Büyük bir çöküş içindeyim

Senınle yasıt cok iyi tanıdıgım var görsen dünya güzeli ama asla kendisi farkında degıl. Sımdı sen öylesındır dıye demıyorum ama yasadıklarınız benzedıgı ıcın şöyle söyliyim bu kız cok güzel oldugu ıcın erkekler kendını ezık görüyor. Bır yandan biraz da kolay elde edıldıgı ıcın kaçırmak istemıyorlar. Taşınma olayı da burdan sonra geliyor .Kız gerçek anlamda iyi niyetli oldugu ıcın üzülüyor.
Bu arada bu arkadasımın saflık inanılmaz yanı .
En son bi cocuk bu kadarda saf olamazsın demişti dayanamayıp.
üf karışık anlattım belkı alkasız kişilersinizfir ama tavsıyem iyi niyetli olmayı bırakıp güzelliğinin farkına var. Tanısma süreçlerinizde uzun tut kımseyle hemen yakınlasma
 
26 yaş çok küçük bir yaş bence . Neden olmuyor diye karalar bağlamak için özellikle.
Zaman geçtikçe işler rayına girecektir. 32 yaşındayım ben şimdi 26 yaşıma dönüp bakıyorum ne kadar tecrübesiz hayatı ne kadar bilmeyen biriymişim. Bu işin gücün olmasından bağımsız bir toyluk. Henüz gençliğin deli zamanları yeni bitmiş
 
Kendinizle ilgili sorunlarinizi bir uzmanla ve kendi içe bakısinızla çözmeniz gerekiyor sanırım herşeyden önce.İliskileri şöyle bi kenara birakarak.Son yasadiginiz olayda , gelmeyecegime zırlama cevabını almadan once de, bu adam yine öküzce davrandi ama ya görmek istemediniz ya da gözünüze batmadı.Muhtemelen şu meşhur tabir cepteyi hissettiriyorsunuz farkinda olmadan.Fazla ilgilenme ,üzerine düşme gibi.Mesela sobalı evde oturan birakin lodosunu kendi takip etsin.Malesef erkek cinsi bu kadin naparsam yapayim gitmez hissine kapılmayagörsün.Totolarinı yere indirene aşkolsun
 
Merhaba,
Aslında açtığım konuları çoğunuz biliyorsunuz. Bana kızacağınızı da biliyorum ama tek derdim kendimi toparlamak ve farkındalık kazanmak. Yakınlarıma anlatamıyorum.
En son biri vardı ve o kişi beni evine çağırdı. Ben kabul ettim fakat sabah eski sevgilisinin fotoğraflarını beğendiğini gördüm. Kız bir sinyal yaksa beni ekecekti belki. Üstelik hem ayağına çağırdı hem de son anda sadece 2-3 saat durabileceğimizi sonrasında planı olduğunu söyledi. Acele acele alkol içip sonra evime döneceğim yani. Üstelik ertesi gün tatil olmasına rağmen bana ayırdığı süre bu. Ben tabii ki gitmedim ve kişiyle iletişimimi kestim. Üstelik her buluşmaya geç geliyordu ve hep bir bahanesi vardı. Sürekli kendini acındırmalar, her mimiğimi yorumlamalar cabası. Bir kere arkadaşların yanında "baban seni dövüyordu dimi" dedi aniden. Öylece kalakaldım. Her neyse konu bu değil. Benim şu yaşıma kadar yaşadığım ilişkilerin hepsi bu örüntüdeydi. 1.5 senelik bir ilişkim vardı. Sürekli ayrılıp barışmalar, her cümlemi yanlış yorumlamalar, sürekli başka bir kadını seviyormuş gibi davranmalar vs vs. Ben o kişiyi bırakınca tam 2 sene peşimden koştu. Okulumun önüne gelir gizlice beni takip ederdi falan. Ondan sonraki ilişkimde de benzer şeyler yaşadım. Durduk yere laf sokmalar, bende olmayan özellikteki kadınları beğendiğini söylemeler, uzak bir şehre taşınacağım deyip korku salmalar ama taşınmamalar. Hatta ilk sevgilim bilerek 1 haftalığına izmire gitmişti sırf taşındı sanıp korkayım diye. O kadar bunaldım ki kimseye güvenemiyorum. Kendime olan inancım kaybolmuş durumda. Bir tanesi demişti ki "cilekli benim hayatım sims oyunu gibiydi hep, nasıl istersem hep öyle oldu." Sonra da "arkadaşlarım diyor ki bu kadar kız çevren varken böyle bir kızla ne işin var" bunları yüzüme söyledi. O gün ayrıldığımda ise yalvar yakar barışmak istedi. Bir süre denesem de tekrar ayrıldım. Bulunduğum cafelere geliyor, bilerek karşıma çıkıyordu.

Böyle böyle derken, özgüvenimi yitirme aşamasındayım. Çevremde beğenilen biriyim ama kimi hayatıma alsam hep değersizleştirilmeye çalışıyorum. Buna tezat olarak "cilekli benim neyimi seviyor anlamıyorum" diye ağzından kaçırmıştı birisi. Sevme biçimimde de bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Mesela ilk sevgilim sobalı bir evde oturuyor diye lodos zamanlarını takip ederdim. Ayrıldıktan sonra "sen beni annemden çok sevdin, ben istedikçe istedim sonra bu manyaklığa dönüştü" demişti. Hepsinin ortak noktası pasif baba figürü ve çocuğun üzerine fazla düşen anne. İlişkide anne yerine mi koyuyorlar bilmiyorum ama gitmem için her şeyi yapıp, sonsuz anlayış bekleyip sonra gidince beni suçlu hissettiriyorlar. Haftalardır evden çıkamıyorum, sorumluluklarımı yerine getiremiyorum, sabahları berbat uyanıyorum. Küçüklüğümden beri problemli bir aile hayatım oldu. Tek istediğim sıcak bir aile hayatıydı. Ben karşımdakilere sevgi verdikçe hep fazlasını istediler. Şu son 2 saatliğine ayağına çağırma olayından sonra tamamen kırılma yaşadım. Gelmeyeceğim deyince zırlama falan dedi hatta.
Bilmiyorum ileride aile hayatımın böyle olmasından çok korkuyorum.
Psikolojik yardım alın, sürekli aynı sorunlu ilişkiler içinde olmanız normal değil belli ki ters giden biseyler var ...
 
26 yaş çok küçük bir yaş bence . Neden olmuyor diye karalar bağlamak için özellikle.
Zaman geçtikçe işler rayına girecektir. 32 yaşındayım ben şimdi 26 yaşıma dönüp bakıyorum ne kadar tecrübesiz hayatı ne kadar bilmeyen biriymişim. Bu işin gücün olmasından bağımsız bir toyluk. Henüz gençliğin deli zamanları yeni bitmiş
Ayy aynen.ben de 30 yaşına girdim.resmen bambaşka birine dönüşmüşüm.
 
Merhaba,
Aslında açtığım konuları çoğunuz biliyorsunuz. Bana kızacağınızı da biliyorum ama tek derdim kendimi toparlamak ve farkındalık kazanmak. Yakınlarıma anlatamıyorum.
En son biri vardı ve o kişi beni evine çağırdı. Ben kabul ettim fakat sabah eski sevgilisinin fotoğraflarını beğendiğini gördüm. Kız bir sinyal yaksa beni ekecekti belki. Üstelik hem ayağına çağırdı hem de son anda sadece 2-3 saat durabileceğimizi sonrasında planı olduğunu söyledi. Acele acele alkol içip sonra evime döneceğim yani. Üstelik ertesi gün tatil olmasına rağmen bana ayırdığı süre bu. Ben tabii ki gitmedim ve kişiyle iletişimimi kestim. Üstelik her buluşmaya geç geliyordu ve hep bir bahanesi vardı. Sürekli kendini acındırmalar, her mimiğimi yorumlamalar cabası. Bir kere arkadaşların yanında "baban seni dövüyordu dimi" dedi aniden. Öylece kalakaldım. Her neyse konu bu değil. Benim şu yaşıma kadar yaşadığım ilişkilerin hepsi bu örüntüdeydi. 1.5 senelik bir ilişkim vardı. Sürekli ayrılıp barışmalar, her cümlemi yanlış yorumlamalar, sürekli başka bir kadını seviyormuş gibi davranmalar vs vs. Ben o kişiyi bırakınca tam 2 sene peşimden koştu. Okulumun önüne gelir gizlice beni takip ederdi falan. Ondan sonraki ilişkimde de benzer şeyler yaşadım. Durduk yere laf sokmalar, bende olmayan özellikteki kadınları beğendiğini söylemeler, uzak bir şehre taşınacağım deyip korku salmalar ama taşınmamalar. Hatta ilk sevgilim bilerek 1 haftalığına izmire gitmişti sırf taşındı sanıp korkayım diye. O kadar bunaldım ki kimseye güvenemiyorum. Kendime olan inancım kaybolmuş durumda. Bir tanesi demişti ki "cilekli benim hayatım sims oyunu gibiydi hep, nasıl istersem hep öyle oldu." Sonra da "arkadaşlarım diyor ki bu kadar kız çevren varken böyle bir kızla ne işin var" bunları yüzüme söyledi. O gün ayrıldığımda ise yalvar yakar barışmak istedi. Bir süre denesem de tekrar ayrıldım. Bulunduğum cafelere geliyor, bilerek karşıma çıkıyordu.

Böyle böyle derken, özgüvenimi yitirme aşamasındayım. Çevremde beğenilen biriyim ama kimi hayatıma alsam hep değersizleştirilmeye çalışıyorum. Buna tezat olarak "cilekli benim neyimi seviyor anlamıyorum" diye ağzından kaçırmıştı birisi. Sevme biçimimde de bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Mesela ilk sevgilim sobalı bir evde oturuyor diye lodos zamanlarını takip ederdim. Ayrıldıktan sonra "sen beni annemden çok sevdin, ben istedikçe istedim sonra bu manyaklığa dönüştü" demişti. Hepsinin ortak noktası pasif baba figürü ve çocuğun üzerine fazla düşen anne. İlişkide anne yerine mi koyuyorlar bilmiyorum ama gitmem için her şeyi yapıp, sonsuz anlayış bekleyip sonra gidince beni suçlu hissettiriyorlar. Haftalardır evden çıkamıyorum, sorumluluklarımı yerine getiremiyorum, sabahları berbat uyanıyorum. Küçüklüğümden beri problemli bir aile hayatım oldu. Tek istediğim sıcak bir aile hayatıydı. Ben karşımdakilere sevgi verdikçe hep fazlasını istediler. Şu son 2 saatliğine ayağına çağırma olayından sonra tamamen kırılma yaşadım. Gelmeyeceğim deyince zırlama falan dedi hatta.
Bilmiyorum ileride aile hayatımın böyle olmasından çok korkuyorum.
işleri oluruna bırakmadığın için bunlar oluyor.zihnini ve enerjini serbest bırakman lazım.ne kadar kontrolcülük ve endişe varsa o kadar sorun yaşanıyor ilişkilerde.Gereksiz bir telaşın var.bırak olursa olur olmazsa olmaz.bu rahatlığı hissetmen gerek.
 
Neden böyle olduğunuza dair farkındalığınız var. Paranız varsa terapiye gidin. Eğer yoksa farkında olduğunuz bu şeyleri yok etmeye dair ciddi bir disipline girin derim. Bunlar çözülemeyecek şeyler değil ama artık geçiştirilemeyecek geleceğinizi etkileyecek şeyler.
 
Bu insanlar aniden sizi değersizleştirmeye başlamıyordur muhtemelen, başta da ipucu veriyorlardır. En baştan bu tipleri görünce kaçmak lazım. Siz tam tersi fedakar, anlayışlısınız ama yanlış şeye, yanlış kişiye, yanlış zamanda anlayışlısınız. Size karşı hiçbir fedakarlığı, emeği, anlayışı, sevgi gösterisi olmayan size buluşmaya gitmeyeceksiniz diye ‘zırlama’ diyen bi tipe gösterdiğiniz anlayış kendinizi ezdirmek oluyor.

Bu tarz tipler maalesef her yerde. Erken fark edip s*ttiri çekmek lazım.
 
Erkek arkadaşım olsun hevesini içinde çok fazla taşıyorsun. Ben de yalnızdım senin yaşındayken, bir türlü yürümüyordu. bana uygun olmadığını anladıklarımı anında postalıyordum, bazen de bir kaç ay duruma bakıp görüşmeyelim zamanını almak istemem diyordum. Etrafta benden başka herkes ya evliydi ya nişan hazırlığındaydı… en kötü erkek arkadaş sahibiydi yani herkes bir aksiyon halindeydi. Büyük ihtimalle senin de öyledir. Bu durumun seni etkilemesine izin verme
 
X