Eğer kurum büyük ve çok öğrencisi varsa fazla eleman almaları, bir kişiyi işe alıp tüm işi ona yüklemelerinden daha iyi ve mantıklıdır böylelikle siz de işi paslaşarak daha az yorularak, bir takım çalışması içinde yapmış olursunuz.
Tam olarak işleyişi bilemem ama eğitim danışmanı kimi kurumlarda öğrenci işlerinde, ama genellikle satış ve pazarlamada kullanılır.
Verilen maaşlar fazla olmaz ve de prim sistemi vardır.Böylelikle alınan elemanın şirkete yükü azdır (maddi),(genelde 3 aylık deneme süreci bitmeden sözleşme ya da ssk yapılmaz) satış yaptıkça prim kazanır ki daha fazlasını satıştan şirket kazanacağı için ne kadar satış için eleman fazlaysa firmada, o kadar şirketin para elde etme durumu fazladır.
Sizde de eğer maaşlar düşük tutulmuşsa, şirkete zaten bir yük olmamıştır ve fazla eleman onlar için potansiyel yeni kayıtlar/anlaşmalar olduğundan durumda bir sıkıntı yoktur.
Burda sizin dikkat edeceğiniz şey; en kötü durumda bir işten çıkarılma söz konusu olduğunda o 3 ya da 23 kişiden birinin siz olmamanız için sıkı çalışmanız, göze girmeniz ve vazgeçilmez olmanızdır.
(Pc sayısına takılmayın, benim zamanımda bir küçük odaya ve içinde tek pc olan o odaya 5 eğitim danışmanının oturtulup aylarca çalışmasını gördüm.Eğitim danışmanı süreki pcde çalışmaz, hatta elinde dosya olsa pcye bile ihtiyaç duymaz.Bir eğitim danışmanı misal çıkar katları sınıfları, öğrencileri denetler, elde listeyle gelir, diğerine verir o pcde dosyaya işler, diğeri telefonun yanına sandalye çekip tek tek devamsızlık için arama yapar, diğeri o ayki ödeme bilgileri için muhasebeye gider, diğeri şube müdürüne günlük rapor verip yeni görevler var mı onu sorara vs vs..O yüzden ne kadar aktif, ne kadar ayakta ve koş koştaysanız o kadar göze girersiniz.Bir eğitim danışmanı sürekli pcde oturuyorsa ya pcden fal bakıyor ya da facede takılıyordur ki bu da zaten kalıcılık sağlamaz.O yüzden pc sayısına takılmadan, liderlik vasfınızı ortaya koyarak diğer çalışanlara iş bölümü yapabilirsiniz, hem işler bölünür, hem daha az yorulursunuz.)
Kolaylıklar dilerim.