- 3 Mart 2016
- 18.150
- 76.570
- 598
- Konu Sahibi Karanfil_kokuyor
- #241
Her çocuk bir değil ki yani tamam 4 yaşındaki çocuk da, 2 yaşındaki çocuk da laftan anlar şimdi. Benimki 19 aylık oldu tanıyorum görüyorum, bazı şeyleri gözümün içine baka baka yapıp vereceğim tepkileri ölçüyor. Güldüğüm an bittim yani. Kızsam ona da kendisi gülüyor zaten, bazen günümün yarısını poker surat gibi bitirmek zorunda kaldığım oluyor. Ona "Dikkat çektiği" açığı vermemek için.
Hepsi aynı derece de durmaz, ne yaparsan yap çünkü çocuklar tek cins çiçeği saksıda yetiştirmek gibi değil. Bunu bir anlasalar aslında sorun kalmayacak. Senin çocuk daha sakindir ok, daha kolay baş edersin. Öbürünün çocuk daha bi kuduruktur, annesi ona özel yöntemler geliştirir tamam o da hani bir derece kontrol edilebilir, kiminin çocuk apayrı bir vakadır, işlemez arkadaşım. Belli bir zamana akıl ermesine kadar işlemez.
Ben öyleymişim mesela. Şükür ki oğlum ben kadar değil, merak eden varsa oğlum üzerine açtığım konulara bakabilir "Neye şükrediyorum" diye ki oradan beni hesap edin. Annem elimi tutarken, istemsizce sıkardı acırdı ellerim hatırlıyorum. Çünkü kaç arabanın altından toplayasolmuş kendisi anlatır. Hususi arabaların önüne koşardın der. Konuşmuş etmiş yok... Arabayı durduracağımı mı sanıyordum bilmiyorum. Ağaç tepelerinden toplamış kadın defalarca, hani kadını evrime inandırmış olabilirim varlığımla, öyle bir çocukmuşum ki annemi tanıyın gelin, terbiye konusunda bir Alman dadıdan halliceydi kendisi. Ve her şeyi izah-anlatma yolu ilk tercihi idi. Ceza-ödül de kullandı vs.... Ha bi korkutmazdı "Polis amcalara veririm seni" tarzı ki onu da yapmayın zaten çocuklara.
Olmuyor anam, her çocuk öyle aynı kalıba aynı zamanda girmiyor.
Hatta bir olay anlatayım size, babam her ortamda anlatarak beni utandırmaya bayılır:
Arkadaşlarla geziye çıkmış bunlar, bir ili geziyorlar.
Neyse taksideymişiz annem-babam-ben, bir adreste buluşacakmışız arkadaşları ile bizimkilerin.
Takside giderken çocuk parkı görmüşüm ve tutturmuşum "İndirin gidicem" Biraz dil dökmüşler açıklamışlar, olmaz. Görmezden gelmişler biraz, ben baya baya kafayı bozacak derece ağlıyormuşum. Taksici dönmüş "Böyle çocuk terbiye edilmez ki, bağıracaksın da susacak, sizinki sizden korkmuyor çekinmiyor" vs akıl vermeye kalmış babama. "Bağırmak işe yarıyorsa buyurun bi deneyin" demiş babam da. Taksici de "Yabancı bağırınca daha etkili olur" deyip "Sus bakim, şimdi seni burada bırakır gideriz" demiş bana. Ve ben o arabayı adamın başına indirmişim çığlığımla. Adamın sesi içine kaçtığı gibi, babamdan da özür dileyip "Haklıymışsın kardeş" demiş. Napcak, dövecekler mi yani bi bu çare kalıyormuş demek o zaman beni terbiyeye? :) Allah razı olsun ki onu yapmadılar. Ben de zamanla us gele gele daha uyumlu bir çocuk oldum.
Her çocuğun duygusal gelişimi, algısı, akıl yolu, olaylara tepkisi aynı değil. Bunu anlasak da biraz yaramaz(!) bi çocuk gördüğümüzde her anneyi aynı kefeye koymasak ne güzel olacak.
Hepsi aynı derece de durmaz, ne yaparsan yap çünkü çocuklar tek cins çiçeği saksıda yetiştirmek gibi değil. Bunu bir anlasalar aslında sorun kalmayacak. Senin çocuk daha sakindir ok, daha kolay baş edersin. Öbürünün çocuk daha bi kuduruktur, annesi ona özel yöntemler geliştirir tamam o da hani bir derece kontrol edilebilir, kiminin çocuk apayrı bir vakadır, işlemez arkadaşım. Belli bir zamana akıl ermesine kadar işlemez.
Ben öyleymişim mesela. Şükür ki oğlum ben kadar değil, merak eden varsa oğlum üzerine açtığım konulara bakabilir "Neye şükrediyorum" diye ki oradan beni hesap edin. Annem elimi tutarken, istemsizce sıkardı acırdı ellerim hatırlıyorum. Çünkü kaç arabanın altından toplayasolmuş kendisi anlatır. Hususi arabaların önüne koşardın der. Konuşmuş etmiş yok... Arabayı durduracağımı mı sanıyordum bilmiyorum. Ağaç tepelerinden toplamış kadın defalarca, hani kadını evrime inandırmış olabilirim varlığımla, öyle bir çocukmuşum ki annemi tanıyın gelin, terbiye konusunda bir Alman dadıdan halliceydi kendisi. Ve her şeyi izah-anlatma yolu ilk tercihi idi. Ceza-ödül de kullandı vs.... Ha bi korkutmazdı "Polis amcalara veririm seni" tarzı ki onu da yapmayın zaten çocuklara.
Olmuyor anam, her çocuk öyle aynı kalıba aynı zamanda girmiyor.
Hatta bir olay anlatayım size, babam her ortamda anlatarak beni utandırmaya bayılır:
Arkadaşlarla geziye çıkmış bunlar, bir ili geziyorlar.
Neyse taksideymişiz annem-babam-ben, bir adreste buluşacakmışız arkadaşları ile bizimkilerin.
Takside giderken çocuk parkı görmüşüm ve tutturmuşum "İndirin gidicem" Biraz dil dökmüşler açıklamışlar, olmaz. Görmezden gelmişler biraz, ben baya baya kafayı bozacak derece ağlıyormuşum. Taksici dönmüş "Böyle çocuk terbiye edilmez ki, bağıracaksın da susacak, sizinki sizden korkmuyor çekinmiyor" vs akıl vermeye kalmış babama. "Bağırmak işe yarıyorsa buyurun bi deneyin" demiş babam da. Taksici de "Yabancı bağırınca daha etkili olur" deyip "Sus bakim, şimdi seni burada bırakır gideriz" demiş bana. Ve ben o arabayı adamın başına indirmişim çığlığımla. Adamın sesi içine kaçtığı gibi, babamdan da özür dileyip "Haklıymışsın kardeş" demiş. Napcak, dövecekler mi yani bi bu çare kalıyormuş demek o zaman beni terbiyeye? :) Allah razı olsun ki onu yapmadılar. Ben de zamanla us gele gele daha uyumlu bir çocuk oldum.
Her çocuğun duygusal gelişimi, algısı, akıl yolu, olaylara tepkisi aynı değil. Bunu anlasak da biraz yaramaz(!) bi çocuk gördüğümüzde her anneyi aynı kefeye koymasak ne güzel olacak.