Merhaba
Boşanma insan hayatında yaşanabilecek kayda değer travmalardan biri bana göre.Bunun verdiği zarar kişiden kişiye göre değişir elbette,Kimi sıyrıklarla kurtulurken,kimi uzunca bir süre iyi olmayacak yaralarıyla yaşamaya çalışır.İşin içinde bir de aldatılma varsa bir kadın için feci bir süreç yaşanıyor.Bir de eski eşinizin sizi aldattığı kişiyle dillere destan evlendiğini duymanızla beyninize koca bir balyoz yiyorsunuz.
İçinizdeki öfke,kin,acı geçmek bilmiyor,özgüveniniz derinden sarsılıyor,ruhunuz inciniyor ve kadınlığınızı sorgulamaya başlıyorsunuz.Diğer bayanla kendini kıyaslamalar,kendini basit,küçük,bir hiç gibi görmeler,onları hayal etmeler,berbat ve çok zarar verici bir kıskançlık kaçınılmaz oluyor.
Bu süreç benim için hala bitmiş değil.Hayatım her anlamda ve her yönüyle tepetaklak olup sudan çıkmış zavallı bir balık durumunda şu an ailemin yanındayım.Bekarlık evime,bekarlık odama geri dönüş.Bekarken çeyizlerimi küçücük odamın bir köşesine yığmıştım,arada havalandırma bahanesiyle üşenmeden hepsini açar bakardım,bir kız için çok anlamlı değilmi çeyiz.Hayal kurardım,şu havluyla kocam elini silecek,bu battaniyeyi örtüneceğiz beraber,şu seksi geceliğimi onun için giyeceğim derdim.Sonunda evlendim,evim oldu,çoğunu kullanmak kısmet olmadan ayrıldık.O kadar çoktular ki çoğuna sıra bile gelmemişti.Mesela pinokyolu bir yemek takımı vardı,çocuğumuz için,annem çok heveslenip almış kimbilir ne zaman.Sonra benle beraber çeyizlerde o evi bırakıp geldik.Kolileri görmek hele de onları açıp pek çok şeyin paramparça olduğunu görmek de ayrı bir trajedi.En çok da pinokyolu çocuk tasının kırılmasına üzülmüştüm.Şimdi çeyizler içindeki kırıklarla beraber odanın bir köşesine yığıldı,üzerine bir örtü örttüm,görmeyim diye,kesinlikle açmıyorum,açamam da.
Kalbimdeki incinmiş sevgimi de kırıklarıyla bir sandığa koydum,üstüne onlarca kilit vurdum,açmıyorum,açamam da. AYLİN