Boşanmak ve çocuklarımın psikolojisi!

Annem bizden giderken benim oğlan ondan önce yola düşer anneannemi çok seviyorum diye,niye,çünkü annem hayır demez herşeye evet gofret çikolata çizgi film ...
 
Zamanla alışacaktır :(ne acı bir alışkanlık olacak......Bende bir kesit paylaşayım;Anne! babama son kez bir şans veremez misin,ben burayı hiç sevmedim?4,5 yaşında oğlumun sorusuna cevap verirken kitlenen ,düğümlenen bir sesle her şeyi anlayacağı dilden anlatmak çok zordu.Konu sahibi Allah yardımcınız olsun bu durumla karşılaştıkça daha da tavrın oturur,bir gün ikna olduğu zaman o yavrucak bu ısrarları biter ama karşı tarafında yardımcı olması şart tabi...
 
Eğer tablet kullanmasını kisitliyorsan evden komple kaldırmak lazım. . Cocuklar yapma dan anlamaz onun dışında tabi ki belli bir yemek uyku düzeni olması lazım... Tabi babanın da bu konuda yardımcı olması lazım
Yaklaşık 6,5 ay önce çok defa düşündüğüm ama bi türlü uygulamaya geçemediğim kararımı gerçekleştirdim ve iki çocuğumu alıp, koca evine mendil salladım.
Bi avukatım ve hatta adliyeye verilmek üzere hazırlanmış bi dilekçem vardı fakat babamın aşşırı ısrarı üzerine geri çektim.
"Belki" dedi babam, "belki düzelir, belki ayrılık aklını başına getirir, acele etme, 2 çocuğun var sakinleş"
Sakinleştim.
Beklemeye başladım, hiç düzelmeyeceğini bildiğim bi adamın düzelmesini bekledim.
Düzelmeyeceğini ben biliyordum ama etrafımın da bilmesi şarttı çünkü kadınız ve ne münasebet kafamıza göre boşanma kararları falan almalar?
Önce büyükler ikna olmalı (babam ısrarla ikna olmuyor)

İlk zamanlar, babaevine sığınamayacağım, çocuklarla çok zorlanacağım konusunda kendimden emindim.
Hatta ilk 1 ay etrafın söylemlerinin de etkisiyle çok gel-gitler yaşadım;
"kötü de olsa kocandır, kimse ne senin ne çocuklarının kahrını onun kadar çekmez" dediler.
O zamanlar korkuyla ve yutkunarak dinliyordum bunları ama şimdi düşündüğümde neden "ıldı cınım bın kıctım" deyip uzaklaşmamışım ordan bilmiyorum.
Bu 6,5 ay içerisinde elbette çok şey yaşadım,
Kayınvalidemden defalarca hakaret telefonları aldım,
Kaynımın küfürlü ve bol bela okumalı konuşmalarına maruz kaldığım oldu,
Evden çıktığımın 3. ayında kayınvalidem eşyalarını depoya kaldırıp benim evime yerleşti (halen oturuyor)
Çocuklarımı kullandılar, beni sindirmek, vazgeçirmek için psikolojileriyle oynadılar.

Herşeye rağmen, her türlü felaket senaryolarına kulaklarıma tıkayıp, yaşadıklarımı arkama aldım ve önüme gelen herkese "boşanmak istiyorum" dedim.
Bi işe girdim, çocuklarımla biraz annem ilgilendi, biraz babasında kaldılar.
Şimdilerde tamamen bende kalıyorlar.
Kendime bi ev açtım, ailemin apartmanında bi daire kiraladım.
Çok yeni eşyalar alamadım ama kendime ait bi yatağım, çocuklarımın odası, bi televizyonum bi tavam, bi düzenim var en azından.
Çok yorulduğum, durup dinlendiğim, yıkıldığım, soluklanıp kalktığım zamanlarım oldu.
Ve artık hiç kimsenin ikna olmasını beklemeyip boşanma davamı açtım.
Çünkü ben bu adımı atabilmek için çok fazla zaman tanıdım kendime ve eşime.
Hiçbir şey değişmedi.
Hala konuştuğumuzda; "dur bak bana bi hatamı söyle anlıyım, ben niye boşandığımızı bilmiyorum" diyor.
"Peki" deyip susup yürüyorum.
Anlatmıyorum, dinlemiyorum, çabalamıyorum, ağlamıyorum dahi.

İyi ya da kötü bi düzenim, bi işim, bi hayatım var artık,
Kendimle gurur duyuyorum çünkü arkama baktığımda yıllarca "sabır" adı altında süründürülen beni gördükçe yaşadıklarımdan, acizliğimden utanıyorum.
Güçlüydüm, unuttum.
Artık hatırlıyorum, hatırlamakla kalmayıp gücümü yaşıyorum.

Tüm bunların yanında daima tuz dökülmeye müsait bir yaram var,
Aslında asıl konumda bu.
Biri 4 biri 2 olmak üzere iki çocuğum var.
4 yaşında olan bana gelirken çok isteksiz geliyor, bazen ağlıyormuş, allah aşkına beni anneme götürme diyormuş.
Annemi sevmiyorum, ona gitmek istemiyorum diyormuş.
İnanıyorum çünkü bana geldiğinde sürekli "babam bizi ne zaman alıcak" diye soruyor.
Ağlıyorum.
Çoğu zamansarılıp "seni seviyorum sen çok yi bi annesin ama babamızı da özlüyoruz napalım" gibi cümleler kuruyor.
Planlıyım, kurallıyım da biraz.
Uyku, tablet, yemek, kardeşe davranış biçimi gibi ucu sivri noktalarda çok yumuşaklık göstermiyorum.
Bağırmıyorum, anlatıyorum ama bi kural var o kesin.
Baba da bunların hiç biri yok, hiçbiri.
Rica ettiğimde, kuralları devam ettir dediğimde ; "ettireyim de bana da gelmek istemesinler dimi, bence sen kaldır kurallarını çocukların senden nefret edecek yoksa" gibi dünyanın en cahilce cümlelerini duyuyorum.
Anlaşmalı boşanamıyorum çünkü eşim "seni kaybetmicem" deyip duruyor.
Bütün meziyeti bu çünkü, boş laf sarfetmek.
Çocuklarıma nasıl yaklaşacağım konusunda sizden yardım istiyorum.
Ben bu kadar zırhımı kuşanmış bi hayat kurmaya çalışırken, çocuğumun ağzından duyduğum bi cümle beni delik deşik ediyor.
Dağılıyorum.
 
Öncelikle tebrik ediyorum mutlu olma hakkınıza sahip çıktığınız için...

Çocuklar konusunda da evet evde kuralların olmasını, disiplinin olmasını ben de doğru buluyorum ama bunun sınırları nasıl olmalı, ne olmalı tartışılır...

Diğer üyelerin de bahsettiği gibi, öncelikle kendiniz olun. Beni sevsinler diye zorlamayın, sizi sizlikten çıkaracak bir şey yapmayın. Bırakın babaları yapsın. Bir zaman sonra bu çocukları mutlu etmeyecek. Çünkü çocuklar düzeni sever. Aidiyet duygusunu severler.

Örneğin; bizim evimizde mutfak masasında otururken eğer 1 kişiden fazla kişi varsa mutfaktaki tv kapatılır, cep telefonları masadan uzağa konur. Bazen ben telefonumla oturunca beni uyarıyorlar. Çünkü bu kurallar çocuklara "burası BİZİM evimiz" duygusunu hissettiriyor. BİZİM evimizde yatma saati bellidir, yemek kuralları bellidir, başka şeyler bellidir.

Ama tatile, teyzelerine, anneanneye gidince kurallar iptal, her şey serbest. Bunu da çok seviyorlar. Eve döner dönmez tekrar kurallara uymaya başlıyorlar. Seviyorlar çünkü kural olmasını.

Bir de evde sakın gergin olmayın, gerginliğinizi onlara hissettirmeyin. Evdeki sorumluluklarınız 2 katına hatta 3 katına çıkıyor evet ama bunu çocuklara yansıtmamaya çalışın. Örneğin kahvaltı hazırlarken beraber hazırlayın. Acele etmenize gerek yok, "yaaa ben tek başıma şimdi bunu bitirmiştim, çocuklar amma zaman harcadılar" diye düşünmeyin. Banyoya hep beraber girin, birbirinize su sıçratın, köpükten şekiller yapın, oyuncak bebekleri yıkayın, evcilik oynayın.

Çizgi filmin başına onları oturtmayın, mısırınızı patlatıp hep beraber izleyin mesela. Evi silip süpüreceğim diye, 1 çeşit fazla yemek yapacağım diye, herşeyi ütülü giyeceğim diye geri gelmeyecek zamanları tek başınıza harcamayın. Bunu yaparken de kendinizi kasmayın ama. Eğitici-öğretici şeyler yapacağım diye kendinizi parçalamayın, paranızı saçmayın. Bisküvi, gofretle piknik yapın mesela. Parka gidin, siz de kayın onlarla.

Bütün bunları yaparken bir kamera sanki sizi çekiyor gibi sürekli gülümsemeyi unutmayın. Keyif alın, aldığınızı çocuklarınıza hissettirin. Ben böyle aştım bu sorunları.
 
Öncelikle tebrik ediyorum mutlu olma hakkınıza sahip çıktığınız için...

Çocuklar konusunda da evet evde kuralların olmasını, disiplinin olmasını ben de doğru buluyorum ama bunun sınırları nasıl olmalı, ne olmalı tartışılır...

Diğer üyelerin de bahsettiği gibi, öncelikle kendiniz olun. Beni sevsinler diye zorlamayın, sizi sizlikten çıkaracak bir şey yapmayın. Bırakın babaları yapsın. Bir zaman sonra bu çocukları mutlu etmeyecek. Çünkü çocuklar düzeni sever. Aidiyet duygusunu severler.

Örneğin; bizim evimizde mutfak masasında otururken eğer 1 kişiden fazla kişi varsa mutfaktaki tv kapatılır, cep telefonları masadan uzağa konur. Bazen ben telefonumla oturunca beni uyarıyorlar. Çünkü bu kurallar çocuklara "burası BİZİM evimiz" duygusunu hissettiriyor. BİZİM evimizde yatma saati bellidir, yemek kuralları bellidir, başka şeyler bellidir.

Ama tatile, teyzelerine, anneanneye gidince kurallar iptal, her şey serbest. Bunu da çok seviyorlar. Eve döner dönmez tekrar kurallara uymaya başlıyorlar. Seviyorlar çünkü kural olmasını.

Bir de evde sakın gergin olmayın, gerginliğinizi onlara hissettirmeyin. Evdeki sorumluluklarınız 2 katına hatta 3 katına çıkıyor evet ama bunu çocuklara yansıtmamaya çalışın. Örneğin kahvaltı hazırlarken beraber hazırlayın. Acele etmenize gerek yok, "yaaa ben tek başıma şimdi bunu bitirmiştim, çocuklar amma zaman harcadılar" diye düşünmeyin. Banyoya hep beraber girin, birbirinize su sıçratın, köpükten şekiller yapın, oyuncak bebekleri yıkayın, evcilik oynayın.

Çizgi filmin başına onları oturtmayın, mısırınızı patlatıp hep beraber izleyin mesela. Evi silip süpüreceğim diye, 1 çeşit fazla yemek yapacağım diye, herşeyi ütülü giyeceğim diye geri gelmeyecek zamanları tek başınıza harcamayın. Bunu yaparken de kendinizi kasmayın ama. Eğitici-öğretici şeyler yapacağım diye kendinizi parçalamayın, paranızı saçmayın. Bisküvi, gofretle piknik yapın mesela. Parka gidin, siz de kayın onlarla.

Bütün bunları yaparken bir kamera sanki sizi çekiyor gibi sürekli gülümsemeyi unutmayın. Keyif alın, aldığınızı çocuklarınıza hissettirin. Ben böyle aştım bu sorunları.
Helal olsun bende boşanmayı düşünüyorum çocuk yok ve 1 yıllık evliyiz ama anlaşamıyoruz korkuyorum yurtdisindayim nasıl yapacağım bilmiyorum.....
 
Hiç sıkılmadan okuduğum uzun yazılardan biri.
Sizi önce takdir ediyorum sonra da size teşekkür ediyorum.
İşte güçlü bir kadın. Kendine saygısı olan bir kadın.
Evladınıza gelince, eminimki bilinçli değildir. Büyüdükçe sizi anlayacaktır. Muhtemeldir ki babası size karşı dolduruyor olabilir. Sakın taviz vermeyin.
 
Kendinden emin kadınları severim. Siz de onlardansiniz bravo size. Ben de çocuklar konusunda uzaman yardımi almanizi tavsiye ediyorum hatta babaları da kabul etse ve beraber katılsaniz babalari kuralların devam ettirilmesi gerektiğini uzmandan duyarsa belki ikna olur. Çocuklarda düzen çok önemli
 
sersemsinem sersemsinem aynılarını yaşadım inanamıyorum... eski konularıma göz atabilirsin..

2 küçük çocukla bu yola çıktım güçlüyüm rabbim vekilim çok şükür..

oğlum bana gelirken ağlıyordu 2 yaşındaki ve şuan 5 yaşında hala babama ne zaman gitcez kaç gün kaldı diye soruyor 2 ayrı pedagoga gittik.. durumu anlattım..

orada istediğini yiyor sosis salam kızartma omlet vb... , istediği oyuncak alınıyor tablet pc sürekli elinde..

bizim evde ise kurallar var tabiki bir yemek düzeni bakliyat et balık tavuk pilavı makarnası... yemek seçmesiyle mücadelemiz..

tablet pc çok çok az ve sadece zeka oyunları oynamasına müsade var .. yatma saatimiz belli... kreşe anaokuluna gidiyorlar.. her sabah okula gitme var...


ama orası serbest.... bildiğin çiftlik.. sen ister misin sana gelmek dedi pedagog.. ama ilerde anlayacak hak verecek çocuklar düzeni severler 1 saat sonra ne yapılacağını bilmek onlara güven verir.. sen sevgini vermeye devam et.. babası hakkında sakın kötü konuşma dedi..

aynen de dediği gibi yapıyorum..

özlüyor babasını onu anlamaya çalışıyorum hak verişyorum ve ileriki yaşlarında beni bırakıp gideceğini düşünmek bile canımı yakıyor..

o yüzden uçakta bile önce maskeyi kendine takacaksın diyorlar.. kendimi geliştirmeye adadım.. kendime de vakit ayırıyorum .. ama çocuklarımın öz bakımlarını ihmal etmeden..

kpss ye girdim çok şükür kadro bekliyorum... bunu kendim için yaptım.. yabancı dil öğreniyorum mesela şuan bunu da kendim için yaptım.. bazen bikaç günlüğüne onlar babasındayken bende arkadaşlarımla tatil yapıorum..

yani tüm hayatımı onların üzerine kurmuyorum ki yıkılmayayım..

seni çok iyi anlıyorum

ağlaması ya da babasına gitmek istemöesi seni az sevdiği için değil.... sen çok iyi bir annesin ve ben inanıyorumki ileride seni tebrik edecek..


veee son cümlem su akar yatağını bulur kardeşim biz onurlu bir hayatı seçtik...

sevgilerimle
 
uzman değilim ama çocuklar genelde kuralları koyan taraftan kaçarlar. eğlenmek işlerine gelir. ama hayatlarını da hep kuralları koyanlar kurtarır. çok iyi bir annesiniz belli ki yazdıklarınız kalbime dokundu. ayağınıza taş değmesin,üzülmeyin büyüdükçe kıymetinizi anlarlar.
 
Valla imrenerek okudum ne yalan soyleyeyim,bugunler geçer Allah in izniyle siz yolu yarilamissiniz. Onlarda alisir,unutur insallah. Bir de ben basarabilsem baba manyağı bı çocukta bende var.
 
sadece sizi güçlü duruşunuz için tebrik etmek istedim,
diğer konuda deneyimim yok, sadece şunu biliyorum, kızım 4 yaşındayken, dondurma yemesine izin vermedim diye, senden nefret ediyorum, keşke hasta olsan demişti :)
üstelik kızım çok duygusaldır, yüzümün asılmasına bile dayanamaz,
ama tam kendini ispat etme, duygularını en uçlarda yaşama yaşları, bişeyi ya çok seviyor ya nefret ediyorlar, istedikleri olmayınca çıldırıyorlar vs vs
bu süreç geçecek, bakıp güleceksiniz, eminim...
 
Helal olsun.
Çocukların büyüdüğünde, senin gibi güçlü bi kadın onların anneleri old için gurur duyacak. Ama şuan çok küçükler. Rabbim evine gönlüne huzur ve mutluluk versin, sana güzel kapılar açsın..


5 yaşında bi kızım var. Okula gitmiyor. Anneme ve kv ye saatli birakmisimdir. Yani 7/24 beraberiz. Ve onunla full sosyal yaşam (tiyatro, sinema, aktivite) hergun birkaç saat park, oyun alanı, gezme+alışveriş ve evde faaliyetler yapıyoruz. Ama kızım, babasına yapışık yaşıyor. O varken beni aramaz.Gercekten benim peşime üzülmez ağlamaz çocuk, babasının peşine ağlıyor. Çünkü diğer arkadaslarin dediği gibi anne kotu polis, baba iyi polis. Kurallar ve düzen bende, oyunlar, cozutmalar, sınırsızliklar babada. Onunla oturuyor, onunla yiyor, onunla uyuyor. Adeta yapışık ikiz. Adama banyoda bile rahat yok, kapısında bekliyor. Bir de eşim, enerjisi bitmeyen bir oyun arkadasi. Tüm bunların sonucu anlattığım tablo. Bana sinir olduğunda "Anne biz babamla çipiz (ciftiz), sen ayrıksın.'' diyor. :-)


Herşey güzel olacak ins. Sen sağlam dur. Rabbim yar ve yardımcın olsun.
 
Son düzenleme:
dondurma yemesine izin vermedim diye, senden nefret ediyorum, keşke hasta olsan demişti :)
Ay güldüm bu kısma çocuk bedduası işte ne kadar naif keşke insanoğlunun ettiği en büyük beddua bu olsa

sersemsinem sersemsinem ayrılırken bir kadının kendi geçimini sağlıyor olması bence çok önemli, çünkü başkasına muhtaç olma hissi insanın elini kolunu bağlar. Sizin çok güzel bir mesleğiniz var ne mutlu, ilk zamanlar dipte hissediyor insan çok kırılgan oluyor sonra bu hislerin de sıklığı azalıyor hayata karışıp gidiyorsun. Hepsinin hakkından gelirsiniz hiç merak etmeyin, hayat güzel şey güzelliğiyle zorluğuyla daha çook uzun yıllar var. Ben de 15 ay önce ayrıldım, üzerime o ağır hüzün çöktüğünde hep bunu düşündüm: daha yaşanacak çook şey var buna saplanıp kalmamalıyım.
Allah yardımcınız olsun
 
Kurallar olmalı elbette ama belli ki çocuğunuza biraz sert gelmiş bence yunusatabilirsiniz çünkü bu gidişle uçurum oluşacak babanin özgürlüğü çok fazla zaten bunu kullanmaya çalışıyor belli. O yüzden geç olmadan kurallarinizi biraz yumuşatın bence ve pedagog desteği alabilirsiniz
 
sersemsinem sersemsinem aynılarını yaşadım inanamıyorum... eski konularıma göz atabilirsin..

2 küçük çocukla bu yola çıktım güçlüyüm rabbim vekilim çok şükür..

oğlum bana gelirken ağlıyordu 2 yaşındaki ve şuan 5 yaşında hala babama ne zaman gitcez kaç gün kaldı diye soruyor 2 ayrı pedagoga gittik.. durumu anlattım..

orada istediğini yiyor sosis salam kızartma omlet vb... , istediği oyuncak alınıyor tablet pc sürekli elinde..

bizim evde ise kurallar var tabiki bir yemek düzeni bakliyat et balık tavuk pilavı makarnası... yemek seçmesiyle mücadelemiz..

tablet pc çok çok az ve sadece zeka oyunları oynamasına müsade var .. yatma saatimiz belli... kreşe anaokuluna gidiyorlar.. her sabah okula gitme var...


ama orası serbest.... bildiğin çiftlik.. sen ister misin sana gelmek dedi pedagog.. ama ilerde anlayacak hak verecek çocuklar düzeni severler 1 saat sonra ne yapılacağını bilmek onlara güven verir.. sen sevgini vermeye devam et.. babası hakkında sakın kötü konuşma dedi..

aynen de dediği gibi yapıyorum..

özlüyor babasını onu anlamaya çalışıyorum hak verişyorum ve ileriki yaşlarında beni bırakıp gideceğini düşünmek bile canımı yakıyor..

o yüzden uçakta bile önce maskeyi kendine takacaksın diyorlar.. kendimi geliştirmeye adadım.. kendime de vakit ayırıyorum .. ama çocuklarımın öz bakımlarını ihmal etmeden..

kpss ye girdim çok şükür kadro bekliyorum... bunu kendim için yaptım.. yabancı dil öğreniyorum mesela şuan bunu da kendim için yaptım.. bazen bikaç günlüğüne onlar babasındayken bende arkadaşlarımla tatil yapıorum..

yani tüm hayatımı onların üzerine kurmuyorum ki yıkılmayayım..

seni çok iyi anlıyorum

ağlaması ya da babasına gitmek istemöesi seni az sevdiği için değil.... sen çok iyi bir annesin ve ben inanıyorumki ileride seni tebrik edecek..


veee son cümlem su akar yatağını bulur kardeşim biz onurlu bir hayatı seçtik...

sevgilerimle
Konu sahibine ve size bravo.çok doğru yazmışsınız.biz hep çocuklara endeksleniyoruz.tabiki onlar bizim canımız cigerimiz ama biz kendimizi kurtarma dan onları nasıl kurtaracağız.biz mutlu olursak onlarda mutlu olur.önce kendimizi biz sevelim ki kendimize biz saygı duyarım ki çocuklarımızın gözünde ezik bağımlı isteklerimizi duygu somurusuyle yaptiran degil güçlü lider saygi duyulasi donanımlı anne olalım.
 
Canım rabbim yardimcin olsun ve herkesin çok dokunaklı yazmışsin ya da aynı yollardan geçtiğim için bana öyle geldi..bende 2 gündür annemin evindeyim bi mesleğim var çalışıyorum ve 9 aylik bi oğlum var umarım bende üstesinden gelebilirim..bi süre sonra boşanma davası açacağım biraz kafamı topladıktan sonra..
Canım allah yardımcın olsun.yaZın dikkatimi çekti.özel değilse neden aşık olduğun adamdan ayrılıyorsun.
 
Back
X