- Konu Sahibi GizemAkyuz
-
- #21
Teşekkür ederim cevapladığınız için.
Ben hesabı şöyle yaptım, 25 yaşında olup 2 yıldır evli olduğunuza göre ,22 yaşında da 3.sınıfta olduğunuza göre 23 yaşında da okulu bitirip evlendiğinize göre 4.sınıf bitince evlenmiş oldunuz diye hesapladım
rica ederim. demek ki 22 değil 21 yaşındaymışım o olay yaşandığında. geçmiş gün, hesabı karıştırmışım ben de...
canım, açık kapı bırak derken kararsız davran gibi bir şey anlaşılmasın. hayat bu, ne olacağı belli olmuyor, ben bugün için değil yıllar sonra yaşanacak şeyler için söyledim bunu.....
ve,
gerçekten güçlüsün, laf olsun diye yazmadım...
teşekkür ederim.. sanırım sadece "annem" olduğu için zor gününde yardımıma ihtiyaç duyarsa yardım edeceğimi, bunun dışında görüşmek istemedğimi söylemeliyim... bilemiyorum, hala kararlaştıramadım ne diyeceğimi... konuşma yapmada her zaman berbattım zaten... hele ki telefonda konuşmak kabus benim için... telefon bana bakıyor, ben telefona....
Canım seni çokkkkkk iyi anlıyorum.Özellikle anne olunca bebeğimi kendimden bile çok sevince annemin yaptıklarını sorgular oldum.Annesi tarafından sevilmemenin ne olduğunu emin ol çok iyi biliyorum.İnsan yaşadıklarını anlatmaya bile çekiniyor, nasıl olsa kimse inanmayacak, bi anne bunları yapmaz diyeBende senin gibi çok sorguladım ne günah işledimki bunları yaşıyorum diye.Ama biz bunları çocukluğumuzdan beri yaşıyoruz.O yaşta en fazla ne yapmış olabilirizki:26:
Ben cevabını suç ceza olarak değil, sabrım ölçülüyor diye buldum
Canım ben çözümü ve rahatlamayı 2 şekilde sağladım.Canımdan bile çok sevdiğim bebeğim için elimden geleni yapıp, iyi bi anne olmaya çalışarak ve annemden uzak durarak.Anneme de söyledim bunu beni sevmesende benim annemsin 9 ay karnında taşıdın sana Allah katında borcum var.Ne zaman bana ihtiyacın olursa yanında olurum ama o kadar.
Sende bebeğin için dik dur unutma onun sana ihtiyacı var gerisi boş
"Ama biz bunları çocukluğumuzdan beri yaşıyoruz.O yaşta en fazla ne yapmış olabilirizki" derken o kadar haklısın ki! işte bunu anlayamıyorum! 4 yaşımda, 8 yaşımda, 18 yaşımda... her dönemimde bana ettiği öyle ithamlar var ki aklım almıyor! bir gün olsun boyunlarını eğdirmedim ele güne karşı. bana bu hıncı nedir hiç de anlamadım! oğlunun her türlü pisliğini örtmeye çalışıp, görmezden gelirken benim her an bir açığımı arardı.... yine de nsıl bir baskı altına almış, nasıl bir vicdan azabı yüklemiş ki bana hala telefonu açıp ne diycem, nasıl diycem diye düşünüyorum kara kara... hayatımı ona yaranmaya çalışarak geçirdim... öğrenciyken çalıştım para biriktirdim, tatile gönderdim... "sen yollamadın ki abin yolladı" dedi... eve alınan iğneden ipliğe her şeyin yarı parasını ben öderdim (ki ben öğrenciydim, abim çalışıyordu, ona rağmen beyaz eşya, elektronik, fatura vs.her şeyin yarısını öderdim), sonra annem çıkar "sen almadın ki abin aldı, abin ödedi" derdi..
siz yapabileceğinizin en iyisini yapmaya çalışmışsınız zaten.bence annenizi aramayın şimdi boşuna canınız sıkılmasın.anneniz aradıkça eşiniz açmasın telefonu..mutlaka sizi arar annenizde o zaman söylersiniz.anneniz çok genç yaşta dul kalmış kim bilir ne acılar çekti bu denli oldu.Boşverin ailem-aiesi diyorsunuz ama siz kendiniz başlı başına bir ailesiniz artık bu saatten sonra bu yaşam siz,eşiniz ve bebeğiniz-bebekleriniz arasında yaşamınızı değerli kılın Allah yardım eder elbetteki sorunlar sıkıntılar olacak Allah sevdiği kullarına acı çektirirmiş.herşey yoluna girer gün gelir boşuna üzülmüşüm sıkılmışım keşke eşimle bebğimin o ufaklık halleriyle daha mutlu olsaydım dersin yaşınız genç elbetteki yaşadıklarınız kolay değil tabii annenizi tanımışsınız o hep böyle onu şimdi değiştiremeyeceğinize göre,yaşantınızdanda çıkaramayacağınıza göre dert etmeyin artık boşverin sıkıntıları eşinize güzel bir yemek hazırlayn şimdii bundan sonra canımızı hiçbirşeyin sıkmasına izin vermeyelim diyin siz birbirinize yeterde artarsınız,Mutluluğunuz,birlikteliğiniz hiç bozulmasın ve hep gülümseyin inşallah..
"anneniz çok genç yaşta dul kalmış kim bilir ne acılar çekti bu denli oldu". haklısınız. şimdiye kadar hep bu yüzden mazur gördüm ama artık göremiyorum. o kadar gücenmiş haldeyim, öyle bir hayal kırıklığı yaşıyorum ki artık bu şekilde bile mazur göremiyorum.... güzel söylemişsiniz, zaman akıp gidiyor... bu günleri kaybetmeme neden olacak kadar uzatmamalıyım bu konuyu, çok teşekkür ederim.... hem aslolan artık kendi ailem, bebeğim, çok haklısınız...
Siz ne kadar da onları istemiyorum diyorsanız da onların yokluğu
hiç aile olamamak sizi bu kadar üzüyor.
Şimdi zaten bir aile olmuşsunuz eşiniz, siz ve yavrunuz.
Lütfen geçmişe odaklanmıyorum
Sizi anlayamayız ama size biracıkta olsa moral verebiliriz.
Şimdi sıra sizde siz anne oldunuz, bırakın annenizi, kardeşinizi,
geçmişinizi.
Yavrunuza anne olun odaklanmayın bunlara.
Arayın annenizi ve istediğinizi söyleyin.
Çocuğunuz biraz büyüdükten sonra kreşe verip mesleğinize kaldığınız yerden devam edersiniz.
Ama bu yıllarınız inanın geri gelmez.
"Siz ne kadar da onları istemiyorum diyorsanız da onların yokluğu
hiç aile olamamak sizi bu kadar üzüyor." eşim de böyle söylüyor. aslında haklısınız. o kadar eksik büyüdüm ki... önce babam, sonra annem, abim.... hepsi beni bıraktı... hayatımda hiçbir zaman bir aile örneği olmadı önümde.. nasıl aile olunur bilemedim... üzüyor beni bunlar haklısınız.. ama bunlara takılıp kalmamam gerektiği konusunda da haklısınız... artık kendi çocuğuma odaklanmalıyım ve annemin yaptığı gibi ben de ona dertlerimi yüklememeliyim... desteğiniz için çok teşekkürler...
Çocuğu neden bakıcıya baktırmıyorsun?Ben çocuğumu bakıcıya baktırıyorum.Bir de kafama takıldı ilerde senin eşinin kullandığı araba kaza yapsa oğlun yetişkin biri olarak kazadan kurtulsa oğlun ve eşi sizin bunca emeklerinizi unutup senle ve eşinle görüşmeyecekler mi? Yahu bu kadar kolay mı ana babayı silmek?
hayır hayır hayır lütfen, şu ayrımı yapmama izin verin. kaza vardır, kaza(!) vardır.. kaza geliyorum demez, kazara olur, bilemezsin olacağını ve istemezsin kaza yapmak... yanlışlıkla olur... izin verin anlatayım o günü...
kayınpederimin vefatının 1.yıldönümüydü, eşimle ikimiz mezarını yaptırdık, ankaradan istanbula dönüyorduk. arabada eşimin abisi ve annesi de vardı... eşim arabada bebek varken asla 100ü, 110u geçmez. abisi dalga geçiyordu bu arabayla 100le gidilir mi bilmem ne diye... memlekete giderken de bir ara eşimin abisi aldı arabayı. 160-170le gidiyordu uyardık eşim de ben de. "abi arabada bebek var, yavaş.." dedik.. dinlemedi... neyse ki kaza olmadı.. dönerken eşimin uykusu geldi. "abi uyku durumun nasıl, arabayı alabilir misin" dedi. "alırım tabi yok uykum"dedi aldı.... 140a çıktı direkt. saygısızlık olmasın diye kendim uyarmadım eşime söyledim. eşim uyardı. "abi bebek var yavaş..."dedi.. eşim uyarınca hırs yaptı abisi,sinirlendi 160a çıktı.. eşim yine uyardı "abi lastikler eski bak güvenme lastiklere, kaza yaptırır" dedi... bu iyice kızdı, tek kelime cevap vermeden 170e çıktı. eşim "abi araba 2.5ton, bagaj ağzına kadar dolu (eşimin annesi 50 kilo un ve 30 kilo mercimek taşıyo bu arada bagajda, 4kinin bavulu haricinde...), 3tona yakınız, 170le gidiyorsun kaza yapacaksın" dedi. eşimin annesi de eşimi azarladı "sen abine beceriksiz mi diyorsun, kaçla isterse gider sen mi öğreteceksin abine" diye....aradan 5dk geçmedi ki arabayı sol şeridin solundan mıcıra kaptırdı. orta refüje uçtu araba.. ordan geri yola savruldu, sol arka teker patladı araba yan yattı, o şekilde boydan boya yolu geçip sağ şeridin sağındaki hendeğe düştü, durmadı dağa tırmanmaya başladı ve dağın ortasında bir yerde tepede asılı kaldı... ve biz bu hengamede 8aylık bebeğimizin canını kurtarmaya çalışıyorduk! aracımız pencereler dahil full zırhlı bir araçtı, pencereler patlamadı, araba akordiyon olmadı. ama o araba dışında hangi arabayla kazayı yapsak 5imiz de ölmüştük. arabadan çıkamazdık bile. camlar patlayabilir bebeğimiz kör olabilir, ölebilir, camdan fırlayabiliridi. araba takla atabilir bebeğin boynu kırılabilirdi. bebeğin üstüne düşebilir onu öldürebilirdik. .. benzin kaçağı olabilir havaya uçabilrdik, araba akordiyon olabilir içinde sıkışabilirdik.... o kadar çok değişken var ki, sadece 1i farklı olsa ölmüştük. aha kötüsü, bebeğim ölmüştü! ne uğruna? EŞİMİN ANNESİ, BÜYÜK OĞLUNUN GURURUNU KURTARACAK DİYE? ben çocuğumu kimsenin egosunu tatmin etsin diye doğurmadım... bu olay bir kaza değildi.. resmen "geliyorum" dedi. koskoca kadın hepimizin canını böyle ortaya attı... ben bunu affetmem. böyle kaza olmaz. gözümde 5para etmez bir insandır artık ve kesinlikle görüşmüyorum.. eşimin hatrı olmasa çocuğumu da göstermem... evlerimiz yakındı kayınvalideyle, acil bi durumda çocukla ilgilenecek kimsemiz vardı... kazadan sonra pılını pırtını toplayıp 1gece içinde büyük oğlunun yanına ankaraya taşındı! burda dımdızlak bıraktı bizi ve en önemlisi de BİR ÖZÜR BİLE DİLEMEDİ BİZDEN HER İKİSİ DE! bu da yetmezmiş gibi eşimin abisi eşime ne dese beğenirsiniz? "ben domuza da çarptım ama bana kimse sizin gibi saldırmadı". benim canımı, çocuğumun canını domuzla bir tuttu! saldırmam da şu; bu adam kendi 2yaşında kızını sokağa çıkarıp gezelim dediğimizde "düşer, dizi mizi kanar, dayanamam, çıkarmayalım" diyen adam... kazadan sonra yanına gittim; "senin çocuğun sağ dimi, iyi dimi, için rahat dimi? ama sen benim çocuğum öldürüyordun, allah belanı versin"dedim ve suratına bi tokat attım... domuza da çarpmış da domuz ona saldırmamış, ben saldırmışım... az bile yapmışım! eşim kazadan sonra da bunların nazıyla oynadı, hiçbir şey demedi, sitem dahi etmedi... kazadır, onlar da travma yaşıyor, anlayışlı olayım falan diye düşündü... kazadan sonra nasılsınız iyi misiniz, geberdiniz mi, sağ mısınız diye arayıp sormadılar bile! omurgam hasar gördü hastaneye gidemedim gece bebeğime bakacak kimsem yok diye, bunu bile bile defolup gittiler... eşim yine çok vefalı bir insan, annedir diye konuşuyo annesi aradıkça.... ben yüzüne bile bakmam kesinlikle... ikisinin de şeytan görsün yüzünü.. ben çalışırken kendi evimden önce bunların evininin alışverişini yapardım, önce onların erzağını bırakır öyle geçerdim evime... öyle bi gelindim... kayınbiraderim çalışmaz çünkü... boş gezer,bizim paramızı yerler...hala boş geziyor...milletin parasını yiyor... ben böyle adama saygı da duymam, çocuğumu da yedirmem..
eşime dünkü sitemim de bundandı... hani seninkiler de iyi mal değil ama sen onlardan benimkiler kadar şikayet etmiyorsun, görüşüyorsun, dedim... demez olaydım gerçi...