98 yıllarında idi galiba,
baba evi'ni tekrar izlemek isterim.
başlık cümlesini okuyunca bir çırpıda baba evi dedim,
o kadar dizi arasından neden bu diziyi tekrarlamak istediğimi düşünüyorum da..
sonrasında tanıdığım kişilerin izledikleri dizileri düşünüyorum
mesela neden ben "bu kalp seni unutur mu" yu seyretmekten keyif almıyorum da annem buruk bir çoşku ile seyrediyor,
konuşuyoruz dizi sonrası annem ile, diyor; ..hep yaşadığımız şeyler, şöyleyken şöyle olmuştu ,,ben de baba evi ile ilgili şeyler anlatabilirim, orada ki bilge karekteri ilintiliyim, evden kaçmıştım bilge gibi ,o kaçtığı için değil, eş zamanlıydı
hatta babam diziden akıl alıp da kaçtığımı zannedip saçma bir oterite ile yasaklamıştı diziyi seyretmemi sonradan.. -farkediyorum da nasıl da anlatmaya kapılıyorum, ama dur diyebilirim kendime-
insan yaşadıklarını hatırlatanları görmekten haz mı alıyor..
nereden okudum hatırlamıyorum, insanın derdini tasasını anlatmak istemesininin nedeni kendine izleyici istemesiymiş.. b
buna ilişkin kendimize yakın geleni izlemektende keyif mi alıyoruz.. acı duyuyoruz da duyduğumuz acıdan mı haz alıyoruz.. bizimle birlikte acımıza üzeleni görmeye ihtiyacımız olması gibi..
izlemek istediğim diziyi seyredip kendimi tanımaya çalışırım bazen.. keyifli ve şaşırtıcı..
tanıdığım bazılarının izlediklerine bakıp,bağlantı kurmaya çalışıp kendi hayatları ile ilgili farkedemediklerine sahip olmak.. gizli birşeyleri bulmak gibi.. muzip, dağınık bir haz..
belki de bazen dizilere kapılarak kendimizi unutmak için seyretmek istiyoruz.. bize hitap edeni kullanarak kendimize güzel vakit geçirtiyoruz..