Bıktım bu sokak satıcılarından!!!

Saygılı olan,kurallara uyan herkese karşı empati yeteneğim vardır.Ben onlardan alışveriş yaparak zaten empati kurmuş oluyorum. ;) Bağırmaları dışındaki hallerinden anlıyorum.Tek sorun car car bağırmaları işte.


aliveris yaparak nasil bir empati kuruyorsun... aciyorum ve alisveris yapiyorum diyorsun yani...
 
hani çocuğunu iyi eğitememiş ailelerin çocukları 'çığıra çığıra ' oynuyorya o yüzden belirtme gereği duydum.. tersine örnekleme yaptım yani.. sanırım daha önce alıntıladığımı okumadınız...

bağırarak konuşmak? ne alaka?

tabiki de çocukken avazım çıktığı kadar 'çığıra çığıra' oyun oynuyordum.. çünkü 'çocuk'tum. çocukların hepsi her oyunda her zaman aynı fikirde olup mükemmel oyunlar mı oynuyorlar? sürekli birbirlerinin sözünü kesmeden sırayla mı konuşuyorlar normal konuşma tonuyla?

sokaktaki oyundan bahsediyoruz ingiliz çay takımlarıyla evde oynanan evcilikten değil.. (ki ben çocukken evde evcilik oynarken bile arkadaşlarımla bağıra bağıra oynardım arada Tarkan benim sevgilim yaaa,, burak kut senin olsun diye :9: )

demekki bende an:9:rmallik varmış..iyi yetişememişim ya da benim jenerasyonum hepten arızalıymış..

Ailenizin akademik eğitim veren bir kurumda çalışması sizin ideal bir şekilde yetiştirildiğinize kanıt olmak zorunda değil.
Belki de öyledir mükemmel bir insansınızdır yani burada birkaç mesajla anlamak mümkün değil üstelik uzmanlık alanım falan da değil.
Siz müdür olan yakınınızı bence gereksiz yere örnek verdiniz diye yazdım.
Çocukluğundan bağıranlar kötü insanlardır diye aptalca bir çıkarım yapmak büyük bir hata olur.
Ama şu anca çocuk değilim ve düşünüyorum ki çocuğunu böyle çevreye saygısızca davranmayı öğütleyen veya görmezden gelen aileler iyi birşey yapmıyor.
İnsanları rahatsız etme hakları olmamalarına rağmen onlar çocuklarının seslerindne rahatsız olmadığı için bir başkasını da mağdur ediyorlar.
Tek isteğim herkesin bu olgunluğa erişmesi..
Kendinize neden hakaret ediyorsunuz (mal) neden dalga geçer şekilde iletişim kuruyorsunuz benimle bilmiyorum ama bu jenerasyon farkından olabilir haklısınız.(28 yaşındayım bilmiyorum siz kaçsınız)

 
Rahatsızlık veriyorsa sorgulamak tabii ki düşer. Olayı abartmaya meyillisiniz, oynamasınlar eve kapansınlar sus pus otursunlar demiyorum. Yok çocuk olmamışız falan... Çocuka savunmalar bunlar. Benim çocukluğum yazları 12ye kadar kapı önünde evcilik, yop oynayarak, paten sürerek geçti. Lise dönemimde bile her akşam kapı önünde voleybol oynardık. Bakın ben iftardan önce cam açamıyorum. Ve 4. katta oturuyorum. Evdeki tv, müzik sesi dışarıyı bastırmıyor. Daha da beteri burası öğrenci muhiti. Ben de öğrenciyim. Yaz okulu var, bütünlemeler var... Yapılan şey saygısızlık, görgüsüzlük ve düşüncesizlik. Çocuklar tabii ki diledikleri gibi davranmak ister. Onlara gereken terbiyeyi de annelerinin vermesi gerekir. Döngü böyledir. Çocuklara çevreye saygı, görgü vs gökten zembille inmez. Aile bir terbiye verir, çocuk o sınırlar içinde davranır. Aile gerekeni vermezse benim gibi rahatsız olanlar tarafından anneleri de kendileri de terbiyesiz görgüsüz olarak nitelendirilirler. Kendimden büyük birine çevreye saygının ne demek olduğunu daha fazla anlatmak istemiyorum. Gamsız ve gevşek annelerin popolarını kaldırıp çocuklarına sahip çıkması gerek. Yine lafımı çarpıtıp evde mi otursunlar zihniyetiyle bir cevap vermeyin. Çünkü anlamsız kalıyor. Ve size son lafım; ben sizin kadar gamsız değilim. Çocuklarını saygısız, çevreye rahatsızlık veren tipler gördüğümde ve ucu bana dokunuyorsa sessiz kalamam. Rahatsız olduğum için sorgulamak bana düşüyor şuan. Daha fazla doğru düzgün ilgilenilmeyip çevreye rahatsızlık veren çocukları savunmayın. Savunursanız da o sizin yapınız...

benim yapimi sorgulayamazsin malesef...



bu kadar zahmet edip uzun yazmana gerek yoktu...aile ne kadar yetistirirse yetistirsin cocuk onlar laftan anlamaz...
 
Olay neden ekmek parasına döndü anlamadım.
Bu ülkede herkes gündüz çalışıp, akşam erkenden uyumuyor.
Gece çalışıp gündüz dinleneni var, hastası var, yaşlısı var, küçük bebeği olanlar var.
Benim KPSS gibi önemli bir sınavım var ama sabahtan akşama kadar camımın önündeki çocuk seslerini dinliyorum.
Çoğu zaman bütün konsantrasyonum gidiyor.
Azıcık susun desem bana demedikleri laf kalmıyor.
Küçücük çocukların karşısında haklıyken haksız duruma düşüyorum
Dalga geçiyorlar, kötü söz kullanıyorlar.
Camı kapasam sıcaktan ölürüm herhalde.
Vantilatörüm de yok.
Benim bunu çekmeye ne zorunluluğum var? siz söyleyin.

Üst sokağımıza her gün giysi satan bir adam geliyor. Megafon son ses açık.
Ben bunu dinlemek zorunda değilim.
Sürekli gelen insanlar ve herkes artık onların nerede olduğunu biliyor.
Bir genç çocuk var. Hiç bağırmaz, herkes onun orda olduğunu bilir ve gider ondan alır.
Ve bende hep ondan alırım.
Kazanamıyor mu şimdi bu vatandaş, onun ekmeğine mani olan mı oldu?

Anlatmak istediğim herkesin türlü türlü derdi, tasası, meşguliyeti varken böyle saatlerce ses dinlemesi asap bozuyor.
Bir olur iki olur alışana kadar.
Ama her gün olmaz.
Biraz empati diyorsunuz ya kurun empatiyi...
 
yoook yorucam... benim de çocuğum olacak kısmetse.. dışarıda oyun oynarken arkadaşlarıyla biri kalkıp da bağıracak edecek çocuğuma, ya da kalkacak yetiştirmeden bahsedecek onun alnını karışlarım.. heralde bu yorumları yapan kişiler ya hiç çocuk olmadı ya da çocukluğu ingiliz kraliyet ailesinde geçti(onlar bile 'ciyak'lamışlardır eminim çocukluklarındaya neyse...)

çocuğuma derim çok gürültü yapmayın diye de alarm gibi dakika başı alarm gibi sus kes yeter demem.. kimsenin de çocuğunu yargılamam, anneliğini babalığını yargılamam.. çocuğun doğası gereği yaptığı yapamadığı şeyler vardır.. heyecanını bastıramamak gibi bazı durumlarda sessiz olamamak gibi..
işte çocuğun doğası gereği üst katta evde ip atlıyor....gidip konuşmak işe yaramadı ona gece nöbet tuttuğumu ve gündüzleri de ders çalışmam gerektiğini söylemem işe yaramadı maalesef....çünkü çocuk böyle alışmış doğası gereği....babasının sözünü dinlemiyor.....gerçekten bu terbiyesizlik kaşısında ben de eski eşimde hasta olduk sinir bozukluğu....lojmandan attıramadık düşün o derece ciddi bir konu ....onlar mutlu ve relaksdı bense antidepresanımın dozunu biraz daha arttırmak zorunda kaldım.....konuşmakla anlaşamadık
 
hepimiz çocukken sokakta oynadık elbette.ammaaa biz akşam ezanı okunmadan mutlaka eve girerdik.asla kimseleri rahatsız etmeden,bağırmadan böğürmeden saklambaç da orta da sıçan da her bir haltı da oynadık.ne küfür bilirdik ne hakaret.üstelik metropol istanbulda kadıköyde.terbiyemiz bozulmadan büyüdük.anamız babamız bir bakışıyla bitirirdi meseleyi:27:
şimdi dışardaki çocuklar hiç duymadığım küfürleri bağıra bağıra söylüyor.sürekli birbirleriyle kavga ediyor.üstleri başları leşşş gibi.
5 yaşında kızım var daha bir gün bile kapı önüne çıkarmadım.kendi de istemiyor zaten çünkü o canavarlaşmış çocuklardan korkuyor.ben de parka ya da avm ye götürüyorum.orada bir nebze de olsa kendi gibilerle arkadaşlık kuruyor.
sokaktaki çocuklara camdan bile bakmıyor.onlar annelerini hep bağırttırıyorlar üzüyorlar diyor.evde azıcık gürültülü bişey yapsam bana:aşaşğıdaki teyzeler rahatsız olacak yavaş diyor.bunu söyleyen 5 yaşındaki çocuk.bizler evlatlarımızı iyi yetiştirmeliyiz ki buraya böyle konular açılmasın.
satıcılar için diyeceğim de tamam ekmek parası ama bizdeki de kafa yani.zır zır nereye kadar.bayıyorlar artık.ama ona bir çözüm bulunacağını hiç sanmıyorum:50:


avm.lerdeki çocuklar çok sessizler değil mi oyun oynarken.. işte kültür farkı bu olsa gerek... asıl avmlerdeki oyun parklarında insanın kafası şişer, oraya gidebilen çocuklar tamam şanslı da gidemeyen ailesinin götürmediği ya da avm olmayan yerlerdeki çocuklar ne yapsın?

küfüre ben de karşıyım çocuklarda ve büyüklerde ama aileden gelme olsun ama arkadaşlarından edinmiş olsun..

bu arada demekki siz de çocukken babanızın size bakış atmasını sağlayacak kadar gürültü ya da 'çocukça' hareketlerde bulunabiliyormuşsunuz değil mi?

aile terbiyesi çocuğun oyun oynarken 'carcar' bağırmasıyla ölçülmez. tekrar yazamıycam artık aynı şeyleri...çocuklar doğası gereği heyecanlanınca üzülünce mutlu olunca seslerini yükseltip bağırabilirler bu normaldir. eminim sizin kızınız da avm.de oyun oynarken bağırıyordur..

Ailenizin akademik eğitim veren bir kurumda çalışması sizin ideal bir şekilde yetiştirildiğinize kanıt olmak zorunda değil.
Belki de öyledir mükemmel bir insansınızdır yani burada birkaç mesajla anlamak mümkün değil üstelik uzmanlık alanım falan da değil.
Siz müdür olan yakınınızı bence gereksiz yere örnek verdiniz diye yazdım.
Çocukluğundan bağıranlar kötü insanlardır diye aptalca bir çıkarım yapmak büyük bir hata olur.
Ama şu anca çocuk değilim ve düşünüyorum ki çocuğunu böyle çevreye saygısızca davranmayı öğütleyen veya görmezden gelen aileler iyi birşey yapmıyor.
İnsanları rahatsız etme hakları olmamalarına rağmen onlar çocuklarının seslerindne rahatsız olmadığı için bir başkasını da mağdur ediyorlar.
Tek isteğim herkesin bu olgunluğa erişmesi..
Kendinize neden hakaret ediyorsunuz (mal) neden dalga geçer şekilde iletişim kuruyorsunuz benimle bilmiyorum ama bu jenerasyon farkından olabilir haklısınız.(28 yaşındayım bilmiyorum siz kaçsınız)



mal yazmıyor orada 'anormal' yazıyor ancak araya smiley karışmış dikkatli okursanız..

örneği verme nedenimi yazdım ama tekrarlayayım isterseniz... mükemmel anne baba, mükemmel eğitim veren aile de çocukların bağıra çağıra oyun oynamasını engelleyemez. çocuk ya çok korkutulmuş olmalıdır heralde bunun için ya da gerçekten çocukluğunu yitirmiştir..

çevreye saygısızlık değil konu. dikkatinizi çekerim. bir saattir diyorum ki: çocuklar doğası gereği tepkilerini kontrol edemeyebiliyor, bu normal. heyecanlanmaları, oyunda anlaşmazlık yaşamaları bağırmaları, kavgaları, mutlu olduklarında heyecanlanmaları çığlık atmaları bence NORMAL. aynı jenerasyondanız bu arada. milattan önce yaşamadım ben de şaşırdım çocukların oyun oynarken çıkardığı seslere bu kadar tepkili ve eğitimden annelikten dem vuranlara...

dediğim küfürler edip birbirine şiddet uygulayan çocuklar değil.. ama tabi böyle davranan çocukların da eğitimleri aileleri hakkında net bilgi sahibi olamaz hiçkimse.. arkadaşlarından öğrendiğini uygulayan çocuklar da vardır bu gibi durumlarda ne aile ne de çocuğun yetiştirilmesi öğretildikleri söz konusu değildir.
 
Son düzenleme:
Doğası gereği dediğimiz şey çocuğuma laf dinletemiyorum meali.
Çocuğun doğasına ayak uydurursanız kakasını altına yapmasından vazgeçirmeyip,tuvalet alışkanlığı kazandırmayıp, 10 yaşına kadar kakasını temizleyebilirsiniz mesela.
Veya doğası bu diyerek sabahlara kadar oturmasına göz yumarsınız veya doğası bu diyerek kardeşinin gözünü oymasına birşey demezsiniz.
Kötü alışkanları değişirmek çok zor biliyorum zaten bu bir anne bilinçlensin meselesi değil ki toplum olarak bilinçleneceğiz.
Hükümetin gürültü kirliliği ile ilgili bir tasarısı var diye biliyorum.
Adım atılacak galiba.
 
onlardan alisveris yaparak empati kurmak nasil oluyor anlat bende goreyim senin iyi niyetini iyiki bi insafsiz dedim ya benide o konuma getirmeye calisiyorsun...
Onlar sevmediğim ,tasvip etmediğim şeyi de yapsalar ,para kazanma amacında oldukları için ben de alışveriş yapıyorum.Onların ekmek parası peşinde olduklarının farkındayım sadece bağırmayacaklar ,umarım artık anlamışsındır beni.Anlamak istemediğini düşünmeye başlayacağım yoksa.
Toplum içerisinde yaşıyoruz.Hepimiz onun kurallarına uymak zorundayız ki,hayat yaşanır bir hal alsın.Ben para kazanırken insanlara rahatsızlık vermiyorum.Araba kullanırken daha yeşil ışık yanmadan dat datt kormaya basıp gürültü kirliliğine sebep olmuyorum.Haftasonu çalışmıyorum diye evimin tamirat işini millet uyanmasın diye yaptırmıyorum.O kadar çok örnek var ki verebileceğim.Saygı bekliyorsak ,saygılı olmalıyız.

 
Ben bu başlıkta rahatsızlık veren çocukların hangi kafayla savunulduğunu gerçekten anlamıyorum... :53:

bende hic cocuk olmamis gibi yorumlayanlari anlamiyorum cocuk cocuk laftan anlamiyor ne yaparsan ne dersen de helede erkek cocuklari hic anlamaz laftan ne yapsinlar yani...
 
Bu arada çocuk seslerinden kastım.
Kavga sesleri, çok aşırı derece de bağrışmalar...
Yoksa normal normal oynayan çocuklara ne diyebilirim ki.
Benim de kardeşim oynuyor kapımızın önünde.
Bide salıncak kurduk ona.
Çocuklara isterseniz sizde binebilirsiniz, güzel güzel oynayın diyorum ama nerdee geçen gün biri almış salıncağı ağaca öyle bir çarpıyor ki kıracak neredeyse.
Çoğu zaman yüreğim ağzımda koşuyorum ama acaba ne bu sesler diye.
Benim bahsettiğim bu oyun meselesini aşmış çocuklar.

Hatta örnek vereyim.
En alt katta oturduğum için çocuklar genelde yukarı çıkmaya erinirler.
Benden su isterler veririm hepsine.
Bir kız okula gidiyor ama kaça gidiyor bilmiyorum.
Benim kardeşime vurmuş, ona küfür etmiş.
Neden söyledin dedim sana mı sorcaktım oh oh dedi gitti.
Üstüne bana gıcıklık olsun diye yalandan odamın camına gelip bağırdı bağırdı gitti.

Siz olsanız ne yaparsınız. Oh çok güzel cıvıltılar bunlar mı dersiniz?
 
mal yazmıyor orada 'anormal' yazıyor ancak araya smiley karışmış dikkatli okursanız..

örneği verme nedenimi yazdım ama tekrarlayayım isterseniz... mükemmel anne baba, mükemmel eğitim veren aile de çocukların bağıra çağıra oyun oynamasını engelleyemez. çocuk ya çok korkutulmuş olmalıdır heralde bunun için ya da gerçekten çocukluğunu yitirmiştir..

çevreye saygısızlık değil konu. dikkatinizi çekerim. bir saattir diyorum ki: çocuklar doğası gereği tepkilerini kontrol edemeyebiliyor, bu normal. heyecanlanmaları, oyunda anlaşmazlık yaşamaları bağırmaları, kavgaları, mutlu olduklarında heyecanlanmaları çığlık atmaları bence NORMAL. aynı jenerasyondanız bu arada. milattan önce yaşamadım ben de şaşırdım çocukların oyun oynarken çıkardığı seslere bu kadar tepkili ve eğitimden annelikten dem vuranlara...

dediğim küfürler edip birbirine şiddet uygulayan çocuklar değil.. ama tabi böyle davranan çocukların da eğitimleri aileleri hakkında net bilgi sahibi olamaz hiçkimse.. arkadaşlarından öğrendiğini uygulayan çocuklar da vardır bu gibi durumlarda ne aile ne de çocuğun yetiştirilmesi öğretildikleri söz konusu değildir.

Hahaha :D Diyorum ki inşallah bir çocuk evinize gelir, en sevdiğiniz ve geri gelmeyecek şeylere zarar verir. Sonra bize gelip o çocuktur, annesi napsın dersiniz... Günlük hayata saygıdan anlamıyorsanız buradan anlarsınız heralde... Ah o anne babalar... Nesiller minnettar kendilerine...
 
Onlar sevmediğim ,tasvip etmediğim şeyi de yapsalar ,para kazanma amacında oldukları için ben de alışveriş yapıyorum.Onların ekmek parası peşinde olduklarının farkındayım sadece bağırmayacaklar ,umarım artık anlamışsındır beni.Anlamak istemediğini düşünmeye başlayacağım yoksa.
Toplum içerisinde yaşıyoruz.Hepimiz onun kurallarına uymak zorundayız ki,hayat yaşanır bir hal alsın.Ben para kazanırken insanlara rahatsızlık vermiyorum.Araba kullanırken daha yeşil ışık yanmadan dat datt kormaya basıp gürültü kirliliğine sebep olmuyorum.Haftasonu çalışmıyorum diye evimin tamirat işini millet uyanmasın diye yaptırmıyorum.O kadar çok örnek var ki verebileceğim.Saygı bekliyorsak ,saygılı olmalıyız.


sende beni anlamamak icin israr ediyorsun...adam bagirmasa nerden bilecekler ne satiyor sen biliyorsun baskasi bilmiyor...
siteye bagirmamak sartiyla aliniyorsalar nasil bagiriyorlar...
amaclarini biliyorsan bir kac ufak seyide alttan alabilirsin...
diger konularda hakli olabilirsin daha ne diyim bide o konulara giremiyecem hic...
trafikle ev tamiratiyla bu konular farkli ortak nokto gurultu olabilir ama...
 
Sokak satıcıları hakkında net bir fikrim yok açıkcası ama pazarlarda da bağırmak yasaklandı diye biliyorum pilot bölgelerde uygulanacak.
Yani arada kalıyor duygularım sokak satıcıları evin önünden geçip gittikleri için yani uzun süre maruz kalmadığım için canımı sıkmıyor.
Gürültücü bir toplum olduğumuza inanıyorum ama.
Yani bende yapıyorum bazen bilmeden bir gün teyzemlere gittik aile apartmanı anneannem dayım diğer teyzem çatıda terası var belki 25 kişiyiz.
Gecenin bir vakti oldu onlar yine rahat hahaha hihihi çocuklar çığlık çığlığa ,biz eşimle biraz sakin olsak falan tiplerine giriyoruz ;)bu da benim ailem yani :)
Hani uzayda yaşamıyorum bende :37:
 
Oturduğum mahallede sürekli bağıra bağıra bir şeyler satan seyyar satıcılardan bıktım artık!Hiç abartmıyorum sabah 9 da başlıyorlar akşam ezanına kadar patates soğancısı,kavun karpuzcusu,hurdacısı,domates patlıcancısı,şeftalicisi maksimum yarımşar saat arayla resmi geçit düzenliyor.Uyu uyuyabilirsen!Rüyamda sürekli kendimi tarlada yada meyve sebze halinde görüyorum artık.Bunları bir şekilde engellemenin bir yolu yok mu?Nereye şikayet edebilirim?Yoksa bi gün tencere tava ne bulursam atıcam valla kafalarına:47:

bu sokak satıcılarından biri eşinde olabilirdi .

meraklı olduklarını sanmıyorum ekmek parası derdıne düşmüş insanlar napsınlar?
her insan şanslı olarak doğmuyor.

böyle insanlara imrenerek bakıyorum
çalmıyor çıprmıyorlar
insan gibi ekmeğini taştan çıkarıyorlar.


nolcak şikayet edince
başın göğe erecek mi?? durduk yere insanları ekmeğinden etme!.

sokak satıcısı olmayan mevkilerde otur.
 
Son düzenleme:
Back
X