Ben konuya farklı bir bakış açısı getireceğim, bende ailevi sorunlar yaşıyorum evliliğimde ama benim sorunum eşimin ailesi değil kendi ailem. Eşim benim aileme karşı fazla müsamaha gösterdiğimi ve kendimi olar için fazla hırpaladığımı söyler ve genellikle tartışırız. Bizim evimizin içindeki 3. şahıslar babam ve kız kardeşim (annem yok malesef). Babam annemi kaybettikten sonra çok değişti, benim tabirimle ergen delikanlılar gibi davranmaya başadı ve annemden 5 yıl sonrada evlendi, evlenene kadar babama "annelik" bile yaptım, evlenmeyi düşündüğü kadınlarla gidip tanıştım. Kardeşim 18 yaşındaydı annemi kaybettiğimizde, o yıl üniversiteyı kazandı ve ben aynı yıl evlendim, o kadar çok sıkıntılarım sorunlarım oldu ki ve iki defa hamile kalmama rağmen ne yazık ki tamamına erdiremedim, kaybettim. Sonra benim biyalojik saatim geriye işlemeye başladı, öylesine çok anne olmak istedim ki yazmaya kalksam sayfalar sürer içine düştüğüm bunalımdan çıkabilmemin tek yolu anne olmak gibi geliyordu bana ama eşim anneliği kaldıramayacağımı düşünüyordu ki kendisi de baba olmak için hiç ama hiç hazır olmadığını söylüyordu, yaşadığım olaylarda genellikle yıpranan taraf ben olduğum ve ruhen naif bir yapım olduğu için çabuk pes eden, dik duramayan, hep alttan alan bir yapım vardır. Uzatmayayım ben gözümü kararttım ve eşime anne olmak istediğimi kesin bir dille anlattım hatta bunun için boşanabileceğimi bile söyledim, eşim baktı ki papuç pahalı kabul etti. Sonuç mu? Anne olduktan sonra anladım ki benim için aslolan benim ailem yani eşim ve kızım ve tabiki BEN. Babamla ve kardeşimle olan ilişkilerime mesafe getirdim ve ben anne olduktan sonra gerçek benliğime kavuştum. Belkide sizinde kendinizi bulmanız için içinizdeki güce ulaşmanız için gerekli olan şey küçücük bir mucizedir. İçini karartmayın ve akışına bırakın Allah tez zamanda ve sağlıkla size anne olmayı nasipeder inşallah. Saygılar.