Teşekkür ederim uyarılar için
söylediklerinize dikkat ederek verdik dilekceyi . Sadece nafaka miktarı için protokolü verdikten sonra arttırma adına dilekçe yazdık. Tefe Tüfe oranını ilk protokole yazmıştım ama dilekçede unuttum yine de duruşmada dile getiricem
Geçmiş olsun..boşanmamak için, evliliği kurtarmak için kendi bir adım atmadı mı?ailesi araya girmedi mi?kardeşim de yıllar önce boşanmıştı, o zaman çocuğu 4 yaşındaydı..kardeşim memur, evi de var,çocuğa makul bir nafaka da alıyor ama yeğenimdeki o babasızlıgin eksikliğini hep hissettim ben..babası da boşandıktan 2 yıl içinde evlenmişti, 2.eşten de bir çocuğu var..boşanmış babaların birçoğu birkaç yıl içinde çocuğu da unutuyorlar gibi..hemen yeni bir arayışa giriyorlar..yani bu boşanmak çok zor kararlar,iki taraf da sürdürmek için hataları görüp biraz özverili olmalı..kararlıysaniz güzel bir işinizin ve size destek bir ailenizin olması yaraları sarmada en büyük etken..hayırlı olacaksa inşallah yuvanız kurtulur diyeyim..allah yardımcınız olsunHerkese merhaba konuya nasıl başlasam bilmiyorum ama bu konuyu açma sebebim benim geçtiğim ya da geçeceğim yollara benzer yollardan geçmiş insanlardan güç almak aslında. Eşimle boşanma kararı aldık. 5 yıl olacak evleneli . 2 yaşında bir cocugumuz var. Özet geçmek gerekirse eşim duygularını iyi ya da kötü asla dile getirmeyen birisi. Kendisiyle iletişim kurmak çok zor. Sadece kavga ederken dili çözülür hemde fazlasıyla. Sevgi, ilgi görmediğim için ağladığım günlerim çok oldu sayesinde. Bu durum beni fevri bı insan haline getirdi. İlgiden kastımda saçımı okşasın, şiirler okusun gibi şeyler değil. En azından randevu alıp hastaneye gittiğimde ne için gittin demesini beklemek gibi şeyler . Ya da akşamları iki kelime sohbet. Böyle soğuk birisiydi. Kendisine göre o kusursuz, mükemmel, herkes öyle kocası olsun ister. Ben sorunlu, psikolojisi bozuk kisiydim. İnanırdım bazen kendimi sorgulardım. Fakat son günlerde kendi psikoloji bozukluğunun ve eksikliklerinin üstünü örtmek için beni kullandığını farkettim. Ailesi de onun gibi. Mesela annesi 5 yıl önce yaşanmış olayı sürekli gün yüzüne getirir . Söylemediğiniz şeyleri söylemişsiniz gibi kavgasını yapar, hakaret eder , iftira atar. Benim dışımda tüm sülalesiylede böyle, küs herkesle.Fakat her zaman kendisi haklıdır. Eşimde hiçbir zaman hatasını kabul etmedi hep kendisi haklıydı. Aileme, akrabalarıma herkese kafayı takar, içten içe kinlenir ve yanlarında surat asar, sohbet etmekten kaçınır. Kısacası sürekli kendisini kuran birisi. Burada yazamadiğim milyon tane sebep var aslinda. Hem bana hem ailemin arkasından hakaretler etmesi, her hangi bir üstünlüğü olmamasına rağmen kendisini herkesden üstün görmesi, kibiri gibi...Bir psikologla görüştüm.Emin olmak için , hem kendimi hem eşimi eksiksiz anlattım elbette benimde vardır hatalarım cunku. En büyük hatam sevgisizliğin , görmezden gelinmenin beni getirdiği fevri hal. Çünkü karşısına geçip sevgi dilenecek hale gelmistim, aciz hissediyordum artık kendimi. Psikolog, aile terapisinden önce eşimin tek başına psikolojik tedavi görmesi gerektiğini daha sonra aile terapisi yapılmasını önerdi. Terapi vs gibi çözümleri sundum eşime ama kabul etmedi. Kısacası bu evlilik bitti artık. Bu hafta içi dilekçe vermeye gidicez anlaşmalı boşanmak için. En çok çocuğum için üzülüyorum, anne baba ile aile ortamında büyüyemeyecek. Sonrada yirmili yaşlarımı, en güzel yıllarımı çaldığı için kendime üzülüyorum. Bu durumu nasıl atlatabilirim ? Boşanan özellikle çocuklu anneler neler yaşadınız? Elbette kötü günlerde yaşanmıştır ama en çok hepinizin umut dolu mesajlarını bekliyorum
Bu arada eşime karşı içimde yoğun şekilde acıma duygusu var çünkü ailesiylede kopuk ve ne yaptığını bilmeyen birisi gibi geliyor bana. Keşke vicdanım beni bu kadar yönetmese diyorum bazen...
Amin çok teşekkür ediyorum
eşimin evlilik içerisinde de hiçbir zaman çabası olmadı şuanda yok . Ailesi zaten fazlasıyla problemli ne zaman araya girmek isteseler finalde kavga çıkartıp ortalığı birbirine kattilar iftiralarla. Oyuzden böyle uzak olmaları daha hayırlı. Dediğiniz gibi çocuklar çok hissediyor. 2,5 yaşındaki kızım bir odanın ışığını açık unutsam babam gelmiş ışığı yakmış diyor. Sürekli babasi için ağlıyor. Umarım bu süreci tez zamanda kolayca atlatırız
Eşiniz ve annesi bipolar gibi, zaten genetik geçişli bı hastalık bu. Hep haklı olmaları, başkalarına kinlenmeleri, kendilerini üstün görmeleri, iftira, sevgisini ve şefkatini gosterememesi, bunlari okuyunca aklıma direk o hastalık geldi, tabi ki çok daha fazlası var o hastalıkta ama eminim ki siz de çok daha fazlası oldugu halde belli başlı sorunları yazmissinizdir sadece. Böyle bi hastalığa sahipse psikolog destegi ilk etapta ise yaramaz. Bu patolojik bı durum ve çok ciddi bir tedavi gerektirir. Psikiyatri tedavisini kabul etse aslında ne hayatında ne evliliğinde hiç bı sorun kalmayacak, hayata yeniden gelmiş gibi olacak, bu hayat onlar için daha zor aslında, sürekli memnuniyetsiz mutsuz hayattan zevk almadan gülmeden hayat geçirmek onlar için de ızdırap.Amin çok teşekkür ediyorum
Çok teşekkür ediyorum
Zaten bundan sonra ki hayatım sağlık problemi olmadığı sürece şu geçirdiğim beş yılımdan daha kötü olamaz diye düşünmeye başladım...Evet psikolojik rahatsızlıkları var bencede . Zaten sorun bende mi acaba düşüncesi ile görüştüğüm psikolog ilk önce eşimin annesini ve oğluyla iletişimini sordu. Her sorusuna cevap verdim ve çocukluktan gelen bir psikolojik problem olduğunu düşündü tedavi görmeli dedi ama eşim kabul etmedi. Cidden onlarla bir hayat sürmeye çalışırken tansiyon, fıtık, fibromiyalji gibi bir çok hastalığa kaldım genç yaşta . Allah onlara tedavi olma yolunu açar inşallah daha başka birşey diyemiyorum
Bipoların bunlarla hiç ilgisi yok. Bipolar böyle soyut semptomları olan bir rahatsızlık değil.
Bunların soyut olduğunu nerden çıkardınız bunlar gayet gözlemlenebilir, bipolarin spesifik semptomlarındandir. Yukarıda da belirttiğim gibi sadece bunlar değil çok daha ağır ve komplike belirtileri var bipolarin, ancak konu sahibi onun için dert olan kısımlarını yazmış anladığım kadarıyla sadece, her bipolar sanrı gormeyebilir, kimi dini uç boyutlarda yaşarken kimi tüm dinleri reddedecek kadar inacsiz olabilir ama bu insanlar asla akıl hastasi olmadıkları için bir çok şeyde kamufle olabilirler, hatta ailelerinden bile çok rahat gizleyebilirler uçlarda yaşadıkları şeyleri. Ancak gizleyemedikleri takıntı derecesinde kinlenme, kendilerini ilah derecesinde üstün görme, inandıkları savundukları fikirleri asla değiştirememe, duygu durum bozukluğunun getirisi olarakta en en önemlisi duygularını doğru şekilde gosterememe. Tüm bunları 35 sene bipolar hastası biriyle yaşayan, Türkiye'de ki çok değerli hocalardan bu hastalık ile ilgili bilgi almış, tedavi sürecini yıllardır an an takibini yapan biri olarak yazıyorum.
Ben de tecrübe ile konuşuyorum:) bu belirtiler narsisizm olabilir ama bipolar kesinlikle değil. Bipoların en karakteristik özelliği atak dönemleridir. Atak dönemleri dışında normal insandan farkları yok.Bunların soyut olduğunu nerden çıkardınız bunlar gayet gözlemlenebilir, bipolarin spesifik semptomlarındandir. Yukarıda da belirttiğim gibi sadece bunlar değil çok daha ağır ve komplike belirtileri var bipolarin, ancak konu sahibi onun için dert olan kısımlarını yazmış anladığım kadarıyla sadece, her bipolar sanrı gormeyebilir, kimi dini uç boyutlarda yaşarken kimi tüm dinleri reddedecek kadar inacsiz olabilir ama bu insanlar asla akıl hastasi olmadıkları için bir çok şeyde kamufle olabilirler, hatta ailelerinden bile çok rahat gizleyebilirler uçlarda yaşadıkları şeyleri. Ancak gizleyemedikleri takıntı derecesinde kinlenme, kendilerini ilah derecesinde üstün görme, inandıkları savundukları fikirleri asla değiştirememe, duygu durum bozukluğunun getirisi olarakta en en önemlisi duygularını doğru şekilde gosterememe. Tüm bunları 35 sene bipolar hastası biriyle yaşayan, Türkiye'de ki çok değerli hocalardan bu hastalık ile ilgili bilgi almış, tedavi sürecini yıllardır an an takibini yapan biri olarak yazıyorum.
Mani atağı uzun süre yasamayabilirler ancak istisnasız her mevsim gecislerinde mani dönemine ya da depresif döneme girerler, çok para harcama dürtüsü, alkole düşkünlük, kendilerini hep üstün görme, insanlardan uzak durma asosyallik gibi karakteristik özellikler bu hastalıkta her zaman vardır, hatta bunun hastalık olduğunu anlayana kadar yakınları karakteri böyle sanır, alanında uzman hocalar bunları tanımlarken en az 6 aydan uzun süren bu özellikler varsa diye tanımlar, atak dönemleri çok çok başka asla bununla karıştırmayın, yakınım atak doneminde kendini kaybedip hastaneye yatırıldığında bu özelliklerin çok dışında, tamamen gerceklik algısını kaybetmiş çevreye ve kendine zarar vermeye başlamıştı. Ha bu arada o güne kadar hiç atak gecirmemisti, ancak bu sizin "bunlar bipolarlarda olmaz " dediğiniz belirtilere dayanarak ve gözlem ile Mazhar Osman'da yıllar öncesinde tanı almıştı. Tecrübeniz ne boyutta bilemicem ama ilk defa atak dönemi haricinde normal insanlardır diyen sizi gördüm. Neyse konu sahibinin derdi çok farklı, keşke mahkeme boşanma öncesi psikiyatri muayenesi şartı koşsa, evlilik kurtulmasa bile topluma kazandırılan bı insan olur.
