Stockholm sendromu bu...
Aslında bana kalırsa hiç kurtulmak istemiyorsunuz ama kamuda oluşan şiddet karşıtı söylemler nedeniyle, bir şeylerin ters gittiğini anlamış, biraz popülariteye uyum sağlama çabası, biraz kabul görme kaygısıyla sadece göstermelik tepkiler veriyorsunuz.
Sistematik şiddete uzun süre maruz kalmış bir çok kişide aynı davranış şekli gelişiyor malesef. O ortamdan kurtulup, sağlıklı ve sakin bir ortama girdiğinizde bile değişmeyebilirsiniz. Ama hiç yoktan iyidir, bunu en azından denemek lazım.
Böyle bir ortamda büyüttüğünüz çocuklarınız için nasıl bir gelecek hayal ediyorsunuz? Kim olacaklar ilerde? Şiddet gören anneleri mi? Şiddet uygulayan babaları mı? Herhalde iyi terbiyeli, sağlıklı, eğitimli, topluma duyarlı ve mutlu yetişkinler olmayacaklar.
Telefonunuza kades uygulamasını indirin ve şiddet görürseniz kullanın. Dava açmadan önce eve polis çağırabilir ve güvenli şekilde evden çıkmanın bir yolunu bulabilirsiniz. Eşinizin sizi bir yerlere götürmesine ihtiyacınız yok aslında. Bulunduğunuz şehirde ki kadın dayanışma platformlariyla iletişime geçebilirsiniz (bir google araması uzağınızdalar) neler yapabilirsiniz vs durumunuz hakkında bilgi alabilir ve sığınma hakkınızı kullanabilirsiniz.
Bakin bir adam daha önce bıçak çekmişse, bir daha yapar. Ve bu kez kullanmayacağının garantisi de yok. Sizin o üzüldüğünüz canavar, mahkemede "başkalarıyla görüşüyordu, namusumu temizledim" diye, sırf daha az ceza almak için kendini savunur ve pişmanlık falan sadece az ceza almak için dile getirilen sıradan bir prosedür olur.
Yok kalmaya karar verirseniz eğer lütfen çocukları devletin kurumlarına emanet edin çünkü şahit olacakları şeyler hiç iyi şeyler olmayacak.