Bence mesele sadece önyargı değil.
Biz hatalı olduğumuzu kabul edemeyen, özür dilemeyi utanç verici sayan bir toplumuz. Bu egoizm yiyip bitiriyor bizi her açıdan. Anneysek en iyisini biz biliriz, gelin acemidir, bilmez bir şey, patronsak biz mükemmeliz, çalışanlar salaktır, öğretmensek eğitim bizim işimiz, asla hata yapmayız, uzar gider bu liste.
Ayrıca bizim muhafazakarlık anlayışımız artık kodlarımıza, genlerimize yazılmış. Aile olarak varsın, birey olarak hiçsin. Yıllarca birey olarak değer görmemiş insanlar, bir araya geldiğinde çatışmalar elbette çıkacak. Birçoğumuzun kaynanası gençliğinde eziyetler çekmiş, adamlar yaşlanınca kadınlar bakıcı olarak kıymete biniyor, evde sözü geçmeye başlıyor, otoriteyi de gelinlerinin üzerinde uygulamaya başlıyorlar.
Oğullarını paylaşamadıkları için, ben çektim o da çeksin anlayışı var. Öyle düşünmese bile, yıllar sonra sahip olduğu söz hakkını nasıl kullanacağını bilmiyor bu kadınlar. Aman ne var, benim kayınvalidem daha beterdi, ben onun gibi değilim ki diyip kendilerini mükemmel görüyorlar. Halbuki onlarında başka hataları var. Oğullarını paylaşamıyorlar, kendi yaşayamadıklarını gelinleri yaşasın istemiyorlar. Oğulları için rekabete giriyorlar. Ben bu insanlara acımıyorum açıkçası, hayattan ders çıkarmak gerek, onlar onca yılın eziyetinden zerre ders almamışlar. Annemin arkadaşı var bir tane, kadının geliniyle ilgili sözleri bu kadınlara acımamamın en önemli nedeni.
Kötü gelinler var, ama kötü kaynanalar daha çok. Zaten kötü gelinler yazış tarzlarından kendilerini belli ediyorlar burda. O yüzden hem genellemek, hem de bunca kadının en büyük sıkıntısı olan bu konunun çözümünde anlayış, sevgi, saygı, mesafe yeterliymiş gibi düşünmek yanlış.
Bazı insanlar laftan anlamıyor çünkü.