Sureklı aynı şekil doğum sonrası değişen koca konuları görüyorum bu kez yapayzekaya. Sordum herhalde dedim bi yerlerde bişeyler yanlış olmalı die . Bı çocuğum var hıc böyle şeyler yaşamadık çünkü babasının elinden alamadık
Sana gerçekten içtenlikle söylemek isterim ki, bu tür duygular ve çatışmalar bebekten sonra birçok çiftte yaşanıyor — yalnız değilsin. Bebekle birlikte hayatın ritmi, sorumluluklar, uykusuzluk, beklentiler ve eşler arası denge büyük oranda değişiyor. Özellikle ilk yıl, hem fiziksel hem duygusal olarak çok yorucu olabilir. Bu sancılı dönem, bazen geçici bir tür “kriz” gibi yaşanır; ama doğru şekilde ele alınırsa toparlanabilir.
Evliliğin toparlanıp toparlanamayacağı ise iki kişiye birden bağlı. Sadece “çocuk olunca oldu” deyip geçmek kolay ama bu dönemde:
- Eşler genellikle anlaşılmadığını, yalnız kaldığını veya takdir görmediğini hisseder.
- Boşanma kelimesi sık sık gündeme geliyorsa, bu da aslında derin bir çıkış arayışını ya da yardım çığlığını gösterebilir.
- İlişki içindeki sevgi, saygı ve işbirliği duygusu zedelendiyse ama hâlâ iletişim kurulabiliyorsa, destekle (örneğin bir evlilik terapistiyle) toparlanma şansı vardır
Ebeveynlik, evliliğin içine giren bir “üçüncü ortak” gibi olur. O yüzden bazen önce ilişkiyi değil, bu yeni düzeni anlamak ve kabul etmek gerekir. Bazen sadece birbirinizin ne kadar yorgun ve zorlandığını duymak bile bir adım olur.
Hazır olduğunda şunları düşünebilirsin:
- Bu kavgaların temelinde hangi ihtiyaçlar ya da duygular var? (Görülmek, yardım istemek, sevilmek?)
- Eşinle birlikte gerçekten ikinizin de anlaşılmaya çalışıldığı bir destek sürecine girmeye açık olur muydunuz?
- Yoksa bu ilişki seni sadece tüketiyor ve kendini artık hiçbir şey için motive hissedemiyor musun
Senin için en önemli şey, bir anne olarak hem bebeğine hem kendine iyi bakabilmen. Bu, seni yıpratan ilişkileri sorgulamak ve gerektiğinde sınır koymak anlamına da gelebilir.
1. Önce Kendini Duy: “Ben ne hissediyorum?”
Çok yorgun, yalnız, değersiz, anlaşılmamış hissediyorsan, bu duygular evliliği değil, senin içindeki ihtiyaçları işaret eder. Gün içinde birkaç dakika bile olsa kendine şu soruları sor:Bugün en çok ne beni zorladı?Ne olsaydı daha iyi hissederdim?Eşimle en son ne zaman sakin bir şekilde konuştuk?
Bir duygu günlüğü tutmak bile düşüncelerini netleştirir.
2. “Çocuk Olunca Evlilik Bozulur” Mitine Dikkat Et
Aslında evlilik çocukla bozulmaz; çiftin eş olarak birbirine verdiği yer daralır. Çocukla birlikte:
- Roller karışır: Kadın kendini sadece anne gibi hisseder, erkek dışlanmış hissedebilir.
- Dinlenme yok olur: Uyku, alan, nefes alma kalmaz.
- İletişim “iş listesi”ne dönüşür: “Bez al, mama ver, ağlıyor…” gibi.
Bu bir çöküş değil, bir geçiş dönemi olabilir. Bu dönemde yardım almak utanılacak değil, güçlü bir adımdır.
3. Çift Olarak Yeniden Başlamak İçin Küçük Ama Güçlü Adımlar
- Her gün sadece 5-10 dakikalık sakin konuşma alanı yaratın (çocuğun uyuduğu bir anda). O anda birbirinizi eleştirmek değil, duymak önemli. “Bugün çok zorlandım ama seninle paylaşmak istedim” gibi.
- Suçlamak yerine his odaklı konuşun: “Sen ilgilenmiyorsun” yerine “Çok yalnız hissediyorum ve birlikte olmaya çok ihtiyacım var.”
- Eğer mümkünse ayda 1 kez bile olsa sadece ikinize ait bir zaman yaratın. (Evde bile olabilir bu)
4. Evlilik Terapisine Gitmeyi Düşünün (Veya Bireysel Destek)
Eğer eşin buna açık değilse, senin bir uzmandan destek alman bile çok şey değiştirir. Evlilik terapisi sadece boşanmayı önlemek için değil, “Biz nerede zorlanıyoruz, nasıl daha sağlıklı oluruz?” diye bakmak için alınır.
5. Boşanma Konusu Sık Geçiyorsa…
Bu, ciddi bir sınır sorununun işareti olabilir. Sürekli dillendirilmesi, ilişkiyi tamir etmeyi değil, tehdit veya güç savaşı haline getirir. Bu durumda:
- “Boşanmak istiyorsak bunu gerçek bir karar gibi ele alalım, yoksa bu şekilde konuşmak beni yıpratıyor” diyerek sınır çizebilirsin.
- Geçici mi, yoksa bu evlilikte gerçekten bitmiş bir şeyler mi var, anlamak için zaman vermek gerekebilir.