bu-na-lım-da-yım :(

masalduru

Üye
Kayıtlı Üye
13 Şubat 2013
64
0
16
Bursa
6 senelik bir ilişki.. bu ilişkide inişler çıkışlar.. ayrılıklar birleşmeler.. ama hep birbirimizden uzak şehirlerrde yürüdü bu ilişki..
isteme tarihi belli oldu.. derken zamanın geçmesini bekliyorduk sadece. ta ki bir gün sevgilimin facebookuna girip bir iş arkadaşına yazdığı yazıyı görene dek.. özlemekten bahsediyor bunu yazarken bile şu anda çok kötü hissediyorum kendimi :(
bunu söyledim bitti herşey dedim. öyle bir yerdeydim ki sıkışmış kalmıştım.. ailem artık biliyordu istemeye geleceklerdi! yok desem bizimkiler altını eşecek söylemek zorunda kalacaktım.. diğer taratan o benim ilk sevdiğim ilk çıktığım ve babam da dahil olmak üzere tek güvendiğim adamdı! bana bunu nasıl yapmıştı? elbette aradı öyle bişey düşündüğümden yazmadım çok yakındık ama tek sevdiğim aşık olduğum kişi sensin dedi. bi açıklama yapamıyorum yazdıklarıma ne düşünüyorsan haklısın ama yemin ederim bi tek seni seviyorum kaybetmek istemiyorum dedi bana.. daha önceden benim için yaptığı fedakarlıklar vardı herşeyi düşündüm.. ona yine inanmak istedim

önce nişan oldu. nişan olurken bile aileler karışırsa istekler farklı olursa ha öncesinde de babam vermekte gönülsüzdü vermezse korkusu.. çok şükür bir problem çıkmadan hallettik. mutluyduk. benim isteğim üzerine şehir de değiştirdik.
derken evlendik.. ve hemen hamile kaldım.. benim için çok çok çok erken olmuştu anne olmak ve ben! daha ben hazır değildim ama şükür dedim anne olmak isteyen bunca kişi varken Rabbim bana verdi. alışmaya çalıştım alıştım da ona bişey olacak diye şimdi korkuyorum :( şimdi ise kendimi çok mutsuz hissediyorum. işyerindeki bir kızı sevmiyorum ama sürekli eleman değiştirildiği için eşime en yakın en uzun süredir tanıdığı kişi o.. sevmediğimi söyledim ona göre davranmaya çalışıyor elbette ama bende boş durmuyorum sğreyorum eşime laf çarpmalar şakada olsa kızdığımı beli etmenin yolları.. eski olayın üzerimden atamıyorum ona koşulsuz güvenmek inanmak istiyorum ama olmuyor.. tüm bunlarda hamileliğin etkisi de var elbette ama sevmiyorum işte diyorum napayım??

bu konular yüzünden yıprandığımı düşünüyorum en son da sorumsuz davranışlar yüzünden işten geç çıkmak zorunda kaldı aradı böyle böyle dedi anlayışla tamam dedim bana gülme yaa napayım falan dedi biraz tutuşmuş açıkçası kızacağımı düşünerek kim var dediğimde o kişi ve bir çalışan daha var istersen tlfna diğer kişyi vereyim dedi.. bende kızdım ne gerek var buna diye ve geldiğinde konuşmadım o da bana bir açıklama yapma gereği bile duymadı. gece onuşmadan yattım beni öptü ve yattı. sabah işe giderken hep öper giderdi öpmedi.. 3 gündür de gerekli zamanlarda konuşuyoruz yemek hazır bişey lazım mı ekmek var mı vs gibi. soğukluk var..
 
canım daha once sana yanlış bır hareket yapmış olabılır erkek mılletı sonuçta tamamen gozunu kara yapıp guvenmeyeceksın. ama ılıskıde bos yere suçlama olursa karsı tarafı kaybedebılırsın emın olmadan asla suçlar tarzda konuşma. Ve unutma kı hamılesın ve tum hormonların alt ust durumda. Esıne guvenmıyorsan bıle guenıyormus gıbı yap ve sunu sakın unutma o başka bırıyle gorusuyorsa enınde sonunda ortaya çıkar.Bu yüzden esınle konuşmayı dene al karsına adam akılı konusun. ama guvenmıyorsan bellı etme
 
Ben sizi bunalıma sokacak bir durum göremedim.facebook demişsiniz ardından evlenmiş hamile kalmışsınız ortada bir şey yokken eşime güvenmiyorum demişsiniz . Benim anladığım şu; hamilelik zor bir dönemdir ve manevi anlamda yoğun bir dönemin etkisiyle kendinizi yıpratıyorsunuz.inanın bir problem görünmüyor,hamileliğinizin tadını çıkarın...
 
erkeklerin bir lafı vardır aslında bu laf bizler icinde gecerli olmaya başladı eğlenilecek ve evlenilecek insan diye. Bir erkek evlendigi insan
ile eğlenemiyorsa, mutlu olamıyorsa gözü dışarı kayar kardeşim. Hani analarımızın dedigi gibi mutfakda aşcı, acısında arkadaş, yatakda ise ........ ile biten söz. Erkek icinde aynısı olmalı, eşim derdi oldugunda icine kapanmamalı, önerim olmasada onu dinleyebilmeliyim.
Acı paylaşmak acıyı azda olsa azaltır, iş yerinde kapıştı mı, dinle onu rahatlat nasıl icinde geliyorsa, iş yerinden bi arkadaşına
hediye mi alacak mesela eşim iş yerinde müdürün şartı bu , herkesi dogum gunu kutlancak, hediyeden sorumlu kişi parfa toplayıp
o kişiye hediye alıyor ve pasta alınıp kutlanıyor, o arkadaşın özelse ayrıca hediye alabilirsin. Bu şekilde iş yerinde belli zamanlarda
enazından muhabbetler koyulaşıyor diyor eşim. Eh 50 kusur kişi calıstıklarından ayda 3-4 dogum gunu oldugundan her hafta eglence oluyor. Bazen mudur yada yardımcı dogum gunu daha cafcaflı oluyor onlar bi bar'a goturuyorlar , o zaman bizde gidiyoruz eşimle
piyanist şantör eşliğinde bayanlar olarak yallah yallah yandan yandan durumu. Cocuk olsa bırakırız annelere olur biter. Gun geliyor
eşim üstü başı batmış geliyor, bir keresinde teker değiştirirken yagmur altında kamyom camurla yıkamış, girdip kuvete kakılmıştır benim
adım siler parlatır mis gibi yaparım türküsü ile bi guzel keseledim onu. Bazı bayanlar görüyorum aman dizim var, aman yere basma yeni sildim, ahmet bey eşine tek taş almış diye daha kapı acılır acılmaz baslıyor dırdıra ondan sonra o ilişkiden hayır bekle.
 
erkeklerin bir lafı vardır aslında bu laf bizler icinde gecerli olmaya başladı eğlenilecek ve evlenilecek insan diye. Bir erkek evlendigi insan
ile eğlenemiyorsa, mutlu olamıyorsa gözü dışarı kayar kardeşim. Hani analarımızın dedigi gibi mutfakda aşcı, acısında arkadaş, yatakda ise ........ ile biten söz. Erkek icinde aynısı olmalı, eşim derdi oldugunda icine kapanmamalı, önerim olmasada onu dinleyebilmeliyim.
Acı paylaşmak acıyı azda olsa azaltır, iş yerinde kapıştı mı, dinle onu rahatlat nasıl icinde geliyorsa, iş yerinden bi arkadaşına
hediye mi alacak mesela eşim iş yerinde müdürün şartı bu , herkesi dogum gunu kutlancak, hediyeden sorumlu kişi parfa toplayıp
o kişiye hediye alıyor ve pasta alınıp kutlanıyor, o arkadaşın özelse ayrıca hediye alabilirsin. Bu şekilde iş yerinde belli zamanlarda
enazından muhabbetler koyulaşıyor diyor eşim. Eh 50 kusur kişi calıstıklarından ayda 3-4 dogum gunu oldugundan her hafta eglence oluyor. Bazen mudur yada yardımcı dogum gunu daha cafcaflı oluyor onlar bi bar'a goturuyorlar , o zaman bizde gidiyoruz eşimle
piyanist şantör eşliğinde bayanlar olarak yallah yallah yandan yandan durumu. Cocuk olsa bırakırız annelere olur biter. Gun geliyor
eşim üstü başı batmış geliyor, bir keresinde teker değiştirirken yagmur altında kamyom camurla yıkamış, girdip kuvete kakılmıştır benim
adım siler parlatır mis gibi yaparım türküsü ile bi guzel keseledim onu. Bazı bayanlar görüyorum aman dizim var, aman yere basma yeni sildim, ahmet bey eşine tek taş almış diye daha kapı acılır acılmaz baslıyor dırdıra ondan sonra o ilişkiden hayır bekle.

:46: :42:
Çok güzel dile getirmişsin Sulusevgi...
Evlilik böyle olmalı, her daim bir birine destek, birbirinin yükünü hafifletici.
Aşık, dost, sırdaş, sevgili...

Zamanında bir hata yapmış ve bu hatasını sen unutmuyorsun.
İyi güzel, fakat kıskançlık yaparak ve onu devamlı gözetim altında tutmaya çalışarak kendinden uzaklaştırırsın.
İki gözü kapalı güvenme tabii ki, annemin lafıdır "her daim bir gözün açık olacak, erkek milleti belli olmaz" derdi.
Ama sıkboğaz da etmeyeceksin.

Bir ilişkiyi bitiren veya bitirmeye götüren şeylerden bir tanesi (bana göre) eşlerin bir birlerinden korkar gibi, birşey söylemeye, bir harekette bulunmaya çekinmeleri. Ben şahsen bana birşey söylemeye korkan veya çekinen bir eş istemem, eğer buna yol açacak davranışlarda bulunursam da kendimi düzeltmenin yolunu ararım. Çünkü eşim bana birşey anlatamayacaksa, telefonda birşey demekten kem küm edecekse, niye evliyiz ki?

Her evlilikte olur gereksiz tartışmalar, soğuk davranışlar, tripler vs. fakat önemli olan saygısız ve kırıcı boyuta taşınmamaları. Yeri gelir eşin naza çeker, yeri gelir sen naza çekersin, fakat orta noktayı bulmak çok önemli. Bence eşini alıp karşına konuşmalısın bunları, zira konuşmadan hiç birşey çözülmez. Sıkıntılarından bahsedebilirsin, eşin o senin, sana en iyi destek ve senin sıkıntılarını en iyi anlayacak kişi o. Fakat dediğim gibi eşini üzmeden yapmalısın bunu, kırıcı davranış veya sözlerde bulunmaktan kaçınmalısın...

Hakkında hayırlısı olsun inşallah... Geçmişe takılıp kalınarak yaşanılmaz.
Sen tabii ki olanları unutma, fakat her gün aynı şey yaşanacakmışcasına davranma eşine.
Aklına karpuz kabuğunu sokarsan, bir gün en istemediğin olaylar karşına çıkıverir... :34:
 
ayrıca şuda cok onemli, temas, sokakda görüyorum kızla erkek yanyana yuruyor ama eller boşda, yaw bu yaşa geldik hala el ele
yürürüz, Hatta gecen sonbaharda sanırım parkda oturan bir nine-dede gördük , kocasına dondurma yediriyor kendi eliyle.
Beye gösterdim bayıldık bu cifte. Dişler takmada olsa mutluluk gercek.
 
konuya yaptığınız yorumlar için teşekkür ederim.. şimdiye kadar hiç bir zaman aman şuraya basma , bilmem kim karısına şunu bunu almış diyen bir insan olmadım olmam da.. geldiğinde hep işlerin nasıldı diye sorarım dinlerim ben olanları anlatırım..
ama işte bazen bir sorumsuz davranışı ile bir anlık vurdumduymaz oluşu ile hormonlarım yer değiştiriyor sanırım.. aklıma her şey geliyor.. belli etmemeye çalışıyorum o zaman da kendimi suratsız hiç gülmeyen mutsuz biri olarak görüyorum ve toparlanamıyorum bir türlü..

şu konuda da sonuna kadar katılıyorum.. aklına karpuz kabuu sokmamak lazım.. daha dikkatli olucam.. herşey için teşekkürler.. kendimi daha iyi hissediyorum.
 
Evliliği, ilişkiyi en çok yıpratan şey güvensizlik ve kıskançlıktır bence. Hele o güvensizlik insanı yer bitirir.
O olaydan sonra haklısınız aama zaten kabullenip evlenmişsiniz :50:
İki seçenek var, ya güvenip kendinizi inandıracaksınız yada böyle itişip kakışıp devam edecek.
Bence başka yol yok..
 
Back
X