Belediye otobüsünde flört uyarısı! Flört Yangını: Daha önce ısırılmış elma!

Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne ait EGO otobüslerine 'Hayırda Yarışanlar Derneği' tarafından asılan afişte, "Flört yangını" adlı kitap tanıtıldı. Kitabın önsözünde, "Delikanlılar; evleneceğiniz kızın sizden önce başkalarıyla flört yapmasını ve sanki ısırılmış bir elmanın talibi olmak ister miydiniz?" diye soruluyor.



Ankara 'da Altınpark-Çankaya hattında sefer yapan 413 nolu EGO otobüsüne binenler, “Flört yangını” adlı kitabın afişi ile karşılaştı. Hayırda Yarışanlar Derneği’ne ait afişte, bir çiftin el ele olması ateş içinde gösteriliyor. Afişle Nevzat Laleli’nin Kitap için yapacağı bir söyleşinin duyurusu yapılıyor. Hayırda Yarışanlar Derneği’nin Genel Başkanlığı’nı kitabın yazarı Nevzat Laleli yapıyor.

Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ'ın haberine göre Milli Görüş çizgisinde olan ve geçmişte Necmettin Erbakan’a yakın bazı kuruluşların yöneticiliğini yapan Nevzat Laleli, kitabının önsözünde, özetle şunları yazdı: “1980 ihtilalı sonra bunların gençlere attığı slogan; ‘Dövüşme, seviş…’ idi. Bunlar toplumun temeli olan aile kurmak, bir yuvamın mutlu ferdi olmak, evlatlar yetiştirmek gibi ahlaki talepleri yok etmek için harıl harıl çalışıyorlardı. Bir millet, kız ve kadınlarının milli değerlere bağlılığı ile millet olur ve bunlar bu değerlerden uzaklaştırılır ve orta malı kadınlar yapılırsa ortada milletten eser kalmazdı.

Onun için ellerinde ki medya körüğü ile durmadan ahlaksızlıkları pompalıyorlar, felakete duçar olmuş bir kızımızın haberini anlatırken, sanki okuyucuyu/seyirciyi tahrik ederek anlatıyorlardı. Ve kızlarımız şunu iyi bilmelidirler ki birisinin başına istenmeyen bir şey geldiği zaman inanın en çok ben üzülüyorum. ‘Şimdi bu kızımızın dünyası da ahreti de zindan olacak. Ne yapacak şimdi bu kardeşimiz’ diyorum. Bu kitabımı da onları bekleyen tehlikelerden korumak ve her birinin hayalinde ki ‘beyaz atlı prens…’ile evlenerek mutlu yuvalarını kurabilmeleri için hazırladım. Tabii erkeler içinde hayallerinde ki ‘Pamuk prensesi’ bulmayı vaat ederek…”

‘KENDİNİZİ KOCANIZA SAKLAYIN'
“Yukarıda flört yapmaya yeni başlayan iki gencin fotoğrafını koydum. Bu işin başlangıcıdır ve gönül hırsızlığının nasıl ve ne kadar cazip yapılmakta olduğunu göstermektedir. Bu fotoğrafı görüp de bütün hayat bu şekilde devam edecek zanneden kızlarımızı şimdiden ikaz ederek diyorum ki ‘Hayır. Bu işler böyle başlamakta ama böyle devem etmemektedir.’
Genç kızlar; bütün ziynetlerinizi sizi nikâhlayacak olan kocalarınıza vermek istemez misiniz? O halde bu kitabı okuyun… Delikanlılar; evleneceğiniz kızın sizden önce başkalarıyla flört yapmasını ve sanki ısırılmış bir elmanın talibi olmak ister miydiniz? O halde siz de flört yapmayın ve bu kitabı okuyun…
Bu kitapta, bu işlerin nasıl başlayıp nasıl devam ettiğini ve nasıl neticelendiğini birlikte inceleyeceğiz. Temennimiz, hiçbir kızımızın ‘Flört yangınına…’ düşerek yanmamasıdır.” milliyet

Kitabi okumadim ama genis cerceveden baktigimda İslamin bakış açısına uygun bir taktik gelistirilmeye calisiliyor.

chess .!.:

Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne ait EGO otobüslerine 'Hayırda Yarışanlar Derneği' tarafından asılan afişte, "Flört yangını" adlı kitap tanıtıldı. Kitabın önsözünde, "Delikanlılar; evleneceğiniz kızın sizden önce başkalarıyla flört yapmasını ve sanki ısırılmış bir elmanın talibi olmak ister miydiniz?" diye soruluyor.

Eki Görüntüle 1203341

Ankara 'da Altınpark-Çankaya hattında sefer yapan 413 nolu EGO otobüsüne binenler, “Flört yangını” adlı kitabın afişi ile karşılaştı. Hayırda Yarışanlar Derneği’ne ait afişte, bir çiftin el ele olması ateş içinde gösteriliyor. Afişle Nevzat Laleli’nin Kitap için yapacağı bir söyleşinin duyurusu yapılıyor. Hayırda Yarışanlar Derneği’nin Genel Başkanlığı’nı kitabın yazarı Nevzat Laleli yapıyor.

Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ'ın haberine göre Milli Görüş çizgisinde olan ve geçmişte Necmettin Erbakan’a yakın bazı kuruluşların yöneticiliğini yapan Nevzat Laleli, kitabının önsözünde, özetle şunları yazdı: “1980 ihtilalı sonra bunların gençlere attığı slogan; ‘Dövüşme, seviş…’ idi. Bunlar toplumun temeli olan aile kurmak, bir yuvamın mutlu ferdi olmak, evlatlar yetiştirmek gibi ahlaki talepleri yok etmek için harıl harıl çalışıyorlardı. Bir millet, kız ve kadınlarının milli değerlere bağlılığı ile millet olur ve bunlar bu değerlerden uzaklaştırılır ve orta malı kadınlar yapılırsa ortada milletten eser kalmazdı.

Onun için ellerinde ki medya körüğü ile durmadan ahlaksızlıkları pompalıyorlar, felakete duçar olmuş bir kızımızın haberini anlatırken, sanki okuyucuyu/seyirciyi tahrik ederek anlatıyorlardı. Ve kızlarımız şunu iyi bilmelidirler ki birisinin başına istenmeyen bir şey geldiği zaman inanın en çok ben üzülüyorum. ‘Şimdi bu kızımızın dünyası da ahreti de zindan olacak. Ne yapacak şimdi bu kardeşimiz’ diyorum. Bu kitabımı da onları bekleyen tehlikelerden korumak ve her birinin hayalinde ki ‘beyaz atlı prens…’ile evlenerek mutlu yuvalarını kurabilmeleri için hazırladım. Tabii erkeler içinde hayallerinde ki ‘Pamuk prensesi’ bulmayı vaat ederek…”

‘KENDİNİZİ KOCANIZA SAKLAYIN'
“Yukarıda flört yapmaya yeni başlayan iki gencin fotoğrafını koydum. Bu işin başlangıcıdır ve gönül hırsızlığının nasıl ve ne kadar cazip yapılmakta olduğunu göstermektedir. Bu fotoğrafı görüp de bütün hayat bu şekilde devam edecek zanneden kızlarımızı şimdiden ikaz ederek diyorum ki ‘Hayır. Bu işler böyle başlamakta ama böyle devem etmemektedir.’
Genç kızlar; bütün ziynetlerinizi sizi nikâhlayacak olan kocalarınıza vermek istemez misiniz? O halde bu kitabı okuyun… Delikanlılar; evleneceğiniz kızın sizden önce başkalarıyla flört yapmasını ve sanki ısırılmış bir elmanın talibi olmak ister miydiniz? O halde siz de flört yapmayın ve bu kitabı okuyun…
Bu kitapta, bu işlerin nasıl başlayıp nasıl devam ettiğini ve nasıl neticelendiğini birlikte inceleyeceğiz. Temennimiz, hiçbir kızımızın ‘Flört yangınına…’ düşerek yanmamasıdır.” milliyet

Genişletmek için tıkla...

Bu kadin resmen bir kavram karmasasi yasiyor... Evlenmek, cocuk buyutmek, bu sayede de bir toplumun mutlu bireyi olmak! (sanki her evlenen kadin cok mutlu) toplumun AHLAKI DEGERLERI sayiliyor? Peki hic evlenmemis kadin bu tanima gore ahlaksiz mi sayiliyor? Bir komsum var, 64 yasinda ve hic evlenmemis, hatta bakire ve bunu belirtmekten hic gocunmaz, erkeklerden de odu patlar, bu kadin ahlaksiz mi simdi?

MILLI DEGERLER deyince benim aklima vatan, bayrak, millet (Sakarya) filan gelir, ne zamandir kadinin apis arasi milli deger sayilmaya baslandi? Bir kitabin onsozunde bile bu kadar sacmalik varsa icini dusunemiyorum. Bir fikri savunabilirsin, kadinin bakir olarak evlenmesini de... Ama bu kadar sacmalanmaz ki.. Bir de yazar olacak... Her kitap yazandan yazar olmuyor demek ki...

Genç kızlar; bütün ziynetlerinizi sizi nikâhlayacak olan kocalarınıza vermek istemez misiniz? O halde bu kitabı okuyun… Delikanlılar; evleneceğiniz kızın sizden önce başkalarıyla flört yapmasını ve sanki ısırılmış bir elmanın talibi olmak ister miydiniz? O halde siz de flört yapmayın ve bu kitabı okuyun…

Genişletmek için tıkla...

tamam..........

Konuyu yarım yamalak okudum, kitapta ne anlatılıyor bilmiyorum fakat bir tabir çok dikkatimi çekti, flört eden kızları ısırılmış elmaya benzetmişler
Erkekler ne elma kurdu mu?

Saraylim .!.:

Bu kadin resmen bir kavram karmasasi yasiyor... Evlenmek, cocuk buyutmek, bu sayede de bir toplumun mutlu bireyi olmak! (sanki her evlenen kadin cok mutlu) toplumun AHLAKI DEGERLERI sayiliyor? Peki hic evlenmemis kadin bu tanima gore ahlaksiz mi sayiliyor? Bir komsum var, 64 yasinda ve hic evlenmemis, hatta bakire ve bunu belirtmekten hic gocunmaz, erkeklerden de odu patlar, bu kadin ahlaksiz mi simdi?

MILLI DEGERLER deyince benim aklima vatan, bayrak, millet (Sakarya) filan gelir, ne zamandir kadinin apis arasi milli deger sayilmaya baslandi? Bir kitabin onsozunde bile bu kadar sacmalik varsa icini dusunemiyorum. Bir fikri savunabilirsin, kadinin bakir olarak evlenmesini de... Ama bu kadar sacmalanmaz ki.. Bir de yazar olacak... Her kitap yazandan yazar olmuyor demek ki...

Genişletmek için tıkla...

Evlenenler ahlakli, evlenmeyenler ahlaksiz denmiyor zannimca.
Yani verdiginiz ornekteki gibi evlenmemeyi tercih etmis bir kadinin ahlaksiz oldugu gibi bir anlam cikmaz bence.

İcerigi net olarak bilmiyorum ama bir kk'da bile bekaretle kafayi bozanlar, cinsellikten sonra ortada kaldim diye aglayanlar, ailesinden saklayanlar, bakire olmadigini es adayina soyleyemeyenler, korunmayanlar ve bebek aldirmak ya da sokaga birakmak zorunda kalanlar ve benzeri sebepler evlilikten once mutsuzluk yaratabiliyor ve yine buradan ornek vereyim bekareti takinti haline getirip evlendikten sonra vicdan azabindan depresyona giren biri vardi.
E dolayisiyla evlendikten sonra bile mutsuzluga itebiliyorsa, GENEL olarak yaklasilmis, bunlar vurgulanmaya calismis diye anladim.

İslami acidan baktigimizda da bunun gunah oldugunu biliyoruz.
Kapaktan da belli ki bakis acisi gunah yonu agirlikli ve sonra kimine gore toplumsal baski kimine gore toplumsal kulture gore sekillendirilmis bir kitap.

Mune .!.:

Konuyu yarım yamalak okudum, kitapta ne anlatılıyor bilmiyorum fakat bir tabir çok dikkatimi çekti, flört eden kızları ısırılmış elmaya benzetmişler
Erkekler ne elma kurdu mu?

Genişletmek için tıkla...

Bu benzetmeyi ben de begenmedim.

Kizlar ve kadinlar diye ayrilmasi. Flort eden erkeklerin degil de sadece kizlarin isirilmis elmaya benzetilmesi. Zihniyetimi niye kocama vereyim ki. Kendi zihniyetim kendime. Kocama kendimi isirilmamis saklarim ya da saklamam. Hay allahim ne enteresan seyler oluyir. Fatihte buyudugum icin sakalli amcalar ellerimize biyle kagitlar tutustururdu eskiden. Ama asmislar kitap cikarmislar.

dansmarue .!.:

Kizlar ve kadinlar diye ayrilmasi. Flort eden erkeklerin degil de sadece kizlarin isirilmis elmaya benzetilmesi. Zihniyetimi niye kocama vereyim ki. Kendi zihniyetim kendime. Kocama kendimi isirilmamis saklarim ya da saklamam. Hay allahim ne enteresan seyler oluyir. Fatihte buyudugum icin sakalli amcalar ellerimize biyle kagitlar tutustururdu eskiden. Ama asmislar kitap cikarmislar.

Genişletmek için tıkla...

zihniyet değil canım ziynet diyo, kadın bedeninin güzelliklerinden bahsediyo muhtemelen

chess .!.:

zihniyet değil canım ziynet diyo, kadın bedeninin güzelliklerinden bahsediyo muhtemelen

Genişletmek için tıkla...

Ay bende anlamadim ne sacma cumle diyorum. Hay ziynetine ediyim ben ya:)

bendeuyeolcam .!.:

Evlenenler ahlakli, evlenmeyenler ahlaksiz denmiyor zannimca.
Yani verdiginiz ornekteki gibi evlenmemeyi tercih etmis bir kadinin ahlaksiz oldugu gibi bir anlam cikmaz bence.

İcerigi net olarak bilmiyorum ama bir kk'da bile bekaretle kafayi bozanlar, cinsellikten sonra ortada kaldim diye aglayanlar, ailesinden saklayanlar, bakire olmadigini es adayina soyleyemeyenler, korunmayanlar ve bebek aldirmak ya da sokaga birakmak zorunda kalanlar ve benzeri sebepler evlilikten once mutsuzluk yaratabiliyor ve yine buradan ornek vereyim bekareti takinti haline getirip evlendikten sonra vicdan azabindan depresyona giren biri vardi.
E dolayisiyla evlendikten sonra bile mutsuzluga itebiliyorsa, GENEL olarak yaklasilmis, bunlar vurgulanmaya calismis diye anladim.

İslami acidan baktigimizda da bunun gunah oldugunu biliyoruz.
Kapaktan da belli ki bakis acisi gunah yonu agirlikli ve sonra kimine gore toplumsal baski kimine gore toplumsal kulture gore sekillendirilmis bir kitap.

Genişletmek için tıkla...

Evlenmeyen ahlaksiz demis mi dememis mi bilemem ama ona getirmis. Evlenmek, cocuk yetistirmek, mutlu olmak... Yazara gore bunlar ahlaki talep.. Peki bir genc kiz bunlari dusunmuyorsa, o zaman ne olacak? Kavram karmasasi dedim, cunki bunlar kadin veya erkek birinin hayattan beklentileri olabilir, ancak ahlakla filan alakasi yok. Biri evlenmek yuva kurmak ister, digeri okumak ve is kurmak.. Digeri yurdisina gitmek... Kiminin hic evlenip cocuk dogurmak gibi bir arzusu yoktur.. Bir insanin hayattan beklentilerini ahlaki, ahlaksiz diye ayirmak kavram karmasasidir. Ahlak ile ne alaka? Tabi bu zamanda calmak cirpmak ve bilumum yolsuzluk ahlak siniflarina dahil edilmedigi ve hala birileri son derece inancli ve durust sayildigi icin kavramlar birbirine gecmis, yadirgamamak gerekir.
Bu arada, sizin bekaret ile anlattiklariniz daha akla yatkin, depresyona giren kisinin hali ise toplum baskisinin bir sonucu gene.. Mantik ayni.. Oyle iken gene de bekareti savunabilirsiniz, bu da bir fikirdir demisim, ancak bu yazarin bekareti savunmak icin kullandigi kavramlar yanlis.. Bekaret herkesin ve her kesimin ahlaki talebi degildir, milli deger hic degildir. Bakalim bu yazar hanim milli degerler konusunda ne diyor: "Bir millet, kız ve kadınlarının milli değerlere bağlılığı ile millet olur ve bunlar bu değerlerden uzaklaştırılır ve orta malı kadınlar yapılırsa ortada milletten eser kalmazdı" Oyle olsa idi bugun Avrupa'da ve Amerika'da tek bir millet ayakta kalmazdi, ne de olsa onlarda bu yazarin deyimine ve tanimina gore oradaki kadin orta mali..

chess .!.:

zihniyet değil canım ziynet diyo, kadın bedeninin güzelliklerinden bahsediyo muhtemelen

Genişletmek için tıkla...

Kura'an'daki "ziynetlerini ortsunler!" cumlesine de caktirmadan aciklik getirmis galiba... Hani kimi ziynet deyince bas, kimi gogus anliyor ya...

Saraylim .!.:

Kura'an'daki "ziynetlerini ortsunler!" cumlesine de caktirmadan aciklik getirmis galiba... Hani kimi ziynet deyince bas, kimi gogus anliyor ya...

Genişletmek için tıkla...

valla ayetler hakkında çok bilgi sahibi değilim o yüzden o konuda yorum yapamıcam, ama haberdeki yazının akışına göre herhalde bunu demek istedi diye düşündüm

Kızlar da kızlar Peki evlenmeden önce kızlarla flört eden erkekler ne oluyor? Bir cümlede dahi erkeklerden bahsedilmez mi ya hu. Bunlar gibi erkeği göğe çıkaranlar yüzünden işte namus kumkumaları çıkıyor ortaya.
Midem bulandı .

bendeuyeolcam .!.:

Evlenenler ahlakli, evlenmeyenler ahlaksiz denmiyor zannimca.
Yani verdiginiz ornekteki gibi evlenmemeyi tercih etmis bir kadinin ahlaksiz oldugu gibi bir anlam cikmaz bence.

İcerigi net olarak bilmiyorum ama bir kk'da bile bekaretle kafayi bozanlar, cinsellikten sonra ortada kaldim diye aglayanlar, ailesinden saklayanlar, bakire olmadigini es adayina soyleyemeyenler, korunmayanlar ve bebek aldirmak ya da sokaga birakmak zorunda kalanlar ve benzeri sebepler evlilikten once mutsuzluk yaratabiliyor ve yine buradan ornek vereyim bekareti takinti haline getirip evlendikten sonra vicdan azabindan depresyona giren biri vardi.
E dolayisiyla evlendikten sonra bile mutsuzluga itebiliyorsa, GENEL olarak yaklasilmis, bunlar vurgulanmaya calismis diye anladim.

İslami acidan baktigimizda da bunun gunah oldugunu biliyoruz.
Kapaktan da belli ki bakis acisi gunah yonu agirlikli ve sonra kimine gore toplumsal baski kimine gore toplumsal kulture gore sekillendirilmis bir kitap.

Genişletmek için tıkla...

Yalnız benim anlayamadığım Türkiye'de erkekler cinsel anlamda kadınlardan çook daha aktif, arabada 5 evde 15 şeklinde bir hayat sürüyorlar; ancak ahlaki nutuklar, dini fetvalar, toplum ahlakını düzeltmeye yönelik tüm kitaplar kadınlara yönelik, erkeklere ısırılmış elma almayın dendiği kadar , neden 'Evlenmeden elma ısırmayın, İslam'a aykırı' denmiyor? Cevap çok ortada aslında, ancak siz de bu PALAVRALARA inanıyorsanız amaçlarına ulaşıyorlar, Ortadoğu'da kadınların gördüğü değere(!) şaşırmamak lazım. :)) bunları yiyor musunuz gerçekten?

Belissa .!.:

Kızlar da kızlar Peki evlenmeden önce kızlarla flört eden erkekler ne oluyor? Bir cümlede dahi erkeklerden bahsedilmez mi ya hu. Bunlar gibi erkeği göğe çıkaranlar yüzünden işte namus kumkumaları çıkıyor ortaya.
Midem bulandı .

Genişletmek için tıkla...

Ortadoğu'da din kuralları da ahlak kuralları da yalnız ve yalnız kadına işler, suçların % 95'ini erkekler işler- zina, tecavüz, hırsızlık, yolsuzluk- ama ne hikmetse bütün dini fetvalar kadınları muhattap alır. Bizim kadınlar da bunları savunur, erkek delisi bir toplumda yaşıyoruz. Sürekli erkek şunu hak eder, erkek şöyle mutlu edinilir...

milenaJesenska .!.:

Ortadoğu'da din kuralları da ahlak kuralları da yalnız ve yalnız kadına işler, suçların % 95'ini erkekler işler- zina, tecavüz, hırsızlık, yolsuzluk- ama ne hikmetse bütün dini fetvalar kadınları muhattap alır. Bizim kadınlar da bunları savunur, erkek delisi bir toplumda yaşıyoruz. Sürekli erkek şunu hak eder, erkek şöyle mutlu edinilir...

Genişletmek için tıkla...

aynen, kocanı eve bağla, şöyle böyle yaparsan gözü dışarda olmaz vs.. mutfakta aşçı, yatakta bilmem ne olcan vs..

milenaJesenska .!.:

Ortadoğu'da din kuralları da ahlak kuralları da yalnız ve yalnız kadına işler, suçların % 95'ini erkekler işler- zina, tecavüz, hırsızlık, yolsuzluk- ama ne hikmetse bütün dini fetvalar kadınları muhattap alır. Bizim kadınlar da bunları savunur, erkek delisi bir toplumda yaşıyoruz. Sürekli erkek şunu hak eder, erkek şöyle mutlu edinilir...

Genişletmek için tıkla...

Valla koskoca (!) din alimlerinin başka işi yok neredeyse her fetvayı kadınlar üzerine veriyorlar. Bunlardan çok azı eşit davranıyor. Din sadece kadın üzerineymiş gibi bir algı oluşmuş bunlarda.
Gerçi işlerine gelen o çünkü. Yok kadının evlenme yaşı en az kaç olmalı, yok nasıl giyinmeli, yok hamileyse dışarı çıkmamalı, yok hediye paketi gibi kendini kocasına saklayıp flört etmemeli vs vs. İğreniyorum ben bunları okurken.

bakın bu konularda bir devlet büyüyümüz ne demiş: http://www.kadinlarkulubu.com/showthread.php?t=740981

chess .!.:

aynen, kocanı eve bağla, şöyle böyle yaparsan gözü dışarda olmaz vs.. mutfakta aşçı, yatakta bilmem ne olcan vs..

Genişletmek için tıkla...

Japon kadınlar halt etmiş, bizim ruhumuz geyşa Geçen bir konuda 'Bir erkek bakir olmayabilir, ama erkeklerin bakire kızla evlenme hakkı ellerinden alınamaz, erkekler evlenirken bakire kızı hak ederler.' yazmış bir üye. Yani şu ömrüm boyunca daha bir yurdum erkeklerinin aralarında 'Kadınlar bakir erkek hak eder, onlara bunu vermek boynumuzun borcudur.' diye konuştuğunu görmedim. Biz maşallah nasıl erkeklerimizi daha çok memnun ederiz, erkekler şöyle kadınları hak ederler, erkeklere layık olmalıyız. Hayır yani bizler zaten bu ülkede ezilen tarafız, bir de ezenleri daha da nasıl rahat ettiririz diye düşünüyoruz. Ulem ezilen biziz, ülke kadınları olarak Stockholm Sendromu yaşıyoruz yeminlen,Birleşmiş Milletler bi el atsın bize.