Bir istifa hikayesi...

kurk mantolu madonna

Feinne meal ûsri yüsrâ...
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
22 Kasım 2014
3.148
3.140
30
Herkese merhabalar,

Aslında bir iç dökme... Ya da bir özeleştiri... Farklı seslere kulak verme... Adını siz koyun ama bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim.

Ben geçtiğimiz Haziran ayında iyi bir okuldan, iyi bir dereceyle mezun olan, bir mühendisim. Okulumu elimde olmayan nedenlerden dolayı bir yıl uzatmıştım, bunla ilgili konum var. O yüzden iş arama sürecim uzun sürmüştü. En nihayetinde 1 Ağustos'ta küçük bir aile firmasında işe başlamıştım. Tabi işe alınmamda yabancı dile sahip olmam etken olmuştu, halbuki ona hiç ihtiyacım olmayacaktı bile.

Neyse işe başladım. Laboratuvar ortamı, bayan ağırlıklı üretimde çok az erkek vardı. Ben ise heyecanlı ve deli gibi öğrenmek iş yapmak istiyorum. İlk gün anladım bir terslik olduğunu. Önce üretimden 6 senelik bir elemanı kovdular. Az önce de bahsetmiştim laboratuvar bayan ağırlıklıydı. Ben hariç 4 bayan daha bulunuyordu biri yeniydi. Böyle stresli bir ortam görmedim. Söylenmeler, hayıflanmalar, tartışmalar, hakaretler. Artık ilk zamanlar soru sormaya çekinir hale gelmiştim çünkü hep bir ters cevap. Bir yandan işi öğrenmeye çalışıyordum. Yapılan iş ağır bir işti. ARGE için alındığım işte, aslında doğru düzgün ARGE olmadığını, olan çalışmalarını da patronumuzun kendinin yürüttüğünü farkettim. E peki ben ne iş yapıyordum. Diğer kızlar gibi üretim personeli olarak çalıştım bir süre. Çünkü daha önce yetkiliye sorduğumda, bir süre böyle olması gerektiğini, önce işi öğrenmem gerektiğini söyledi. Tamam dedim. Bir süre sonra kızlar herşeye söylenmeye, bana ve diğer yeni arkadaşa kotu davranışların dozajini arttırmaya başladı. Kurban bayramı sonrası yetkili birileriyle konuşmak istedim. Aile firması dedim ya, yetkililer de patronumuzun gelini ve küçük oğlu. Düpedüz mobbinge uğradığımi anlattım, konuştuğuma pişman oldum, çünkü suçlanan ben oldum ve kendi elemanlarını korudular bana, kötü davranışların sebebi benmisim gibi bir açıklama yaptılar. Pes etmeyeceğim dedim, çünkü o gün orda benim istifa dilekçesi vermemi beklediler nedeni de daha bir aylık elemanım, yeterli verimde ve performansta değilmişim, arkadaşlar benden memnun degilmis vs. Cevaben daha yeni eleman olduğumu neye göre performans değerlendirmesi yaptıklarını sordum. Yine aynı cevaplar, saçma sapan değerlendirmeler ve bu insanlar Boğaziçi mezunu...

Gel zaman git zaman laboratuvardan en kıdemli arkadaş ayrıldı. Aslında tüm negatifligin sebebinin o olduğunu tahmin ediyordum. Ortam daha huzurlu oldu ve diğer arkadaşlarla aramızdaki problemler neredeyse tamamen çözüldü. Tabi ben kimseye en ufak bir kötülükte bulunmadim ve işe adapte oldum. Bu sefer de saygıdeğer patronumuzun(80 yaşında) ve biricik küçük oğlunun (!)(36 yaşında) saçma sapan azarlamalari, davranışlarına maruz kaldım. Yilmadim. Pes etmedim. İstenmiyorsam, verim düşükse kendileri dile getirip neden gereğini yapmadiklarini düşündüm. Elimden geleni yapıyordum halbuki. Küçük çaplı üretim yapıyoruz aynı zamanda patronun bana yaptırdığı ARGE çalışmaları. Tabi bunları sistem üzerinden kayıtlı yapıyoruz binlerce ürün kodları vs benim de diğer arkadaşların da hatası oluyor. Ama benim en ufak hatamda patronumuzun o küçük biricik oğlu iki kat yukardan mail atar, tüm muhasebe alemini cc'lere ekler, yetmezmiş gibi laboratuvardaki sorumlu arkadasa anlatır Madonna'yi uyar diye. O sorumlu arkadaş beni uyarır, üstüne kendi gelir herkesin içinde o alaycı tavrıyla beni uyarır. İlk defa bir insandan ciddi anlamda iğrenmistim. Ve okumanın cehaleti almadığını esekligin baki kaldığını kendisinde görmüştüm.

Bu gibi sorunlar dört ay boyunca devam etti. Tabi ben bu süreç içinde, benden önce alınan ARGE çalışanının ne kadar rahat olduğunu ve kendileri tarafından ne kadar el üstünde tutulduğunu öğrendim. Tek yaptığı ufak tefek ARGE çalışmalarını yapmak, geri kalan zamanda laboratuvarda müzik dinlemek, kitap okumakmis. Ne müziği ne kitabı çoğu zaman ben oturacak zaman bulamazdim. :KK70:

Artık son zamanlarda farkettim ki, ben ne kadar kendimi paralasam o kadar kendimden ödün veriyorum. Bir de şu var ki evlere şenlik. Benim işim olduğunu bile bile, patronun bana verdiği yapmamı istediği işler. Aksi taktirde yavaslikla suclanmam. Bunların üstüne patronun yaşlılık sebebiyle hatırlayamadığı açık verdiği şeyleri benim kapatmami istemesi. En son burda artık dur dedim. Laboratuvar sorumlusu arkadaşı yanına çağırmış o gün. Beni şikayet etmiş, ben hicbiseyi sorgulamiyormusum rahatsizmis bu durumdan beni çıkartmak istiyormuş vs..

Bunların üstüne artık geçen perşembe istifami verdim. Geç bile kaldığım birseydi evet kabul. Hata yaptığımı kabul de ediyorum. Ama bu benim muhendis olarak ilk isimdi. Bu süreçte iş de aradım arkadaşlar. Dönüş alamadım... Gerçekten şuan piyasa kötü. Öğrenme hevesiyle çıktığım bu yolda, evet çok zorlukla, hakaretle karşılaştım. Yilmadim. Ama istifa dilekçesini verdikten sonra içimde oluşan o rahatlık hissininin yani sıra, işsizlik , maddiyat problemleri beni düşündürmüyor değil. He bu süreçte o firmadan yaklaşık bir 10 kişi ayrıldı ya da kovuldu. Benden sonra 2 kişi daha sirada hatta.

Bazen kendimi sorguluyorum. Annem sürekli geç kaldigimi, daha önce istifa vermem gerektiğini söylüyor. Ona hak veriyorum. Ama benim savaşım aslında onlara boyun eğmemekti. He istifa verip eğmiş mi bulundum bilmiyorum. Tek bildigim, gerçekten ruhen ve fiziken orada iyi hissetmediğim, bunu onlara da dile getirdim. İşte böyle arkadaşlar, ben ettim siz etmeyin. Böyle beş kurusluk yerlerde olaki benim gibi boyun eğmeyecegim diyenler çıkar yapmayın. Giden senden oluyor. Okuyan okumayan herkese teşekkürler.:)
 
Aile şirketi olup da adam gibi çalışan pek az yer gördüm. Kuzenim bir zamanlar genco dizisi vardı, oradaki başrolün alir şirketinde çalıştı bir süre. İyi olarak duyduğum tek yer orasıydı sanırım. Aslında hemen istifa etmemen de iyi olmuş, onlarla inatlaşman vs. Keşke bizim insanımız ne oldum değil de ne olacağım demeyi öğrenebilse. O zaman her şey daha güzel olacak. Benden de psikolog olarak girdiğim özel eğitimde hosteslik (çocukları eve bırakma) yapmamı, pek sevgili büro elemanlarının yapmadığı evrak ayıklayıp imzasız olanları imzalatma işini yapmamı beklemişlerdi. Yapmayınca da işten çıkarmışlardı. :işsiz: Her ne kadar meslek tanımın olsa da uygulamada yok ne yazık ki. Ne diyeyim Allah ıslah etsin. İyi olmuş kurtulduğun, geçmiş olsun.
 
Hakkında hayırlısı olsun ...problemli is yeri birileri sırayla isten Kovuluyor ..sen istifa etmişsin kendi isteğinle boşver.
Sağolun.. kendimi suçladım bir ara acaba bende mi sorun, ben mi yapamıyorum. Özgüvenim düştü bir ara hatta. Şimdi daha net görüyorum.
 
Ya bebeğim niye bu kadar ezdirmişsin ki kendini. Allah bir kapıyı kapar öbürünü açar sende bu azim olduktan sonra. Feci ayar oldum patronuna hele o cc’lere cümbür cemaati ekleme olayı mobbingin alasıdır.
Ben de anlamadım ki. Yapı gereği mulayimimdir ama buradaki biraz eziklik olmuş haklısınız :) daha anlatmadigim neler var, ve maalesef ihbar surem var iki hafta daha ordayim :KK43:
 
Sağolun.. kendimi suçladım bir ara acaba bende mi sorun, ben mi yapamıyorum. Özgüvenim düştü bir ara hatta. Şimdi daha net görüyorum.
İş yeri problemli anlattiklarindan anladigim bu..elinden geleni yapmışsın ama aile şirketleri olunca herkes patron olur birinin dediği diğerini tutmaz ...birinin gözüne girsen işini ahlakıyla yapsan diğerinin gözüne girmezsin vs ..boşver Kurtulmuşsun.
 
Aile şirketi olup da adam gibi çalışan pek az yer gördüm. Kuzenim bir zamanlar genco dizisi vardı, oradaki başrolün alir şirketinde çalıştı bir süre. İyi olarak duyduğum tek yer orasıydı sanırım. Aslında hemen istifa etmemen de iyi olmuş, onlarla inatlaşman vs. Keşke bizim insanımız ne oldum değil de ne olacağım demeyi öğrenebilse. O zaman her şey daha güzel olacak. Benden de psikolog olarak girdiğim özel eğitimde hosteslik (çocukları eve bırakma) yapmamı, pek sevgili büro elemanlarının yapmadığı evrak ayıklayıp imzasız olanları imzalatma işini yapmamı beklemişlerdi. Yapmayınca da işten çıkarmışlardı. :işsiz: Her ne kadar meslek tanımın olsa da uygulamada yok ne yazık ki. Ne diyeyim Allah ıslah etsin. İyi olmuş kurtulduğun, geçmiş olsun.
Amin canım amin .. ben Allah'a havale ettim artık. Hani azim ettim, inat ettim derken baktım ki benim piskoloji gitmiş öyle saldırgan olmuştum ki sevdigim insanlara. Vallahi meslek aşkım öldü bu bölümü okuduğuma pişmanım :silah:
 
Annenize katılıyorum. Çalıştığımız is duygu ve ruh durumumuzu etkiliyor ve surekli mutsuz ve gergin ortamda çalışmak eger mecbur degilseniz oldukça zor bir şey. Dilerim yeni musmutlu bir ortam bulursunuz

İnşallah, çok sağolun iyi dilekleriniz için. Aslında mecburluk bir durum yoktu ama hem annenin hem kendi diş tedavimi yaptırdım, anneminki bitti benimki yarım kaldı. Ruh halim gerçekten çok kötü olmuştu bir dönem , şuan iyiyim iki hafta daha ordayim maalesef:)
 
Herkese merhabalar,

Aslında bir iç dökme... Ya da bir özeleştiri... Farklı seslere kulak verme... Adını siz koyun ama bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim.

Ben geçtiğimiz Haziran ayında iyi bir okuldan, iyi bir dereceyle mezun olan, bir mühendisim. Okulumu elimde olmayan nedenlerden dolayı bir yıl uzatmıştım, bunla ilgili konum var. O yüzden iş arama sürecim uzun sürmüştü. En nihayetinde 1 Ağustos'ta küçük bir aile firmasında işe başlamıştım. Tabi işe alınmamda yabancı dile sahip olmam etken olmuştu, halbuki ona hiç ihtiyacım olmayacaktı bile.

Neyse işe başladım. Laboratuvar ortamı, bayan ağırlıklı üretimde çok az erkek vardı. Ben ise heyecanlı ve deli gibi öğrenmek iş yapmak istiyorum. İlk gün anladım bir terslik olduğunu. Önce üretimden 6 senelik bir elemanı kovdular. Az önce de bahsetmiştim laboratuvar bayan ağırlıklıydı. Ben hariç 4 bayan daha bulunuyordu biri yeniydi. Böyle stresli bir ortam görmedim. Söylenmeler, hayıflanmalar, tartışmalar, hakaretler. Artık ilk zamanlar soru sormaya çekinir hale gelmiştim çünkü hep bir ters cevap. Bir yandan işi öğrenmeye çalışıyordum. Yapılan iş ağır bir işti. ARGE için alındığım işte, aslında doğru düzgün ARGE olmadığını, olan çalışmalarını da patronumuzun kendinin yürüttüğünü farkettim. E peki ben ne iş yapıyordum. Diğer kızlar gibi üretim personeli olarak çalıştım bir süre. Çünkü daha önce yetkiliye sorduğumda, bir süre böyle olması gerektiğini, önce işi öğrenmem gerektiğini söyledi. Tamam dedim. Bir süre sonra kızlar herşeye söylenmeye, bana ve diğer yeni arkadaşa kotu davranışların dozajini arttırmaya başladı. Kurban bayramı sonrası yetkili birileriyle konuşmak istedim. Aile firması dedim ya, yetkililer de patronumuzun gelini ve küçük oğlu. Düpedüz mobbinge uğradığımi anlattım, konuştuğuma pişman oldum, çünkü suçlanan ben oldum ve kendi elemanlarını korudular bana, kötü davranışların sebebi benmisim gibi bir açıklama yaptılar. Pes etmeyeceğim dedim, çünkü o gün orda benim istifa dilekçesi vermemi beklediler nedeni de daha bir aylık elemanım, yeterli verimde ve performansta değilmişim, arkadaşlar benden memnun degilmis vs. Cevaben daha yeni eleman olduğumu neye göre performans değerlendirmesi yaptıklarını sordum. Yine aynı cevaplar, saçma sapan değerlendirmeler ve bu insanlar Boğaziçi mezunu...

Gel zaman git zaman laboratuvardan en kıdemli arkadaş ayrıldı. Aslında tüm negatifligin sebebinin o olduğunu tahmin ediyordum. Ortam daha huzurlu oldu ve diğer arkadaşlarla aramızdaki problemler neredeyse tamamen çözüldü. Tabi ben kimseye en ufak bir kötülükte bulunmadim ve işe adapte oldum. Bu sefer de saygıdeğer patronumuzun(80 yaşında) ve biricik küçük oğlunun (!)(36 yaşında) saçma sapan azarlamalari, davranışlarına maruz kaldım. Yilmadim. Pes etmedim. İstenmiyorsam, verim düşükse kendileri dile getirip neden gereğini yapmadiklarini düşündüm. Elimden geleni yapıyordum halbuki. Küçük çaplı üretim yapıyoruz aynı zamanda patronun bana yaptırdığı ARGE çalışmaları. Tabi bunları sistem üzerinden kayıtlı yapıyoruz binlerce ürün kodları vs benim de diğer arkadaşların da hatası oluyor. Ama benim en ufak hatamda patronumuzun o küçük biricik oğlu iki kat yukardan mail atar, tüm muhasebe alemini cc'lere ekler, yetmezmiş gibi laboratuvardaki sorumlu arkadasa anlatır Madonna'yi uyar diye. O sorumlu arkadaş beni uyarır, üstüne kendi gelir herkesin içinde o alaycı tavrıyla beni uyarır. İlk defa bir insandan ciddi anlamda iğrenmistim. Ve okumanın cehaleti almadığını esekligin baki kaldığını kendisinde görmüştüm.

Bu gibi sorunlar dört ay boyunca devam etti. Tabi ben bu süreç içinde, benden önce alınan ARGE çalışanının ne kadar rahat olduğunu ve kendileri tarafından ne kadar el üstünde tutulduğunu öğrendim. Tek yaptığı ufak tefek ARGE çalışmalarını yapmak, geri kalan zamanda laboratuvarda müzik dinlemek, kitap okumakmis. Ne müziği ne kitabı çoğu zaman ben oturacak zaman bulamazdim. :KK70:

Artık son zamanlarda farkettim ki, ben ne kadar kendimi paralasam o kadar kendimden ödün veriyorum. Bir de şu var ki evlere şenlik. Benim işim olduğunu bile bile, patronun bana verdiği yapmamı istediği işler. Aksi taktirde yavaslikla suclanmam. Bunların üstüne patronun yaşlılık sebebiyle hatırlayamadığı açık verdiği şeyleri benim kapatmami istemesi. En son burda artık dur dedim. Laboratuvar sorumlusu arkadaşı yanına çağırmış o gün. Beni şikayet etmiş, ben hicbiseyi sorgulamiyormusum rahatsizmis bu durumdan beni çıkartmak istiyormuş vs..

Bunların üstüne artık geçen perşembe istifami verdim. Geç bile kaldığım birseydi evet kabul. Hata yaptığımı kabul de ediyorum. Ama bu benim muhendis olarak ilk isimdi. Bu süreçte iş de aradım arkadaşlar. Dönüş alamadım... Gerçekten şuan piyasa kötü. Öğrenme hevesiyle çıktığım bu yolda, evet çok zorlukla, hakaretle karşılaştım. Yilmadim. Ama istifa dilekçesini verdikten sonra içimde oluşan o rahatlık hissininin yani sıra, işsizlik , maddiyat problemleri beni düşündürmüyor değil. He bu süreçte o firmadan yaklaşık bir 10 kişi ayrıldı ya da kovuldu. Benden sonra 2 kişi daha sirada hatta.

Bazen kendimi sorguluyorum. Annem sürekli geç kaldigimi, daha önce istifa vermem gerektiğini söylüyor. Ona hak veriyorum. Ama benim savaşım aslında onlara boyun eğmemekti. He istifa verip eğmiş mi bulundum bilmiyorum. Tek bildigim, gerçekten ruhen ve fiziken orada iyi hissetmediğim, bunu onlara da dile getirdim. İşte böyle arkadaşlar, ben ettim siz etmeyin. Böyle beş kurusluk yerlerde olaki benim gibi boyun eğmeyecegim diyenler çıkar yapmayın. Giden senden oluyor. Okuyan okumayan herkese teşekkürler.:)
Malesef aile firmaları yeniliğe açık değil ve yeni beyinleri küçümsüyor. Bende öyle bir işyerinde çalıştım malesef ki. Daha iyiyi kimse hazmedemiyor. Bahsettiğin olayın bir benzerini bende gördüm. Lab. ARGE personeli alindi kimya muhendisiydi ilk iş deneyimiydi. Bayan sürekli kendini yenilemeye devam ediyordu aynı zamanda eğitim vs. Kendisinin fikirlerine önem verilmedi ve yaptığı işler beğenilmedi ve işten çıkartıldı. Büyük hayal kırıklığı yaşadı . Üstünden 3-4ay gibi bir zamana geçti. Buyuksehirlerin birinde yaşıyorum ve o bizim fabrikadakilerin beğenmediği arkasından atıp tuttuğu kız çok köklü ve büyük bir firmada ise başladı. Onu beğenmeyenleri o firmaya göndersem asla ise giremezlerdi. Sanırım 1 yılı geçti bayan smdi çok mutlu hergun bir projede eğitimde ve en azından seviliyor. Bu böyledir ego tatminleri yüzünden kimlerin kalbi kırılıyor ah bilseniz.
 
İş yeri problemli anlattiklarindan anladigim bu..elinden geleni yapmışsın ama aile şirketleri olunca herkes patron olur birinin dediği diğerini tutmaz ...birinin gözüne girsen işini ahlakıyla yapsan diğerinin gözüne girmezsin vs ..boşver Kurtulmuşsun.
Bir abimiz var burda o da benden sonra geldi, ve o da istifa etti. Ama şuan üretimde sadece iki erkek olduğu için ona yalvarıyorlar kal diye :) şey demişti hiç unutmam burda dürüst, ahlaklı iş yapmaya çalışan adamı tutmuyolar, senden iyisini bulamazlar he çok iyi olduğun için demiyorum demişti :KK66: hakli adam.
 
Amin canım amin .. ben Allah'a havale ettim artık. Hani azim ettim, inat ettim derken baktım ki benim piskoloji gitmiş öyle saldırgan olmuştum ki sevdigim insanlara. Vallahi meslek aşkım öldü bu bölümü okuduğuma pişmanım :silah:


Herkes okuduğu bölüme pişman ne yazık ki... Hani ben de memnunum ya, iş yerim çok iyi diyen çok az insan var. Hele ki atandın mı dayın amcan yoksa yandın, mobbing in kralı var hani o derece... Tabii yıpratıcı bir süreç ama en azından deneyim. :) kime nasıl yaklaşacağını daha iyi öğreniyorsun zamanla.
 
Şu kadar zaman çalışmışsınız. Bir açıkları,usulsüzlükleri olmadı mı gözünüze çarpan. Ben olsam o kurumda taş üstünde taş bırakmazdım. Çok geçmiş olsun,inşallah meslek aşkınızı köreltmeyecek aksine körükleyecek bir iş bulursunuz.
 
Herkes okuduğu bölüme pişman ne yazık ki... Hani ben de memnunum ya, iş yerim çok iyi diyen çok az insan var. Hele ki atandın mı dayın amcan yoksa yandın, mobbing in kralı var hani o derece... Tabii yıpratıcı bir süreç ama en azından deneyim. :) kime nasıl yaklaşacağını daha iyi öğreniyorsun zamanla.
Aslında aile hekimleri gibi çocuğun ilgi alanını kesfedicek bir zorunluluk olmalı / rehber öğretmenler yetersiz.

Hemşire olmak istemiştim babam sen yapamazsın dedi. Desinatör veya stilistlik seçmek istedim mahallede dolu konfeksiyon var dedi :)) çocuk gelişimi dedim elalemin çocuğuna mı bakican dedi. Bilgisayar bölümü okudum yazılım donanım. Sonra muhasebeci oldum. Mutlumuyum hayır tabi ki
Eski çalıştığım işyerinde patronun yeğeni vardi. Dayı lardan o sebeple nefret ettim :))
 
Aslında aile hekimleri gibi çocuğun ilgi alanını kesfedicek bir zorunluluk olmalı / rehber öğretmenler yetersiz.

Hemşire olmak istemiştim babam sen yapamazsın dedi. Desinatör veya stilistlik seçmek istedim mahallede dolu konfeksiyon var dedi :)) çocuk gelişimi dedim elalemin çocuğuna mı bakican dedi. Bilgisayar bölümü okudum yazılım donanım. Sonra muhasebeci oldum. Mutlumuyum hayır tabi ki
Eski çalıştığım işyerinde patronun yeğeni vardi. Dayı lardan o sebeple nefret ettim :))


Ya işte ne gözle bakılıyor mesleklere. Benim eşime de babası bilgisiyar mühendisliği yazmak istediğinde o kadar istiyorsan okuma ben seni x'in yanına çıkarak vereyim demiş. Bu yani.:işsiz: Çok şükür benim ailem karışmadı, ben istediğim mesleği seçtim. Fena da olmayan bir seçim yapmışım. Ben dayı amca derken siyasi tanıdık anlamında dedim ama pek tabii patronun bilimum alrabaları da eğer gerçekten insan değillerse çok zorlayıcı oluyorlar. İnsanı hızursuz etmeye yetiyorlar yani.
 
X