- Konu Sahibi icimdekibosluk
-
- #81
Eşimle evlilik öncesinde konuşup anlaşmıştık. Farklılıklarımız konusunda birbirimize adım atıp orta yolu bulacaktık. Ama bakıyorum ki hep ödün veren ben olmuşum. O ise hep istemiş. Değişmek adına hiçbir şey yapmamış. Ona demiştim değişmek zordur, temelde değişmekse belki imkansızdır. Belki içinizde şöyle düşünenler vardır. Eşinin en büyük sıkıntısı giyim kuşamsa dediğini yap mutluluğun için. (Eşim de bu görüşte) ama konu giyim değil benim için. Konu beni ben olduğum için kabul eden kişinin şimdi tyhaf tuhaf isteklerde bulunması, kocalık hakkı üzerinden beni istediği forma sokma çabası.haklısın..
bence ailenle konuşsan iyi olacak...
eşinin bu görüşlerinin değişmesi çok zor.
Aynı görüşlere sahip değilsem de saygı duyuyorum. Fakat şu var ki, biz başta böyle konuşup anlaşmamıştık. Benim üzüldüğüm şey, eşimin değişmesi bana karşı. Daha önceden sorun olmayan şeylerşn şimdi sorun olmasıBen esine hak verdim evlenirken birbiriniz üzerinde haklarınız mevcut
Erkeklerle tokalasmak yada kıyafet konusunda titiz olman konusunda eşinin kusura bakma uç istekleri yok
Eşim oldukça rahat bir adam olmasına rağmen dini vecibelere sıkı sıkı bağlı olmamasına rağmen o benim bem de onun giyim ve kusam meselesinde konuşma hakkına sahibiz
Esinizde bir sorun göremedim açıkçası mutlu degilseniz bosanabilirsiniz.
Hanımefendi dedimya mutlu degilseniz bosanip yolunuza bakabilirsiniz bu minvalde verilmiş sözler varsa elbette haklısınız ama esiniz anlattiklariniz itibariyle tabiki bana göre oldukça normal beklentilere sahipAynı görüşlere sahip değilsem de saygı duyuyorum. Fakat şu var ki, biz başta böyle konuşup anlaşmamıştık. Benim üzüldüğüm şey, eşimin değişmesi bana karşı. Daha önceden sorun olmayan şeylerşn şimdi sorun olması
Evet psikolojik baskı hissediyorum. Bana ailesini öyle bir anlatmıştı ki onlara gittiğimde nasıl davranacağımı bilemedim, elim ayağıma dolaştı, kalbim hızla atmaya başkadı. Neden mi? Yanlışlıkla bacak bacak üstüne atarım diye, eğilirken bir yerim görünür mü diye, ağzımdan hoş olmayan bir şey çıkar mı diyeDemişsiniz ya böyle sebepten evlilik bitirilir mi diye asıl tam da bu sebepten bitirilir evlilik. Sizin kendi canınıza kastınız mı var? Anneniz sizi bu adamın kölesi olun diye mi yetiştirdi?
Sizin kendi aklınız fikriniz yok muymuş da her konuda beyefendinin fikrini söylemesi gerekiyor. Evlenmeden önce görmemiş mi sizi. O zaman öyle bit kızla evlenecekti. Gittiğiniz kuaföre karışmak ne demek? Sonra çalıştığınız yerse erkek var çalışma, bakkal erkek gitme, dışarıda erkek sinek var dışarı çıkma olmasın bu işin sonu. Bir senede buraya geldiyse 10 yıl sonrasını siz düşünün.
Hayır kendiniz söylüyorsunuz kızımız olsa diye. Adam sizin suratınıza kızım olsa senin eline bırakmam demiş daha ne desin diye bekliyorsunuz. Kendinize acımıyorsunuz da kızınıza ve hatta oğlunuz da mı acımıyorsunuz?
O ailemi üzer diye düşündüğünüz elalem kapısını kapatıp oturunca o evde o yobaz adamla siz yaşıyorsunuz. Ve ben eminim ki aileniz kızının böyle bir adamla yaşadığını bilse ayrılmanızdan daha çok üzülür. Boşu boşuna hayatınızı tüketiyorsunuz. Hatanın neresinden dönseniz kardır ve burdan bakılınca sizin evliliğiniz hatadan başka bir şey değil.
Psikolojik baskı böyle bir şey işte. Adam artık sizin kendi düşüncelerinizi sorgulamanızı sağlamayı başarmış. Artık ben mi hatalıyım diye düşünür olmuşsunuz. Bir insana önündeki kırmızı kalem için 100 kere biri bu kalem siyah derse bir acaba siyah mı der ya sizinki de o hesap.
Ya kendiniz olmayı bırakıp onun istediği kişi olacaksınız o da ortamlarda karım benim sözümden çıkmaz diye şişinip duracak ya da boşanacaksınız.
Hayat böyle şeylerle uğraşmak için çok kısa. Şimdi boşansanız 6 ay sonra herkes her şeyi unutmuş olacak. O kadarcık sıkıntı çekmemek için bir ömrü riske atmak ne kadar mantıklı bunu düşünün.
Ay yine İzmirli damarım tuttu çok yazdım. Son olarak ne yaparsanız yapın mutlu olun
Ya bırak lütfen ne demek mutluluğun için yap. İnsan kendini yaşamazsa neyle mutlu olur. Yapmak istemediğin uç çeyleri sırf eşinle aran iyi olsun diye yapmak ne demek ya. Kişiliğe hakaret bence bu. İplerle oynatılan kukladan farkı ne olur insanın. Aşkmış, sevgiymiş .. Kalın askılı kolsuz bir bluz giydim diye senle dışarı çıkamam diyen bir kocayla mı mutlu olunurmuş. Hadi şunu anlarım dekoltesi çok fazla, göğüs uçlarına kadar inen bir askılı olur eş istemez. Misal ben de eşim poposuna kadar kesilmiş bir kot şortla gezsin istemem, itici gelir. Ama sizin eşiniz sizi kapatmak istiyor bence. Şimdi bunu yap, yarın onu, 2 sene sonra tamamen kapan deme noktasına gelecek. Bu yolun sonu bunu gösteriyor.Eşimle evlilik öncesinde konuşup anlaşmıştık. Farklılıklarımız konusunda birbirimize adım atıp orta yolu bulacaktık. Ama bakıyorum ki hep ödün veren ben olmuşum. O ise hep istemiş. Değişmek adına hiçbir şey yapmamış. Ona demiştim değişmek zordur, temelde değişmekse belki imkansızdır. Belki içinizde şöyle düşünenler vardır. Eşinin en büyük sıkıntısı giyim kuşamsa dediğini yap mutluluğun için. (Eşim de bu görüşte) ama konu giyim değil benim için. Konu beni ben olduğum için kabul eden kişinin şimdi tyhaf tuhaf isteklerde bulunması, kocalık hakkı üzerinden beni istediği forma sokma çabası.
Kapanmamı istemiyor ancak başı açık olup da tesettürlü gibi giyinmemi istiyor. Yani kollu gömlek kollu uzun elbise/etek. Fakat ben çalışıyorum. Sürekli gömlek veya uzun etek giyemem , diyorum. Bir kadın için giyinmek, kendini içinde iyi hissettiği şeylerle görmek önemlidir, diyorum. Başkaları için değil kendim için giyinmk istiyorum, diyor. Bana erkeklerden,kendinden örnek veriyor. Diyor ki bak biz hep yarım kol tişört ve pantolon giyiniyoruz. Demek ki oluyormuş diyorYa bırak lütfen ne demek mutluluğun için yap. İnsan kendini yaşamazsa neyle mutlu olur. Yapmak istemediğin uç çeyleri sırf eşinle aran iyi olsun diye yapmak ne demek ya. Kişiliğe hakaret bence bu. İplerle oynatılan kukladan farkı ne olur insanın. Aşkmış, sevgiymiş .. Kalın askılı kolsuz bir bluz giydim diye senle dışarı çıkamam diyen bir kocayla mı mutlu olunurmuş. Hadi şunu anlarım dekoltesi çok fazla, göğüs uçlarına kadar inen bir askılı olur eş istemez. Misal ben de eşim poposuna kadar kesilmiş bir kot şortla gezsin istemem, itici gelir. Ama sizin eşiniz sizi kapatmak istiyor bence. Şimdi bunu yap, yarın onu, 2 sene sonra tamamen kapan deme noktasına gelecek. Bu yolun sonu bunu gösteriyor.
Yav he he diyip geç.. 40ından sonra görürüm ben onu isteklerini.. bizim sülaleye de girmeye çalışmıştı böylesi, çekip aldılar adamın elinden.Kapanmamı istemiyor ancak başı açık olup da tesettürlü gibi giyinmemi istiyor. Yani kollu gömlek kollu uzun elbise/etek. Fakat ben çalışıyorum. Sürekli gömlek veya uzun etek giyemem , diyorum. Bir kadın için giyinmek, kendini içinde iyi hissettiği şeylerle görmek önemlidir, diyorum. Başkaları için değil kendim için giyinmk istiyorum, diyor. Bana erkeklerden,kendinden örnek veriyor. Diyor ki bak biz hep yarım kol tişört ve pantolon giyiniyoruz. Demek ki oluyormuş diyor
Ya bırak lütfen ne demek mutluluğun için yap. İnsan kendini yaşamazsa neyle mutlu olur. Yapmak istemediğin uç çeyleri sırf eşinle aran iyi olsun diye yapmak ne demek ya. Kişiliğe hakaret bence bu. İplerle oynatılan kukladan farkı ne olur insanın. Aşkmış, sevgiymiş .. Kalın askılı kolsuz bir bluz giydim diye senle dışarı çıkamam diyen bir kocayla mı mutlu olunurmuş. Hadi şunu anlarım dekoltesi çok fazla, göğüs uçlarına kadar inen bir askılı olur eş istemez. Misal ben de eşim poposuna kadar kesilmiş bir kot şortla gezsin istemem, itici gelir. Ama sizin eşiniz sizi kapatmak istiyor bence. Şimdi bunu yap, yarın onu, 2 sene sonra tamamen kapan deme noktasına gelecek. Bu yolun sonu bunu gösteriyor.
Ben unutur hayatıma bakarım,işe daha çok sarılırım. Bir şekilde yaşarım,alışırım yalnızlığa. Derdim sadece ailem. Anne ve babam. Son birkaç yıl içinde ailemizde derin üzücü olaylar oldu,zaten hepsi kırık dökük. Nasıl derim onlara
Ben de doğmamış çocuklarımı düşünüyorum, insan yaşlandıkça daha bir huysuz olur çünkü. Çocuklarımın rahat huzurlu bir ortamda büyümesi en büyük arzum olur. Neyseki çocuğum yok, çocuk yok ama kaygısı varBende bu arkadaşa katılıyorum. Bu işin sonu seni kapanmaya zorlamak. Gidişat o yönde.
Benim en yakın arkadaşım sizinki gibi bir ailenin kızı. Annesi son derece modern bir ailenin üniversiteyi dereceyle bitirmiş kızı ama babasıyla evlenince kapanıp çalışmayı bırakmış. Arkadaşımın yaşadıklarını buraya yazsam roman olur ama şöyle özetleyeyim; tırnakların niye uzun, o tshirt niye dar, o pantolon çok dar, saçın niye fönlü, gözüne kalem mi çektin sen .... musun? Ve işin komik tarafı bu kız üniversiteyi bitirdi avukat oluyor bu sene. Geçen yaz staj yaparken her giydiğine karışıldığı için evden ayrılıp yurtta kaldı yaz günü. Neymiş ağustos ayında nasıl kolsuz gömlek giyermiş 23 yaşında koca kız? Kendinizi düşünmüyorsanız olacak çocuklarınızı düşünün. Sonra genç yaşında psikolojik destek görmek zorunda kalıyor insanlar.
Bence siz ayrılın o kendi gönlüne göre istediği bir kadın bulsun, siz de kendi hayatınıza kendi görüşüne göre.
Biliyorum öyle tabii, anne baba olunca akan sular duruyor. Hele ki evlendikten sonra daha bir kıymetli mi oluyorlar ne? Onlara laf gelince çıldırıyorumEvlatlarının evli ve mutsuz olduğunu görmektense , bekar ve mutlu olmasını tercih edeceklerine eminim.
Di mi kol ya kolll. Bizimki kalın askılıya tmm demişti, giyindiğimde sorun çıkarmaya başladı. Eee dedim ki noldu, hani tamamdı? Kolum üzerinde gösterdi yaaa, benim giyindiğim ile onun gösterdiği yer arasında 1 cm'lik mesafe var. İnanamıyorum şu bir cantim mi beni değiştircek, dedim. Bu nasıl bir kafa yapısıdır?Bizim de eşimle aramızda hem mezhep hem de kültürel fark var.birimiz batının en batısından diğerimiz doğudan. Sevgiliyken en başlarda daha baskındı bu fark fakat biz 7 yıl sevgililik döneminden sonra evlendik. Evlenene kadar bi bakmışız aramızdaki o farklılık tamamen bitmiş. Herkes birbirine uyum sağlamış. Ne kültür ne mezbep ayrımı kalmamış. Giyim kuşam konusunda karışması çok çirkin. Sonuç olarak sen kendi sınırlarını kendin bilirsin. Anlamıyorum yaaa bak şimdi çok sinirlendim tabiki herkesin düşüncesi ama kol yani bu yaaa kalın askılıyla uzun kollu arasında ne fark var yani kol arkadaşım bu kol neden saklayayım göğüs mü popo mu bu. Bu adamlar bunu idrak edemiyomu anlamıyorum zaten sen bireysin nereni nekadar açıçağını sen bilmiceksin de kim bilcek. Buyüzden diğer tarafta yanılacaksa da yanıcak olan senin kolun bacağın allah allah yaaa.
Şu anı hiç unutmuyorum örneğin. Düğün sabahı kuafördeyiz. Yanımda kendi kardeşim ve eşimiz kızkardeşi var. Eşim gelinliğimden pek hoşnut olmadı sırtını yarıya kadar dantelle kapattırmama rağmen. Kuafördekilerin erkek olması da sinirlendirdi onu( ama bakındım tüm elemanların bayan olduğu kuaför salonu. Hem eve uzak olmasın, hem içime sinen bir yer olsun hem de bayanlar çalışsın istedim. Valla bulamadım) neyse, düğün günü kuaför salonuna bizi almaya gelen eşim bana hiç bakmadan (gelinliği gşymişim saçım makyajım yapılmış) kızkardeşine yönelip ona iltifat etti,onunla şakalaştı. Ben yokmuşum gibi davrandı. Kızkardeşim durumu anlamasın diye ben sordum 'eee nasıl olmuşum' diye gülmeye vurdum. Çok canım acımıştı o gün
Di mi kol ya kolll. Bizimki kalın askılıya tmm demişti, giyindiğimde sorun çıkarmaya başladı. Eee dedim ki noldu, hani tamamdı? Kolum üzerinde gösterdi yaaa, benim giyindiğim ile onun gösterdiği yer arasında 1 cm'lik mesafe var. İnanamıyorum şu bir cantim mi beni değiştircek, dedim. Bu nasıl bir kafa yapısıdır?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?