öyle iyi anlıyorum ki... ben de doğal yollardan hamile kalamadım. bugün de bu durumun içimde oluşturduğu üzüntü sebebiyle yine eşimle kavga ettik. evliliğime kadar yansıdı. sürekli mutsuz, umutsuz ve içi yanan bir haldeyim. patlamaya hazır bir volkan var biri bir şey dese ağlamaya başlıyorum tahammülüm kalmadı kimseye. evde otursam duvarlar üstüme üstüme geliyor. stresli bir işim var sürekli ders çalışmak zorundayım ama ne mümkün ne işime verebiliyorum kendimi doğru düzgün ne başka bir şeye. kendime bakmayalı çok oldu. "kadın mıyım ben?" diye sorguluyorum. döl bile tutamadım. özenmek gibi değil ama kimyasal gebelik bile geçiremedim. kendimi öyle işe yaramaz hissediyorum. evden dışarı kendimi atsam tak diye hamile veya çocuklu bir kadın görüyorum. kendi yeğenlerimi, eşimin yeğenlerini, hamile ablamı görmek bile istemiyorum. eşimin iş yeri iftarı vardı geçen gün. herkes çocuğunu anlatıyor. "yeter" diye bağırıp ağlamak istedim. güzel kadın mutlu kadındır derler, mutlu olmazsan mutlu edemezsin ve kendini sevmezsen kimseyi sevemezsin bunu da iyice görmüş oldum. ve bütün bu hissettiklerim yüzünden derin bir suçluluk duygusu. ağustosta
tüp bebek düşünüyorum ama o da olmayacakmış sanki ben mühürlü, lanetli ve rahminde asla bir çocuk taşıyamayacakmış biri gibi hissediyorum. böyle işte. biliyorum yaptığım şey çok yanlış yani bu ruh hali yüzünden de olmaz diyorlar ama şu duygudan nasıl kurtulucam bilmiyorum insanlar nasıl bırakıyor düşünmeyi?