• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bülent Arınç'tan LGBTİ yorumu

Kısmende olsa özgür bir ülkede yaşıyoruz,ama senin yada benim özgürlüğüm bir başkasının özgürlük sınırlarını ihlal etmemeli.Sen bu ülkede müslümalık karşıtı pankart açamazsın,anadan üryan soyunup şov yapamazsın.Müslüman olduğumuzdan değil yanlış anlaşılmasın,hristiyan bir ülkedede bunları yapmana izin vermezler yaparsanda cezasını ödersin.Yıllardır taksimde bu yürüyüş sorunsuz bir şekilde zaten yapılıyor,bu yıl ilk defa yapılmadı.Neden olaylar bu boyuta getirildi anlamış değilim.
aynen,biri ortalık karışsın diyemi yaptıki:KK53:
 
E
kısmen mi büyük çoğunluğu müslüman olan bi ülkede sokakta çıplak eylem yapılabiliyor siyahi insanlar öldürülmüyor.burda defalarca yazıldığı üzere millet parklarda denizlerde sevişebiliyor.medya cumhurbaşkanını idamla bile tehdit edebiliyor.bence türkiye aşırı özgür bi ülke avrupanın amerikanın bile ilerisinde

Evet kısmen o özgürlüğe bakış açınız ile alakalı.Düşünce özgürlüğü olmayan hala hapishanelerde düşünceleri yüzünden çürüyen insanların olduğu bir ülke bence kısmen özgürdür.
 
E


Evet kısmen o özgürlüğe bakış açınız ile alakalı.Düşünce özgürlüğü olmayan hala hapishanelerde düşünceleri yüzünden çürüyen insanların olduğu bir ülke bence kısmen özgürdür.
dünyanın hangi ülkesinde var ki düşünce özgürlüğü bizde olsun medeniyet beşiği olarak bilinen fransa ve isviçrede ermeni soykırımı yok demek bile hapis cezası sebebi ise bana kimse düşünce özgürlüğünden bahsedemez.batı bazı olguları ülkemize gelenek göreneklerimize pompalayarak ülkemizi ve insanlarını istedikleri kalıba sokmayı başardılar.en basitinden ülkemizde terör sebebiyle en temel hakkı olan yaşama özgürlüğü elinden alınan binlerce insan varken sesini çıkartmayanlar fransada birkaç kişi öldürülünce kol kola yürüyüp terörü lanetlediler.onlarınki canda bizimkilerinki patlıcanmıydı.

özetle herşeyin bir sınırı vardır özgürlüğünde..
 
dünyanın hangi ülkesinde var ki düşünce özgürlüğü bizde olsun medeniyet beşiği olarak bilinen fransa ve isviçrede ermeni soykırımı yok demek bile hapis cezası sebebi ise bana kimse düşünce özgürlüğünden bahsedemez.batı bazı olguları ülkemize gelenek göreneklerimize pompalayarak ülkemizi ve insanlarını istedikleri kalıba sokmayı başardılar.en basitinden ülkemizde terör sebebiyle en temel hakkı olan yaşama özgürlüğü elinden alınan binlerce insan varken sesini çıkartmayanlar fransada birkaç kişi öldürülünce kol kola yürüyüp terörü lanetlediler.onlarınki canda bizimkilerinki patlıcanmıydı.

özetle herşeyin bir sınırı vardır özgürlüğünde..

Valla onların ki bizim ki kadar ileri boyutta değildir eminim,yaşama özgürlüğü ayrı bir konu ama konumuz düşünce özgürlüğü ise aşağıda ki yazı da Türkiyenin hali ortada

İfade özgürlüğü konusunda Türkiye AHİM’de birçok kez mahkûm olmuştur. Davaların 334'ünü ülkemizden giden başvurular oluşturmaktaydı. Türkiye'yi 190 davayla Slovenya, 120 davayla Ukrayna, 115 davayla Polonya ve 103 davayla İtalya takip etti. Mahkemeye yapılan başvurularda da Türkiye başlarda yer aldı. Toplam 47 bin 753 başvurudan 2 bin 280'i Türkiye'dendi. Bu rakamla Türkiye mahkemede dava edilen ülkeler arasında Rusya, Romanya, Polonya ve Ukrayna'dan sonra beşinci sıraya yerleşti. Bu sıralama ülkemizin insan hakları alanında hangi ülkeler kategorisinde yer aldığı hakkında üzüntü verici bir mesaj taşımaktaydı. Fakat, bundan daha kötüsü, Türkiye'nin ifade özgürlüğüne saygı gösterme siciline işlenen rakamlardı. Gazetelerin ifadesiyle, Türkiye,düşünce özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle mahkûm edilmekte rekora imza attı. 2006 yılında AİHM'nin karara bağladığı 62 düşünce suçundan 35'inde mahkûm edilen ülke Türkiye idi. Böylece Türkiye düşünce suçundan en fazla hüküm giyen ülke oldu. Türkiye bu bakımdan diğer ülkelerden açık ara öndeydi. Onu 7 davayla Avusturya ve 3 davayla İsviçre takip etti. Reformlar tersine işlev görüyor Türkiye'nin 1999 ile 2006 yılları arasında ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle mahkûm edildiği dava sayısı ise 123'e ulaştı. Türkiye'de ifade özgürlüğünün ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM'ye yapılan başvuruların çoğu eski OHAL Yasası, eski TMY, Atatürk'ü Koruma Kanunu ve 2003'te kapatılan DGM'lerin kararlarından kaynaklanıyordu. Son zamanlarda bunlara TCK'daki 301. maddenin ekleneceği anlaşılıyor. Bu bilgiler ülkemizde ifade hürriyeti sorununun ciddiyetini koruduğunu gösteriyor.

TCK 301.maddeyi internetten araştırabilirsin.

TCK 301’e göre;
Halen yargılananlar
* Aydın Engin, Agos Gazetesi yazarı
* Abdurrahman Dilipak, gazeteci
* Murat Coşkun, yazar
* Ahmet Önal, yayıncı
* Ali Rıza Vural, Doz Yayınevi editörü
* Enis Mazhar Tayman, Tempo dergisi yazarı
* Neval Barlas, Tempo dergisinden sorumlu yazıişleri müdürü
* İbrahim Güçlü, Kürd-Der yöneticisi
* Erhan Kara
* Erol Özkoray
* Ersen Korkmaz, gazeteci
* Necmettin Salaz, gazeteci
* Ferhat Tunç, sanatçı
* Faruk Çakır, yazar
* İsmail Beşikçi, yazar
* Mehmet Ali İzmir, gazeteci ve yayıncı
* Ferzende Kaya, gazeteci ve yayıncı
* Ahmet Şah Ayaz
* Murat Ayaz
* Murat Pabuç, yazar
* Osman Tiftikçi, yazar
* Sırrı Öztürk, yayıncı
* Ragıp Zarakolu, yazar, yayıncı
* Serhat İncirli, gazeteci
* Sinan Kara, gazeteci
* Tuncay Özkan, gazeteci, yazar
* Cüneyt Arcayürek
* Adnan Bulut
* Mehmet Ali Aslan, gazeteci, Grup Yürüyüş solisti
Mahkûm olanlar
* Hrant Dink, Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni, altı ay hapis cezasına çarptırıldı, Agos Gazetesi önünde uğradığı suikast sonucu öldürüldü
* Aziz Özer, Yeni Dünya İçin Çağrı ve Güney dergilerinin sorumlu müdürü, üç ayrı davanın ikisinde altışar ay hapis, birinde 720 YTL para cezasına çarptırıldı
* Eren Keskin, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Başkanı, 10 ay hapse mahkûm edildi
* Erkan Akay, Yeni Dünya İçin Çağrı dergisinin okuru, bir yıl hapis cezası aldı
* Fatih Taş, yayıncı, altı ay hapis aldı
* Hanefi Bekmezci, Eğitim-Sen Tunceli Şube Başkanı, altı ay hapis cezasına mahkûm oldu
* Hüseyin Ser, sendikacı, altı ay hapis cezası aldı
* Hüseyin Bektaşoğlu, DTP Erzincan İl Başkanı, bir yıl hapis cezasına çarptırıldı
* Ejder Öziç, radyocu, altı ay hapis aldı
* Zülküf Kısanak, gazeteci, beş ay hapis cezasına çarptırıldı
* Eren Keskin, avukat, altı ay 20 gün hapis cezası aldı, 4.000 YTL adli para cezasına çevrildi
Davası düşenler ve beraat edenler
* Orhan Pamuk
* Hasan Cemal
* Murat Belge
* İlhan Selçuk
* İsmet Berkan
* Haluk Şahin
* Erol Katırcıoğlu
* Elif Şafak
* Mustafa Balbay
* Erol Özkoray
* Ahmet Şık, gazeteci
* Lale Sarıibrahimoğlu, gazeteci, savunma sanayii uzmanı
* Bahadır Kurbanoğlu, yayıncı
 
Belki o çıplaklar yurtdışından ithal edildi ortalık karışsın diye belki para pazarlığı dahi yapıldı !
Neden olmasın,ortallığın karışması için fırsat kollayan insanlar var.
 
Kısmende olsa özgür bir ülkede yaşıyoruz,ama senin yada benim özgürlüğüm bir başkasının özgürlük sınırlarını ihlal etmemeli.Sen bu ülkede müslümalık karşıtı pankart açamazsın,anadan üryan soyunup şov yapamazsın.Müslüman olduğumuzdan değil yanlış anlaşılmasın,hristiyan bir ülkedede bunları yapmana izin vermezler yaparsanda cezasını ödersin.Yıllardır taksimde bu yürüyüş sorunsuz bir şekilde zaten yapılıyor,bu yıl ilk defa yapılmadı.Neden olaylar bu boyuta getirildi anlamış değilim.

Ya sokakta soyunamazsın sex yapamazsın evet. Başkasının bunu yapıyor olması benim özgürlüğümü ihlal eder tamam.

Ama benim tişörtümde islamla ilgili dalga geçen bir cümle olsa mesela, bu seni neden rahatsız eder? Sen de ateistlerle dalga geç. Birbirimizin inançlarına saygı duymaktan kastı yanlış anlıyoruz. Kimsenin dinini nasıl yaşadığına karışamayız. Ama dini hakkında yorum yapabiliyor olmamız lazım. Böyle şeyler yoruma açık değil bizde. Hakaret olarak algılanıyor. Bireyselleştiriliyor mesele.
 
Valla onların ki bizim ki kadar ileri boyutta değildir eminim,yaşama özgürlüğü ayrı bir konu ama konumuz düşünce özgürlüğü ise aşağıda ki yazı da Türkiyenin hali ortada

İfade özgürlüğü konusunda Türkiye AHİM’de birçok kez mahkûm olmuştur. Davaların 334'ünü ülkemizden giden başvurular oluşturmaktaydı. Türkiye'yi 190 davayla Slovenya, 120 davayla Ukrayna, 115 davayla Polonya ve 103 davayla İtalya takip etti. Mahkemeye yapılan başvurularda da Türkiye başlarda yer aldı. Toplam 47 bin 753 başvurudan 2 bin 280'i Türkiye'dendi. Bu rakamla Türkiye mahkemede dava edilen ülkeler arasında Rusya, Romanya, Polonya ve Ukrayna'dan sonra beşinci sıraya yerleşti. Bu sıralama ülkemizin insan hakları alanında hangi ülkeler kategorisinde yer aldığı hakkında üzüntü verici bir mesaj taşımaktaydı. Fakat, bundan daha kötüsü, Türkiye'nin ifade özgürlüğüne saygı gösterme siciline işlenen rakamlardı. Gazetelerin ifadesiyle, Türkiye,düşünce özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle mahkûm edilmekte rekora imza attı. 2006 yılında AİHM'nin karara bağladığı 62 düşünce suçundan 35'inde mahkûm edilen ülke Türkiye idi. Böylece Türkiye düşünce suçundan en fazla hüküm giyen ülke oldu. Türkiye bu bakımdan diğer ülkelerden açık ara öndeydi. Onu 7 davayla Avusturya ve 3 davayla İsviçre takip etti. Reformlar tersine işlev görüyor Türkiye'nin 1999 ile 2006 yılları arasında ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle mahkûm edildiği dava sayısı ise 123'e ulaştı. Türkiye'de ifade özgürlüğünün ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM'ye yapılan başvuruların çoğu eski OHAL Yasası, eski TMY, Atatürk'ü Koruma Kanunu ve 2003'te kapatılan DGM'lerin kararlarından kaynaklanıyordu. Son zamanlarda bunlara TCK'daki 301. maddenin ekleneceği anlaşılıyor. Bu bilgiler ülkemizde ifade hürriyeti sorununun ciddiyetini koruduğunu gösteriyor.

TCK 301.maddeyi internetten araştırabilirsin.

TCK 301’e göre;
Halen yargılananlar
* Aydın Engin, Agos Gazetesi yazarı
* Abdurrahman Dilipak, gazeteci
* Murat Coşkun, yazar
* Ahmet Önal, yayıncı
* Ali Rıza Vural, Doz Yayınevi editörü
* Enis Mazhar Tayman, Tempo dergisi yazarı
* Neval Barlas, Tempo dergisinden sorumlu yazıişleri müdürü
* İbrahim Güçlü, Kürd-Der yöneticisi
* Erhan Kara
* Erol Özkoray
* Ersen Korkmaz, gazeteci
* Necmettin Salaz, gazeteci
* Ferhat Tunç, sanatçı
* Faruk Çakır, yazar
* İsmail Beşikçi, yazar
* Mehmet Ali İzmir, gazeteci ve yayıncı
* Ferzende Kaya, gazeteci ve yayıncı
* Ahmet Şah Ayaz
* Murat Ayaz
* Murat Pabuç, yazar
* Osman Tiftikçi, yazar
* Sırrı Öztürk, yayıncı
* Ragıp Zarakolu, yazar, yayıncı
* Serhat İncirli, gazeteci
* Sinan Kara, gazeteci
* Tuncay Özkan, gazeteci, yazar
* Cüneyt Arcayürek
* Adnan Bulut
* Mehmet Ali Aslan, gazeteci, Grup Yürüyüş solisti
Mahkûm olanlar
* Hrant Dink, Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni, altı ay hapis cezasına çarptırıldı, Agos Gazetesi önünde uğradığı suikast sonucu öldürüldü
* Aziz Özer, Yeni Dünya İçin Çağrı ve Güney dergilerinin sorumlu müdürü, üç ayrı davanın ikisinde altışar ay hapis, birinde 720 YTL para cezasına çarptırıldı
* Eren Keskin, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Başkanı, 10 ay hapse mahkûm edildi
* Erkan Akay, Yeni Dünya İçin Çağrı dergisinin okuru, bir yıl hapis cezası aldı
* Fatih Taş, yayıncı, altı ay hapis aldı
* Hanefi Bekmezci, Eğitim-Sen Tunceli Şube Başkanı, altı ay hapis cezasına mahkûm oldu
* Hüseyin Ser, sendikacı, altı ay hapis cezası aldı
* Hüseyin Bektaşoğlu, DTP Erzincan İl Başkanı, bir yıl hapis cezasına çarptırıldı
* Ejder Öziç, radyocu, altı ay hapis aldı
* Zülküf Kısanak, gazeteci, beş ay hapis cezasına çarptırıldı
* Eren Keskin, avukat, altı ay 20 gün hapis cezası aldı, 4.000 YTL adli para cezasına çevrildi
Davası düşenler ve beraat edenler
* Orhan Pamuk
* Hasan Cemal
* Murat Belge
* İlhan Selçuk
* İsmet Berkan
* Haluk Şahin
* Erol Katırcıoğlu
* Elif Şafak
* Mustafa Balbay
* Erol Özkoray
* Ahmet Şık, gazeteci
* Lale Sarıibrahimoğlu, gazeteci, savunma sanayii uzmanı
* Bahadır Kurbanoğlu, yayıncı
Ya ne meraklisiniz avrupanin aciklamasi amerikanin sunu bizene kardesim onlar bizim hakkimizda ne dusunmus
Bizi niye kimse iceri almiyor
Hak eden hak ettigini yasasin
 
Ne toplum mus. toplumun degeri budur orfu budur dogrusu budur ama baska gerceklerde var.

Mesela bilim.

Psikolojik ve sosyal yaklasimlarin ne olmasi gerektigine gore degisiklik yapmaya calisacaklarina, toplum boyle napalim modundalar

Demek ki bu toplumun tedaviye refaha ihtiyaci var. bunu sagla!
 
Ne toplum mus. toplumun degeri budur orfu budur dogrusu budur ama baska gerceklerde var.

Mesela bilim.

Psikolojik ve sosyal yaklasimlarin ne olmasi gerektigine gore degisiklik yapmaya calisacaklarina, toplum boyle napalim modundalar

Demek ki bu toplumun tedaviye refaha ihtiyaci var. bunu sagla!
kim sağlayacakki,:KK45::KK45:
 
Bak şimdi konuya bakınca o görüntüler geldi aklıma midem bulandı. Ne saygı göstericekmişim onlara saygı hak edene verilir. Saygı görmek istiyorlarsa, göstermeyi öğrenecekler. Umarım Allah bunlar yüzünden bizi de cezalandırmaz.
yok korkma cezalandırmaz inşallah bunlara gelene dek ne gizli ve kirli günahları var insanoğlunun,zeofili,pedofili,sadizim,ensest,vs....
 
Evet canım onlarda var. Ahiret diye de bir gerçek var malesef yaptıkları günahlara bizide şahit ediyorlar.
yok korkma cezalandırmaz inşallah bunlara gelene dek ne gizli ve kirli günahları var insanoğlunun,zeofili,pedofili,sadizim,ensest,vs....
 
Valla onların ki bizim ki kadar ileri boyutta değildir eminim,yaşama özgürlüğü ayrı bir konu ama konumuz düşünce özgürlüğü ise aşağıda ki yazı da Türkiyenin hali ortada

İfade özgürlüğü konusunda Türkiye AHİM’de birçok kez mahkûm olmuştur. Davaların 334'ünü ülkemizden giden başvurular oluşturmaktaydı. Türkiye'yi 190 davayla Slovenya, 120 davayla Ukrayna, 115 davayla Polonya ve 103 davayla İtalya takip etti. Mahkemeye yapılan başvurularda da Türkiye başlarda yer aldı. Toplam 47 bin 753 başvurudan 2 bin 280'i Türkiye'dendi. Bu rakamla Türkiye mahkemede dava edilen ülkeler arasında Rusya, Romanya, Polonya ve Ukrayna'dan sonra beşinci sıraya yerleşti. Bu sıralama ülkemizin insan hakları alanında hangi ülkeler kategorisinde yer aldığı hakkında üzüntü verici bir mesaj taşımaktaydı. Fakat, bundan daha kötüsü, Türkiye'nin ifade özgürlüğüne saygı gösterme siciline işlenen rakamlardı. Gazetelerin ifadesiyle, Türkiye,düşünce özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle mahkûm edilmekte rekora imza attı. 2006 yılında AİHM'nin karara bağladığı 62 düşünce suçundan 35'inde mahkûm edilen ülke Türkiye idi. Böylece Türkiye düşünce suçundan en fazla hüküm giyen ülke oldu. Türkiye bu bakımdan diğer ülkelerden açık ara öndeydi. Onu 7 davayla Avusturya ve 3 davayla İsviçre takip etti. Reformlar tersine işlev görüyor Türkiye'nin 1999 ile 2006 yılları arasında ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle mahkûm edildiği dava sayısı ise 123'e ulaştı. Türkiye'de ifade özgürlüğünün ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM'ye yapılan başvuruların çoğu eski OHAL Yasası, eski TMY, Atatürk'ü Koruma Kanunu ve 2003'te kapatılan DGM'lerin kararlarından kaynaklanıyordu. Son zamanlarda bunlara TCK'daki 301. maddenin ekleneceği anlaşılıyor. Bu bilgiler ülkemizde ifade hürriyeti sorununun ciddiyetini koruduğunu gösteriyor.

TCK 301.maddeyi internetten araştırabilirsin.

TCK 301’e göre;
Halen yargılananlar
* Aydın Engin, Agos Gazetesi yazarı
* Abdurrahman Dilipak, gazeteci
* Murat Coşkun, yazar
* Ahmet Önal, yayıncı
* Ali Rıza Vural, Doz Yayınevi editörü
* Enis Mazhar Tayman, Tempo dergisi yazarı
* Neval Barlas, Tempo dergisinden sorumlu yazıişleri müdürü
* İbrahim Güçlü, Kürd-Der yöneticisi
* Erhan Kara
* Erol Özkoray
* Ersen Korkmaz, gazeteci
* Necmettin Salaz, gazeteci
* Ferhat Tunç, sanatçı
* Faruk Çakır, yazar
* İsmail Beşikçi, yazar
* Mehmet Ali İzmir, gazeteci ve yayıncı
* Ferzende Kaya, gazeteci ve yayıncı
* Ahmet Şah Ayaz
* Murat Ayaz
* Murat Pabuç, yazar
* Osman Tiftikçi, yazar
* Sırrı Öztürk, yayıncı
* Ragıp Zarakolu, yazar, yayıncı
* Serhat İncirli, gazeteci
* Sinan Kara, gazeteci
* Tuncay Özkan, gazeteci, yazar
* Cüneyt Arcayürek
* Adnan Bulut
* Mehmet Ali Aslan, gazeteci, Grup Yürüyüş solisti
Mahkûm olanlar
* Hrant Dink, Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni, altı ay hapis cezasına çarptırıldı, Agos Gazetesi önünde uğradığı suikast sonucu öldürüldü
* Aziz Özer, Yeni Dünya İçin Çağrı ve Güney dergilerinin sorumlu müdürü, üç ayrı davanın ikisinde altışar ay hapis, birinde 720 YTL para cezasına çarptırıldı
* Eren Keskin, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Başkanı, 10 ay hapse mahkûm edildi
* Erkan Akay, Yeni Dünya İçin Çağrı dergisinin okuru, bir yıl hapis cezası aldı
* Fatih Taş, yayıncı, altı ay hapis aldı
* Hanefi Bekmezci, Eğitim-Sen Tunceli Şube Başkanı, altı ay hapis cezasına mahkûm oldu
* Hüseyin Ser, sendikacı, altı ay hapis cezası aldı
* Hüseyin Bektaşoğlu, DTP Erzincan İl Başkanı, bir yıl hapis cezasına çarptırıldı
* Ejder Öziç, radyocu, altı ay hapis aldı
* Zülküf Kısanak, gazeteci, beş ay hapis cezasına çarptırıldı
* Eren Keskin, avukat, altı ay 20 gün hapis cezası aldı, 4.000 YTL adli para cezasına çevrildi
Davası düşenler ve beraat edenler
* Orhan Pamuk
* Hasan Cemal
* Murat Belge
* İlhan Selçuk
* İsmet Berkan
* Haluk Şahin
* Erol Katırcıoğlu
* Elif Şafak
* Mustafa Balbay
* Erol Özkoray
* Ahmet Şık, gazeteci
* Lale Sarıibrahimoğlu, gazeteci, savunma sanayii uzmanı
* Bahadır Kurbanoğlu, yayıncı
Hmm gayet güzel bir yazı olmuş bence.

Ama bunun birde aması var.bahsettiğiniz gazete ve medya o kadar zıt iki kutba ayrılmış durumdaki kimin doğruyu söylediği muamma herkes kendi yandaşı olduğu tarafı kolluyor.onun icin bu haberlerin doğruluğundan hiç emin değilim.

Birde şu var düşünmek neden suç olsunki neticede düşünme eylemi beyinde gerçekleşen bir olgu.siz düşündüklerinizi söylemeden sizin ne düşündüğünüzü kim nerden bilicek. Ancak düşünce eyleme geçerse ve bu düşünceler yasa dışı şeyler ise elbette ki ceza alırsınız.örnek olarak birini öldürmeyi düşünsenuz bundan kimsenin haberi olmaz ancak gidip o kişiye sizi öldürmeyi düşünüyorum derseniz o kişide sizi savcılığa şikayet ederse hakkınızda yasal işlem başlatılır.

Bide türkiyede düşünmek anayasal bir suç farkındamısınız. Niye mi mesela anayasada değiştirilemez değiştirilmesi teklif dahi edilemez yasalar var.birisi çıkıp bununla ilgili düşüncelerini söylese ceza alır.demekki neymiş düşünce özgürlüğününde bir sınırı varmış.yoksa bu yasalar kadar insan düşüncesine insan beynine ve gelişimine pranga vuran birsey var mı.

Son olarak seviyeli ve saygı çerçevesindeki yorumlarınız için teşekkür ederim herkes böyle olsa sorunlar daha kolay çözülür.BİZİ GÜZEL YAPAN ŞEY FARKLILIKLARIMIZDIR..
 
sen haytında izole yaşıyorsan hiçbirşey olmaz ben tv açmıyorum görüntü falandaa görmedim,nettende bakmadım
Tv de belli başlı şeyleri izliyoruz. Lgbti nin ne olduğunu bile bilmiyordum tesadüfen izledim netten, hay izlemez olaydım.
 
Eylem gunu kv ,ileri derece aktivist olan eylemlerle basi ceken kaynimi aradi ve ; - tv de izledim istanbulda buyuk bir eylem var ve seni goremedim aralarında cok şükür , nolur oglum eksik kal bundan dedi :rolleyes::rolleyes:
Sevgili kaynim ve elticim gülmekten yarildilar. Kv ne yuruyusu oldugunu bilmedigi icin..
Yok annem dedi sadece destek oluruz , yoksa katılımcı degilim merak etme dedi. Kv pancar gbi kızardı:KK5:
 
Ya sokakta soyunamazsın sex yapamazsın evet. Başkasının bunu yapıyor olması benim özgürlüğümü ihlal eder tamam.

Ama benim tişörtümde islamla ilgili dalga geçen bir cümle olsa mesela, bu seni neden rahatsız eder? Sen de ateistlerle dalga geç. Birbirimizin inançlarına saygı duymaktan kastı yanlış anlıyoruz. Kimsenin dinini nasıl yaşadığına karışamayız. Ama dini hakkında yorum yapabiliyor olmamız lazım. Böyle şeyler yoruma açık değil bizde. Hakaret olarak algılanıyor. Bireyselleştiriliyor mesele.
danscım,şimdiye kadar hristiyan ,musevi,yada meshepler olarak alevi,şafii,vs,kimsenin inancı hakkında bir yorumda bulunmadım,yazılı bir tsörtte giymem evet yanlış algılanabilir bence,ateistmiş değilmiş,oanada bakmam,saygı duyacağım şey insanların fikirleridir benim gözümde yüceltecek olan şey
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Back
X