Böyle Arkadaşlıklar Sadece Dizi ve Filmlerde mi Var

Maariftakvimi

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
13 Eylül 2018
1.742
2.728
133
Merhaba kızlar bi suredir aklımı kurcalayan beni üzen bi durumu sizlerle paylaşıp başka başka kişilerden yorum almak istiyorum

Şöyle anlatayım ben bazı ailevi nedenlerden dolayı aile kısıtlaması vs gibi nedenlerden dolayı lise caglarına kadar pek arkadaşım olmadı aslında yapım gereği sosyal girişken konuşkanımdır ama ailem dolayısıyla pek evden çıkan biri olmadığım için hani öyle öyle cocukluk arkadaşı lise arkadasi diyeceğim kadar mazim olan arkadasliklarim yok sonradan iş hayatı çeşitli sosyal çevreler vs derken arkadasliklarim oldu ama bunlar için dostluk diyemem hani öyle uzun ömürlü arkadasligim sadece 2 tane var ve ben nedense öyle geçmişi olan samimi olan arkadaşlıkları gorunce cok imrenir hani kişiler birbirinin hayatının tamamına hakimdir ailesini çevresini herseyini bilir ya o yüzden de gerçek arkadasliklarimi kaybetmeye kaygılarınırim

Asıl sorunuma geleyim cok yakin bir arkadaşımla 9 yıl kadar önce şehrimde olan bir sosyal sorumluluk proje grubunda tanışmıştım ilk başta onun adımlarıyla başlayan güzel bir arkadasligimiz oldu şunu soylebilirim ki aşırı verici bir arkadaş ve mutlu etme çabası cok yuksek normalde onceden ben oyle biriydim ama ilk defa kendimden daha çok karşısındakini önemseyen bir arkadaşım olmustu ben de aynı şekilde onun güzelliklerine güzelliklerle karşılık veren onu mutlu etmeye çalışan bi arkadasim yani benim için gerçekten önemli kıymetli bir arkadaslik hayatımda yıllar boyu ilk defa biriyle bu kadar çok paylaşımım oldu diyebilirim.

Neyse gel gelelim bu arkadasim farkli bir şehirden normalde ama iş durumundan dolayı bulunduğumuz şehirdeler 2 yıl önce arkadasim başka sosyal gruplarda başka arkadaşlıklar edindi o süreçte beni cok ihmal edip başladığı bi süreç oldu ama yeni arkadaşları ona gercekten cok iyi gelmisti hani ayakları yere değmiyor diyebileceğim kadar mutluydu grubun gözdesi diyebileceğim bir konumdaydı arkadasimin mutluluğunu gördüğüm için bu durumu problem etmedim zaten çocuğu olduktan sonra işten ayrılınca iş çevresinden vs uzaklaşınca bu ortam ona iyi gelmişti ben o yuzden onun adına çok sevindim hicbirzaman da beni ihmal ettiği için alınıp gönül koymadım tavır vs yapmadım

Aslinda son 2 yıldir bana karşı çok farklı kırılıp incindiğim yerlerde oldu ama bazı davranışları bana cok tuhaf geliyor örnek vereyim kilolu biriyim ama arkadaşımda kilolu birgun yolda yürürken onun çevresinden bir kaç kişinin benim icin bu kadın da git gide kilo alıyor dediğinden söz etti sonra lütfen artık kilo ver ben seni insanlara karşı savunmaktan yoruldum gibi bi cümle kullandı kalakaldım ne demek savunmak ben sanki başkasına kotu birsey yapmışım da beni savunmak durumunda kalmış neyse ha bire kilo ver telkinlerinde bulunan arkadasim ben 3 ay içinde 18 kilo verdigim bir süreçte tek bir kere olsun kilo vermişsin yada veriyorsun gibi birsey söylemedi ama kendisi tartıda 3 kilo verse hemen vermismiyim diye sorup teyit ettirme ihtiyacı duyar mesela kilo vermenin durduğu bir süreçte bu kadar çabuk durma yaşaman tuhaf bence destek almalısın demeye başladı ki cabuk dedigide 18 kilo

Sonra bir kaç kez bana ilk tanıştığımız ortamda gruptan birini benim icin bu teyzenin burda ne işi var ne icin gelmis dedigini söyledi teyze dediği zaman 28 yaşındaydım oldu söyledi yani kaç kadın 28 yaşında teyzeye benzetilmekten rahatsizlik duymaz bunu farklı farklı zamanlarda 3 kere tekrarladı

Bunun gibi olumsuz sayabilecegim örnekler var uzatmayayim demem o ki olumsuz şeylerim konuşuluyor ama olumlu seylerden cok söz etmiyor
En son mevzuya gelecek olursak hayatımda radikal bir karar alıp sehir degisikligi yaptım bu benim maddi manevi hazır olmadığım bir surecte gerçekleşti ani bir karar olmadi hep istediğim birseydi ama hazır değildim hani arkadaş olarak motive etmesini beklerken olumlu olumsuz pek yorum yapmaması cok tuhaf geliyordu bir gün acaba seni kıskanıyor muyum diye düşündüm dedi bu durumunda üstünde çok durmadım.

Normalde aynı şehirdeysem nerdeyse hergun bulusalim görüşelim diyen biriydi arkadasim hatta bi sure çocuktan dolayı dışarı cikamazken neredeyse hergun çağırırım ben de hergun giderdim bulunmadığımiz gün telefonda mutlaka görüşürdük
Neyse ben taşındım fırsat buldukça o şehre gittikçe onu mutlaka gordum ben gittim o geldi ama gidip gelmelerim olmazsa aramasam hic aradığı yok bi kac kere hic mi özleniyorsun hic aramıyorsun diye sordum bigun ben senin gibi boş değilim evim sorumluluklarım var gibi bi cümle kullandı artık bu konuyuda dillendirmiyorum pek.
Ama gecen dusundum belki hayatım çok stabil konuşacak pek birseyimiz yok ondan pek aramıyor ben duygusal yalnızlık durumundan cok muzdarip cok üzülen biriyim bu durumunda biliyor bigun konusurken dedim ki bisey anlaticam o surecte benimlevilgilenen biri olduğundan söz ettim bu arada hayatımda hiç erkek arkadaşım olmamıştı yani hani heyecanlanir sorar diye bekledim ama hiç sormadı bile

Sonrasinda ben olmadığını söylediğimde yine sonrasinda hiç uzuldum mu etkilendim mi diye bile arayıp sormadı 10-12 gün sonra ben aradım.

Gecen durumdan kardesime söz ettiğimde senin istediğin arkadaşlıklar dizilerde filmlerde kaldı dedi
Kardesim oyle deyince acaba sahiden gerçek dostluklar arkadaşlıklar dizilerde mi kaldı benim mi beklentim çok fazla diye düşünmeye başladım aslinda konuyu olabildiğince özet geçmeye calistim ama sanirim bu konudaki kırgınlığım cok fazla
Boyle olunca arkadasim hayatımda var mi yok mu onu bile kestiremiyorum
 
Evli ve çocuklu ise arkadaşınız koşturmacadan kendine bile zor zaman ayırıyordur o nedenle çok fazla ilgi beklemeyin bence. Zaten belirli bir yaştan sonra arkadaş falan aramıyor insan olanlarla da mecburi sohbetler yapılıyor öyle ilk gençlik yıllarındaki gibi deli çılgın maceralar yaşanmıyor. Hayatımda hiç arkadaşsız kalmadım ama her dönemde samimi olduğum en fazla 2 arkadaşım olurdu şuan da da böyle benim için değerli iki insan var farklı illerdeler hepsi evli çocuklu çalışan kadınlar sohbetimiz sadece telefonla sınırlı biri ile senede bir kere falan ancak konuşuyoruz diğeri ile daha sık ama kimse kimseye alınmıyor çünkü hayat koşturmacası yeteri kadar zaman alıyor ve yoruyor..
 
beklentiniz fazla mı bilemem ama bu kadın artık arkadaşınız değil en azından sizin umduğunuz standartlarda değil.
zaten hayatlarınız farklı artık.
 
Ben bu sebeplerle hep az arkadaşsız ya da hiç arkadaşsız yaşıyorum zaman zaman. Ben ararım iki kez 3.ye aramazsa sormazsa aramam. Azalarak bitsin bitecekse isterim. Sadece sizin aramanızla nereye kadar? Ayrıca ettiği laflar da olabildiğince abes. Bir daha arayıp sormazdım bile.
 
Hayaller ve hayatlar gerçeği var. Yıllardır dost olduğum insanlar var. Bekarken daha başkaydı ve evlenince daha farklı oldu. İş hayatı, eş, çocuk vs. Derken zaman çok daralıyor ve kalan zamanı insan eşiyle sohbet etmek vs. İçin kullanıyor ve yorgunluktan sonrasına zaman kalmıyor.

Bu, arkadaşımı sevmediğim anlamını taşımıyor ve istemiyorsam direkt söylerim uzatmam. Aradığımda o telefon açılır veya ben açarım ama neden aramadın? Neden buluşmadık? Diye konuşmayız. Gerçek dostlar zaten bilinçli ihmal etmezler, kasıt yoktur. Aksine karşıyı sorgulamadan içimizde ona hak veririz.

Sırf dostuz diye hayatımıza dair her çöpü karşıya boşaltmayız. İnsanların zaten yeterince derdi var yani ufak tefek şeyler için konuşmanın manası yok. Ne bileyim hastadır, boşanma vardır, başına kötü bir iş gelmiştir, birisi vefat etmiştir vs. İyi olarakta ne bileyim evleniyordur, cocuğu olmuştur, özel bir gündür vs. Bu durumlarda yanında olunur.

Bunun dışında dostlarla goygoy yapmaya bir araya geliriz ama bu da çok sık değil. Dost dediğim insan hakkında birisi dedikodu yapıyorsa onu orda yerin dibine sokarım ikinci tekrarı olmaz ve bunu dostuma demem bile. Ancak zarar görecekse ikaz ederim yoksa o şunu dedi, bu şunu yaptı vs. Dostumla aynısını yapar.

Aslında bir çok örnek mevcut ama gerçek dostsa arada mesafe olsa, sık görüşemesek, Telefonda konuşamasak bile bir alo dediğimizde zırh gibi bizi saracak kişinin o telefonun ucunda olduğunu biliriz.
 
Bu yazacaklarımda istisnalar olabilir ama genel olarak belli bir yaştan sonra edinilen arkadaşlıklarda işin içine ego ve kıskançlıklar giriyor fazlasıyla. Hani lise, üniversitedeki o saf, samimi , bol paylaşımlı yıllarım ardından akraba, çoluk çocuk veya iş vasıtasıyla tanışılan kişilerden bahsediyorum. Herkes birbirinin bir şeyine özenir olmuş veya sadece vakit dolduruyor birbiriyle. O yüzden her arkadaşlığa da çok anlam yüklememek gerek. Hep verici olan tarafsan, veya karşıdan bir fesatlık, art niyet hissediyorsan direk uzaklaşmak en doğrusu.
 
Başka şehirlerde yaşıyorsunuz ve arkadaşınız çoluk çocuğa karışmış. Çocuk sahibi olmak insan hayatını alt üst eden bir şeydir, yaşamayan asssla tahayyül edemez. Arkadaşlığınıza devam edin ama eskisi gibi olmayı beklemeyin. Zaten insan hayatında arkadaşlar olur ama dost sayısı 2-3ü geçmez.
 
Tamamını okudum Güzel başlayan her ilişkinin aynı standartlarda devam etmesini istiyoruz. Halbuki insanız zaman zaman tökezliyoruz, insanların karanlık yüzleriyle tanışıp diğer insanlara karşı güvenimizi zayıflatan olaylar yaşıyoruz.Zihin savunmaya geçiyor " bak bu bunu bunu yaptı,bunlarda yapabilir tetikte ol diye". Belki arkadaşında hayatında beklemediği zararlar görmüş ve sadece sana değil tüm çevresine mesafe koymuştur.Son zamanlarda arayıp soranın sen olman sana birşey kaybettirmez fakat bir süre arama,o seni arayana kadar. Seni hayatından çıkarmak isteyip dile getirmeye çekiniyor olabilir Hiçbir hatan olmasa bile arkadaşlığınız eski tadı vermediği kanaatinde olabilir ..
 
Öncelikle uzun yazdığım için özür dilerim maalesef kısa özet şeklinde anlatmayı beceremeyenlerdenim

Öncelikle şunu belirteyim onun disinda başka arkadaşlarımda var belki senede bir görüştüklerinimde kimseyi darlamam zorlamam neden aramıyorsun sormuyorsun diye hatta bazen aylarca görüşmediğim arkadaşlarımla yan yana gelince sanki dün ayrılmışiz gibi devam eder.

Bu arkadaşımda konuya üzülme nedenim arkadasim değil dostum normalde evli çocuğu varken hergun görüşelim bulusalim diye plan program yapan bi gun görüşmesek arayan konustugumuz arkadasim bu yuzden durumu normal karşılamam

Evli çocuklu biri degilim ama benimde kendimce sorumluluklarim isim hayatım var ama normalde iş çıkışlarında bazen haftanın 5 günü çağırırım evim isim hepsi birbirine ters istikametten olmasına rağmen giderdim benim kadar yapsın beklentisi için de değilim ama bi düzen degistirdim bi anda hayatım değişti nasılsın ne yaptin nasil gidiyor diye sorabilir
Hayatının yoğunluğunu neye zaman ayırıp neye ayirmadiginida bildigim biri olduğu için kırgınlığım

Mesela arkadasim normalde ben dert dinlemeyi sevmem bana negatif yükleniyoruz dediği için ben son zamanlarda hayatımla ilgili olumsuz paylaşımlarda bile bulunmuyordum kendisine ama yeni görüştüğü bi arkadasinin hayatıyla ilgili sorunları varmis onunla konuştuklarını ona söylediği şeyleri önerilerini anlatti
Hayatımda neredeyse ilk ilişkim olacakti ve ben bunu kendisiyle paylastigimda ne nasil gidiyor diye sordu ne bittiğinde nasil hissettiğimi ama yeni görüştüğü arkadaşının iloskisi bittiğinde yine ona bulunduğu önerilerde söz etti.
Ben herhangi bir arkadastan degil ki dostumun hayatımla ilgili ne kadar alakasız ilgisiz olduğundan dolayı yakınmam

Mesela uzun zamandır cok sıkıntılı süreçler yaşadım ama bu durumları sirf onunla ben dert dinlemeyi sevmiyorum dediği için paylaşmıyorum fakat arkadasim daha bir kaç aydır görüştüğü kişilerin hayatlarıyla ilgili sorunlarla cok alakalı olup uzun süre beni aramadığın icerleniyorum
 
Tamamını okuduğunuz için teşekkür ederim :)

Aslinda her arkadaşlıktan her ilişkide pürüzler oldugunu düşünürüm zaten uzun zamandır geçici bir süreçtir diye dusunuyordum kendisiyle durumu paylaştım bi problem mi var diye oyle bir durum da olmayınca ister istemez artik ne oluyor düşüncesine girdim
 
Tamamını okuduğunuz için teşekkür ederim :)

Aslinda her arkadaşlıktan her ilişkide pürüzler oldugunu düşünürüm zaten uzun zamandır geçici bir süreçtir diye dusunuyordum kendisiyle durumu paylaştım bi problem mi var diye oyle bir durum da olmayınca ister istemez artik ne oluyor düşüncesine girdim
 
Gerçek dostluklar arkadaşlıklar dizilerde kalmış falan değil, yaşanıyor.
Hatta, uzun yıllardır sürdürülen dostluklar belli bir çağdan sonra - duygular düşünceler hayatlar oturup, varsa çocuklar büyüdükten sonra yani- tadından da yenmiyor.

Aynı hayatın kendisi gibi, dostluklar da inişli çıkışlı ritimleri olan yapılar. Hayat yolculuğu esnasında insanların dönem dönem öncelikleri değişiyor, tercihleri değişiyor. İnanların huyu suyu bile değişiyor yaşlar ilerledikçe... Bu değişimlere adapte olabilmek lâzım.

Bir kaç kere 'hiç mi özlemiyorsun ' diye sormuş olmak, sizin için çok çok önemli bir konuya hiç ilgi göstermeyen sonrasında aramayan bir insanı, bunu göz ardı edip, dönüp tekrar aramak... başkalarına zaman ayırıp size zaman ayırmamayı tercih ettiğini gördüğünüz halde, sadece 'içerlemek'.... bunlar bana dostluktan ziyade, duygusal yükünüzü aktarabileceğiniz insanı kaybetmeme çabası gibi geldi. Böyle dostluk olmaz çünkü, siz de biliyorsunuzdur.

Benim gördüğüm kadarıyla, arkadaşınız size -benim bilmediğim nedenlerle- saygı duymuyor ve hayatın çok farklı yerlerinde olmanızın da etkisiyle artık ortak bir zemin bulamıyor, bulmak da istemiyor. Siz de bu kişinin hayatınızdaki /gönlünüzdeki yerini buna göre yeniden organize ederseniz, daha rahat edersiniz bence.
 
Biraz uzun bir yazı ama neden böyle yazdığınızı anlayabiliyorum. Hem anlama hem doğru anlatma çabası bu.

Başkalarının hakkınızdaki düşüncelerini taşıması bağınıza dair haber vermeye yeterli. Buna nemime denir. Ve dedikodudan daha kötü, daha çirkindir.
Hadi kilo konusunu size iyi niyetle söylemiş olsun, teyzeye benzetilmenizi üçlemesi hiçbir şekilde bu niyete uymuyor.
Beraber güldüğünüz bir konu değilse tekrar ettikleri rahatsız edecek şeyler.
Ve kendisinin de kilolu olması çokta birşey ifade etmiyor. Çünkü bazı sebeplerden kendini üstte görüyor.

Sizin sevinciniz ve üzüntünüzle ilgilenmiyor. Bunun pek zamanı olmamakla ilgisi olmadığını düşünüyorum. Çünkü, size ayıracak zamanı yok. Bir arkadaş gurubu olduğundan bahsetmişsiniz.

İdeal arkadaşlığın dizi ve filmlerde kalması konusunda kardeşiniz haklı.
Sadece arkadaşlık değil, her konuda ideal ilişkiler, ideal karakterler ve hayatlar yansıtılıyor ekrana. Bunların ne kadarı gerçek hayatla aynı ki?

En uzak yol sadık dost arama yolundadır.
Bu konu zannediyorum birçok insanın eksiklik hissettiği bir konuydu. Artık dostların değil arkadaşlıkların eksikliğinden bahsediyoruz.

Ve kurulan bir arkadaşlığında bir ömrü olduğuna/olabileceğine inananlardanım.
O yüzden malesef sizin arkadaşlığınız bitmiş görünüyor.
 
Yine okudum tamamını Neden mi? Çünkü bende yazmayı severim çok rahatlatıyor Defter al eline sayfa sayfa yaz kus içindekileri,sonra yak kül olsun kağıtla birlikte tüm sıkıntıların.
Kim, neyi,neden yapıyor; acaba sorun bendemi,birseymi yaptım,neden eskisi gibi değil...gibi kendini sorgulatan düşünceler seni dibe ceker. Sen değerli bir varliksin,senden ve senin sağlığından değerli kimse yok. Kırgınlığını dile getirmenin en güzel yolu susmak,sessiz ve tepkisiz kalmak. Senin "Dost"etiketi yapistirdigin kişi sana aynı etiketi layık görmemiş. Çok ciddiyim hakikaten Boşveeerr.
 
Sizin serzenişiniz biraz şey gibi olmuş, aldatılan kadının zaten bütün erkekler aldatıyor, aldatmayan erkek yok demesi gibi.

Filmlerdeki arkadaşlığa gelene kadar (ki onlar da hep yüzeysel oluyor, sadece başrol için yardımcı karakter görevini görüyorlar karşılıklı bir ilişki yok) sizin bu arkadaşınız baya hadsiz ve gereksiz bir kişiymiş. Az görüşmüşsünüz, ilginiz farklı yerlere kaymış, çevreniz değişmiş bunları değerlendirmiyorum. Bunlar olabilecek şeyler ama sizin hakkınızda kilo ve teyze yorumları, başka arkadaşlarının (gerçekten onlar demişse bile) bu laflarını taşıması çok hadsizce. Kendisi arkadaşlık kavramının sorgulanacağı biri değil.
Karşılıklı alma verme dengesi kuracağınız arkadaşlarınız olacaktır, bu kişiyi kendi özsaygınız için hayatınızdan çıkartın gitsin.
 
Arkadaşlarıma ben de çok önem veririm. Özellikle ergen zamanlarımda Gazali’nin arkadaşlık kitabını okuduğumda çok etkilenmiştim. Arkadaşlıklarımı hep ona göre yürütmeye çalıştım. Ancak eminimki yüzde yüz doğru da değildim. Hayatıma giren çıkan arkadaşlarım oldu. Sizinle benzer durumları yaşadım. Ancak tabi hikayeyi bir de karşı taraftan dinlemek gerekli , onlar ne düşünüyor bilemem.

Ama zamanla öğrendiğim şu oldu. Hayat iniş çıkışlı olduğu kadar, arkadaşlıklar da iniş çıkışlı. Burada anlattıklarınız da arkadaşınızın hataları var. Laf taşıması en kötü olan şey. Burada kendinize sorun vicdanım rahat mı ? Bu arkadaşlığı yürütmek için elimden geleni yaptım mı ? Eğer öyleyse siz adım atmayın artık, çünkü sürekli sizin aradığınızdan bahsetmişsiniz. Evet çok zor oluyor ama doğru olanın bu olduğunu zamanla anladım eğer ki arkadaşınız bunu düzeltmek için adım atmıyorsa da biz birbirimizin hayatında misyonumuzu tamamladık ve ayrıldık dersiniz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…