Duygusal bir boşluk içinde gibiyim. Aslında yoğunluk mu demeliyim? Kafamın ici çok dolu. Birşeyler yordu artik. 10 yıl önce vefat eden babamın hasreti geldi oturdu yüreğime. Aslında daha çok eve elinde poşetlerle gelmesini, bacak bacak üstüne atıp TV izlemesini, arada böyle o gözlüğünü takmış bulmaca çözerken ben gulumseyerek "babacim sana kahve yaptım" diyip onu mutlu etmeyi, annemle tatile gitmelerini, kardeşlerim canımı sıkınca ona şikayet etmeyi çok isterdim...
Hiç böyle bir hayatımız olmadı çünkü. Varlığında sadece kavga, üzüntü, korku, huzursuzluk vardı. Şu an bile bağıran bir erkek beni çok ürkütür. Apartmanda kavga sesi duysam rengim benzin atıyor. Yokluğu ise ayrı acı verici. Annem eksik ve yorgun. Biz kardeşler babadan yoksun. Onu özlüyorum. Sonra vazgeçiyorum böylesi daha iyidi belki diyorum. Ama olmuyor. Galiba ölünceye kadar bu boşluk hep var olmaya devam edecek..
Ama şükür ki inancımız var. Amacım asla şikayet değil, olamaz. Biliyorum ki hayatımızda yaşadığımız herşeyin bir manası var. Şükürler olsun her halimize.
Hiç böyle bir hayatımız olmadı çünkü. Varlığında sadece kavga, üzüntü, korku, huzursuzluk vardı. Şu an bile bağıran bir erkek beni çok ürkütür. Apartmanda kavga sesi duysam rengim benzin atıyor. Yokluğu ise ayrı acı verici. Annem eksik ve yorgun. Biz kardeşler babadan yoksun. Onu özlüyorum. Sonra vazgeçiyorum böylesi daha iyidi belki diyorum. Ama olmuyor. Galiba ölünceye kadar bu boşluk hep var olmaya devam edecek..
Ama şükür ki inancımız var. Amacım asla şikayet değil, olamaz. Biliyorum ki hayatımızda yaşadığımız herşeyin bir manası var. Şükürler olsun her halimize.
Son düzenleme: