Ben mi acımasızım? Ailesi mi düşüncesiz?

Merhaba,

1 yıllık çok iyi giden bir ilişkim var. Sevdiğim insan çok düzgün, çok iyi bir insan , çok da seviyorum onu. İşleri ciddileştirme kararı aldık, virüs olayları azaldığında da aileleri tanıştırmayı düşünüyorduk. Ailelere de açtık konuyu. Masraf olmasın diye nikah yapmaya karar verdik çünkü ailelerden bir destek istemek istemedik, iki taraf da maddi olarak aşırı rahat değil. Sevgilim de ben de çalışıyoruz.

Ancak son iki gündür moralimi çok bozan bir konu var. Ailesinin başka bir şehirde köy evi ve arsası var. Ek olarak yaşadıkları büyük bir şehirden ev almak istiyorlarmış. Onlara kredi çıkmamış, sevgilime sen çek demişler. Biz kredi çekmek istemiyoruz çünkü 10 yıl boyunca başka kredi çekemeyeceğiz. Bu arada aylık taksitler de çok yüksek babası çalışıyor ama yaşı var, daha kaç sene çalışabilir ki? Taksitler bizim üzerimize kalacak diye korkuyorum. Sevgilim de kredi çekmek istemiyor ama elindeki arabayı sus payı olarak onlara vermek istiyor. Bu arada erkek arkadaşım daha önce ortak alınan arabayı onlara verdi sattılar parasını aldılar, yarı parasıyla da erkek arkadaşım için kredi çekip araba aldılar; yani onlar arabaya koyduğu parayı tamamen geri almış oldu. Şimdi bu arabayı da onlara vereyim diyor. Bu arada köy evini ya da arsayı kesinlikle satmak istemiyorlarmış.

Sizce evlilik arefesinde sevgilimin altından arabasını almaları doğru mu? Kredi çek talebiyle gelmeleri doğru mu? Ya da biz bu kadar evlilik borcu altına girip her şeyi kendimiz yapacakken sevgilimin bunu kabul etmesi doğru mu? Hadi bunu kabul ettik diyelim. Kredi çekilmediği için sürekli bize laf ederler mi, ileride başka beklentileri olur mu? Sürekli maddi destek talebiyle gelirler mi. Bana açıkçası köy evini ve arsayı satmayıp böyle bir taleple gelmeleri çok abes geldi? Siz ne düşünüyorsunuz? Ben mi çok acımasızım?
Masraf olmasın diye nikah yapmaya karar verilmiş,ailelere yük olmamak için. Siz evleneceksiniz, borç ya da birikim ikinize ait olacak. Siz onlardan istekte bulunmuyorsunuz onlar da sizden bulunmamalı. Ev kardeşine alınacaksa o fedakarlık yapsın.
evlenince ailesi sen olacaksın.
Senin ailen de o olacak.
 
Ya hiç unutmam çok yakın arkadaşıma biri talip olmuştu. Kadın fellik fellik peşinde geziyordu kızım. Oğlumla evlen diye. Arkadaşım öğretmen. Öylesine sordu oğlunuz ne iş yapıyır diye. diyalog aynen şöyle:
Ne iş yapıyor??? Evi var.
Heee öyle mi.. peki işi ne?
evi var işte kızım.Kiralar çok pahalı.Kira derdiniz olmaz.
Eee neyle geçinecek?? Sen varsın ya işte. Memur kadınsın. Yeter size... 😂
Sizinki de o hesap. İş bilmez bir oğlana evi var demek için sizi afedersiniz ama yolmak isteyen bir ailesi var. ÜZgünüm ama bunlar zaten kazanır ama küçüğe yazık diye yol yapıyorlar. Bence şimdiden konuşun
Ben bekarken kadınlar peşime takılmıştı kuzum sen öğretmen misin, yüzüğün de yok ay ne cicisin vs diye. (Benim oğluyla diyalog bile kurmak istemeyeceğim dünya görüşüne sahip dedikoducu tiplerdi) evet öğretmenim fakat kadrolu değilim teyze dedim ben de. O zaman tamam diyip dönüp gitmişlerdi tatlı dil, Güler yüz hepsi bıçak gibi kesildi.
Bir keresinde de çalıştığım okula teyze geldi, sanırsınız elma seçiyor pazardan. buyurun kimin velisisiniz dedik ben birine bakmıştım kuzum sen bekar mısın dedi. Okul görevlisiyle gönderdik teyzeyi, onu da tembihledik işi olmayan insanları içeri alma diye. Sonra memurun yanına gitmiş ilçe MEB’e çalışan bekar kızlar hangisi bana resimlerini gösterin diye, uygun şekilde çıkarmışlar. Teyzeler uyanık, teyzelerin oğullar padişah soyu
 
Merhaba,

1 yıllık çok iyi giden bir ilişkim var. Sevdiğim insan çok düzgün, çok iyi bir insan , çok da seviyorum onu. İşleri ciddileştirme kararı aldık, virüs olayları azaldığında da aileleri tanıştırmayı düşünüyorduk. Ailelere de açtık konuyu. Masraf olmasın diye nikah yapmaya karar verdik çünkü ailelerden bir destek istemek istemedik, iki taraf da maddi olarak aşırı rahat değil. Sevgilim de ben de çalışıyoruz.

Ancak son iki gündür moralimi çok bozan bir konu var. Ailesinin başka bir şehirde köy evi ve arsası var. Ek olarak yaşadıkları büyük bir şehirden ev almak istiyorlarmış. Onlara kredi çıkmamış, sevgilime sen çek demişler. Biz kredi çekmek istemiyoruz çünkü 10 yıl boyunca başka kredi çekemeyeceğiz. Bu arada aylık taksitler de çok yüksek babası çalışıyor ama yaşı var, daha kaç sene çalışabilir ki? Taksitler bizim üzerimize kalacak diye korkuyorum. Sevgilim de kredi çekmek istemiyor ama elindeki arabayı sus payı olarak onlara vermek istiyor. Bu arada erkek arkadaşım daha önce ortak alınan arabayı onlara verdi sattılar parasını aldılar, yarı parasıyla da erkek arkadaşım için kredi çekip araba aldılar; yani onlar arabaya koyduğu parayı tamamen geri almış oldu. Şimdi bu arabayı da onlara vereyim diyor. Bu arada köy evini ya da arsayı kesinlikle satmak istemiyorlarmış.

Sizce evlilik arefesinde sevgilimin altından arabasını almaları doğru mu? Kredi çek talebiyle gelmeleri doğru mu? Ya da biz bu kadar evlilik borcu altına girip her şeyi kendimiz yapacakken sevgilimin bunu kabul etmesi doğru mu? Hadi bunu kabul ettik diyelim. Kredi çekilmediği için sürekli bize laf ederler mi, ileride başka beklentileri olur mu? Sürekli maddi destek talebiyle gelirler mi. Bana açıkçası köy evini ve arsayı satmayıp böyle bir taleple gelmeleri çok abes geldi? Siz ne düşünüyorsunuz? Ben mi çok acımasızım?
Bence arabayı verin ama sevgilin daha iyi bilir ailesini ve beklentilerini ona sorman lazım böyle alışmışlarsa vazgeçmeleri zor.
 
Merhaba,

1 yıllık çok iyi giden bir ilişkim var. Sevdiğim insan çok düzgün, çok iyi bir insan , çok da seviyorum onu. İşleri ciddileştirme kararı aldık, virüs olayları azaldığında da aileleri tanıştırmayı düşünüyorduk. Ailelere de açtık konuyu. Masraf olmasın diye nikah yapmaya karar verdik çünkü ailelerden bir destek istemek istemedik, iki taraf da maddi olarak aşırı rahat değil. Sevgilim de ben de çalışıyoruz.

Ancak son iki gündür moralimi çok bozan bir konu var. Ailesinin başka bir şehirde köy evi ve arsası var. Ek olarak yaşadıkları büyük bir şehirden ev almak istiyorlarmış. Onlara kredi çıkmamış, sevgilime sen çek demişler. Biz kredi çekmek istemiyoruz çünkü 10 yıl boyunca başka kredi çekemeyeceğiz. Bu arada aylık taksitler de çok yüksek babası çalışıyor ama yaşı var, daha kaç sene çalışabilir ki? Taksitler bizim üzerimize kalacak diye korkuyorum. Sevgilim de kredi çekmek istemiyor ama elindeki arabayı sus payı olarak onlara vermek istiyor. Bu arada erkek arkadaşım daha önce ortak alınan arabayı onlara verdi sattılar parasını aldılar, yarı parasıyla da erkek arkadaşım için kredi çekip araba aldılar; yani onlar arabaya koyduğu parayı tamamen geri almış oldu. Şimdi bu arabayı da onlara vereyim diyor. Bu arada köy evini ya da arsayı kesinlikle satmak istemiyorlarmış.

Sizce evlilik arefesinde sevgilimin altından arabasını almaları doğru mu? Kredi çek talebiyle gelmeleri doğru mu? Ya da biz bu kadar evlilik borcu altına girip her şeyi kendimiz yapacakken sevgilimin bunu kabul etmesi doğru mu? Hadi bunu kabul ettik diyelim. Kredi çekilmediği için sürekli bize laf ederler mi, ileride başka beklentileri olur mu? Sürekli maddi destek talebiyle gelirler mi. Bana açıkçası köy evini ve arsayı satmayıp böyle bir taleple gelmeleri çok abes geldi? Siz ne düşünüyorsunuz? Ben mi çok acımasızım?
Kredi de çekmesin arabayı da vermesin.Benim eşimden de çok para aldılar evlilik öncesi.Cok tartıştım eşimle.Sonunda ev eşyaları aldırmaya başladım borca soktum da kurtulduk
 
Ben bekarken kadınlar peşime takılmıştı kuzum sen öğretmen misin, yüzüğün de yok ay ne cicisin vs diye. (Benim oğluyla diyalog bile kurmak istemeyeceğim dünya görüşüne sahip dedikoducu tiplerdi) evet öğretmenim fakat kadrolu değilim teyze dedim ben de. O zaman tamam diyip dönüp gitmişlerdi tatlı dil, Güler yüz hepsi bıçak gibi kesildi.
Bir keresinde de çalıştığım okula teyze geldi, sanırsınız elma seçiyor pazardan. buyurun kimin velisisiniz dedik ben birine bakmıştım kuzum sen bekar mısın dedi. Okul görevlisiyle gönderdik teyzeyi, onu da tembihledik işi olmayan insanları içeri alma diye. Sonra memurun yanına gitmiş ilçe MEB’e çalışan bekar kızlar hangisi bana resimlerini gösterin diye, uygun şekilde çıkarmışlar. Teyzeler uyanık, teyzelerin oğullar padişah soyu
Ay işte ben sırf o yüzden öğretmenken evliyim; çocuğum var derdim. Yaşımı da büyük söyler ve yüzük takardım. Allahtan meslek ve ilçe değiştirdim üstüne de evlenip doğurdum da kurtuldum. Yoksa çok var bu tiplerden. Düşünceleri de gelin hem para kazanır; hem oğluşuma bakar hem de çocuk olunca ona bakar. Ay nasıl nefret ediyorum böyle sığ düşünceli insanlardan anlatamam.
 
Ben bekarken kadınlar peşime takılmıştı kuzum sen öğretmen misin, yüzüğün de yok ay ne cicisin vs diye. (Benim oğluyla diyalog bile kurmak istemeyeceğim dünya görüşüne sahip dedikoducu tiplerdi) evet öğretmenim fakat kadrolu değilim teyze dedim ben de. O zaman tamam diyip dönüp gitmişlerdi tatlı dil, Güler yüz hepsi bıçak gibi kesildi.
Bir keresinde de çalıştığım okula teyze geldi, sanırsınız elma seçiyor pazardan. buyurun kimin velisisiniz dedik ben birine bakmıştım kuzum sen bekar mısın dedi. Okul görevlisiyle gönderdik teyzeyi, onu da tembihledik işi olmayan insanları içeri alma diye. Sonra memurun yanına gitmiş ilçe MEB’e çalışan bekar kızlar hangisi bana resimlerini gösterin diye, uygun şekilde çıkarmışlar. Teyzeler uyanık, teyzelerin oğullar padişah soyu
Vay canına. Eskiden kadınlar erkekten para beklerdi, şimdi erkekler. Utanmasalar iste beni bubamdan diyecekler, mehir olarak yüz gram altın şart koyacaklar. 🤣🤣🤣🤣🤣
Zaten utandıkları için de '' Düğüne eşyaya para mı harcanır, tabi ki Kezban mısın kızzaaaam yeaaa '' diyorlar.
 
Back
X