ALINTI
Ölüm hepimizin zamanı geldiğinde karşılaşacağımız bir gerçek. Bunu inkar etmenin ya da yok saymanın hiçbirimize bir faydası yok. Her zaman söylediğim gibi hayatta karşımıza çıkan her şeyi olduğu gibi kabul etmek bizi rahatlatır. Ölüm konusu için de bu aynen geçerli. Baba öldüğünde genellikle hissedilen 'dayanaksız kaldım, artık beni hiç kimse koruyup kollamayacak' endişesi ve üzüntüsüdür. Anne öldüğünde hissedilen ise artık beni anlayacak, sığınabileceğim hiç kimse yok, yapayalnız kaldım korkusu ve üzüntüsüdür.
Anne ya da babamızın ölmesinden dehşetli korkmamızın altında insanlara hayata güvenmiyorum...hayatla tek başıma mücadele edemem...başıma kötü bir şey gelmesinden ...muhtaç duruma düşmekten....hasta olmaktan korkuyorum...kendimi koruyup kollayamam...beni kollayacak....sığınacak birine ihtiyacım var...yalnız kalmaktan...yalnız yaşlanmaktan...yalnız yaşamaktan...acı çekmekten korkuyorum gibi bir dolu korku ve endişe vardır. Bu korkularla yüzleşip bunları yendiğimiz zaman ölecek olanın ölmesine izin verebiliriz. Ölümü doğal olarak karşılayabiliriz ve ölüm karşısında artık dehşetli bir korku hissetmeyiz yani kabule geçeriz.
Hepimizin bu konudaki korkularını yenmesi dileğiyle