Bence siz eşinizi sevmiyorsunuz. Yani bohça, çerez, kahve bunlar çoook saçma meseleler. Bunlara takılmış gidiyorsunuz. Burda herkes bunlara takılmanın boş olduğunu söylüyor, onlarıda takmıyorsunuz.
Evlilikte maddi manevi beklediklerinizi alamamışsınız, beklentileriniz eşimiz ve ailesi için fazla olmuş ama siz bunları ilkgünden terbiye ederim diye düşünmüşsünüz. Ama olmamış. Burda en çok üzülen yara alan siz olursunuz. Boşanır ayrılıp dönersiniz baba evine. Sonra size çerez alan biriyle mutlu olup yaşayıp gidersiniz. Eşimizin aileside bi oh çeker.
Haaa bu arada şunu söylemek istiyorum. Benim annemle kayınvalidem iyi anlaşır arayıp sorarlar birbirlerine gidip gelirler. Dertleşirler yardımlaşırlar. İkiside birbirlerine diğer dünürlerini damatlarını gelinlerini anlatıp dertleşip gerekli yerlerde fikir alış verişi yaparlar. Yani siz öylesine bi muhabbet esnasında konuşulmuş olabilirsiniz "hııı bizim gelin mi kendi değerini çayla çorbayla Çerezle ölçüyor. Gelip gitmiyor bu sebepten" gibi gibi
Neyse size çok yazıldı çizildi olmadı olamadı.
Eşinize üzülüyorum. Aslında sizedir üzülüyorum. Kelimelerinizden buram buram mutsuzluk akıyor