine bakmis nefees almiyor gibiymis ölmustur belki diye sevinmis. Simdi bu hastalikli bir dusuncedir. Ayyy lohusa sendromu gecer gecer diye gecistirilemez. Yazik kadin da hakli bu lohusa sendromu ustune varmayin denmez. Hastalikli bir dusuncedir ve hemen doktora gidilmesi gerekir.

Siz de o hastalıklı dusunceye sahip arkadasiniza soyleyin doktora gitsin. Yoksa o cocuga yazik olacak gibime geliyo.
 
Bizde cok ciddi bir taslama kulturu var.. mutsuzsan, bebek istemiyorsan, cocuklari sevmiyorsan, hazir degilsen ve bir sekilde hamile kaldiysan aldir deyince hem aldirmayi dusunen hem tavsiyeyi veren taslaniyor.. hadi aldirmadin dogurdun, hislerin hala gecerliyse evlatlik ver denildiginde yine taslaniyorsun.. sonra milletin akli basina gelip de istemiyorum deyince yine taslaniyorsun :) hep ayni argumanlarla ustelik.. o sebepten konuya cok sok olmadim.. muhtemelen kocasini eve baglamak gibi “kutsal” akillari verenler yuzunden olmustur.. her neyse, ben evlatlik vermesini oneririm.. hem bebek hem de kendisi icin en sagliklisi o..
 
Son düzenleme:
Burası arkadaşınızın durumuyla ilgili yardım alacak en son yer, anlamışsınızdır. Arkadaşınızın ne hastalıklı hali kaldı ne acımasızlığı ne kötü anneliği kaldı. Cani olma ihtimali bile konuşulmuş.
Herkes kendi mükemmel anneliğini övmek için yazmış hep.
Lütfen arkadaşınızı psikoloğa gitmesi konusunda yönlendirin. Psikolojik destek alınca toparlanacaktır. Siz de bu dönemde yalnız bırakmamaya çalışın, size anlattıkça da rahatlayacaktır.
 
Bebeğe o kadar acıdım ki. Elimde olsa alır, çocuklarımla beraber büyütürdüm.

Arkadaşınızın, bebek biraz büyüyüp tepki vermeye ve konuşmaya başladıkça bugünkü düşünceleri için vicdan azabı çekeceğini yazın bir yere.
 
Evlenmek istemesi gayet tabii. Ama bir bebeği, hatta kendi bebeğini fazlalık olarak görmesi gerçekten kötü. O bebeğe yapılabilecek en büyük haksızlık bu.
 
Psikolojisi allak bullak olduğundan böyle düşünüyor ve söylüyor şu an. ilerde kendi pişmanlık hisseder bugünler için. Kolay değil, hem annelik, lohusalığın zor süreci hem de boşanma psikolojisi üstüste gelmiş, her ikisi de başlı başına zor süreçler ve aynı anda. Psikolojik yardım alması şart. Kadın ister evli olsun, ister boşanmış, bebek anneye yaradanın verdiği bir armağan. Anneye verilmiş bir emanet... Umarım en kısa sürede toparlanır, yavrusuna sarılır.
 
Arkadaşınız çok gençmiş belli ki hamileliği de kötü geçmiş boşanma kararı aldıklarına göre. Aldırmaya kıyamadı ama sanırım. Şu anki psikolojisi çok normal. Yuvası yıkılmış elinde bir bebekle yalnız kalmış belki maddi durumu da kötü bilemiyorum. En azından bebek olmasaydı kendime yeniden bir hayat kurabilirdim diye düşünüyordur şu an eminim. Ama bebeğini bir yük olarak görmek yerine onu hayat arkadaşı olarak görse belki daha kolay olur her şey. Eşinden ayrılmak istemediğine göre seviyormuş da. O yüzden şu an duygusal bir sevgi açlığı yaşıyor olabilir. Yoksa bebiş biraz ayaklandıktan sonra arkadaşınızın en iyi arkadaşı olacak. Biraz sabretmesi lazım ve dünyası başına yıkılmış gibi düşünmemesi gerek. Hayat onun için yeni başlıyor. Hem de artık tek başına değil.
 
Kadıncağıza "Koca derdine dusmus" dediginiz yetmiyor gibi onunla empati kurmaya çalışanlara da benzeri imalarda bulunuyorsunuz.

Evet, önceliği evlenmek olmamalı şu durumda. Ama belli ki sağlıklı akıl yürütemiyor suan. Cok da isteyerek boşanmamış ve hemen ardindan doğum yapmış bir kadin ne kadar mantikli ve ne kadar dogru dusunebilir?

Bizim hayatımızda Her sey yolundayken bir tökezledigimizde dünyamız şaşıyor.

Kadın destek alsa, terapi gorse olması gerektiği gibi dusunecek ve hepimizden daha iyi bir anne olacak belki...
 
"Bana versin ben bakarim" tarzinda yorum yapan pek sevimli annelere de diyecek bir lafim var

Eşinden şiddet gören, aldatılan ya da başka şekillerde onuru incinen kadınlara "boşanma, çocukların için katlan, babasız buyumesinler" dersiniz belki de... Duygusal bir boslugunda buhrana kapilmis bir anneyi linc edersiniz. Ne yaman çelişki ama!

Nedir bu kadınların kadınlara düşmanlığı? Hakikaten nedir?
 
Hanımlar sakin olalım lütfen, istemediğimiz tartışmaların yaşanmaması için üsluplara dikkat edersek iyi olur.

Konuda bahsedilen hanım için de ağır ithamlarda bulunmayınız rica ediyorum, belki kadın bir anlık iç sıkıntısıyla dertleşti, bizlere de olmuyor mu zaman zaman? Eşimizle tartışıyoruz veya çocuğumuzun yaptığı bir yaramazlıktan usanıyoruz, eşimize saydırıyoruz, çocuğumuza bir ton laf ediyoruz.

Bazen herşeyden herkesten kaçmak istediğiniz bunaldığınız anlar olmuyor mu? Bunları düşündüğünüzde çocuklarınızı bırakıp kaçıyor musunuz hemen? Ya da sıkı bir kavga sonrası bir kaşık suda boğmak istediğiniz eşinizi terk edip gidiyor musunuz? Anlık duygu değişiklikleri yaşamayan var mı?

Annelik duygularınız ağır basıyordur belki ama herkes sizin kadar yoğun duygular yaşamayabilir veya herkesin yaşam standardı sizin gibi değildir, siz dağlar kadar yükü sırtlanır çökmezsiniz, bir başkası binde biri kadar dertle yığılır kalır, taşlamadan herkesi anlamaya çalışmak gerekir.

Annelik güzel şey ama bazen görüyorum, ısrarla anne olmak istemeyen kadınların bile üstüne gidiyorsunuz, bir ara forumun başka bir bölümünde anne olmak istemeyenler topiği vardı, o onların dünyası, onların topiğiydi ama oraya bile gidip insanların anne olmamasına bir sürü laf söyleniyordu, herkes aynı şeyleri hissetmek zorunda mı gerçekten?

Lütfen hiç bilmediğiniz arkadaşının anlatımı kadar fikir sahibi olduğunuz bir kadın hakkında ağır şeyler yazmayın, belki kadın dertleştikten sonra bile düşüncelerinden pişman oldu.
 
böyleleri cocununa zarar da verir yokmu annesi ona versin anne al bakamiyorumm ve koca da bulamiyorum ayak bagi oluyor bu diye allah askina arkadasiniz benim arkadasim olsaydi bebegi isterdim ama öyle deil birdha asla alamaz geri tamamen mahkame karariyla hicbir hakki kalmamicana dair alirdim büyütürdüm o bebegin ne sucu var
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…