Çalışan Kadınlar Sizde de bu var mı?

25senede nasıl ev alıyorsunuz diyenler ve 4 bin verin diyenler bir maaşla geçinemeyiz öncelikle bunu söyleyeyim. En fazla 2 2. 5 verebiliriz. Ve bulunduğum yerde evler en az 400 500 bin lira. Hesap edin kaç yıl yapar kredisiyle beraber.
 
Valla evde mis gibi oturup lüks hayat yaşamayı herkes ister de şans nasip işi bunlar, herkes elindekinin kıymetini bilip şükretmeli diye düşünüyorum ben. Ayrıca kp ev alacaksa da almasın yani ömür boyu minnet altına girmenin nesi tatlı geliyor size anlamadım.
 
Valla evde mis gibi oturup lüks hayat yaşamayı herkes ister de şans nasip işi bunlar, herkes elindekinin kıymetini bilip şükretmeli diye düşünüyorum ben. Ayrıca kp ev alacaksa da almasın yani ömür boyu minnet altına girmenin nesi tatlı geliyor size anlamadım.
Bence de almasın çünkü almadığı evin bile minnetini yapiyor size 2 bilezik fazla taktım takıları almadım ev de almam diyor hala minnet
 
Bence de almasın çünkü almadığı evin bile minnetini yapiyor size 2 bilezik fazla taktım takıları almadım ev de almam diyor hala minnet
Ee o zaman sorun ne? Kimseye minnet etmeden kendi yağınızda kavrulun, sizin yaşadığınız hayata gıpta eden bir sürü insan vardır biraz kıymet bilmek gerekir.
 
Ee o zaman sorun ne? Kimseye minnet etmeden kendi yağınızda kavrulun, sizin yaşadığınız hayata gıpta eden bir sürü insan vardır biraz kıymet bilmek gerekir.
Benim üzüldüğüm konu ben çocuğumu iyi bir hayatı olsun diye her gün bırakıp işe gidicem ee bakıyorum üç aşağı beş yukarı herkesin çocuğu aynı yaşıyor o zaman ne için bırakıp gidiyorum çocuğun suçu ne
 
Siz çalışma hayatınızın getirdiği paraya bakıyorsunuz sadece.
Ben sabah erken kalkmayı, işime gidip bir şeylere katkı sağlamayı, iş sayesinde gördüğüm farklı insanları ortamları o dinamizmi seviyorum. Banane kendi çalışmayan kocası çalışan arkadaşımın evindeki koltuktan?
 
Günaydın
Yazmadan geçemedim
Eski erkek arkadaşım en gözde siteden ev almıştı biz evlenip oturucaz diye
Ama nasip olmadı istmedim ayrıldık
Eşimle evlendik 2 yıl sobalı evde oturdum
Bir kere bile aklıma gelmedi hep şükürler olsun dedim
Ki haftanın 6 günü full çalışıyorum inanılmaz zorlanmıştım
2 yıl sonra 8 yaşında bir ev aldık kendimize kredi çektik bitti
Şimdi onu satıp İlçemizdeki en lüks sitelerden birinden ev aldık
Allah insana herşeyi veriyor
Ama biz istemeyi bilmiyoruz:)
 
Benim üzüldüğüm konu ben çocuğumu iyi bir hayatı olsun diye her gün bırakıp işe gidicem ee bakıyorum üç aşağı beş yukarı herkesin çocuğu aynı yaşıyor o zaman ne için bırakıp gidiyorum çocuğun suçu ne
Memursunuz istifa etme hakkınız var, edin o zaman siz de kıyasladığınız hayatları birebir yaşayın. Tek maaş ile ev gecindiren ile iki maaşla ev gecindiren kişilerin hayatlari aynı olamaz, aynı olması için sizin çok üst düzeyde çalışan maaşı dolgun birileri ile arkadaşlık ediyor olmanız lazım. Bana verdiğiniz örnekler çok uç geldi. Dışarıdan baktığınızda aynı gibi görünüyor olabilir, o aile dişinden tırnağından arttırıp kendi ihtiyaçlarından fedakarlık yapıp çocukları için harcama yaparken siz extra çaba göstermeden çocuğunuza alıyorsunuzdur. Onlar ayın sonunu zor getirirken siz daha rahat şekilde geciriyorsunuzdur. Dışarı çıkıp yemek yemek bir çay içmek bile lüks iken sizin için günlük rutin bir eylem oluyordur. İki maaşlı bir eve bu memur öğretmen ise en az 8 bin giriyor tek maaş eve sınırları zorlasa bile 5bin zor girer nasıl bir tutul kendinizi bu kadar negatif şekilde dolduruyorsunuz anlamadım. Şükürsüzsünüz, çok hem de.
 
25senede nasıl ev alıyorsunuz diyenler ve 4 bin verin diyenler bir maaşla geçinemeyiz öncelikle bunu söyleyeyim. En fazla 2 2. 5 verebiliriz. Ve bulunduğum yerde evler en az 400 500 bin lira. Hesap edin kaç yıl yapar kredisiyle beraber.
Biz de karı koca memuruz ama şu an 8 bin tl banka borcu ödeyebiliyoruz. Çevremde çalışmayan hangi arkadaşım bunu yapabiliyor, sıfır. Biz memurlar için söylüyorum; Ağlamadan önce bir kez daha düşünmek gerek.
 
Evde durmak bana hep tembellik gibi gelmiştir. İşimi çok seviyorum. ( Memurum bu arada.)
Son zamanlarda aklımda tuhaf düşünceler var. Sakın yanlış anlaşılmasın küçümseme için söylemiyorum. Ama etrafımda benim çektiğim zorlukları çekmemiş (yani sınavlar, ağır tempo, üniversite vs..) kadınlar var ve hayatları mükemmel görünüyor. Onun çocuğu da aynı çalışanın da aynı. Hatta bakıyorum evleri eşyaları daha iyi biz iki kişi çalışıyoruz acaba bunu yesek mi diye düşünüyoruz masraf olmasın diye. Üzülüyorum boşuna mı okudum her sabah kalkıyorum evimden ayrılıyorum diyorum. Ben çalışmasam ne yaparız bilmiyorum.
Bu aksam iyice moralim bozuldu sebebi şu,

Üniyi kazandığımda 2 senelik ilişkim vardı. Erkek arkadaşım beni çok severdi ailelerimiz birbirini tanırdı. Ben üniyi kazanınca sevgilim komplekse girdi açıkçası ben de çok yorulmuştum o ilişkiden. Yıllarca beni unutmadığını duydum bana bakacağını söyledi defalarca okumasan da olur dedi durumları da çok iyiydi zaten.
ama işim ondan önemliydi ve elin oğlunun eline bakamadım.
Yıllar geçti ben evlendim ve hayalini kurduğum bir yerde ev almak için 20 25 yıl borç ödiycez. Bu aksam duydum ki o çocuk da evleniyormuş ve daha evlenmeden o semtte ev almış çocuğa ailesi. Evlendiği kız ev hanımı. Zoruma gitti. Eşimi çok seviyorum. Ailesinin tek erkek çocuğu ve isteseler daire alacak güçteler ama bırakın ev almayı bizden kırpmaya bakıyorlar. Biz onlara yollayacakmışız sonra bize yardım edeceklermiş. Ben de kalsın dedim 50 bin verip sonra size ev aldık dedirtmemek için. O kadar para verdikten sonra 50 de veririm. Kısacası soruyorum bazen niye?
Ne için çocuğumu kreşlerde süründürücem, ne içindi her şey?
Zoruma gidiyor. Evlenip hemen anne olanlar, düşünmeden etmeden.
Ben sürekli hesap yapiyorum hangi ay çocuğum doğarsa daha rahat olur borçlar bitmiş olur diye. Bunun için miydi emeklerim?
Merhaba, ilk cümlelerde kendi ayakları üzerinde duran bağımsız bir birey olmaya verdiğiniz değeri anlatmışsınız ama sonrasında tüm mutluluğunuzu eşinizin, onun ailesinin, eski sevgilinizin, onun da ailesinin davranışlarına varlık düzeyine bağlamışsınız. Üzüntülerinizin suçunu eşinize atarsanız daha çok üzülürsünüz. Başkalarına olduğu kadar kendinize de biraz eleştirel yaklaşırsanız olmak istediğiniz kişi ile olduğunuz kişiyi barıştırabilirsiniz. Mutsuzluklarınızın yükünü eşinize atıyorsunuz onun da aynı sizin gibi hayatın aynı zorlukları ve adaletsilikleri karşısında elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan bir birey olduğunu düşünün. Eş ve ailesinin etkisi altında kalmamak bağımsızlığınızı korumak için çalışıp didinmişsiniz o zaman gerçekten sizin hissettiğiniz kadar kötü bile olsalar sizi mutsuz edecek güce etkiye sahip olamazlar . Samimiyetle özeleştiri yapmaya çalışmak ve kendinize ailelerden eşlerden bağımsız bir birey olarak bakmak yardımcı olur bence size. Zaten çalışmanın kendi hayatını kazanmanın anlamı amacı bu değil mi?
 
Benim üzüldüğüm konu ben çocuğumu iyi bir hayatı olsun diye her gün bırakıp işe gidicem ee bakıyorum üç aşağı beş yukarı herkesin çocuğu aynı yaşıyor o zaman ne için bırakıp gidiyorum çocuğun suçu ne
mülteci çocuklarının suçu ne... siz okudunuz çalıştınız diye sizin çocuğunuz daha iyi şartlarda mı olması lazım.. ben de memurum valla ne ev ne dükkan veren ailem var eşimin de maddi durumu kötü istediğim koltuk takımını 6 yıllık evliyim daha yeni taksitle alabildim.... şükür biraz şükür...
 
Benim üzüldüğüm konu ben çocuğumu iyi bir hayatı olsun diye her gün bırakıp işe gidicem ee bakıyorum üç aşağı beş yukarı herkesin çocuğu aynı yaşıyor o zaman ne için bırakıp gidiyorum çocuğun suçu ne

Yani başka bir ailenin çocuğu sersefil olsa mutlu olacaksınız? Sizi çalışmayan kadınların çocukları sürünse mutlu edecek bu yani.
Gerçekten pes.
Evdeki kadın da emek veriyor. Evde annesi olan çocukların da iyi gelecek hakkı.
Çok saçma sapan bir düşünceniz var.
Pess
 
Bende okudum . 2 üniversite 1 yüksek lisans . Kendi branşımdan derece yaptım mülakatta elendim . Şimdi en azından bir memur olayım diye hafta ici çalışıp haftasonu kursa gidiyorum bir de üstüne hamileyim . Ama rabbime bin kere şükür . Aç değilim açıkta değilim.
Size gelince bu doyumsuzluk nedir yahu ? Memur olmuşsunuz sabah 9 akşam 5 . Haftasonunuz var yıllık izniniz var mis gibi . Madem zengin olmak istiyordunuz eşinizle değil çok zengin biriyle evlenseydiniz. Eşiniz evlenmeden önce multimilyonerim deyip sonradan durumunu söylemedi heralde diye düşünüyorum
 
Cevap basit.
Kiminin ki şans.
Kiminin ki tercih.
Şans olanın ki genelde aileden kalma.
Siz de diğer kişiyle evlenmeyi tercih edebilirdiğiniz önceliğiniz para ve rahatlık ise.
Ya da şuan ki hayatınızda , ev almak yerine , kredi ödemek yerine kirada oturabilirdiniz.
Seçimler, seçimler.
Boyundan büyük işlere kalkıp şikayet etmeyi doğru bulmuyorum.
 
KK’nın yüksek haysiyet ve şerefli, kraliyet mensubu üyeleri kıymetli yorumlarıyla teşrif etmişler onur duydum her birini okumaktan ahaha 🤪 çok doğal, çok insani ve herkesin yaşayabileceği duygular bunlar. Çevreye bakıp herkes benden daha iyi durumda ya da keşke eşimle değil de ayrıkdığım sevgilimle evlenseydim... çünkü herkes elinde olmayanı mükemmel sanıyor. Gurbettekilere bakarsan yurdunda yaşayan rahat, yurdumdakilere bakarsan gurbette her şey yüksek standartlarda falan filan. Bu düşüncelerin sonu yok. İnsanoğlu bu duyguları yaşıyor olmasaydı kimbilir kaç sene önce kimbilir hangi atamız “komşunun tavuğu komşuya kaz görünür” demezdi. Sizin mükemmel sandığınız hayatların sahipleri dört duvar arasında ne yaşıyor asla bilemezsiniz. Mesela ne yolla zengin bu insanlar. Belki de daha sonra karma yoluyla karşılarına çıkacak yanlış işler içindeler...Artı kader kısmet nasip olguları hayatımızı şekillendiren temel olgular. Sizin kısmetiniz böyleymiş. Yürümeniz gereken yol buymuş. Kendi şrtlarınız içinde en iyisini yapmaya uğraşın. Bütün emeklerin ve gayretin bir mükafatı kesin vardır.
 
Hayır değilim.
Çok şükür evimizi aldık borcunu ödüyoruz.
Evimde eksik hiçbir şeyim çok hamd olsun.
Arabamiz var orta sınıf.
Tek sıkıntım ailem.
CIddi borç altındalar ve ben bebeğim için ücretsiz izindeyim. Çok ters bir zamana denk geldi.
Eğer maaşım olsa idi yarısı ile onlara destek olmak niyetim vardı.
 
Back
X