Boşanmak ve toplum

toplum olarak ne kadar çok mutsuzluktan besleniyoruz. allah aşkına Şeyma subaşı da boşandı gayet mutlu, huzurlu.

evlenmezsiniz evde kaldı olursunuz. kimse sizi begenmedi evlenmedi , yada çok aksi huysuz kimse bunu almadı. sizin bir insan oldugunuz bir karekterinizin oldugu bilinmez.

bugun gibi sadece 8 martlarda kadınlar övünür. oysa kadın evlenmeli, üremeli, bir çocuk varsa 2. doğurmalı ki toplumda daha baskın, daha adı belli olsun. eşi döverse çocukları için susmalı ,aldatılsın ne var yani , annelerimizi örnek almalıyız degil mi . Ama kadın aldatsa eşi çocukları için susar mı susmaz. çünkü aldatılmak kötü bir şeydir. çocuklar kötü şeylerin yaşandığı bir yerde sadece biyolojik olarak büyürler. mutsuz ,huysuz ailelerde hangi çocuğun hikayesi mutlu sonla bitmiş.

Aile önemli, ama sadece bu aile kadının omuzlarında durulsa ne kadar aile olur. Sizde keyfinizi kaçılmalarına anneniz de olsa izin vermeyin. Artık geçmişte kalmayın önünüze bakın. mutlu olun .
 
Ayyyyynen öyle. Bir de daha insan olmayı bile becerememiş lümpen oğullarını pohpohlama seansları bekliyorlar tabi. Benim bu okudum ikinci üni. Şimdiki okuduğum bölümdeki mesleğimi yapmayı çok istiyordum, evliyken de okulum sürüyor diye çingene ailesi benden işe başladığımda büyük bir miktar para talep etti düşünebiliyor musunuz? Neymiş hacca gidecekmiş de ben vermeliymişim. Niye? Banane senin ibadetinden değil mi? Ama mezhebi geniş oğlu da buna fırsat veriyor tabi. Bir yandan da çocuk baskısı. Tabi bulmuşlar bir köle hemen bağlamak lazım, kaçmasın. Hiçbirini yapmadım diye benden kötüsü yok şimdi tabi. Benim yaptığım yemekleri, pasta, börekleri çiğnemeden yutanlar hakim karşısında bir ikram bile yapmadı dedi. Bunların tıyneti böyle.
 
Benimde çocuk yok evlendiğimden beri bir gün kendimi iyi hissetmedim ailemde kabul ediyor hiçbir şey olmamış gibi gelebilirsin diyorlar
Ben şimdi sızlanıyorum ama benim bundan 1 sene önce yaşadıklarım, şimdiki yaşadıklarımın 10 katı kötüydü. Ben şimdi yaşadıklarımı göze aldım. Hiç pişman değilim. Siz de çocuğunuz da yokken gidin. Çocuğunuz olsa da gidin mutsuz olduğunuz yerden.
 

Allahım sana geliyorum :) sizin emeğinizle kazandığınız para ile hacca gitmek çok iyiymiş ya valla süper kafalar :)))

Tebrik ediyorum sizi dık durusunuz için. Umarım bundan sonra çok çok mutlu olursunuz.
 
Son düzenleme:
Allahın sana geliyorum :) sizin emeğinizle kazandığınız para ile hacca gitmek çok iyiymiş ya valla süper kafalar :)))

Tebrik ediyorum sizi dık durusunuz için. Umarım bundan sonra çok çok mutlu olursunuz.
Hani okulumdan kalan 2 seneyi, pislik oğlu ile evliyken okuyorum ya. Mercimek beynince oğlunun parası o. Benim kazandığım para değil. Sabahlara kadar ders çalışıp yüksek not aldığım sınavları kendi aldığı dualara bağlamış bir lümpen bu. Bana alınan, kullandığım ayakkabımı bile eşyalarımın arasından çalan biri.

Umarım. Teşekkür ederim
 
Sorun ne peki? Neden bırakamıyorsunuz? Evlendiğimden beri bir gün kendimi iyi hissetmedim diyorsunuz değer mi? Hayat çok kısa.
Boşandıktan sonraki baskıları kaldırabilir miyim ondan emin değil yakın akraba olmasaydı belki benim için daha kolay olurdu benim ihtiyaçlarımı önemsemeyen evine bakmayan başta çok heves edip iki ayağımızı bi pabuca şokup şimdi sevmiyorum deyip durması ama boşanmak için bi şey yapmaması canımı çok sıkıyor üstelik kendimi sanki kullanılmış gibi hissediyorum bu duyguyla baş edemiyorum aslında madem öyle onun istediği olmasın ben boşanmayacam o yapsın diyorum bu gitğellerden beynim o kadar yoruldu ki kendime işkence ettiğimin de farkındayım
 
İşte böyle insan olamamış adamlıklara, onların insan görüntüsünde tek hücreli ailelerine fırsat vermemek lazım.Zittiredeceksin gidecek. Param bana batıyor mu da size yedireceğim? Okuyan ben, emek veren ben. Neden para kazanınca size para veriyorum? Ayrıca size - evlilik Birliği içinde dahi- hizmet etmek zorunda değilim. Hizmeti sizin evladınız yapmalı. Çünkü siz onun annesi babasısınız. Param, rahatım, gençliğim, enerjim bana batıyor mu ki bunları sıft penisi var diye bir erkeğe feda edeyim.
 

Valla ara ara konunuza bakıyorum böyle kadınları görünce mutlu oluyorum. Ah ben nasıl ayağa kalkacağım, millet ne der, çok sevmiştim, basinda böyle değildi gibi şeylerin geçmediği okudugum ilk konu olabilir. Allah kurtarmış sizi. Yolunuz bahtınız açık ve güzel olsun.
 
Sen dik dur bırak arkandakiler konuşsun.
Boşandıysan boşandın kime ne?
Bizim insanımız başına gelmeden anlamıyor bazı şeyleri.
Ah vah eder, kendinin başına gelince yandım bittim kül oldum.
Gerekirse yaşadığın yerden kaç, uzaklaş.
Başka bir yer de yeni bir hayat kur, kimseye de hesap verme.
Benim çevremde de öyle kadınlar her şeyi ayıplar ah var.

Kimseyle görüşmüyorum, kafam çok rahat.
 

Bacım konuna baktım da yanlış mı okuyorum diye 2 defa okudum. Sen eşinin telefon nosunu bile bilmiyormuşsun ne diyeceğimi bilemedim. Yemişim böyle yakın akrabayi ben. Sen ailesi ile evli değilsin ailesi böyle diyor deme. Sen eşine bak. Eşinin telefon nosunu bile bilmiyorsun. Ortada es yok.
 
Göze alamam sandılar boşanmayı. Benim annem de bekar anneydi, baba dediğim adam annemin 2.eşi. Ağızlarından düşürmediler, sor bakalım kolay mı boşanmak diye diye. Evet kolay. Hem de mükemmel bir şey. Çingene anası yıllarca dayak yemiş oturmuş, aynısını yapmamı istedi. Ben çat diye boşadım oğlunu, uykuları kaçıyordur şimdi. Yok öyle oğlum sana bir kere bile vuramadı demek.
 
Ben kendi aileme de en sonunda rest çektim. Ya yanınıza gelirim ya da kadın sığınma evine giderim ama gene boşanacağım diye. Genel olarak herkes konuşuyor zaten. Sadece arada böyle canım sıkılıyor ama değer mi? Valla değer. Gençliğim, güzelliğim, okulum elimden kayıyordu. Beni sevmeyen, değer vermeyeni bal olsa kasemde tutmam, benden uzak dursun. Evlenmeden önce çok nefis rol kestiler ailesiyle. Zaten tipik Narsisist davranışlarını bilen beni anlayacaktır. Evlendikten sonra adım adım şeytanlaştı, ben profesyonel yardım aldım. O sayede uyandım ben bana yapılana ve bitti. Çok şükür.
Amin inşallah
 
Gideceğim az kaldı.
 

Bekara evlilik sorarlar, çocuğu olmayana çocuk sorarlar, boşanana neden boşandın derler. Ya sana ne sen bak kendi hayatına ama yok böyle besleniyorlar. Hiç kimseyi umursamayın bu hayat sizin ve bir kere dünyaya geliyoruz. Ha çok konuşmak istiyorlarsa kendi hayatlarını konuşsunlar.
 
Ne kadar büyük bir şey başardın sen. Ne kadar cesursun. Anlamadığım şey, bu kadar negatif insanla niye görüşüp açıklama yapıyorsun? Belki dertleşmek istiyorsun ama sana iyi gelmez onlar. Yaşı geçmiş, eğitimi ve statüsü olmayan, bakış açısı olmayan insan seni anlamaz ki hak versin.
Toplumun bakış açısının kırılma noktası olan bir cagdayiz. Onun sancısını çekiyorsun. Geleneksel düz insandan, değişime açık nesle geçiliyor. Dusun ki blr dönem dünya putperestti, şimdi puta tapicilik ahmaklık kabul ediliyor. Sen bir adım atmışken seni eskiye, geriye çekecek insanlarla muhabbet ortamında bulunma.
Geçen bir arkadaşa boşanma niyetimi anlattım. Genç olmasına rağmen çocukları düşünmek lazım dedi. Sanki çocuklarımı onlar benden çok düşünebilir gibi. O gün kendime kızdım. Niye millete anlatıyorsun ki, kendi bildiğini yap, yorum yapanın ağzına tep, kimseye de güvenip dertlesme dedim kendime.
 
Bu konuda bahsettiğim akrabam iyi bir kadın. Yani çok detay veremem ama annemin boşanma döneminde bize 10 15 sene kucak açmış biri. Kötü niyetli değil biliyorum ama neden böyle düşünüyor bilmiyorum. Sanırım annemin yaşadığı zorluklara tanık olduğu için benim de aynılarını yaşamamdan korkuyor. Bilmiyorum. Herkesi dinlesem depresyondan çıkamam ben. Taaa dıdısının dıdısı bile anneme haber göndermiş bir kere daha denesinler diye. Hayır sana fikrini soran oldu mu hergele diyesim geliyor ama neyse sayılı nefesimi tüketmeye değmezsiniz diyorum. Yaşadıklarım çok ağır şeylerdi, insan bazen konuşup dökülmek istiyor. Ara sıra söyleniyorum ama eskisi gibi değil tabi ki.
Tabular umurumda değil benim, kendimi asla insan olamayacak birine ve onun çürük ailesine feda edemezdim. Arkamdan prenses diyenler oluyor, bana dayanıksız diyenler oluyor. Ne çektiğimi neler yaşadığımı bilmiyorlar, sadece umarım bir gün beni anlayacak şeyler yaşarsınız ve o zaman bir daha kimseyle böyle konuşamazsınız diyorum.
Çok sinirlendiğimde burada konu açıyorum. Buradaki aydın kadınlar bana güç veriyor. Bu süreç de bitecek, ben neleri bitirmedim ki diyorum sadece kendime.

Ayrıca, çocuklarını düşünen insan zaten mutsuz bir ortamda büyütmek yerine boşanmayı seçer. Herkesin dilinde de bu çocuk mevzusu. Annesinden iyi mi bileceksiniz acaba ya.
 
Ben bosanirken bu evde bu konulari hic konusmadim. Avukat da herseyi bana birak dedi. Sadece tanik dinleme durusmasina katildim, onun disindakilere katilmadim yipranmamak icin, avukatim takip etti. Ailem benim zaten cok uzgun oldugumu bildigi icin evde bu konulari hic acmadilar. Ki ailede ve sulalede ilk bosanan benim. Ben o donemler cok kotuydum, travma yasadigim icin zaten erkenden odama cekiliyordum. Erken yatiyor ya da kitap okuyarak kendi kendimle basbasa kaliyordum. Kim ne derse duymuyordum. Sansliydim ki o donem kimse de ne oldu diye meraktan birsey sormuyordu. Soran olursa da babam konuyu kapatiyordu. Ben toplum baskisi yasamadim. Bosanma devam ederken kadro bulup baska bir sehirde yeni bir hayat kurdum sonra. Yeni hayatimda da kimse bosanma ile ilgili birsey sormadi. Belki de benim yasadigim sehirle ilgilidir bilmiyorum. Bazi sehirlerde belki eski dusunceler devam ediyor mu bilmiyorum ama toplum artik cogunlukla bosanma olayina eskisi gibi bakmiyor.
 
Artık boşanmış insan sayısı o kadar fazla ki kimseye herhangi bir gözle bakildigini düşünmüyorum.
Izmirde böyle en azından. Ic Anadoluda falansaniz daha farklı olabilir.
 
bu toplum adam olmaz ya. yok. ben umutlu değilim. yıllaaaaar yıllar önce annemle babam boşandı, eş, dost, akraba kim duyduysa, tesadüfen beni yolda görse ya da bazen babamla görseler boşanmaları hakkında yorum yapardı. psikolojim bozulmuştu ya o gencecik halimle. yok annenle babanı barıştır diyenler, bi kere daha denesin diyenler... size ne ya size ne? ben de hep şey derdim. onların kararı, kendileri için doğru olan neyse kendileri bilirler. bize düşmez derdim. çocuk yaşımda benden ders almaları gerekirmiş aslında şimdi düşününce anlıyorum.

ben size çok net bişey söyleyeyim mi... çocuk için evlilik sürdürmek bence mantıksız. biz de çocuktuk, annemle babam kediyle köpek gibi sürekli didişirdi. huzurlu günümüz yoktu. en ufak şeyden bile kavga çıkardı. hele son zamanlarında huzurla, sessizce oturduğumuz bir akşam bile yoktu yahu. her şeyden bir kavga üretmeler. sürekli tartışmalar, sesler yükselir. bu durum çocukları çok daha kötü etkiliyor. bazen annem üzüntüden mutfağa gidip ağlardı, üzülürdüm. bizimkiler boşandı yemin ederim kafamız rahatladı ya. birbirini istemeyen iki insanın olduğu yerde zerre kadar bile huzur olmuyor. negatif enerjinin her zerresi hücrelere işliyor. çok çok saçma yahu. biri marketten hazır köfte alır dondurulmuş, diğeri kızar. vay efendim neden bunu aldın, niye bana sormadın bilmem ne. yahu çocuğum ve açım aç, ölücem açlıktan. bırakın kavgayı da iki lokma girsin midemize. böyle bir anım bile var. boşandılar bu defa biri diğerinin arkasından konuşur oldu. senin annen böyle, senin baban böyle vs. sanki ben evlendirdim sizi bana ne ya? bunları hatırlıyorum mesela ben. sorunlu evlilik eşittir işkence, net.
 
Artık boşanmış insan sayısı o kadar fazla ki kimseye herhangi bir gözle bakildigini düşünmüyorum.
Izmirde böyle en azından. Ic Anadoluda falansaniz daha farklı olabilir.
Ben de ege bölgesindeyim. İç anadoluya göre tabi ki iyi, en azından ağızlarını kapatıyorum ancak yoruldum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…