- 21 Ağustos 2013
- 26.656
- 55.302
- 598
- Konu Sahibi sersemsinem
- #21
Annem bizden giderken benim oğlan ondan önce yola düşer anneannemi çok seviyorum diye,niye,çünkü annem hayır demez herşeye evet gofret çikolata çizgi film ...
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Yaklaşık 6,5 ay önce çok defa düşündüğüm ama bi türlü uygulamaya geçemediğim kararımı gerçekleştirdim ve iki çocuğumu alıp, koca evine mendil salladım.
Bi avukatım ve hatta adliyeye verilmek üzere hazırlanmış bi dilekçem vardı fakat babamın aşşırı ısrarı üzerine geri çektim.
"Belki" dedi babam, "belki düzelir, belki ayrılık aklını başına getirir, acele etme, 2 çocuğun var sakinleş"
Sakinleştim.
Beklemeye başladım, hiç düzelmeyeceğini bildiğim bi adamın düzelmesini bekledim.
Düzelmeyeceğini ben biliyordum ama etrafımın da bilmesi şarttı çünkü kadınız ve ne münasebet kafamıza göre boşanma kararları falan almalar?
Önce büyükler ikna olmalı (babam ısrarla ikna olmuyor)
İlk zamanlar, babaevine sığınamayacağım, çocuklarla çok zorlanacağım konusunda kendimden emindim.
Hatta ilk 1 ay etrafın söylemlerinin de etkisiyle çok gel-gitler yaşadım;
"kötü de olsa kocandır, kimse ne senin ne çocuklarının kahrını onun kadar çekmez" dediler.
O zamanlar korkuyla ve yutkunarak dinliyordum bunları ama şimdi düşündüğümde neden "ıldı cınım bın kıctım" deyip uzaklaşmamışım ordan bilmiyorum.
Bu 6,5 ay içerisinde elbette çok şey yaşadım,
Kayınvalidemden defalarca hakaret telefonları aldım,
Kaynımın küfürlü ve bol bela okumalı konuşmalarına maruz kaldığım oldu,
Evden çıktığımın 3. ayında kayınvalidem eşyalarını depoya kaldırıp benim evime yerleşti (halen oturuyor)
Çocuklarımı kullandılar, beni sindirmek, vazgeçirmek için psikolojileriyle oynadılar.
Herşeye rağmen, her türlü felaket senaryolarına kulaklarıma tıkayıp, yaşadıklarımı arkama aldım ve önüme gelen herkese "boşanmak istiyorum" dedim.
Bi işe girdim, çocuklarımla biraz annem ilgilendi, biraz babasında kaldılar.
Şimdilerde tamamen bende kalıyorlar.
Kendime bi ev açtım, ailemin apartmanında bi daire kiraladım.
Çok yeni eşyalar alamadım ama kendime ait bi yatağım, çocuklarımın odası, bi televizyonum bi tavam, bi düzenim var en azından.
Çok yorulduğum, durup dinlendiğim, yıkıldığım, soluklanıp kalktığım zamanlarım oldu.
Ve artık hiç kimsenin ikna olmasını beklemeyip boşanma davamı açtım.
Çünkü ben bu adımı atabilmek için çok fazla zaman tanıdım kendime ve eşime.
Hiçbir şey değişmedi.
Hala konuştuğumuzda; "dur bak bana bi hatamı söyle anlıyım, ben niye boşandığımızı bilmiyorum" diyor.
"Peki" deyip susup yürüyorum.
Anlatmıyorum, dinlemiyorum, çabalamıyorum, ağlamıyorum dahi.
İyi ya da kötü bi düzenim, bi işim, bi hayatım var artık,
Kendimle gurur duyuyorum çünkü arkama baktığımda yıllarca "sabır" adı altında süründürülen beni gördükçe yaşadıklarımdan, acizliğimden utanıyorum.
Güçlüydüm, unuttum.
Artık hatırlıyorum, hatırlamakla kalmayıp gücümü yaşıyorum.
Tüm bunların yanında daima tuz dökülmeye müsait bir yaram var,
Aslında asıl konumda bu.
Biri 4 biri 2 olmak üzere iki çocuğum var.
4 yaşında olan bana gelirken çok isteksiz geliyor, bazen ağlıyormuş, allah aşkına beni anneme götürme diyormuş.
Annemi sevmiyorum, ona gitmek istemiyorum diyormuş.
İnanıyorum çünkü bana geldiğinde sürekli "babam bizi ne zaman alıcak" diye soruyor.
Ağlıyorum.
Çoğu zamansarılıp "seni seviyorum sen çok yi bi annesin ama babamızı da özlüyoruz napalım" gibi cümleler kuruyor.
Planlıyım, kurallıyım da biraz.
Uyku, tablet, yemek, kardeşe davranış biçimi gibi ucu sivri noktalarda çok yumuşaklık göstermiyorum.
Bağırmıyorum, anlatıyorum ama bi kural var o kesin.
Baba da bunların hiç biri yok, hiçbiri.
Rica ettiğimde, kuralları devam ettir dediğimde ; "ettireyim de bana da gelmek istemesinler dimi, bence sen kaldır kurallarını çocukların senden nefret edecek yoksa" gibi dünyanın en cahilce cümlelerini duyuyorum.
Anlaşmalı boşanamıyorum çünkü eşim "seni kaybetmicem" deyip duruyor.
Bütün meziyeti bu çünkü, boş laf sarfetmek.
Çocuklarıma nasıl yaklaşacağım konusunda sizden yardım istiyorum.
Ben bu kadar zırhımı kuşanmış bi hayat kurmaya çalışırken, çocuğumun ağzından duyduğum bi cümle beni delik deşik ediyor.
Dağılıyorum.
Helal olsun bende boşanmayı düşünüyorum çocuk yok ve 1 yıllık evliyiz ama anlaşamıyoruz korkuyorum yurtdisindayim nasıl yapacağım bilmiyorum.....Öncelikle tebrik ediyorum mutlu olma hakkınıza sahip çıktığınız için...
Çocuklar konusunda da evet evde kuralların olmasını, disiplinin olmasını ben de doğru buluyorum ama bunun sınırları nasıl olmalı, ne olmalı tartışılır...
Diğer üyelerin de bahsettiği gibi, öncelikle kendiniz olun. Beni sevsinler diye zorlamayın, sizi sizlikten çıkaracak bir şey yapmayın. Bırakın babaları yapsın. Bir zaman sonra bu çocukları mutlu etmeyecek. Çünkü çocuklar düzeni sever. Aidiyet duygusunu severler.
Örneğin; bizim evimizde mutfak masasında otururken eğer 1 kişiden fazla kişi varsa mutfaktaki tv kapatılır, cep telefonları masadan uzağa konur. Bazen ben telefonumla oturunca beni uyarıyorlar. Çünkü bu kurallar çocuklara "burası BİZİM evimiz" duygusunu hissettiriyor. BİZİM evimizde yatma saati bellidir, yemek kuralları bellidir, başka şeyler bellidir.
Ama tatile, teyzelerine, anneanneye gidince kurallar iptal, her şey serbest. Bunu da çok seviyorlar. Eve döner dönmez tekrar kurallara uymaya başlıyorlar. Seviyorlar çünkü kural olmasını.
Bir de evde sakın gergin olmayın, gerginliğinizi onlara hissettirmeyin. Evdeki sorumluluklarınız 2 katına hatta 3 katına çıkıyor evet ama bunu çocuklara yansıtmamaya çalışın. Örneğin kahvaltı hazırlarken beraber hazırlayın. Acele etmenize gerek yok, "yaaa ben tek başıma şimdi bunu bitirmiştim, çocuklar amma zaman harcadılar" diye düşünmeyin. Banyoya hep beraber girin, birbirinize su sıçratın, köpükten şekiller yapın, oyuncak bebekleri yıkayın, evcilik oynayın.
Çizgi filmin başına onları oturtmayın, mısırınızı patlatıp hep beraber izleyin mesela. Evi silip süpüreceğim diye, 1 çeşit fazla yemek yapacağım diye, herşeyi ütülü giyeceğim diye geri gelmeyecek zamanları tek başınıza harcamayın. Bunu yaparken de kendinizi kasmayın ama. Eğitici-öğretici şeyler yapacağım diye kendinizi parçalamayın, paranızı saçmayın. Bisküvi, gofretle piknik yapın mesela. Parka gidin, siz de kayın onlarla.
Bütün bunları yaparken bir kamera sanki sizi çekiyor gibi sürekli gülümsemeyi unutmayın. Keyif alın, aldığınızı çocuklarınıza hissettirin. Ben böyle aştım bu sorunları.
Ay güldüm bu kısma çocuk bedduası işte ne kadar naif keşke insanoğlunun ettiği en büyük beddua bu olsadondurma yemesine izin vermedim diye, senden nefret ediyorum, keşke hasta olsan demişti :)
Konu sahibine ve size bravo.çok doğru yazmışsınız.biz hep çocuklara endeksleniyoruz.tabiki onlar bizim canımız cigerimiz ama biz kendimizi kurtarma dan onları nasıl kurtaracağız.biz mutlu olursak onlarda mutlu olur.önce kendimizi biz sevelim ki kendimize biz saygı duyarım ki çocuklarımızın gözünde ezik bağımlı isteklerimizi duygu somurusuyle yaptiran degil güçlü lider saygi duyulasi donanımlı anne olalım.sersemsinem aynılarını yaşadım inanamıyorum... eski konularıma göz atabilirsin..
2 küçük çocukla bu yola çıktım güçlüyüm rabbim vekilim çok şükür..
oğlum bana gelirken ağlıyordu 2 yaşındaki ve şuan 5 yaşında hala babama ne zaman gitcez kaç gün kaldı diye soruyor 2 ayrı pedagoga gittik.. durumu anlattım..
orada istediğini yiyor sosis salam kızartma omlet vb... , istediği oyuncak alınıyor tablet pc sürekli elinde..
bizim evde ise kurallar var tabiki bir yemek düzeni bakliyat et balık tavuk pilavı makarnası... yemek seçmesiyle mücadelemiz..
tablet pc çok çok az ve sadece zeka oyunları oynamasına müsade var .. yatma saatimiz belli... kreşe anaokuluna gidiyorlar.. her sabah okula gitme var...
ama orası serbest.... bildiğin çiftlik.. sen ister misin sana gelmek dedi pedagog.. ama ilerde anlayacak hak verecek çocuklar düzeni severler 1 saat sonra ne yapılacağını bilmek onlara güven verir.. sen sevgini vermeye devam et.. babası hakkında sakın kötü konuşma dedi..
aynen de dediği gibi yapıyorum..
özlüyor babasını onu anlamaya çalışıyorum hak verişyorum ve ileriki yaşlarında beni bırakıp gideceğini düşünmek bile canımı yakıyor..
o yüzden uçakta bile önce maskeyi kendine takacaksın diyorlar.. kendimi geliştirmeye adadım.. kendime de vakit ayırıyorum .. ama çocuklarımın öz bakımlarını ihmal etmeden..
kpss ye girdim çok şükür kadro bekliyorum... bunu kendim için yaptım.. yabancı dil öğreniyorum mesela şuan bunu da kendim için yaptım.. bazen bikaç günlüğüne onlar babasındayken bende arkadaşlarımla tatil yapıorum..
yani tüm hayatımı onların üzerine kurmuyorum ki yıkılmayayım..
seni çok iyi anlıyorum
ağlaması ya da babasına gitmek istemöesi seni az sevdiği için değil.... sen çok iyi bir annesin ve ben inanıyorumki ileride seni tebrik edecek..
veee son cümlem su akar yatağını bulur kardeşim biz onurlu bir hayatı seçtik...
sevgilerimle
Canım allah yardımcın olsun.yaZın dikkatimi çekti.özel değilse neden aşık olduğun adamdan ayrılıyorsun.Canım rabbim yardimcin olsun ve herkesin çok dokunaklı yazmışsin ya da aynı yollardan geçtiğim için bana öyle geldi..bende 2 gündür annemin evindeyim bi mesleğim var çalışıyorum ve 9 aylik bi oğlum var umarım bende üstesinden gelebilirim..bi süre sonra boşanma davası açacağım biraz kafamı topladıktan sonra..