sonbahar nasıl solgun buruşmuş sarı renkli yapraklarını döküyorsa,
bende yüzümde yorgun ifade gözlerimde nemli yaşlarla bir sonbahardan farksız değilim aslında.
ilkbaharı bekliyorum beni renklendirsin diye,henüz güneş doğmadıki üzerime sokaklar ıslak ve soğuk gözlerimdeki yaş misali,
çicekler henüz açmadıki kelebekler uçsun,
her güne bir umutla başlıyorum dua taneleriyle,
belki kabul olur bir gün diye.
her sabah uyandığımda gülümseyişimi sana borçluyum
her gece yanımdasın çünkü sana dokunmak elini tutmak sarılmak
ne kadar rüyalarda yaşasamda mutluluk veriyor bana.
biliyorum hep rüyalarda yaşıyacam seni...
bir tek çaresi bulunan bir hastalığım var tek tedavisi sensin fakat aramızda aşılması imkansız bir uçurum var
bu uçurumdan atlarsam ölecem atlamazsam bu defada senin derdinden ölecem
beni iyileştirmedikten sonra çare olsan ne yazar sevgili..
her geçen gün o uçurumun mesafesi dahada büyüyor artık git gide uzaklaşıyorsun benden farkındayım.
şimdi bana ayıracak bir dakikan bile kalmamış artık bahaneler uydurup kaçıyorsun her gün
halbuki aşkımızı yaşamamıza saatler bile yetmezdi.
hatırlasana gözlerine bakıp dalarken nasıl su gibi akıp geçerdi zaman.
hepsi yalan oldu değilmi.
biliyorum böyle olmak zorunda ama söylesene ben sensiz bu hayatı nasıl yaşıyacam nasıl nefes alacam
sen benim yediğim yemeğin tuzuydun içtiğim çayın şekeri,
tadsız tuzsuz bu hayat geçer mi söyle sevgili..
acaba sonumuzun böyle olacağını bilseydim hayatıma girmene izin verirmiydimki?
sonu yine ayrılık olsa bile ne kadar canım yansada kalbim sızım sızım sızlasada
kaç kez olursa olsun hiç düşünmeden seninle aşkımı yaşamayı seçerdim.
sen ve ben eskiden biz'dik şimdi ne sen varsın ne ben sevgili yok olduk artık......
regl olduğu için sancılı
kına gecesinden geldiği için kurtlarını dökmüş
kırmızı ojelerini taşırmadan sürdüğü için yetenekli ve mutlu
uyuyamadığı için çekilmez
sonuç olarak hayat güzel