• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Benim yuva kavramım mı anormal düşüncelerinizi paylaşır mısınız?

Kapıyı kapatmak demek kararınca ilgilenmek değil bence. Kararımca derken o kararı kim belirliyor mesela? Bana göre kararı başka,eşime göre başka. Yani uzman kişinin ifadesi çok doğru gelmedi bana bilemiyorum. Kapıyı kapatmak diyeceğine,güzel organize olun,herkese yetişin denmesi yeterli. Anne annedir,baba babadır,eş de eştir yani. Biri diğerinin yerine geçemez ki,her birine davranışımız farklıdır,her biriyle paylaşımımız farklıdır. Benim annemle yaptığım şey bize özeldir mesela,eşimle çocuğumla yaptığım şey ayrıdır.

Banyo konusuna bir şey diyemem,çünkü ben eşime de annemin evinde banyo yapmasını söyleyebilirim. Benim için normal,sınır ihlalleri kişiye göre değişebilir. O an onun evindeyizdir,banyo yap derim. Banyo için hadi kalk eve git orda yıkanırsın demem. Ama her 2 günde bir de kimse kimsenin evinde banyo yapmaz zaten,nasıl denk gelsin her seferinde? Çok kişiye özel,anlık durumlar bana göre.
Ben bilir kişinin bunu bize daha çok manevi boyutta söylediğini düşünüyorum. Aile fikirlerine eşine karistrma sormadan etmeden yapma diye. Bu yetişme tarzı size normal gelen şey elbet bana ya da her şeye normal gelmeyebilir. Tabi teşekkür ederim fikirleriniz için.
 
Ben uzmanla aynı fikirde değilim mesela bu noktada. Evlenince anne babamızın evi yine bizim evimiz olarak kalıyor bana göre. Oradaki odamız yine bizim odamız. Sadece evleniyoruz ve yeni bir aile daha kuruyoruz. Eski ailemiz sonsuza kadar ailemiz olarak kalmaya devam ediyor,etmeli de. Evlendik diye o kapıyı kapatmak zorunda değiliz. Kapatırsak sıkıntı bence.

Tekrar söylemiş gibi olacağım ama,insan isterse herkese her şeye de zaman ayırabilir. Sadece iyi organize olmak yetiyor. Ben yaptım biliyorum,normal bir insanım neticede,üstün kabiliyetlerim yok, ben yaptıysam herkes yapabilir.
Kesinlikle katılıyorum. Hatta bence asıl ailemiz kök ailemiz. Bize bakan büyüten insanlar, çocukluğumuzu, gençliğimizi geçirdiğimiz, karakterimizi şekillendiren bu insan olmamızı sağlayan yer. Eşlerimizin hayatımızda kalma garantisi yok. Konuda olduğu gibi… Ama aile, anne, baba ve kardeşler çok hastalıklı bir durum yoksa, normal sıradan bir aileyse her koşulda yanımızda, arkamızda olan insanlar.

Bir de şöyle bir şey var bence, annesine kıymet vermeyen adam eşine de vermiyor.
 
Dediginiz hayat şekli ömür boyu belli bir rutinde ve ayni yerde yaşanirsa sorun olmayabilir dediginiz plan program sayesinde ama o duzen olmadiginda yaşanmaz.
Bu da demek oluyor ki onceden planlanmadan bir sey yapilmaz taşinma sehir, ulke degistirme söz konusu olamaz. Kimisi icin bu zaten sorun degildir sizin icin de sorun degildir ama ben olsam yiyecegi yemekten, giyecegi ayakkabiya kadar dusunmek isteyen annesinden 2 adim öteye gidemeyecek biriyle evlenemezdim hayat bu. Boyle bir dunya da var yani. 🙄
İşte o noktada da yine organize olmak yetiyor. Ben yıllarca ayrı da kaldım annemden. Yine de onunla ilgili ihtiyaçlar bir şekilde halloldu. Yurt dışında yaşamam gerektiği durumlar oldu, yoğun çalıştığım dönemler oldu. İnsanın gönlüyle alakalı bir şey,istersen uzaktakiyle de ilgilenebiliyorsun. Önemli olan dengeyi kurabilmek.
 
Kesinlikle katılıyorum. Hatta bence asıl ailemiz kök ailemiz. Bize bakan büyüten insanlar, çocukluğumuzu, gençliğimizi geçirdiğimiz, karakterimizi şekillendiren bu insan olmamızı sağlayan yer. Eşlerimizin hayatımızda kalma garantisi yok. Konuda olduğu gibi… Ama aile, anne, baba ve kardeşler çok hastalıklı bir durum yoksa, normal sıradan bir aileyse her koşulda yanımızda, arkamızda olan insanlar.

Bir de şöyle bir şey var bence, annesine kıymet vermeyen adam eşine de vermiyor.
Ben size katılmiyorum annesine el üstünde tutarken eşini gormezse bu dediğiniz tezi çürütür. Annesi size hakaret ederken o da benim eşim diyemeyen biri sadece annecidir ve her annesine kıymet veren eşine veremeyebilir.
 
İşte o noktada da yine organize olmak yetiyor. Ben yıllarca ayrı da kaldım annemden. Yine de onunla ilgili ihtiyaçlar bir şekilde halloldu. Yurt dışında yaşamam gerektiği durumlar oldu, yoğun çalıştığım dönemler oldu. İnsanın gönlüyle alakalı bir şey,istersen uzaktakiyle de ilgilenebiliyorsun. Önemli olan dengeyi kurabilmek.

Nasil oluyor iste yurtdisindan ilgilenmek her ihtiyacta ucaga atlayip gidiyor muydunuz? Uzaktan en fazla baskasina yaptirilir ilgilendirilir. Ihtiyaclar denilen maddi seylerse dunyanin obur ucundan siparis verilir aldirilir yaptirilir ona okey ama gidip gelinmez zirt pirt maddi olarak degil yprucu da bir sey.
 
Kesinlikle katılıyorum. Hatta bence asıl ailemiz kök ailemiz. Bize bakan büyüten insanlar, çocukluğumuzu, gençliğimizi geçirdiğimiz, karakterimizi şekillendiren bu insan olmamızı sağlayan yer. Eşlerimizin hayatımızda kalma garantisi yok. Konuda olduğu gibi… Ama aile, anne, baba ve kardeşler çok hastalıklı bir durum yoksa, normal sıradan bir aileyse her koşulda yanımızda, arkamızda olan insanlar.

Bir de şöyle bir şey var bence, annesine kıymet vermeyen adam eşine de vermiyor.
Çünkü tamamen merhamet meselesi.
Ailesi ne yiyor ne içiyor diye düşünmeyen insan merhamet sahibi değildir,öylesi bir adam ne eş olabilir ne baba. Bana göre bu böyle.

Eşim en güzel örneği. Ailesi yok gibi bir şey adamın, dolayısıyla kendi içinde sürekli hesaplaşma halinde. Çok zorlandı aile kurabilmek için. Her ne kadar eşimin durumu kendisinden kaynaklanmıyor olsa da sonuçları kendisini etkiliyor haliyle
 
Ben size katılmiyorum annesine el üstünde tutarken eşini gormezse bu dediğiniz tezi çürütür. Annesi size hakaret ederken o da benim eşim diyemeyen biri sadece annecidir ve her annesine kıymet veren eşine veremeyebilir.
Eski eşiniz problemli bir adammış. O ayrı mesele. Ancak dünyadaki her ailesine düşkün erkek öyle değil. Siz travmanızdan kaynaklı adamlar annesine anneciğim dese problem olarak göreceksiniz şu saatten sonra. O yüzden bunu atlatmadan, kendinizi iyileştirmeden evlilik düşünmemelisiniz bana kalırsa.
 
Eski eşiniz problemli bir adammış. O ayrı mesele. Ancak dünyadaki her ailesine düşkün erkek öyle değil. Siz travmanızdan kaynaklı adamlar annesine anneciğim dese problem olarak göreceksiniz şu saatten sonra. O yüzden bunu atlatmadan, kendinizi iyileştirmeden evlilik düşünmemelisiniz bana kalırsa.
Yok ben de anneme düşkünüm ben eşimin annesine sürekli anne anne derdim eşim ben kadar demezdi. Ben zaten evlilik düşünmüyorum tabi ki her aiesine düşkün adam eşini ezdirmez ben yanlış kişiye denk geldim. Aile diye diye gorulmedim manevi olarak.
 
Nasil oluyor iste yurtdisindan ilgilenmek her ihtiyacta ucaga atlayip gidiyor muydunuz? Uzaktan en fazla baskasina yaptirilir ilgilendirilir. Ihtiyaclar denilen maddi seylerse dunyanin obur ucundan siparis verilir aldirilir yaptirilir ona okey ama gidip gelinmez zirt pirt maddi olarak degil yprucu da bir sey.
İş sebebiyle İtalyada yaşadım bir dönem. Evli değildim henüz. Evli de olsam yine sonuç değişmezdi gerçi. Haftada iki defa zaten Türkiyeye gelmek zorundaydım,o zamanlarda ilgilendim annemle, sürekli gezdik tozduk. Evinde güzel bir düzeni vardı hepsiyle ben ilgilendim. Neyi sever,neyi giyer,neyi yer hepsini düşünürüm. Zor bir şey değil aslında. Neden erkekler bunu beceremiyor anlayamıyorum.

Şimdi evliyim Türkiyedeyim tamamen,uzun süredir yurt dışında çalışmıyorum. Her gün olmasa da öğle aralarında anneme kahve içmeye uğruyorum. Oğlumu kursa götürürken annemin evin önü den geçiyorum,mutlaka kapıdan da olsa uğruyorum. Nasılsın iyi misin diye sormak bile insanın ruhunu okşar. Çocuğuma bu şekilde örnek oluyorum mesela bu çok değerli bence. Bir kadına nasıl davranılır,bir anneye nasıl davranılır onu öğrensin. İleride eşine de çocuklarına da annesine de kıymet versin. Sadece ihtiyaç halinde gidilmez aileye. Her durumda gidilir. Bana göre tabii.
Maddi olarak bir şeye ihtiyacı olmayan kişiye destek olduğunuzda bu tamamen onu sevdiğiniz için yapılan bir eylem oluyor.
 
Ben size katılmiyorum annesine el üstünde tutarken eşini gormezse bu dediğiniz tezi çürütür. Annesi size hakaret ederken o da benim eşim diyemeyen biri sadece annecidir ve her annesine kıymet veren eşine veremeyebilir.
Kesinlikle canım.Ama şöyle bir şey de var.Eşim annesine çok güzel bakmış.5 yıl önce vefat etmiş hala ağlar annesinin lafı açılınca.Bana da çok değer veriyor.Aslında seninki anneye değer vermek değil karısına karşı anneyi savunmak.Karışık işler.Genel bir değerlendirme yapmak da zor
 
Zaman eski zaman değil, herkes görücü işi yapmıyor artık. Haliyle şimdiki zamanda görücü gelenler ailesiz iş yapamayan tipler olur. Görücü erkeklerini ciddiye almayın.
 
Haftada iki defa zaten Türkiyeye gelmek zorundaydım,o zamanlarda ilgilendim annemle, sürekli gezdik tozduk

Hah iste haftada 2 anneyle gezmeye Hollandadan Turkiyeye gidemeyiz biz.
Telefonla konusmak vs onlari katmiyordum zaten direkt fiziksel olarak bulunmak ve ilgilenmekten bahsediyorum. Sizin sartlariniz uygun olmus bi sekilde o sartlarla gitmis gelmişsiniz yurtdisinda calismissiniz. Sanmiyiorum yurtdisinda yasayan insanlarin her hafta 2 defa Turkiyeye gidecegini normal hayat akisinda.
 
Hah iste haftada 2 anneyle gezmeye Hollandadan Turkiyeye gidemeyiz biz.
Telefonla konusmak vs onlari katmiyordum zaten direkt fiziksel olarak bulunmak ve ilgilenmekten bahsediyorum. Sizin sartlariniz uygun olmus bi sekilde o sartlarla gitmis gelmişsiniz yurtdisinda calismissiniz. Sanmiyiorum yurtdisinda yasayan insanlarin her hafta 2 defa Turkiyeye gidecegini normal hayat akisinda.
Herkes birebir aynı şekilde ilgilenmek zorunda değil ki zaten. Örnek verirsek yılda 1 defa 15 günlüğüne ailenizin yanına geliyorsunuzdur, 5 gününü ailenizle geçiriyorsunuzdur o da yeterli. Ama siz veya eşiniz o 5 günün lafını yapıyorsa dümdüz kötü niyetlisinizdir bana göre. İşte orada başlar ailenize olan ilginiz ve bağlılığınız,veya biter. Bu sizin seçiminizdir, zorunluluğunuz değildir.

Zorunlu durumlar ortadan kalktığında neyi ne kadar yaptığınızla ölçülür aile bağlarınız.
 
bence sen neden hep ayni erkekleri cektigin konusunda kendine odaklan.
sence sebebi ne olabilir? baban nasil bir baba ailesine karsi? neden hep boyle erkekler seni buluyor? benim de hayatima tonla erkek girdi biri bile anneci degildi, hic karsima cikmadi. oyle yaygin bir tür degiller ama hep sizi buluyorlar.
demek ki konu sizinle alakali. kader motifiyle ilgili bir şeyler arastirin, bir psikologa gidin bence.
ben de benzer bir konu acmistim tüm hayatimdaki insanlarin ayni olduguyla ilgili. gelen yorumlar, okudugum kitaplar, izledigim youtube videolari sonrasi emin oldum ki konu tamamen benimle alakaliymis. ben degistim, hayatima cektigim insan degisti.
o yuzden bunu bilir bunu soylerim - sorun sensin, senin enerjin.
bunu degistirmek de senin elinde
Nasıl değiştin ? Bende elestirdigim kişi geldi o kadar tiksindirici gelmiştiki eski esimdede aynısı çıktı.Ayak fetisi msla daha birçok şey
 
Herkes birebir aynı şekilde ilgilenmek zorunda değil ki zaten. Örnek verirsek yılda 1 defa 15 günlüğüne ailenizin yanına geliyorsunuzdur, 5 gününü ailenizle geçiriyorsunuzdur o da yeterli. Ama siz veya eşiniz o 5 günün lafını yapıyorsa dümdüz kötü niyetlisinizdir bana göre. İşte orada başlar ailenize olan ilginiz ve bağlılığınız,veya biter. Bu sizin seçiminizdir, zorunluluğunuz değildir.

Zorunlu durumlar ortadan kalktığında neyi ne kadar yaptığınızla ölçülür aile bağlarınız.

Annesinin her şeyiyle ilgilenen, her gun gormeden içi rahat etmeyen bazi insanlar o "zorunlu" durumlara kendilerini sokmak istemeyebiliyorlar. Soktuklarinda mutsuz olabiliyorlar.
Her gun annesine giden adami ben alip buraya getirsem birden bire aylarca annesini gormediginde sorun olabilirdi ya da kendisi en baştan uzaga gitmek istmeyebilirdi cok normal.
Sizin dediginiz gibi her şey duruma göre degisse sorun olmaz belki ama sanmiyorum
 
Birikim yapmıyor, sonuçta geleceğiniİ düşünmüyormuş. İnsan kendini düşünür eşini geçtim. Annesi gelip gitmeme karışıyordu, eşim de annesini destekliyordu demişsin. Ben ailesinin ağzının içine bakan birini istemem çünkü ben öyle değilim. Annem, babam sağlıklı, kendilerine çok rahat bakabilirler. Hastalık, ölüm olsa farklı olur tabi. Hayatını dengeli yaşayan insanlar bana huzur, mutluluk veriyor açıkçası. Seni nasıl bir eş mutlu edecekse öyle biriyle olmalısın. Bizim düşüncelerimiz seni yaşayacağın hayatta uzun vadede mutlu etmez. Aa doğru olan bu dersin, 2 sene sonra zoruna gitmeye başlar yine.
 
Biz de ailelere düşkünüz ve durum karşılıklı. Ben kv için günlerle hastanede kaldım, şimdi ben hastayım o bana bakıyor. Kardeşimin kaybı oldu, eşim hemen bilet alıp gönderdi yalnız bırakma diye, gidebilse kendisi de giderdi, gitsem mi diye düşünmedik bile. Sevgi saygı karşılıklı olduğu sürece sıkıntı çıkmaz. Ama eşim ailesine yapsın, ailesi onu adam yerine koymasın ki böyle aileler var, orda ben de yokum, enayi yerine koydurmam kendimi.
 
Back
X