Bu kişi benim. Annem çalıştığı için kardeşimle bize hep farklı kişiler baktı küçüklüğümde. Mesela beş yaşına kadar bir akrabamız baktı. Ondan sonra mahallemizden farklı farklı kadınlar baktı parayla. Anaokulu falan da derken.. Genelleme yapmayı istemem fakat kendi hislerimi ve yaşadıklarımı anlatayım. Bir kere annesi çalışan çocuklarda hep gözlemlediğim gibi çok özgüvensiz ve çekinik oluyorsun. Annesi ev hanımı olan, her gün saçlarını özenle ören, gün boyunca çocuğuna bakan kadınların çocukları canavar gibiyken biz hep pısırık eziktik. Çünkü sırtını yaslayacağın güvendiğin biri olmuyor arkanda, aslında seni hiç istemeyen fakat para için bakan o kadınların somurtkanlığı, soğukluğu hala gelir aklıma. Seni seven koruyan kollayan kişi gün boyu işte çalışırken, seni sevmeyen aranızda bir bağ olmayan yedi kat yabancı birinin elinde büyüyorsun ve sürekli bir güvensizlik, ilgisizlik, sevgisizlik ortamından dolayı bu kişiliğine de yansıyor. Güvensiz, korkak, utangaç biri oluyorsun. Ama bunun için anneme asla kızmadım. Kızmam gerekiyor muydu acaba? Onu da bilmiyorum. Annem sonuçta bizim daha rahat yaşayabilmemiz için çalışmak zorundaydı diyerek saygı duyuyorum, hiç suçlamıyorum. Fakat çalışmasaydı bizi o büyütseydi çalışmasıyla ailemize kattığı destekten daha büyük bir destek de olabilirdi. Çocukluğumun hep buruk geçtiğini anımsıyorum.