Konuya gelmeden kısa bir özet geçeyim.hayatımın en zorlu zamanlarıydı,elimden ameliyat oldum,sağ elimle yarımyamalak iş görmeye çalışırken bir yandan da mesleğimle alakalı bir sınava hazırlanıyordum ve malesef çok çalışmam gerekiyordu,gece gündüz.. 2,5 yaşında aşırı anneci çocuğum,eşimle yaşadığım sorunlar,yemek yapacak zamanı gücü kendimde bulamayışım ve sürekli geçiştirmeli bir şeyler yediğim biraz da stresen beni öyle yönlendirdiği için bilemiyorum hızla aldığm kilolar.. yoğun iş temposu,uzaklaşılan eş ve ebeveyn ilişkim,yoğun ders çalışma sürecim derken olaylı giden 3 ay..
Ve ben sürecin sonunda pilim bitmiş vaziyette annemi aramam,tüm kırgınlığıma rağmen..
Bir kez bile bana maddi manevi destek olamamış,ama iş istemeye gelince sınır tanımamış eleştiri makinası annem..
O kadar kırgınım ki ona,derinlerde bir yerde çok yaralamış beni geçmiyor o telafi etmek için hiç bir şey yapmadıkça de kendime dönüp ‘hata bende mi acaba’diyip kendimi suçlamam ama ikna da olmayışım affedememek ve ne istiyorsa yapmak ama hiç bir şey isteyememek..
İşte tüm ilişkimiz bu..
1,5 saatlik mesafede eşi ve bekar kardeşm ile birlikte oturuyor,üç gün önce yanıma geldiler,sınavıma kalmış 2 ğün,temizlik yaptım yemek yaptım ki bunları sürecim boyunca doğru dürüst yapmamışken,ama sonuc: bu evde nasıl duruyorsunuz,bir tek çorba ve köfte mi? Yatak o kadar rahatsızdı ki her yerim ağrıdı..
Uzun uzun duygularımı anlatmak istemiyorum ama bana geçirdiği hissi tahmin etmişsinizdir..
Ve sınavım bitmişken aramadı ne oldu ne bitti diye,ben aradım,sadece torununu sordu,onu çok ihmal ettin, diyemedim “o kadar düşünüyorsan gelseydin de torununla kalsaydın biraz bir kerecik de veren taraf sen olsaydın’ diyemedim tabi.. işsizken bana eşimden para istetmesini,cebimdeki son parayı almasını, bir gün de ihtiyacın var mı diye sormamasını,sürekli eleştirmesini ama sen ağzını açtığında kıyameti koparışını hiç bir şeyini unutamıyorum atamıyorum içimden..
ve işin kötüsü onun umrunda bile değil..