Kimse sınanmadığı günahın masumu değildir
Beşer şaşar...
Atalarımız bunca sözü boşuna söylemedi herhalde...
Büyük konuşmak, insanları kınamak bence de çok yanlış bir davranis. Bazen insanın hayatının hatasını yapması bir anlık boşluğuna,zaafina gelebilir.
Konu sahibi kendini tam olarak affedemedi, belki de olayla tam olarak yuzlesemedi ki hala bu konuyu anlatıp eleştirilmek, kötü sözler duymak, belki de cezalandırılmak istiyor. Çünkü kendini affetmiş değil. Eşi ona iyi davrandığı da vicdan azabı hissediyor olabilir.
Oysa aile psikologları genelde şey derler. Evlilikte ne kadar büyük bir suç olursa olsun, siddet-aldatma- büyük borcun altına girme...
Eğer unutamayacağiniza inanıyorsaniz asla barismayin, ayrılın. Ama bir şans vermek istiyorsanız asla konusunu açmayın. Çünkü hem affedip hem her kavgada o konuyu dile getirmek evlilik birliğine büyük zarar verir. Hazmedebilecegine inanıyorsan devam et, inanamiyorsan boşanmış
Bu kadar basit
Senin eşin de demek ki ne kadar gerçekler kabak gibi meydanda da olsa bu olayları içten içe sana yakıştıramamis ki seni affetmiş. insan yeter ki inanmak istesin, tam bir aptal olabilir. Bu bence beynin bir yanilsamasi . Yoksa nişanlıyken bile ne bok olduğu belli olan adamlara inanıp neden evlensin bunca kadın, di mi?