biraz yeme bozukluğu üzerine konuşalım

Evet bu belirtiler binge’yi tanımlıyor gibi.

Aslında diyet yapma fikri iyi gelmiyor, yukarıda bir üye daha demişti (belki de konu sahibi tam hatırlayamadım) diyet fikrini kafadan çıkarmak lazım. Yasak olmamalı. Yasaklamak atakları tetikliyor. Bir arkadaş oturmasında çok sevdiğiniz bir pastadan bir lokma bile almıyorsunuz ama eve gelip dünden kalan rastgele bir yemeği tıka basa ağzınıza doldurabiliyorsunuz. O yüzden asla yasak olmamalı.

Bir de genel olarak ya hep ya hiç mantığında yaşıyor olabilirsiniz hayatı. Mükemmeliyetçi kişiliğiniz de olabilir. Ben bunu 34 yaşımda psikiyatristle fark ettim. Bir diyet yaparsınız asla kaçamak olmaz mükemmel gider ama bir defa bozunca da yemeyi abartırsınız.

Sizin nezdinizde genel yazdım aslında. Size uymayan yerler olabilir yani:)

Yeme bozukluğunun başka sıkıntılarla mutlaka bağlantısı oluyor. Mükemmeliyetçi kişilik gibi, ya hep ya hiç yaklaşımlar gibi vs. O yüzden onları çözmek de işe yarıyor.

Bir de empati ve affetmekten bahsedildi. İkisi de bende işe yaramıyor. Bir defa empati benim gibi vicdan ayarları bozuk insanlar için daha büyük eziyete dönüşüyor. O zaman her şeyde kendimi suçluyorum. Herkesin yerine kendimi koyup herkesi haklı bulmaya başlıyorum. Daha çok suçluluk duyuyorum bu defa. Bir de şunu anladım empati yapmayan insanlar empatiyi hak etmiyor o yüzden bu empati kelimesi lügatımda yok:)) Affetmek ise çook büyük bir erdem ve maalesef bende o erdem de yok. Olmadığı için affettim desem de aslında affetmiyorum. Ben genel olarak “kabul etmek”te buldum çareyi. Olayları ve insanları oldukları şekliyle kabul etmeye çalışıyorum.

@litha size de bir nebze cevap vermiş oldum sanırım.
Diyet yeme bozukluğunu en tetikleyici şey en en en , asla yapmamak gerekiyor yeme bozukluğunu çok daha derinlestiriyor .
Bir uye de yukarıda sizin gibi kabul vermenin iyileştirici gücünü yazmış.
Hepimiz kendimize iyi gelen şeyleri yapıoruz ne güzel:)
 
Ne kadar da işe yarar bir konu bu böyle doktor hanım :KK50:
Yalnız konuyu okuyunca direk ağır yaşamlar geldi aklıma. Bazılarına kızıyordum bu kadar iradesiz de olunmaz ki canım hastaneye pizza sokmak da nesi diye. Fakat bunu da hastalığın bir parçası kabul etmek gerek sanıyorum.
 
Ne kadar da işe yarar bir konu bu böyle doktor hanım :KK50:
Yalnız konuyu okuyunca direk ağır yaşamlar geldi aklıma. Bazılarına kızıyordum bu kadar iradesiz de olunmaz ki canım hastaneye pizza sokmak da nesi diye. Fakat bunu da hastalığın bir parçası kabul etmek gerek sanıyorum.
Hepimiz bazen kızıyoruz onlara ama ben onların yaşamakla ilgili korkuları olduğunu düşünüyorum.
Çocukken çok yara almışlar, ruhları paramparça olmuş bence kendilerini yaşamdan soyutlamak için bilinçsizce bu yolu sectirmis beyinleri onlara , salt yeme bozukluğu degil bir çok sorunları var onların:KK43:
Çok üzülüyorum .
 
Kemiklerine kadar diye bir film var izlediniz mi ?
Hayır hiç izlemedim.
Ben alışkınım aslında. Bağırsaklardan, endokrine, iç hastalıklardan kadın doğuma kadar bütün tetkikleri yaptırdım ben. Metabolizmam ne hızlı ne yavaş. Normal. Ama yine de kilo alamıyorum, üstüne veriyorum. Anoreksiya falanda değilim, hatta kendimi kiloluyken daha çok beğeniyorum. Ama olmuyor, psikolojimin bozuk olduğu anda yemiyorum, psikolojim iyi olunca da deli gibi yiyorum, ortası yok hiçbir zaman olmadı.
 
Hayır hiç izlemedim
Ben alışkınım aslında. Bağırsaklardan, endokrine, iç hastalıklardan kadın doğuma kadar bütün tetkikleri yaptırdım ben. Metabolizmam ne hızlı ne yavaş. Normal. Ama yine de kilo alamıyorum, üstüne veriyorum. Anoreksiya falanda değilim, hatta kendimi kiloluyken daha çok beğeniyorum. Ama olmuyor, psikolojimin bozuk olduğu anda yemiyorum, psikolojim iyi olunca da deli gibi yiyorum, ortası yok hiçbir zaman olmadı.
Dediğim film aneroksik bir kızı anlatıyor , size uymuyormuş ama yine de güzel filmdir .
Evet işte temel sorun beslenme içgüdüsünün hasarlanması ama insanların görünüş kaygıları o kadar her şeyin onu ne geçiyor ki ana sorunu tanımlama gereği ya da çözme gereği duymuyorlar çoğu zaman .
Oysa içgüdünün hasarlanması zaten kendi başında çok acı verici bir süreç .
 
Dediğim film aneroksik bir kızı anlatıyor , size uymuyormuş ama yine de güzel filmdir .
Evet işte temel sorun beslenme içgüdüsünün hasarlanması ama insanların görünüş kaygıları o kadar her şeyin onu ne geçiyor ki ana sorunu tanımlama gereği ya da çözme gereği duymuyorlar çoğu zaman .
Oysa içgüdünün hasarlanması zaten kendi başında çok acı verici bir süreç .
Aynen öyle. Ama ben küçükken cinsel taciz falan geçirmedim. Ama hafiften ezilen bir çocuktum. İnsanlardan çok çekinirdim belki de ondandır bilemiyorum. Zaten psikolojik bir rahatsızlık geçirmek çok çok çok zorken bir de üzerine bu yeme bozukluğu insanı mahfediyor, anlayabiliyorum.
 
Cinsellikle muhteşem bir şey mesela ama şöyle düşünün eğer bir cinsel ilişki yasamissaniz biliyorsunuzdur kadınlarda orgazm sonunda hala hareket devam ederse ağrı olur . Orgazm biter ağrı başlar .
Işte mide çeperini hiaswdinceye kadar yemek bu . Zevk veren bir şey degil .
Zevkten çıkaran bir şey .
Evet yemek zevk verir ama atak geçiren insanlar zevk aldıkları için yemezler.

Ben de binge eating için bir psikologla görüşmeye gittiğimde bana babam alkolik olduğu için benim de bu davranışı geliştirdiğimi ve babam tedavi olmadan hiçbir şeyin düzelmeyeceğini söylemişti ağlayarak kaçmıştım ordan. Benim sorunumun babamla hiçbir alakası yok ben senelerdir başka bir şehirde yaşıyorum dememe rağmen doğru düzgün dinlemeden bu böyledir demişti 😄
Benim binge ataklarıyla mücadele etmek için uyguladığım birkaç yöntem oldu şimdi görüştüğüm psikolog da bunları uygulamamda bir sorun olmayacağını söyledi buraya da yazmak istiyorum belki işine yarayanlar olur. Benim ataklarım genelde gece tek başıma kaldığımda oluyor o yüzden erken uyumaya çalışıyorum. Gündüz yemek yiyeceğimde tabağımı alıp başka bir odaya gidiyorum çünkü yemeğin kaynağına yakın olduğum sürece kontrolüm azalıyor. Yemek yerken bir şeyler izlemiyorum, sadece yemek yiyorum. Çok sıkılırsam podcast dinliyorum ama odağımın hep yediğim yemekte olmasına dikkat ediyorum. Atak geldiğini hissedersem de kendimi yememek konusunda zorlamıyorum, kendime izin veriyorum kendimi sıktıkça hep daha büyük bir atakla geri döndü çünkü tıpkı diyetlerde olduğu gibi. Kendime yeme izni verdiğimde makul miktarda bir şeyler yiyip bırakabiliyorum o atak sırasında. Sizin de bunlar gibi tavsiyeleriniz olursa paylaşır mısınız?
bende de aynı bozukluk var ve 18 yaşıma kadar babamı Ayık görmedim babam alkolü bıraktı bende yeme bozukluğu başladı psikiyatriler bunu tedavi edebiliyor mu
 
X