Arkadaslarım merhaba bunları acaba sadece ben mı yasıyorum diye düşünürken sizleri okudum ve tipatip aynı ben oldugumu gördüm ve inanın cok garip hissettimArkadaşım sende resmen kendimi gördüm. Evliyim ve 6 aylık hamileyim. Çok korkuyorum elimdekiler kaybetmekten. Hayatımdakitek normal olan insan eşim- tek desteği ondan gördüm eğer onuda kaybedersem yaşayamam. bende öfke nöbetlerinde eşime yükleniyorum çok korkuyorum bıkacak diye... Sen ne durumdasın nasıl bir yol izliyorsun...
Merhabalar,
Bende de borderline kisilik bozuklugu var. Ekstradan panik atak, anksiyete ve degisik psikolojik sendromlar da var.
Duzenli psikiyatriste ve psikologa gidiyorum, ayriyetten de psikoterapi aliyorum. Cok sukur yurtdisinda yasadigim icin doktorlara ve ilaclara hic para odemiyorum.
Bende asiri ofke yok, tam tersine hic ofkesi olmayan biriyim. Kimseye asla sinirlenemem, verdigim tepki sadece aglamak. Bana yolda biri donse salak dese oturup saatlerce aglarim. Mesela esim hazirladigim aksam yemegini begenmese oturup hickira hickira agliyorum. Insanlar gozumde hep iyiler, benim icin hic kotu insan yok. Herkes benden cok cok mukemmel, bense degersiz bir insanim, hiçim. Insanlar o kadar harikalarki benim gozumde, bu yuzden en ufak bir ters hareketlerini gorsem hemen aglarim, dunya basima yikilmis gibi hissederim, cok ama cok uzulurum. Ama hic bir sekilde kimseye kin beslemem. Cok hatalar yaparim, buna engel olamiyorum. Hatalari yaparken bunlarin hata oldugunu anlamiyorum, ne zamanki insanlar hatalarimi farkedip bana kiziyorlar o zaman hatalarimi anliyorum, gunlerce uzulup agliyorum. Gecmisim hatalarla dolu malesef. Hepsi hastaligimdan kaynaklaniyor.
Asiri derecede kararsizlik yasiyorum. Karasizliklarimdan dolayi elimden hicbir is gelmiyor.
Bu cok zor bir hastalik, yasayan herkese Allah kolaylik ve sifa versin.
aslında bu çok ilginç. borderline kişinin en belirgin özelliğidir öfke.
Bence bu tam bir borderline.. ve bunu borderline yapanda bunun defalarca tekrarlanması.. normal bir insan bir kaç defa yaşar en fazla.. ama borderlinesan sonsuz bi döngüye dönüşür..Bu aslında tipik borderline hareketi değil. :S Bunu ayrılık yaşayan her kadın yapıyor.
En başta nefret olur, sonra iyi günleri hatırlayıp, tekrar bir araya gelmek istersin falan.
Bu durumu yaşamayan birine rastlamadım ben hayatımda.
Zaman geçince de insan kendiyle yüzleşir ve aslında hata yapmışım diyebilir.
Borderlineı belli edecek bir ölçüt olamaz.
Gayet normal bir şey. Mantıken değil de, duygusal bir yaklaşımdır sadece.
Tüm erkekler.. tek tek sıraya girin.. hepinize yetecek kadar borderline kadını olamayabilir.. ama hayatında bir kez Tanrı olmak istiyorsan hizayı bozma sabırla bekle ve onun seni bulması için dua et : ))
Evet arkadaşlar, psikologum tarafından borderline teşhisi konmuş biri olarak hakkımızda yazılan hemen hemen herşeyi okudum. Durum bizim için içinden çıkılmaz halde olabilir, ama bir borderline sevgiliniz varsa sandığınız kadar korkulacak bir hayatınız yok.. Sadece ona nasıl davranacağınızı bilmeniz gerekiyor. Bende sizlere bilinçli bir hasta olarak yardımcı olmaya çalışacağım.
Öncelikle ilk cümlemde dediğim gibi, o size ''Tanrı'' olma şansını vermiş ve sizi seçmiş. Kesinlikle kendinizi bir kurban olarak görmeyin. İlişkinin başlarında size uyuşturucu etkisi yapar, damarınızdan girer ve tüm hücrelerinize yayılır.. o kadar güzel sever ki o kadar abartır ki içindeki sevgiyi öylesine bütünleşir ki sizinle aklınız almaz boşuna uğraşmayın. Dozu o kadar fazla tutar ki ilk başta adeta müptelası olursunuz. Ağzınızın içinde nefes alır, siz onun oksijeni olursunuz siz yokken nefes alamayacağını söyler, hayatının merkezi olursunuz.Sizden başka hiç kimse yoktur o dünyada... Bu dünyayı o yaratmıştır ve tanrı olarak da sizi tayin etmiştir. Dozunu ayarlayamaz uyuşturucunun ne var ne yoksa hepsini verir damarınıza, ruhunuza karışır ve sizin ruh eşiniz olur. Sakın kendinizi onun ruh eşi sanmayın çünkü bunu seçtiği bütün tanrılara yaşatabilir. Bir ayrıcalığınız varsa o da seçilmiş olmanızdır..
Fırtınalı başlayan ilişkinize hergün bir yenilik katar.. Abartmada üstüne yoktur çünkü herşeyi en uçta yaşar onun için az yada çok yoktur. siyah yada beyaz vardır.
Sokak ortasında bir banka çıkıp sizi ne kadar sevdiğini haykırabilir mesela, hele ona kapılıp istediği şeyleri vermeyi başlarsanız tamamen ele geçmişsiniz demektir. Sakın kendinizi köle olarak görmeyin tek taraflı değildir köle olan odur aslında..
Borderline kadınları ego fakiridir. Egoları asla çalışmaz, çalışmadığı içinde tek amaç sizsizdir. Sizi daha fazla mutlu etmek için yaşar.. Kendini zerre kadar düşünmez.. hele bir de karşılığını alıyorsa aşkının ona ışığı vermiş olursunuz. Işık yayar etrafına aşıktır ama size aittir. ''Benim bir sahibim var'' mesajını çok net verir. Bir tek hata yoksa ilişkide, sizin kadınınız olmaktan gurur duyar. Bu kadınlar girdiği ortama yaydığı aura ile hayranlık uyandırır.Çünkü yalnız değildir ışığının kaynağı vardır. her zaman kendine hayran bırakmak ister herkesi.. En güzel o olmalıdır, en seksi o.. Bu sadece muhtaçlık durumudur ego değil ikisini birbirine karıştırmayın.
Peki bu kadar mükemmel, kusursuz giderken herşey birden bire ne olmuştur.?
nerde o tapan kadın? nereye gitti? neden nefret edercesine bakıyor size? neden gözlerindeki ışık yanmıyor sizin yanınızda? sevişirken bir geyşa gibi sizi mutlu etmek için herşeyi yapan, türlü türlü fantazisi ile sizi ağzının salyaları akan bir kuçu kuçuya çeviren sizsiz nefes alamayan kadına ne oldu?? işte borderline devrede!!! tehlike çanları çalıyor!! artık size tek doz uyuşturucu yok!! krize girin duvarları yumruklayın.. kendizini bağlayın hayat artık sizin için cehennemden ibaret çünkü tanrıçanın ruhu yeni tanrılar yaratmak için küçük bir seyahate çıktı ...
Eveeeet.. nedir bu seyahata çıkmasına sebep şimdi dikkatle okumanız gereken bizi anlamanız gereken mevzuya geliyorum. unutmayın ki siz normal bir adamsınız. empati yapmadan normal insan gibi okursanız zerre kadar birşey anlamazsınız. ha bu arada sürekli onu anlamadığınızdan şikayet eder onu anlayamazsınız elbette çünkü o hiç kendini anlamış değildir. O içinde birden fazla kişilk barındırır ve birinden diğerine geçerken çok yorulur. Bunu saniyeler içinde yapar çünkü.. sürekli halsizlik ve yorgunluktan enerjisinin tükendiğinden bahsediyorsa kesin bir sorun vardır. YANİ BORDERLİNE I TETİKLEYECEK BİRŞEY YAPTINIZ. ONA CİDDİ BİR TRAVMA YAŞATTINIZ . siz suçlusunuz siz onu bu hale getirdiniz. ama farkında bile değilsiniz dimi? ne yaptım diye düşünüp durmayın bulamazsınız. Tek yol onun size doğruyu söylemesi. Asla sizin baktığınız pencereden bakmaz dünyaya. BAKAMAZ ..!! Sorunun ne olduğunu size söylerse ne ala, ama asla doğruyu söylemez sizin bulup düzeltmenizi ister.. Ama bu mümkün değildir. Çünkü takıldığı ve hayatı cehenneme ceviren sorunu o kadar enteresan birşeydir ki.. siz bunu sorun olarak görmezsiniz. Unutmayın ki o abartmayı sever. Örneğin ; kötü bir evlilk yaşamış bir borderline kadını tekrar yuva kurmak isterse sizi eş olarak seçerse size bunu söyleme methodu şu şekildedir:
'' Evlilkten nefret ediyorum, o hatayı bir kez yaptım ve birdaha asla yapmayacağım '' Evlilik bana göre değil zaten hayatımı zehir ettim kendime!!
'' Ben boynumda zincirle yaşayamam ''
siz normal insanlar zannedersiniz ki gerçekten evlilikten nefret ediyor.. hayır ... sadece borderline ı devrede yani duymak istediğinin, olmasını istediğinin tam zıttını yansıtıyor işte gerçek bir belirti.. gerçek bir atak.. bizim ataklarımız da böyle işte : )
Yapmanız gereken şey ona anahtar kelimeleri vermek.. bunu söylemesindeki tek amacı ona ne kadar değer verdiğnizi görmektir. çünkü borderline kadını kendini değersiz hisseder. hayatındaki tanrı sen isen, tanrıça olduğunu ona hissettirmeniz gerekir.
''sen benim hayatımdaki en önemli insansın''
''seninle evlenmek hayatta tek istediğim '' şey dikkatinizi çektiyse herşey '' en '' unutmayın ortası yok hep ''en fazlası'' var .. anahtar kelimelerini ona verirseniz, beyni bunu algılar ve yavaş yavaş uysal kediye dönmeye başlar.. verdiğim örneği algılayabilecek olan tek yaratık bir borderlinelıdır : )
Buradaki ipucu şudur; egerki birşeyden nefret ettiğini ve asla istemediğini söylüyora emin olun sizin onu ikna etmenizi bekliyordur. aslında o ikna olmuştur ama sizden duymak ister icraat ile kurtulur sadece..
Bunun haricinde moddan moda geçerken çok yorulduğu için sürekli olarak yaptığı herşeyi yarım bırakır, bir şeyi tamamlamın gururu onu asla tatmin etmez
örneğin bir puzzle yapmak isterse başlar ve sıkılır.. bir kitap okumak ister ama bitiremez.. ruhu sıkılır herşeyden ama 1 saat önce o kitabı satın alırken okumak için can attığını görebilirsiniz. şaşırmayın, yadırgamayın, hele hele asla eleştirmeyin. Onu kendi haline bırakın
bir bordeline ya çok titizdir yada çok dağınık. temiz olanlar yaptıkları anormal ev işleri ile ruhlarını temizlemeye çalıştıklarını bilirler
Dağınıklar ise hallerinden sürekli şikayet eder, ancak ruhları da kendileri gibi savruktur.
Hafızalarına gelince;
Akıl sır erdiremezsiniz. Eger onun borderlineının çalıştıracak bir davranışta bulunduysanız vay halinize.. Bunu asırlar boyu unutmaz detaylarını gününü saatini bile hatırlar fazla detaycıdır. detaylarda yaşar. hatayı yaptıgınız gün üzerinizde olan gömleğe kadar hatırlar ilginç degil mi? hele travma yaşadıysa o gömleği her gördüğünde içindeki canavar uyanır.
Ama dün ne yediğini sorun hatırlamaz.. Dündeki herşeyi kolayca unutur. Yarın ne olacak bilmek istememez sadece anı yaşar. varsa yoksa ''şuan'' vardır..
Emin olun sizden önceki tanrıyı hiç hatırlamıyor, onunla ilgili hiç bir hisse sahip değildir. O dünde kalmıştır ve hafızası bunu siler.. eger sizden bir gün ''tamamen'' vazgeçerse siz de onun için dünde kalacaksınız ve hatırlarında asla bir yeriniz olmayacak.. Çünkü asla yalnız kalamaz emin olun ışık hızı ile yeni tanrısını bulmuştur ve onunla meşguldür.
Değerli okuyucular, bu kişilik bzoukluğuna sahip olan kadınlar özeldir. Lütfen ona şizofren muammelesi yapmayın sizi sinirlendirecek şeyler yaptığında bunu abartır ve sizden nefret ettiğini bile söyler .. böyle bir kavga anında aslında tek beklentisi ona muhtac olduğunuzu bilmesidir. siz onun varlığına sevgisine muhtac olduğunuzu gösterirseniz. normale dönecektir. Bu sebeple sürekli kendisine muhtac birşey olsun ister hayatında. Örneğin evcil bir hayvan. ama onun da sorunluluğunu alamaz. sadece kendisine muhtaç oldugunu bilmek ona yeter..
Muhac olma ihtiyacını sorgularsanız eger kesin derinlerinde aileden veya eski eşten aldatılmaktan kaynaklı bir problemi oldgunu göreceksiniz. Bu onun travma anıdır. Bu onun DEPREMİDİR. sonrasında yaşadığınız herşey artçı sarsıntılardır o depremi hatırlatan.. biyolojik bir hastalıktır bu psikolojik değil..
Bu kişileri manik depresiften ayıran tek özellik egosuzluktur. EGO eksilkliğinden borderline olmuştur. Kendinden başka herkesi düşünür. Dikkat edin çok fazla arkadaşı yoktur. asosyaldir ama yeni tanıştığı herkes ona hayran kalır.. Onunla dost olmak ister, çünkü o bununla beslenir, ama dostluğuna da hiç güven olmaz.
Borderline sevgiliye sahip erkekler şu soruyu hep kendisine sorar .. '' hangisi gerçek'' hangisinin gerçek olduğunu hastanın kendisi de asla bilmez.. içinde yaşayan kimliklerin hepsini tanır, bilir ama hangisinin ne zaman devreye gireceği muammadır.
Sizin bir eksiginiz varsa yani hersey onun istediği gibi değilse ona travma yaşattıysanız sadakatsiz olabilir. sizin eksiğinizi başkasında arar ve bulduğu an aldatabilir. ama bundan asla kendini sorunlu ve suçlu hissetmez.. vicdan azabı yoktur. çünkü onu düne koyar dünü de asla hatırlamaz....
siz siz olun ; neşe ile kahkaha atarken birden durgunlaşan donuk bakmaya başlayan sevgilinize neyin var?
ne oldu? hastamısın ? gibi sorular sormayın. size asla gerçek cevabı vermeyecektir.
sadece şunu bilin birşey oldu evet .. konuşması için her yolu deneyin ısrar edin. ısrar etmenizi ona verdiğiniz deger olarak görüp mutlu olacaktır ver normale döneektir.
Onu anlamaya çalışmakla geçecek bir ömürünüz var ise, yolunuz açık olsun
ama şunu asla unutmayın. bir borderline hayatınıza girmiş en güzel aşk olacak.. onun ardından normal , hasta olmayan bir kadınla ilişkiniz olursa da hep o tatlı cadıyı özleyeceksiniz.. sonuç mu? ) borderline istediğini yaptı ve sizde izini bıraktı..
sevgi ile kalın...
Tüm erkekler.. tek tek sıraya girin.. hepinize yetecek kadar borderline kadını olamayabilir.. ama hayatında bir kez Tanrı olmak istiyorsan hizayı bozma sabırla bekle ve onun seni bulması için dua et : ))
Evet arkadaşlar, psikologum tarafından borderline teşhisi konmuş biri olarak hakkımızda yazılan hemen hemen herşeyi okudum. Durum bizim için içinden çıkılmaz halde olabilir, ama bir borderline sevgiliniz varsa sandığınız kadar korkulacak bir hayatınız yok.. Sadece ona nasıl davranacağınızı bilmeniz gerekiyor. Bende sizlere bilinçli bir hasta olarak yardımcı olmaya çalışacağım.
Öncelikle ilk cümlemde dediğim gibi, o size ''Tanrı'' olma şansını vermiş ve sizi seçmiş. Kesinlikle kendinizi bir kurban olarak görmeyin. İlişkinin başlarında size uyuşturucu etkisi yapar, damarınızdan girer ve tüm hücrelerinize yayılır.. o kadar güzel sever ki o kadar abartır ki içindeki sevgiyi öylesine bütünleşir ki sizinle aklınız almaz boşuna uğraşmayın. Dozu o kadar fazla tutar ki ilk başta adeta müptelası olursunuz. Ağzınızın içinde nefes alır, siz onun oksijeni olursunuz siz yokken nefes alamayacağını söyler, hayatının merkezi olursunuz.Sizden başka hiç kimse yoktur o dünyada... Bu dünyayı o yaratmıştır ve tanrı olarak da sizi tayin etmiştir. Dozunu ayarlayamaz uyuşturucunun ne var ne yoksa hepsini verir damarınıza, ruhunuza karışır ve sizin ruh eşiniz olur. Sakın kendinizi onun ruh eşi sanmayın çünkü bunu seçtiği bütün tanrılara yaşatabilir. Bir ayrıcalığınız varsa o da seçilmiş olmanızdır..
Fırtınalı başlayan ilişkinize hergün bir yenilik katar.. Abartmada üstüne yoktur çünkü herşeyi en uçta yaşar onun için az yada çok yoktur. siyah yada beyaz vardır.
Sokak ortasında bir banka çıkıp sizi ne kadar sevdiğini haykırabilir mesela, hele ona kapılıp istediği şeyleri vermeyi başlarsanız tamamen ele geçmişsiniz demektir. Sakın kendinizi köle olarak görmeyin tek taraflı değildir köle olan odur aslında..
Borderline kadınları ego fakiridir. Egoları asla çalışmaz, çalışmadığı içinde tek amaç sizsizdir. Sizi daha fazla mutlu etmek için yaşar.. Kendini zerre kadar düşünmez.. hele bir de karşılığını alıyorsa aşkının ona ışığı vermiş olursunuz. Işık yayar etrafına aşıktır ama size aittir. ''Benim bir sahibim var'' mesajını çok net verir. Bir tek hata yoksa ilişkide, sizin kadınınız olmaktan gurur duyar. Bu kadınlar girdiği ortama yaydığı aura ile hayranlık uyandırır.Çünkü yalnız değildir ışığının kaynağı vardır. her zaman kendine hayran bırakmak ister herkesi.. En güzel o olmalıdır, en seksi o.. Bu sadece muhtaçlık durumudur ego değil ikisini birbirine karıştırmayın.
Peki bu kadar mükemmel, kusursuz giderken herşey birden bire ne olmuştur.?
nerde o tapan kadın? nereye gitti? neden nefret edercesine bakıyor size? neden gözlerindeki ışık yanmıyor sizin yanınızda? sevişirken bir geyşa gibi sizi mutlu etmek için herşeyi yapan, türlü türlü fantazisi ile sizi ağzının salyaları akan bir kuçu kuçuya çeviren sizsiz nefes alamayan kadına ne oldu?? işte borderline devrede!!! tehlike çanları çalıyor!! artık size tek doz uyuşturucu yok!! krize girin duvarları yumruklayın.. kendizini bağlayın hayat artık sizin için cehennemden ibaret çünkü tanrıçanın ruhu yeni tanrılar yaratmak için küçük bir seyahate çıktı ...
Eveeeet.. nedir bu seyahata çıkmasına sebep şimdi dikkatle okumanız gereken bizi anlamanız gereken mevzuya geliyorum. unutmayın ki siz normal bir adamsınız. empati yapmadan normal insan gibi okursanız zerre kadar birşey anlamazsınız. ha bu arada sürekli onu anlamadığınızdan şikayet eder onu anlayamazsınız elbette çünkü o hiç kendini anlamış değildir. O içinde birden fazla kişilk barındırır ve birinden diğerine geçerken çok yorulur. Bunu saniyeler içinde yapar çünkü.. sürekli halsizlik ve yorgunluktan enerjisinin tükendiğinden bahsediyorsa kesin bir sorun vardır. YANİ BORDERLİNE I TETİKLEYECEK BİRŞEY YAPTINIZ. ONA CİDDİ BİR TRAVMA YAŞATTINIZ . siz suçlusunuz siz onu bu hale getirdiniz. ama farkında bile değilsiniz dimi? ne yaptım diye düşünüp durmayın bulamazsınız. Tek yol onun size doğruyu söylemesi. Asla sizin baktığınız pencereden bakmaz dünyaya. BAKAMAZ ..!! Sorunun ne olduğunu size söylerse ne ala, ama asla doğruyu söylemez sizin bulup düzeltmenizi ister.. Ama bu mümkün değildir. Çünkü takıldığı ve hayatı cehenneme ceviren sorunu o kadar enteresan birşeydir ki.. siz bunu sorun olarak görmezsiniz. Unutmayın ki o abartmayı sever. Örneğin ; kötü bir evlilk yaşamış bir borderline kadını tekrar yuva kurmak isterse sizi eş olarak seçerse size bunu söyleme methodu şu şekildedir:
'' Evlilkten nefret ediyorum, o hatayı bir kez yaptım ve birdaha asla yapmayacağım '' Evlilik bana göre değil zaten hayatımı zehir ettim kendime!!
'' Ben boynumda zincirle yaşayamam ''
siz normal insanlar zannedersiniz ki gerçekten evlilikten nefret ediyor.. hayır ... sadece borderline ı devrede yani duymak istediğinin, olmasını istediğinin tam zıttını yansıtıyor işte gerçek bir belirti.. gerçek bir atak.. bizim ataklarımız da böyle işte : )
Yapmanız gereken şey ona anahtar kelimeleri vermek.. bunu söylemesindeki tek amacı ona ne kadar değer verdiğnizi görmektir. çünkü borderline kadını kendini değersiz hisseder. hayatındaki tanrı sen isen, tanrıça olduğunu ona hissettirmeniz gerekir.
''sen benim hayatımdaki en önemli insansın''
''seninle evlenmek hayatta tek istediğim '' şey dikkatinizi çektiyse herşey '' en '' unutmayın ortası yok hep ''en fazlası'' var .. anahtar kelimelerini ona verirseniz, beyni bunu algılar ve yavaş yavaş uysal kediye dönmeye başlar.. verdiğim örneği algılayabilecek olan tek yaratık bir borderlinelıdır : )
Buradaki ipucu şudur; egerki birşeyden nefret ettiğini ve asla istemediğini söylüyora emin olun sizin onu ikna etmenizi bekliyordur. aslında o ikna olmuştur ama sizden duymak ister icraat ile kurtulur sadece..
Bunun haricinde moddan moda geçerken çok yorulduğu için sürekli olarak yaptığı herşeyi yarım bırakır, bir şeyi tamamlamın gururu onu asla tatmin etmez
örneğin bir puzzle yapmak isterse başlar ve sıkılır.. bir kitap okumak ister ama bitiremez.. ruhu sıkılır herşeyden ama 1 saat önce o kitabı satın alırken okumak için can attığını görebilirsiniz. şaşırmayın, yadırgamayın, hele hele asla eleştirmeyin. Onu kendi haline bırakın
bir bordeline ya çok titizdir yada çok dağınık. temiz olanlar yaptıkları anormal ev işleri ile ruhlarını temizlemeye çalıştıklarını bilirler
Dağınıklar ise hallerinden sürekli şikayet eder, ancak ruhları da kendileri gibi savruktur.
Hafızalarına gelince;
Akıl sır erdiremezsiniz. Eger onun borderlineının çalıştıracak bir davranışta bulunduysanız vay halinize.. Bunu asırlar boyu unutmaz detaylarını gününü saatini bile hatırlar fazla detaycıdır. detaylarda yaşar. hatayı yaptıgınız gün üzerinizde olan gömleğe kadar hatırlar ilginç degil mi? hele travma yaşadıysa o gömleği her gördüğünde içindeki canavar uyanır.
Ama dün ne yediğini sorun hatırlamaz.. Dündeki herşeyi kolayca unutur. Yarın ne olacak bilmek istememez sadece anı yaşar. varsa yoksa ''şuan'' vardır..
Emin olun sizden önceki tanrıyı hiç hatırlamıyor, onunla ilgili hiç bir hisse sahip değildir. O dünde kalmıştır ve hafızası bunu siler.. eger sizden bir gün ''tamamen'' vazgeçerse siz de onun için dünde kalacaksınız ve hatırlarında asla bir yeriniz olmayacak.. Çünkü asla yalnız kalamaz emin olun ışık hızı ile yeni tanrısını bulmuştur ve onunla meşguldür.
Değerli okuyucular, bu kişilik bzoukluğuna sahip olan kadınlar özeldir. Lütfen ona şizofren muammelesi yapmayın sizi sinirlendirecek şeyler yaptığında bunu abartır ve sizden nefret ettiğini bile söyler .. böyle bir kavga anında aslında tek beklentisi ona muhtac olduğunuzu bilmesidir. siz onun varlığına sevgisine muhtac olduğunuzu gösterirseniz. normale dönecektir. Bu sebeple sürekli kendisine muhtac birşey olsun ister hayatında. Örneğin evcil bir hayvan. ama onun da sorunluluğunu alamaz. sadece kendisine muhtaç oldugunu bilmek ona yeter..
Muhac olma ihtiyacını sorgularsanız eger kesin derinlerinde aileden veya eski eşten aldatılmaktan kaynaklı bir problemi oldgunu göreceksiniz. Bu onun travma anıdır. Bu onun DEPREMİDİR. sonrasında yaşadığınız herşey artçı sarsıntılardır o depremi hatırlatan.. biyolojik bir hastalıktır bu psikolojik değil..
Bu kişileri manik depresiften ayıran tek özellik egosuzluktur. EGO eksilkliğinden borderline olmuştur. Kendinden başka herkesi düşünür. Dikkat edin çok fazla arkadaşı yoktur. asosyaldir ama yeni tanıştığı herkes ona hayran kalır.. Onunla dost olmak ister, çünkü o bununla beslenir, ama dostluğuna da hiç güven olmaz.
Borderline sevgiliye sahip erkekler şu soruyu hep kendisine sorar .. '' hangisi gerçek'' hangisinin gerçek olduğunu hastanın kendisi de asla bilmez.. içinde yaşayan kimliklerin hepsini tanır, bilir ama hangisinin ne zaman devreye gireceği muammadır.
Sizin bir eksiginiz varsa yani hersey onun istediği gibi değilse ona travma yaşattıysanız sadakatsiz olabilir. sizin eksiğinizi başkasında arar ve bulduğu an aldatabilir. ama bundan asla kendini sorunlu ve suçlu hissetmez.. vicdan azabı yoktur. çünkü onu düne koyar dünü de asla hatırlamaz....
siz siz olun ; neşe ile kahkaha atarken birden durgunlaşan donuk bakmaya başlayan sevgilinize neyin var?
ne oldu? hastamısın ? gibi sorular sormayın. size asla gerçek cevabı vermeyecektir.
sadece şunu bilin birşey oldu evet .. konuşması için her yolu deneyin ısrar edin. ısrar etmenizi ona verdiğiniz deger olarak görüp mutlu olacaktır ver normale döneektir.
Onu anlamaya çalışmakla geçecek bir ömürünüz var ise, yolunuz açık olsun
ama şunu asla unutmayın. bir borderline hayatınıza girmiş en güzel aşk olacak.. onun ardından normal , hasta olmayan bir kadınla ilişkiniz olursa da hep o tatlı cadıyı özleyeceksiniz.. sonuç mu? ) borderline istediğini yaptı ve sizde izini bıraktı..
sevgi ile kalın...
Bizi bizden başkası anlayamaz ne kadar doğru anlatmışsın :26:
Birkaç soru sormak isterdim sana.(
50 mesajın olursa özel mesaj atılabiliyor ancak.
Özelden yazmak istiyorum.
Umarım gelirsin tekrar siteye.
Buradayım vivalajuicy :)
50 mesaj yazmaya çalışacağım senin icin :)
E-mail adresim yaZsam daha kolay olmaz mı iletişim ?
Buradayım vivalajuicy :)
50 mesaj yazmaya çalışacağım senin icin :)
E-mail adresim yaZsam daha kolay olmaz mı iletişim ?
Hadi bekliyorum:)
iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
internette borderline yazdığınızda, forumlarda insanlar "kaçın" der:) ama ben kendimden kaçamıyorum. okuduklarım içinde bence en isabetli borderline tarifi "ya cehennemde yada cennette yaşamak". cehennemden ya da cennetten çıkıp dünyada yaşamak, sağlıklı ilişkiler kurmak, öfkemi yönetmek o kadar ama o kadar zor ki benim için. kendimden kaçabilmeyi çok isterdim.
uzun zamandır anneme olan öfkemle mücadele ediyorum. bu arada annem bir canavar değil tabiki, sıradan bir anne. ama beni ve kardeşlerimi babamla olan mutsuz, şiddet dolu, kavga gürültü eksik olmayan evliliklerinin bir parçası yaptılar ve omuzlarımıza yükledikleri yükü hiç farketmediler bence. annem hep mağduru oynadı. galiba güçlü olmakla, işkenceye dayanmayı karıştırdı. hep dayandı ama ne düzeltmek için bişey yaptı ne de kurtulmak için. sadece dayandı. babamdan şu an için bahsetmicem çünkü o da uzun bir konu. yani mutsuz insanların mutsuz çocuklarıyız ben ve kardeşlerim.
annem için eleştiri oklarını yönlendirdiği hedeften başka bişey ifade ettiğimi hiç sanmıyorum. çocukluğumdan beri asi, burnunun dikine giden, hayal kırıklığı tabirleriyle anar adımı. yaptığım hiçbirşey iyi ya da doğru değildir onun için. annem aklıma gelince aklıma gelen diğer şey hep "mücadele" olur. çünkü bana hiç destek olmadığı gibi yapmak istediğim şeylerin hep önünde durdu. üniversiteye gitmek istedim, karşı çıktı. gittim. memleketimin dışında çalışmama karşı çıktı. çalıştım. çalıştığım dönemde yurt dışında dil eğitimi almak istedim, karşı çıktı. gittim. bunları yaparken bana yaşattığı diğer şeyin adı suçluluk duygusuydu. acaba yanlış mı yapıyordum, acaba annem haklımıydı, acaba ben gerçekten kötü bir evlatmıydım.bir de bunlarla mücadele ederek yaptım hayatta herşeyi. bu örnekler hayati kararlar ama günlük hayatın her durumunda aynı şeyi yaşadım. ben babasının kızıyımdır her durumda. onun bakış açısından babam gibi olmak çok kötü birşeydir yani. oysa kardeşlerim de ben de en çok anneme benzeriz bir çok yönden. herneyse, bence t
İnsanın çocuğunu anlaması gerek anlamasa dinlemesi sayması önemli. hep ben demek ben anneyim demek hata. Bir insan bir birey o. Allahtan siz iyi biri ile evlenmişsiniz. ya devm etseydi öylece? tabi ki zor küçüklük gençlik yıllarında yapmak istediklerini yapamamak, daha ileri gitmek varken gidememek ama şimdi iyilikler var ve devamını diliyorum ruhunun, benliğinin acıları azalarak. unutmak zor belki ama daha öteye bırakmalı. bundan sonraki yaşamını anneyi kendini öfke, keşke, üzüntü ile anma. artık dizginler sende sen varsın faydası yok çünkü üzülmenin değişmez. anne benim çocuğu diye çocuğu kendine hapsetmemeli. ayrı kişilik karekter genelde... ben iyi bir eş ile hayatı sürdürmene sevindim... gerek aile anne baba ile gerekse eşle hayatı zehit olanlar çokk... tabiki bunları biliyorsun ama yapmakta zorlanabilirsin. bu yüzden paylaşmak güzel... yarınlar var mı bilinmez üzülme artık. insan eğer duygusalsa anne babası kardeşleri ile bağları iyi olsun istiyor. bazıları ise sadece arkadaş, eş ister onların aileleri belki daha uymludur. şans, kısmet ve bizde genelde böyle oluyor bide( hayat işte...
internette borderline yazdığınızda, forumlarda insanlar "kaçın" der:) ama ben kendimden kaçamıyorum. okuduklarım içinde bence en isabetli borderline tarifi "ya cehennemde yada cennette yaşamak". cehennemden ya da cennetten çıkıp dünyada yaşamak, sağlıklı ilişkiler kurmak, öfkemi yönetmek o kadar ama o kadar zor ki benim için. kendimden kaçabilmeyi çok isterdim.
uzun zamandır anneme olan öfkemle mücadele ediyorum. bu arada annem bir canavar değil tabiki, sıradan bir anne. ama beni ve kardeşlerimi babamla olan mutsuz, şiddet dolu, kavga gürültü eksik olmayan evliliklerinin bir parçası yaptılar ve omuzlarımıza yükledikleri yükü hiç farketmediler bence. annem hep mağduru oynadı. galiba güçlü olmakla, işkenceye dayanmayı karıştırdı. hep dayandı ama ne düzeltmek için bişey yaptı ne de kurtulmak için. sadece dayandı. babamdan şu an için bahsetmicem çünkü o da uzun bir konu. yani mutsuz insanların mutsuz çocuklarıyız ben ve kardeşlerim.
annem için eleştiri oklarını yönlendirdiği hedeften başka bişey ifade ettiğimi hiç sanmıyorum. çocukluğumdan beri asi, burnunun dikine giden, hayal kırıklığı tabirleriyle anar adımı. yaptığım hiçbirşey iyi ya da doğru değildir onun için. annem aklıma gelince aklıma gelen diğer şey hep "mücadele" olur. çünkü bana hiç destek olmadığı gibi yapmak istediğim şeylerin hep önünde durdu. üniversiteye gitmek istedim, karşı çıktı. gittim. memleketimin dışında çalışmama karşı çıktı. çalıştım. çalıştığım dönemde yurt dışında dil eğitimi almak istedim, karşı çıktı. gittim. bunları yaparken bana yaşattığı diğer şeyin adı suçluluk duygusuydu. acaba yanlış mı yapıyordum, acaba annem haklımıydı, acaba ben gerçekten kötü bir evlatmıydım.bir de bunlarla mücadele ederek yaptım hayatta herşeyi. bu örnekler hayati kararlar ama günlük hayatın her durumunda aynı şeyi yaşadım. ben babasının kızıyımdır her durumda. onun bakış açısından babam gibi olmak çok kötü birşeydir yani. oysa kardeşlerim de ben de en çok anneme benzeriz bir çok yönden. herneyse, bence t
*******************************************
İnsanın çocuğunu anlaması gerek anlamasa dinlemesi sayması önemli. hep ben demek ben anneyim demek hata. Bir insan bir birey o. Allahtan siz iyi biri ile evlenmişsiniz. ya devm etseydi öylece? tabi ki zor küçüklük gençlik yıllarında yapmak istediklerini yapamamak, daha ileri gitmek varken gidememek ama şimdi iyilikler var ve devamını diliyorum ruhunun, benliğinin acıları azalarak. unutmak zor belki ama daha öteye bırakmalı. bundan sonraki yaşamını anneyi kendini öfke, keşke, üzüntü ile anma. artık dizginler sende sen varsın faydası yok çünkü üzülmenin değişmez. anne benim çocuğu diye çocuğu kendine hapsetmemeli. ayrı kişilik karekter genelde... ben iyi bir eş ile hayatı sürdürmene sevindim... gerek aile anne baba ile gerekse eşle hayatı zehit olanlar çokk... tabiki bunları biliyorsun ama yapmakta zorlanabilirsin. bu yüzden paylaşmak güzel... yarınlar var mı bilinmez üzülme artık. insan eğer duygusalsa anne babası kardeşleri ile bağları iyi olsun istiyor. bazıları ise sadece arkadaş, eş ister onların aileleri belki daha uymludur. şans, kısmet ve bizde genelde böyle oluyor bide( hayat işte...
***********************************************************
alıntı ile cevapla bölümünde bir şeyler var. alıntı ile cevaplamalarım, konuyu yazan kişinin yazılarına devam edilmiş gibi olmuş... yıldız sonrası olan yazılar benim cevaplamalarım
Merhaba.
Borderline teşhisi yıllar önce koyulmuş birisi olarak belki bişeyler paylaşırız diye düşündüm. Size de borderline teşhisi koyulduysa siz de katılın.
Ben zaman zaman yazacağım. kimse katılmasa da kendimce bir terapi olacak bana. dibe vurduğum, dağıttığım, hayatımı mahvettiğim zamanları kısmen de olsa atlattım ve kendime normal bir hayat kurdum ama borderline hayat boyu biliyorsunuz:) Geçmişe dönüp bakmamaya çalışıyorum, öfkemi dindirmeyi büyük ölçüde başarıyorum ama küçük bir dalga tsunami etkisi yapabiliyor işte.
Biraz soyut ve kopuk kopuk oldu belki mesajım ama borderline iseniz anlamışsınızdır.
bugünlerde yine ruhumu doyuramıyorum, içimden onlarca kadının sesi yükseliyor ama bu kez teslim olmayacağım ve bu gürültüye yenilmeyeceğim. Bu kez başarmak zorundayım çünkü yıkıp tekrar yapmaya vakit yok artık.[/QUOTE
zor bir durum ya, ben değilim ama benim de işyerimde sorunlar olmuştu, zamansız ağlama nöbetlerim vardı, çok kötü bir dönemdi, umarım sende tüm zorlukları geride bırakırsın canım, ben bunu yardım alarak başardım, senin de fırsatın varsa yardım al canım tek başına zor oluyor ,
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?