Duymuşsunuzdur Sabiha Paktuna Keskin' in "Anne İş' te" adlı bir kitabı var. Yakında çalışacak bir anne olarak bu kitabı büyük bir dikkatle okuyorum. İnanın çok faydası oldu. Size de tavsiye ederim. Öncelikle bebek bakımı ve beslenmesi konusunda yaptığım hataları görmeme olanak sağladı. Örneğin, sütünü sağan ve bebeğini biberonla besleyen bir anne olarak bebeğime süt verme işini sadece anne olarak ben yapmalıymışım. Oysa zaman zaman eşimden destek alıyordum.
Yine de içim hiç rahat değil. Bakıcılara güvenemiyorum. Eve kamera koymayı düşünüyorum; ama gizli kamera değil kesinlikle. İşe başladığımda bebeğimin bakımının, temel ihtiyaçlarının giderilmesinde bir aksama olursa... Ben fazlasıyla eleştirel ve yargılayıcı olduğum kanısındayım. Bakıcımı kırmaktan da öyle tedirginim ki. Çalışma saatlerim çok yorucu olmayacak; çünkü ders saatlerim çok az. Mesela haftada bir, belki de iki günüm boş olacak yahut haftanın beş günü çalışırsam 8. 30 gibi evden çıkıp 13. 00 gibi eve dönebileceğim. Buna rağmen gün boyu düşünüyorum, çıkış yolu bulamıyorum. Bebeğimi bir yabancıyla nasıl bırakacağım, bakımı aksarsa nasıl telafi edeceğim. Muhtemelen psikolojim iyiden iyiye bozuldu. Çalışan anneler bana bir yol gösterin, nasıl sağlıklı düşünebilirim?
Ben de aldım bu kitabı ..bitirmek üzereyim. Ama okudukça kendimi suçlu hissediyorum.
Mesela bebek annenin kucağından alındığında anne odadan çıktığında ağlamıyorsa bir anormallik vardır, diyor ve benim oğlum benim arkamdan ağlamıyor, başkalarının kucalamasından rahatsız olmuyor.
Bakıcı olayına gelince benim annem baktığı için o konuda rahatım.
S. P. K. diyor ki bakıcının çocuğu sahiplenmesi ve ihtiyaçlarını anında ağlatmadan karşılaması en önemli şey diyor. Diğer sorunlar ikinci planda olmalı diyor. Ve devamlıılk , mümkün olduğunca bebeğe bakan yüz değişmemeliymiş.
Uzun oldu ama paylaşmak istedim.
bebeklerin emme duyusu örselenince parmağını emebilirmiş. benim bebeğim de parmağını emmeye başladı. mafoldumben ne yaptım da bu duyusu örselendi anlayamıyorum.
Ben acaip beğğeniyorum bu kadını hatta biraz önce doktorum programında izledim idolüm oldu diyebilirim.
Benim oğlan odaya yabancı biri gelince oğlumu sevmeye başlayınca ağlıyor, benim kucağımdan aldıklarında etinden et koparıyorlar sanki. Kitaplarını büyük bir dikkatle okuyorum.
0-3 yaş anneye bağlanma yaşı anneyi kaybet korkusu oluyomuş çocukta. Baba güçlü, anne koruyucu kollayıcı.
Çocuklarının altını değiştirikende anne değiştirmeliymiş başkası değil, çocuğun cinsel kimliği için çok önemliymiş, bakıcı bakıyorsa tek bakıcıyla büyümeliymiş çocuk.
Çocuk soyut şeyleri bilmezmiş, onun beş duyuyla hissettikleri kadar anlarmış, çocuklar sürekli soru sorarlar aynı soruyu tekrara tekrar sorarlar, işde bunun nedni çocuk anlamıyormuş o yüzden tekrar soruyormuş anlayacağı dileden cevap verirseniz çocuk sorusuna cevap alıp tatmin olurmuş.
çok haklısın... ben mesleğimden soğudum sanki. okula hiç gidesim gelmiyor artık.Bir bireyin gelecekteki kişiliğinin benimle "nasıl bir ilk üç yıl" geçireceğine bağlı olması korkunç bir manevi baskı oluşturuyor bende. Olumsuz bir kişilik yapısı mutsuz ve başarısız bir insan olmakla eş anlamlı nerdeyse. :çok üzgünüm:kafamçokkarıştı
Bir bireyin gelecekteki kişiliğinin benimle "nasıl bir ilk üç yıl" geçireceğine bağlı olması korkunç bir manevi baskı oluşturuyor bende. Olumsuz bir kişilik yapısı mutsuz ve başarısız bir insan olmakla eş anlamlı nerdeyse. :çok üzgünüm:kafamçokkarıştı
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?